iltasyazilim
FD Üye
BİR ACAYIP DAVA
MUHAFIZ : padişahım üç adam geldi Bir davaları varmış Huzurunuza çıkmak istiyorlar
PADİŞAH :Gelsinler bakalım
MUHAFIZ : Geçin bakalım şöyle Padişahımız sizi bekliyor
PADİŞAH :Hoşgeldiniz ağalar Anlatın bakalım derdinizi
SAKALLI :Efendim biz üç arkadaştık Üçümüz beraber bir meslek yaptık Ve tamamen bir para kazandık Birbirimize de hiç güvenmiyorduk
PADİŞAH :Ee…
PALABIYIK: “Paramızı hepimizin güveneceği birine verelim dedik ve bu arkadaşa teslim ettik
PADİŞAH : Sonradan ne oldu peki?
SAKALLI : Parayı bu arkadaşa itimat ederken « üçümüz birlikte gelmedikçe parayı hiçbirimize verme » diye sıkı sıkı tembih ettik
PALABIYIK: Tembih etmemize karşın emanete ihanet etti bu adam
SAKALLI :Evet ihanet etti Parayı kimsesiz gelen diğer arkadaşımıza verdiğini söylüyor
PADİŞAH : Dürüst mu söylüyor bunlar efendi?
KESE : Dürüst efendim ama beceriksiz anlattılar
PADİŞAH :Nasıl yani?
KESE :Evet, bunlar bana bir kese para bıraktılar „Üçümüz birlikte gelmedikçe parayı hiçbirimize verme“ dediler
PADİŞAH :E niye verdin o vakit paraları diğer adama?
KESE ma padişahım, henüz elli adım bile gitmemişlerdi fakat içerden biri geri geldi ve paraları istedi Bu ikisine uzaktan bağırdım “Bakın bu arkadaşa veriyorum dedim
PADİŞAH : Bunlar ne yaptı peki?
KESE :Vallahi ikiside kafa sallayıp “Işlenmiş ver dediler
PADİŞAH: Siz söyleyin bakalım, bu beyefendi doğru mu söylüyor?
SAKALLI :Valla padişahım, keseyi emanet edip gidiyorduk oysa hemen burada olmayan arkadaşımız aniden durdu “Akşam yiyeceğimiz yemeğin parasını alalım dedi Biz de “yemek parası al gel, bekliyoruz dedik Meğer adam bütün parayı almış
PADİŞAH : Çağırmak arkadaşınız parayı alıp kaçmış ha?
PALABIYIK :Evet fakat bu emanetçiye “Biz üçümüz birlikte gelmezsek, hiçbirimize parayı verme demiştik O da kabul etmiştiVermeseydi Versin bizim paramızı…
PADİŞAH :Ne diyorsun efendi? Adamlar paralarını istiyorlar
KESE : Doğru, paralarını vermem gerekiyor ama anlaşmaya emrindeki kalıyorum ben Bu yüzden şu an paralarını vermem
PADİŞAH :Ne demek o?
KESE :Şu aramak padişahım Anlaşmaya kadar, bunlara parayı vermem için üçünün birlikte gelmesi gerekiyordu Getirsinler öteki arkadaşlarını da vereyim paralarını!
PADİŞAH: dürüst Hadi bakayım, getirin üçüncü arkadaşınızı, alın paranızı!bir daha da güvenmediğiniz insanlarla iş yapmayın
GERÇEK ZENGİNLİK SAĞLIKTIR
ÖĞRETMEN :Çocuklaar! Piknik sona erdi Hava kararmak üzere… Toparlanın okula yetişmeniz lüzumlu
ALİ :Biz hazırız öğretmenim
HOCA :Haydi bakalım, geldiğimiz yoldan geriye dönüyoruz…
VELİ :Öğretmenim şuraya bakın! Ne kadar güzel bir köşk burası…
ÖĞRETMEN aa! Gerçekteeen! Harika bir ev bu! Kimin acaba çocuklar?
CAN :Bilmem… Ama keşke bu evin sahibinin oğlu olsaydım…
ÖĞRETMEN :Niye?
