Kitaplardan replikler

Kitaplardan replikler
Kitaplardan sözler
Kitaplardan hoş bölümler

**************************************************************************

Haritayı açarken, Drizzt'in elleri titrediŞimdi inanma cüretini göstriyordu k, bu doğruyduGerçekten de yüzeye gidiyorduO an, Belwar'a onunla gelmesini söylemeyi istedi;böylesi değerli bir dosta nasıl hoşçakal diyecekti?

Fakat, ilkeler Drizzt'i yolculuklarında buraya değin taşımıştı ve ilkeler şu anda egoist olmamasını gerektiriyordu

RASalvatore Kara elf ÜçlemesiSürgün



Sen düşünenlerden misin yahut düş kuranlardan mı?



Biz burada kahvemizi gece dek koyu, günah değin tatlı içeriz



Benim hiçbir şeyim orijinal yok Ben bildiğim bütün insanların ortak çabasıyım

Sevdiğiniz ve sizi seven birey katiyen ve katiyen aynı birey değildir

Yarışmalar, eğitimimizden geriye kalan amaçsızca ve önemsiz gerçekler hakkında kendimizi daha iyi hissetmemiz için düzenlenirler

Seth 'Bir daha asla, seni öldürmeye çalışırken beni yakaladığın gece korktuğum değin korkmam' diyor ve Seth Seatlle'ın ışıklarına bakarak gülümsüyor
Biliyorsunuz, dudaklarım olsa ben de gülümserdim

Kazadan sonra çekilen polis fotoğraflarını görmek isteyince de, nöbetçi hemşire 'Hayır,' diyordu Fotoğrafları hemşire odasında, bir dosyada saklıyorlardı ve güya ben hariç herkes o resimleri görme şansına sahipti Aynı hemşire Hekim zaten yeterince acı çektiğini söylüyor,' diyordu
Aynı hemşire bana propan gazı patlamasında saçları ve kulakları yanan bir muhasebeciyi ayarlamaya çalıştı Kanser yüzünden boğazını ve sinüslerini kaybeden bir yüksek lisans öğrencisiyle tanıştırdı beni Üçüncü kattan düşerek betona kafa üstü çakılmadan önce pencere temizleyen başka biriyle daha tanıştırdı
Patlama, kanser, çakılmak; kullandığı kelimeler bunlardı Avukat'ın talihsizliği Geçirdiğim büyük kaza
Rahibe Katherine altı saatte bir hayat sinyallerimi denetim ediyordu Kalın gümüşten erkek kol saatinin üstüne yerleştirdiği ikinci eliyle nabzımı ölçüyordu Tansiyon aletini koluma doluyordu Ateşimi değerlendirmek için elektrikli tabancayı kulağıma sokuyordu
Rahibe Katherine nikah yüzüğü takan rahibelerdendi
Ve evli halk hep cevabın aşk olduğunu sanırlar

Brandy'yle karşılaşana dek tek istediğim birilerinin yüzüme ne olduğunu sormasıydı
Onlara 'Kuşlar yedi,' seslenmek istiyordum
Yüzümü kuşlar yedi



Ben elimle alev etmem eliyle ateş eden biri babasının yüzünü unutmuş demektir Ben elimle alev etmem, kalbimle öldürürüm

Roland Descain



1984'ten seçmeler :

Savaş barıştır,serbest köleliktir,cahillik kuvvettir

Serbest,iki defa ikinin 4 ettiğini söyleyebilmektir

101 no'lu odada ne var?



Dream miğferini olmak için cehennem'e gitmiştir Ve bir zebaniyi düelloda yenip miğferini almıştır Cehennem'den ayrılacakken Luciferle arasında geçen dialog:

Lucifer:
Cehennem'in milyonlarca lordu etrafını kuşatmış durumda Söylesene ayrılmana neden müsade verelim ki?
Miğferli yada miğfersiz senin burada hiç gücün yok Hayallerin cehennemde ne gücü olabilir ancak?

Dream:
Gücüm olmadığını mı söylüyorsun? Belki gerçeği dile getiriyorsun Fakat burada hayallerin gücü değil diyorsun
Söyle bana Lucifer Sabahyıldızı, hepiniz kendinize sorun Eğer buraya hapsedilenler cennet'i hayal edemeselerdi, cehennemin gücü olabilirmiydi?

Ve dream cehennem'den ayrılır



Teşekkür Ederim, Lordum,dedi fahişeEtrafına bakındıBurası sefil bir yer,dedi, sesinde belli bir teslimiyet vardıEğer sokaklarda çalışmaktan hoşlansaydım buraya hiç gelmezdimİçini çekti Biliyor musunuz?dedi, ayaklarım ağrıyorOysa benim mesleğimdeki birinin sırtından davacı olması gerekirdiTekrar teşekkürler, LordumDöndü ve oturduğu masaya doğru ayaklarını sürüye sürüye geri gitti

Fahişelerle konuşmayı seviyorum,dedi KaltenHayata aleyhinde hoş, sade bir bakışları var

Bir kilise şövalyesi için acayip bir hobi

Tanrı beni savaşçı olarak kiraladı Sparhawk, keşiş olarak yokBana söylediğinde savaşırım lakin öteki zamanlarım bana ait



Bak Milena, En fazla seni seviyorumdiyorum, fakat reel sevgi bu yok belkiSen bir bıçaksın, ben de defalarca içimi deşiyorum o bıçakladersem, gerçek sevgiyi anlatmış olurum olur ya

beni uğurlarken gördüğüm yüzünü anımsadım da o yüzle oturdum ben deUnutamayacağım bir doğa olayıydı yüzün istasyonda Milena:Bulutlardan yok, kendiliğinden gölgelenen bir güneştin sanki

Seni gördüm düşümde bu sabah geneYan yanlamasına oturuyoruzSen itiyorsun beni, ama kızmadan, gülereküzülüyorum, ittiğin için değil, seni itmeye zorlayan davranışıma üzülüyorumSızlanmayan, yakınmayan herhangi bir kadına davranır gibi davranıyorum sana;sessizliğinin ardından sesiayrıca de bana seslenen sesiduymadığıma üzülüyorumDuyamadım mı dersin?Duymuş da olsam, karşılık veremedim ya!

Birincil düşümden daha bitik, daha kötü ayrıldım yanındanBir yerde aydın olacağım, bir benzetiş geldi şimdi aklıma:

*