iltasyazilim
FD Üye
KİŞİNİN MUTLULUĞU
“Allah tarafından kendisine takdir edilene razı olması kişinin mutluluğundandır Mutsuzluğu da Allah’tan hayırlısını istememesi ve Rabbinin takdir ettiğine kısmetine kırgın olmasıdır
Bu ifade bir hadisi şeriftir Her vesileyle mutluluk yollarını gösteren Allah Resûlü (asm) bu hadisi şerifleriyle bize şaşmaz bir ölçü vermektedir
İslâm büyüklerinin hayatlarına bakın! Şatafatlı ve şaşaalı bir hayatları yoktur Çünkü yukardaki ölçüyü hayat prensibi edinmişlerdir Onun için de dünyanın en mutlu insanlarıdırlar
Hırstan insan ölebilir, ama kanaatten kimsenin öldüğü işitilmemiştir
“Kanaattan hiç kimse ölmedi Hırsla da hiç kimse padişah olmadı diyen, gönül tokluğunu hayat prensibi edinen
Mevlânâ,
“Âlemin bal şerbetinden bana ne? İşte önümde benim ayran tasım, derdi
Bir gün evine geldiğinde, “Evde ne var? diye sormuş, “Bir şey yok! cevabını alınca da, “Hamd olsun demiş “Bugün evimiz Peygamber evine benzedi
Hem inananın önünde Hz Muhammed (asm) gibi eşsiz bir örnek varsa, o örneğin en asgarî şartlarda hayat sürdüğünü öğrenip de kafasını yukarılara dikmez İmanıyla bağdaştırmaz bunu Mektûbat’ta ne güzel anlatılmış:
“Ey kanaatsiz hırslı ve iktisatsız israflı ve haksız şekvalı gafil insan!
Kat’iyen bil ki, kanaat ticaretli bir şükrandır,
hırs hasaretli bir küfrandır
Ve iktisat, nimete güzel ve menfaatli bir ihtiramdır; israf ise nimete çirkin ve zararlı bir istihfaftır Eğer aklın varsa, kanaate alış ve rızaya çalış Tahammül etmezsen, ‘Ya Sabûr!’ de ve sabır iste; hakkına razı ol, teşekkî etme Kimden kime şekva ettiğini bil, sus Her halde şekva etmek istersen, nefsini Cenâbı Hakka şekva et; çünkü, kusur ondadır
İnsan şöyle bir düşünse, ihsan edilen nimetler ihsan edilmeyenler yanında daha fazladır Bunların herbiri bir şükür ister İhsan edilmeyen nimetlere ise müstehak olup olmamamız bir yana, hakkımızda hayırlı olup olmayacağını da bilemiyoruz Bizi bizden daha iyi bilen Rabbimize güvensek, “Elhayru fîma’htârahullah Hayır Allah’ın murad ettiğidir diyebilsek bizden mutlu kimse olmaz Kur’ân da bize bu yolu açmıyor mu?
Talak Sûresinde, “Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa Allah ona bir kurtuluş yolu açar ve onu ummadığı yerden rızıklandırır… işinde kolaylık verir
İnsanın bütün aşmazı sınırlı akıl, güç ve kuvvetiyle kudreti, ilmi, hikmeti sonsuz Rabbine teslim olamaması Teslimiyet ufkuna ulaştığı anda huzur ve mutluluğu bulacaktır
“Allah tarafından kendisine takdir edilene razı olması kişinin mutluluğundandır Mutsuzluğu da Allah’tan hayırlısını istememesi ve Rabbinin takdir ettiğine kısmetine kırgın olmasıdır
Bu ifade bir hadisi şeriftir Her vesileyle mutluluk yollarını gösteren Allah Resûlü (asm) bu hadisi şerifleriyle bize şaşmaz bir ölçü vermektedir
İslâm büyüklerinin hayatlarına bakın! Şatafatlı ve şaşaalı bir hayatları yoktur Çünkü yukardaki ölçüyü hayat prensibi edinmişlerdir Onun için de dünyanın en mutlu insanlarıdırlar
Hırstan insan ölebilir, ama kanaatten kimsenin öldüğü işitilmemiştir
“Kanaattan hiç kimse ölmedi Hırsla da hiç kimse padişah olmadı diyen, gönül tokluğunu hayat prensibi edinen
Mevlânâ,
“Âlemin bal şerbetinden bana ne? İşte önümde benim ayran tasım, derdi
Bir gün evine geldiğinde, “Evde ne var? diye sormuş, “Bir şey yok! cevabını alınca da, “Hamd olsun demiş “Bugün evimiz Peygamber evine benzedi
Hem inananın önünde Hz Muhammed (asm) gibi eşsiz bir örnek varsa, o örneğin en asgarî şartlarda hayat sürdüğünü öğrenip de kafasını yukarılara dikmez İmanıyla bağdaştırmaz bunu Mektûbat’ta ne güzel anlatılmış:
“Ey kanaatsiz hırslı ve iktisatsız israflı ve haksız şekvalı gafil insan!
Kat’iyen bil ki, kanaat ticaretli bir şükrandır,
hırs hasaretli bir küfrandır
Ve iktisat, nimete güzel ve menfaatli bir ihtiramdır; israf ise nimete çirkin ve zararlı bir istihfaftır Eğer aklın varsa, kanaate alış ve rızaya çalış Tahammül etmezsen, ‘Ya Sabûr!’ de ve sabır iste; hakkına razı ol, teşekkî etme Kimden kime şekva ettiğini bil, sus Her halde şekva etmek istersen, nefsini Cenâbı Hakka şekva et; çünkü, kusur ondadır
İnsan şöyle bir düşünse, ihsan edilen nimetler ihsan edilmeyenler yanında daha fazladır Bunların herbiri bir şükür ister İhsan edilmeyen nimetlere ise müstehak olup olmamamız bir yana, hakkımızda hayırlı olup olmayacağını da bilemiyoruz Bizi bizden daha iyi bilen Rabbimize güvensek, “Elhayru fîma’htârahullah Hayır Allah’ın murad ettiğidir diyebilsek bizden mutlu kimse olmaz Kur’ân da bize bu yolu açmıyor mu?
Talak Sûresinde, “Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa Allah ona bir kurtuluş yolu açar ve onu ummadığı yerden rızıklandırır… işinde kolaylık verir
İnsanın bütün aşmazı sınırlı akıl, güç ve kuvvetiyle kudreti, ilmi, hikmeti sonsuz Rabbine teslim olamaması Teslimiyet ufkuna ulaştığı anda huzur ve mutluluğu bulacaktır