CAN :Niye mi? Baksanıza, boğaz manzaralı, yem yeşil bahçesi olan doğaüstü bir konut bu
Kimbilir içinde neler neler vardır
HOCA :Eğer sen bu evin sahibinin oğlu olsaydın neler yapardın?
CAN : Sizleri evime gösteri ederdim
ALİ : Öğretmenim ne olur şu evin bahçesine bir girelim
HOCA :Niye, lakin geç kalıyoruz çocuklar
VELİ :Ne olur öğretmenim! Derhal geri çıkarız
ÖĞRETMEN : İzinsiz olmaz Bir bakalım kim var içeride?
ALİ : Öğretmenim bakın orada bir bayan var
ÖĞRETMEN :Evet gördüm Heey! Bakar mısınız?
BAKICI :Buyrun, ne istemiştiniz?
ÖĞRETMEN :Şeey! Ben öğretmenim Bunlarda Gümüş İlköğretim Okulu öğrencileri Sınıfça buraya
pikniğe gelmiştik Dönerken bu köşkü gördük Kime ait olduğunu merak ettik Bu köşk
kimin acaba?
BAKICI :Bu köşk ülkemizin en zengin insanına ait
CAN : Öğretmenim orada bir çocuk var Tekerlekli sandalyede oturuyor
BAKICI :Bir dakika onu buraya getireyim
ALİ : Aa! Çocuk hasta galiba
BAKICI :Bu çocuk da bu köşkün sahibinin oğlu Gördüğünüz gibi tekerlekli sandalyeye mahkum
Bende onun bakıcısıyım
HOCA :Yaa! Çağrıda Bulunmak bu çocuk bu köşkün sahibinin oğlu ha Çocuklar! Henüz “Keşke bu
köşkün sahibinin oğlu olsaydım diyen kimdi?
CAN :Şey bendim öğretmenim…
ÖĞRETMEN :Şu Anda ne düşünüyorsun?
CAN :Şeey, ne diyeceğimi bilemiyorum…
HOCA :Bakın çocuklar zenginlik sandığınız gibi mal ve varlık yönünden herşeye sahip elde etmek
değildir Hakiki zenginlik gönülle olur Eğer gönlünüz refah doluysa siz dünyanın en
zengin insanısınız demektir
ALİ :Nasıl yani öğretmenim
VELİ : Gönlün rahatlık doymuş olması ne demek öğretmenim
CAN : Hakiki zenginlik nedir öğretmenim?
ÖĞRETMEN : Çocuklar, sizler hepiniz gerçekten milyardersiniz Örneğin sen çocuğum, sana 100 milyar
verseler gözlerini satarmısın?
ALİ Hayır, şüphesiz satmam Gözlerim olmadıktan daha sonra parayı ne yapayım?
HOCA :Ya kalbini 100 milyara satar mısın?
ALİ :Olur mu öğretmenim? Kalbim olmazsa ben nasıl yaşarım?
ÖĞRETMEN : peki sana 500 milyar verseler bir ayağını satar mıydm?
VELİ :Hayır…
ÖĞRETMEN : peki 500 milyara bir kolunu satar mısın?
YELİ :Hayır…
HOCA : Gördüğünüz gibi hiç biriniz milyarlarca paraya rağmen bir organınızı bile satmıyorsunuz Demek ki bu organlarınızın değeri çok fazla artı Örneğin çok çok zengin olan bir insan vefat etmek üzereyken, azıcık daha yaşamak için, bütün servetini vermeye razı olur Yani anlıyacağınız önemli olan sağlıktır Sağlık ve huzur! Nice ırk vardır oysa, mal varlığı içinde yüzüyorlar, ama mutsuzlar!
CAN :Teşekkür ediyorum öğretmenim Bana gerçek zenginliğin ne olduğunu gösterdiniz
Aramak ama ben fazla fazla zengin bir insanmışım
(Cengiz Tan Yürek Hikayeleri´nden Uyarlanmıştır)
OYUNCU,BABA,ANNE,ÇOCUK
1OYUNCU:Bir yanlış misal daha! Sevgili çocukları ile yine çoook yakından ilgilenen bir esasbaba
BABA:Neriman Neriman
ANNE:Tekrar ne var?
