Hamilelikteki ruh halimizin bebeğin kişilik oluşumunu etkilediğini biliyor muydunuz?
Kişilik oluşumu anne karnında başlar ve hamilelik dönemi, bebeğin ruhsal gelişimi açısından en önemli yaşam evresidir diyebiliriz. Yeni doğmuş bebeklerin genelde uyku ve beslenme şekilleri benzerlik gösterse de bireysel tepkilerinin farklı olduğu bilinir. Aslında bu tepkilerin farklılığı bize bebeklerin anne karnında biraz genetik biraz da öğrenme yolu ile belli bir mizaç edindiğini göstermektedir.
Anneler ve babalar, bebeğin anne karnında ilk oluştuğu an ile dünyaya gelmesi arasındaki zamanda nasıl geliştiğini bilirlerse, bebeğin eğitimi için nasıl davranmaları gerektiğini de daha iyi bilirler. Annenin hamilelikte yaşadığı duyguların bebeğe doğrudan etkisi bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Anne karnındaki bebeğin yaşadığı bedensel ilk duyumlar hafızayı oluşturmaya başlar. Bunlar algı, duyular ve hisler şeklinde depolanır. Annenin düşünceleri, duygularını etkiler, bu duygular da bebek tarafından algılanır ve bebeğin kişilik yapısının oluşumunda etkili olur.
Hamilelik döneminde annenin herhangi bir travma yaşamaması doğacak bebeğin ruh sağlığı için oldukça önemlidir. Anne karnındaki bebek sadece annenin değil, çevresindeki insanların seslerini de duyar. Baba ve anneyle ilişkide olan diğer yakınların da anne adayı üzerinde, dolayısıyla da bebek üzerinde etkisi vardır.
Eğer anne adayı fiziksel, duygusal ve zihinsel olarak çevresinden destek alıyorsa bebeğin de gelişimi desteklemiş olur, ancak anne adayı fiziksel ve duygusal taciz görüyor, korku içinde yaşıyorsa, stresi yoğunsa, bebeğin etkilenmesi de kaçınılmazdır. Bu olumlu veya olumsuz etkiler ne kadar yoğunsa, bebek üzerindeki etkisi de o kadar fazla olur.
Kısacası hamilelik döneminde eşler arasındaki ilişki son derece önemlidir. Baba adayının anneye destek olması, doğacak bebeğiyle temas kurmaya istekli olması, anne adayını mutlu edip rahatlatır. Mutlu ve huzurlu bir ortamda gelişen bebek dünyaya mutlu ve sağlıklı bir biçimde “Merhaba” der.