BABA:Gel buraya güvenilmez bayan
ANNE:Anlanmadım?
BABA:Ben sana bu çocuğu sokağa bırakma, terbiyesiz olur,ahlakı bozulur demedim mi?Tekrar sokaktaydı!
ANNE: Dedinse dedinNe yapayım?Tüm gün çılgın güllabiciliği yapamam ancakO kadar kıymetliyse,koy cebine,işe götür
BABA:Çocuğun yanına benim böyle tavır Ağzını yırtarım
ANNE:cart, vahşi kağıt
BABA:bir daha söyle
ANNE: Aman sen de,açma pek gözlerini yabani kurbağa gibi
BABA:Yabani ve zebani kurbağa senin anandır
ANNE:Rezil alıcı
BABA:Tüüü,densiz bayan
ANNE:Ahlaksız
BABA:Ulan sen anaysan,ben de Napolyon Bonapartım
ASIL:Sen asıl nedir bilir misin ayol?
BABA:Benim anam,anaydı belli başlı
ANA:tuzla da kokmasın
BABA:Ölmüş anama dil uzama,ben senin
ANA:Belli Başlı ben senin
BABA:Yuh sana
BELLI BAŞLI:Belli Başlı sana yuh
BABA:Kepaze
ESAS:Sefil
BABA:Edepsiz
ASIL:Arlanmaz,
BABA:Kaknem
BELLI BAŞLI: Dümbelek
BABA:Cadı
ESAS:Hortlak
ÇOCUK:Yeter be
ESAS:Neeee?
ÇOCUK :Yeter be
BABA:“Be dedi
ASILedi
BABA:Anladın mı derhal?Neriman niye çıldırıyorum bu çocuğu sokağa vazgeçme diye?Ahlakı bozuluyor karıcığımBugünBe diyen,yarın Allah korusun,çok affedersinulanderNeriman ne yaparız o süre
ESAS:Hiiisahi ne yaparız o vakit?
BABA: Yaaaaaaa? *
MUHAFIZ : padişahım üç adam geldi Bir davaları varmış Huzurunuza çıkmak istiyorlar
PADİŞAH :Gelsinler bakalım
MUHAFIZ : Geçin bakalım şöyle Padişahımız sizi bekliyor
PADİŞAH :Hoşgeldiniz ağalar Anlatın bakalım derdinizi
SAKALLI :Efendim biz üç arkadaştık Üçümüz beraber bir meslek yaptık Ve tamamen bir para kazandık Birbirimize de hiç güvenmiyorduk
PADİŞAH :Ee…
PALABIYIK: “Paramızı hepimizin güveneceği birine verelim dedik ve bu arkadaşa teslim ettik
PADİŞAH : Sonradan ne oldu peki?
SAKALLI : Parayı bu arkadaşa itimat ederken « üçümüz birlikte gelmedikçe parayı hiçbirimize verme » diye sıkı sıkı tembih ettik
PALABIYIK: Tembih etmemize karşın emanete ihanet etti bu adam
SAKALLI :Evet ihanet etti Parayı kimsesiz gelen diğer arkadaşımıza verdiğini söylüyor
PADİŞAH : Dürüst mu söylüyor bunlar efendi?
KESE : Dürüst efendim ama beceriksiz anlattılar
PADİŞAH :Nasıl yani?
KESE :Evet, bunlar bana bir kese para bıraktılar „Üçümüz birlikte gelmedikçe parayı hiçbirimize verme“ dediler
PADİŞAH :E niye verdin o vakit paraları diğer adama?
KESE ma padişahım, henüz elli adım bile gitmemişlerdi fakat içerden biri geri geldi ve paraları istedi Bu ikisine uzaktan bağırdım “Bakın bu arkadaşa veriyorum dedim
PADİŞAH : Bunlar ne yaptı peki?
KESE :Vallahi ikiside kafa sallayıp “Işlenmiş ver dediler
PADİŞAH: Siz söyleyin bakalım, bu beyefendi doğru mu söylüyor?
SAKALLI :Valla padişahım, keseyi emanet edip gidiyorduk oysa hemen burada olmayan arkadaşımız aniden durdu “Akşam yiyeceğimiz yemeğin parasını alalım dedi Biz de “yemek parası al gel, bekliyoruz dedik Meğer adam bütün parayı almış
PADİŞAH : Çağırmak arkadaşınız parayı alıp kaçmış ha?
PALABIYIK :Evet fakat bu emanetçiye “Biz üçümüz birlikte gelmezsek, hiçbirimize parayı verme demiştik O da kabul etmiştiVermeseydi Versin bizim paramızı…
PADİŞAH :Ne diyorsun efendi? Adamlar paralarını istiyorlar
KESE : Doğru, paralarını vermem gerekiyor ama anlaşmaya emrindeki kalıyorum ben Bu yüzden şu an paralarını vermem
PADİŞAH :Ne demek o?
KESE :Şu aramak padişahım Anlaşmaya kadar, bunlara parayı vermem için üçünün birlikte gelmesi gerekiyordu Getirsinler öteki arkadaşlarını da vereyim paralarını!
PADİŞAH: dürüst Hadi bakayım, getirin üçüncü arkadaşınızı, alın paranızı!bir daha da güvenmediğiniz insanlarla iş yapmayın
GERÇEK ZENGİNLİK SAĞLIKTIR
ÖĞRETMEN :Çocuklaar! Piknik sona erdi Hava kararmak üzere… Toparlanın okula yetişmeniz lüzumlu
ALİ :Biz hazırız öğretmenim
HOCA :Haydi bakalım, geldiğimiz yoldan geriye dönüyoruz…
VELİ :Öğretmenim şuraya bakın! Ne kadar güzel bir köşk burası…
ÖĞRETMEN aa! Gerçekteeen! Harika bir ev bu! Kimin acaba çocuklar?
CAN :Bilmem… Ama keşke bu evin sahibinin oğlu olsaydım…
ÖĞRETMEN :Niye?
CAN :Niye mi? Baksanıza, boğaz manzaralı, yem yeşil bahçesi olan doğaüstü bir konut bu
Kimbilir içinde neler neler vardır
HOCA :Eğer sen bu evin sahibinin oğlu olsaydın neler yapardın?
CAN : Sizleri evime gösteri ederdim
ALİ : Öğretmenim ne olur şu evin bahçesine bir girelim
HOCA :Niye, lakin geç kalıyoruz çocuklar
VELİ :Ne olur öğretmenim! Derhal geri çıkarız
ÖĞRETMEN : İzinsiz olmaz Bir bakalım kim var içeride?
ALİ : Öğretmenim bakın orada bir bayan var
ÖĞRETMEN :Evet gördüm Heey! Bakar mısınız?
BAKICI :Buyrun, ne istemiştiniz?
ÖĞRETMEN :Şeey! Ben öğretmenim Bunlarda Gümüş İlköğretim Okulu öğrencileri Sınıfça buraya
pikniğe gelmiştik Dönerken bu köşkü gördük Kime ait olduğunu merak ettik Bu köşk
kimin acaba?
BAKICI :Bu köşk ülkemizin en zengin insanına ait
CAN : Öğretmenim orada bir çocuk var Tekerlekli sandalyede oturuyor
BAKICI :Bir dakika onu buraya getireyim
ALİ : Aa! Çocuk hasta galiba
BAKICI :Bu çocuk da bu köşkün sahibinin oğlu Gördüğünüz gibi tekerlekli sandalyeye mahkum
Bende onun bakıcısıyım
HOCA :Yaa! Çağrıda Bulunmak bu çocuk bu köşkün sahibinin oğlu ha Çocuklar! Henüz “Keşke bu
köşkün sahibinin oğlu olsaydım diyen kimdi?
CAN :Şey bendim öğretmenim…
ÖĞRETMEN :Şu Anda ne düşünüyorsun?
CAN :Şeey, ne diyeceğimi bilemiyorum…
HOCA :Bakın çocuklar zenginlik sandığınız gibi mal ve varlık yönünden herşeye sahip elde etmek
değildir Hakiki zenginlik gönülle olur Eğer gönlünüz refah doluysa siz dünyanın en
zengin insanısınız demektir
ALİ :Nasıl yani öğretmenim
VELİ : Gönlün rahatlık doymuş olması ne demek öğretmenim
CAN : Hakiki zenginlik nedir öğretmenim?
ÖĞRETMEN : Çocuklar, sizler hepiniz gerçekten milyardersiniz Örneğin sen çocuğum, sana 100 milyar
verseler gözlerini satarmısın?
ALİ Hayır, şüphesiz satmam Gözlerim olmadıktan daha sonra parayı ne yapayım?
HOCA :Ya kalbini 100 milyara satar mısın?
ALİ :Olur mu öğretmenim? Kalbim olmazsa ben nasıl yaşarım?
ÖĞRETMEN : peki sana 500 milyar verseler bir ayağını satar mıydm?
VELİ :Hayır…
ÖĞRETMEN : peki 500 milyara bir kolunu satar mısın?
YELİ :Hayır…
HOCA : Gördüğünüz gibi hiç biriniz milyarlarca paraya rağmen bir organınızı bile satmıyorsunuz Demek ki bu organlarınızın değeri çok fazla artı Örneğin çok çok zengin olan bir insan vefat etmek üzereyken, azıcık daha yaşamak için, bütün servetini vermeye razı olur Yani anlıyacağınız önemli olan sağlıktır Sağlık ve huzur! Nice ırk vardır oysa, mal varlığı içinde yüzüyorlar, ama mutsuzlar!
CAN :Teşekkür ediyorum öğretmenim Bana gerçek zenginliğin ne olduğunu gösterdiniz
Aramak ama ben fazla fazla zengin bir insanmışım
(Cengiz Tan Yürek Hikayeleri´nden Uyarlanmıştır)
OYUNCU,BABA,ANNE,ÇOCUK
1OYUNCU:Bir yanlış misal daha! Sevgili çocukları ile yine çoook yakından ilgilenen bir esasbaba
BABA:Neriman Neriman
ANNE:Tekrar ne var?
BABA:Gel buraya güvenilmez bayan
ANNE:Anlanmadım?
BABA:Ben sana bu çocuğu sokağa bırakma, terbiyesiz olur,ahlakı bozulur demedim mi?Tekrar sokaktaydı!
ANNE: Dedinse dedinNe yapayım?Tüm gün çılgın güllabiciliği yapamam ancakO kadar kıymetliyse,koy cebine,işe götür
BABA:Çocuğun yanına benim böyle tavır Ağzını yırtarım
ANNE:cart, vahşi kağıt
BABA:bir daha söyle
ANNE: Aman sen de,açma pek gözlerini yabani kurbağa gibi
BABA:Yabani ve zebani kurbağa senin anandır
ANNE:Rezil alıcı
BABA:Tüüü,densiz bayan
ANNE:Ahlaksız
BABA:Ulan sen anaysan,ben de Napolyon Bonapartım
ASIL:Sen asıl nedir bilir misin ayol?
BABA:Benim anam,anaydı belli başlı
ANA:tuzla da kokmasın
BABA:Ölmüş anama dil uzama,ben senin
ANA:Belli Başlı ben senin
BABA:Yuh sana
BELLI BAŞLI:Belli Başlı sana yuh
BABA:Kepaze
ESAS:Sefil
BABA:Edepsiz
ASIL:Arlanmaz,
BABA:Kaknem
BELLI BAŞLI: Dümbelek
BABA:Cadı
ESAS:Hortlak
ÇOCUK:Yeter be
ESAS:Neeee?
ÇOCUK :Yeter be
BABA:“Be dedi
ASILedi
BABA:Anladın mı derhal?Neriman niye çıldırıyorum bu çocuğu sokağa vazgeçme diye?Ahlakı bozuluyor karıcığımBugünBe diyen,yarın Allah korusun,çok affedersinulanderNeriman ne yaparız o süre
ESAS:Hiiisahi ne yaparız o vakit?
BABA: Yaaaaaaa? *