Kıyamet Günü Yaklaşarak Gelmektedir Vefat kademeli olarak yaklaşıyor İster genç olun ister yaşlı, geçen her gün, hatta her dakika ölüme azıcık daha yaklaşıyorsunuz Zamana karşısında koyamıyor ve ölümün yaklaşmasına bir türlü engel olamıyorsunuz Almakta olduğunuz önlemlerin hiçbiri sizi ve çevrenizdekileri geçiciolmaktan alıkoyamıyor Dünyadaki herşey gibi siz de yaşamınızı sona erdirecek güne doğru ilerliyorsunuz Fakat dünyada ölümlü olan yalnız insan değildir Öteki bütün canlılar, yeryüzü, hatta bütün kâinat de ölümlüdür, yok olacakları bir gün belirlenmiştir İşte o gün son gündür O günden daha sonra dünya hayatı son bulacaktır Yokoluş günü yalnızca dehşetin yaşandığı, boyutları hiçbir insanın tasavvur edemeyeceği kadar dehşet, aynı zamanda görkemli bir son günolacaktır Yeryüzündeki herşey yerle bir olacak, yıldızlar silinip dökülecek, güneş körelecektir O vakte değin dünya üzerinde yaşayan olan tüm insanlar biraraya toplanacaklar ve bu güne tanık olacaklardır Bu son güninkarcılar için engebeli bir gündür ve kuşkusuz bu günün sahibi alemlerin Rabbi olan Allah'tır Kıyamet yaklaşarak gelmektedir İnsanların çoğunun inancının tersine, kıyamet hiç de uzakta değildir O gün dünya ile birlikte, dünyaya ait olan herşey de değil olacaktır Hırslar, istekler, kızgınlıklar, beklentiler, şehvet, düşmanlık ve zevkler sona erecektir Geleceğe karşın planların bir anlamı kalmayacaktır Allah'a döndürüleceğini unutan cümbür cemaat için, o çok sevdiği, ölümsüz hayata seçim ettiği dünyanın, bütün o aldatıcı zenginlikleri, güzellikleri ve meşguliyetleriyle sona erdiği gün gelmiştir İşte o gün, halk müziği Allah'ın varlığına muhakkak bir biçimde tanık olacak, unutmaya çalıştığı vefat günü ile karşı karşıya kalacaklardır Bundan Böyle Allah'ı ve öbür dünya yaşamını unutarak geçirdiği bu kısa ömür sona ermiştir ve yeni bir başlangıç kendisini beklemektedir Bu açılış, katiyen son bulmayacak ve asla inkarcılara sevinç getirmeyecektir Bu sonsuz yaşamın ilk anından itibaren cefa öylesine şiddetlidir oysa, bunu yaşayanlar, azabın yerine ölümüve yokoluşuisteyeceklerdir Bu hayatın başlangıcı kıyamet saatidir Ve şüphesiz kıyamet saati yaklaşarak gelmektedir Dünya Hayatı Geçicidir ve Ölüm Muhakkak Bir Gerçektir Çocukluğunuzun ilk günlerinden itibaren geleceğinize ilişkin belirtilen bir hedefe yönelir ya da başkaları göre yönlendirilirsiniz Olasılıkla şunlarla karşılaşırsınız: Yaşınız ilerlediğinde bundan böyle bir aileniz ve işiniz olmuştur Daha çok para kazanmak ve daha dar yaşamak için mücadele gösterirsiniz, çocuklarınızı yetiştirir, onların ileride sizden daha iyi bir yaşam sürmelerini istersiniz Haftada bir aile toplantılarına katılır, tatil yapar, işe gider, geri kalan vaktinizi de evde geçirirsiniz Birkaç aksilik dıştan yaşamınızdaki herşey düzgün devam eder, başlıca çok olağanüstü durumlarla da karşılaşmazsınız Yaşamınızdaki herşey güya daha danışıklı gibidir, çevrenizdeki insanların yaşamları da birbirleriyle koskocoman benzerlikler gösterir Bu aynı senaryolara tarafından yaşamak için çalışmalı, soyunuzu devam ettirmek için de aile kurmalısınız Bu düşünceye tarafından zaten iyi bir aile ve iyi bir meslekdışarıda yaşamın diğer ne amacı olabilir oysa! Bunlar sağlandıktan sonra mutlu bir hayat düş edersiniz Bu Nedenle herşey tozpembe olacak ve yaşamın geri kalan kısmını huzurlu geçireceksinizdir Oysa siz bunları düşünürken, bedeninizde ve çevrenizde önemli birtakım şansın dönmesi olmaktadır Vücudunuzda farklı işlevlere sahip öyle fazla gözenekli olan görevini tamamlayıp ölmekte ve yaşınız ilerledikçe bunların yenilenmesi daha da yavaşlamaktadır Bedeniniz yaşlanmakta ve bu yönde sürekli belirtiler, hastalıklar, eksiklikler ortaya çıkmaktadır Zaman kesintisiz ilerlemekte ve geri dönüşün imkansızlığı gün geçtikçe daha da açık bir şekilde kendini göstermektedir Ve siz huzurlu ve gizli geçirmeyi planladığınız geri kalan ömrünüzdegitgide ölüme doğru yaklaştığınızın farkındasınızdır İşte bu nedenle dünya hayatı size beklediğiniz rahatlığı ve huzuru reel anlamda asla vermez O başlıca kadar sizi o kadar fazla açıdan memnun etme ettiğini düşündüğünüz bu yaşamın bir sonu vardır İşte bu sonun arkasında ana gerçeklerle yüzyüze gelinecektir O halde dünya hayatında hedeflediğiniz hiçbir şey sizin gerçek amacınız olmamalı Çünkü dünya hayatı sadece geçici bir imtihan yeridir Kimin güzel davranışlarda bulunduğunun sınandığı yerdir Allah, bize bu önemli gerçeği şöyle bildirmektedir: O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı O, üstün ve enerjik olandır, fazla bağışlayandır (Mal Suresi, 2) Yaşamın reel amacı iyi bir aile ve iyi bir meslekdeğildir Herkesin tek bir yaratılış amacı vardır: Allah'a kul olmak Dünyada elde edilmiş mal, benzer, çocuk, mevki, haysiyet gibi kazançların hepsi yaşam her tarafında büyük bir tutkuyla bağlanılan değerlerdir Fakat ölümün ilk anından itibaren bu dünyevi kazançlar bir anda bütün değerlerini ve önemlerini yitirirler Bu herkesin bildiği ama düşünmekten kaçındığı bir gerçektir Dolayısıyla esas amaç bu olmamalıdır O süre gerçek amacın ve kazancın ne olduğunu göz önünde bulundurmak, iyi anlamak gerekir İşte yaratılmanın belli başlı amacını Allah Kuran'da şöyle bildirmektedir: Ben, cinleri ve insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım (Zariyat Suresi, 56) Fakat Allah'a kulluk görevinin tam olarak yerine getirilmesiyle ölümden sonra başlayacak olan ahiret hayatı için güzel bir beklenti söz konusu olabilir İnsanların büyük bir kesiminin sahip olduğu çarpık bir beklenti vardır Çoğu insan bu ihtimale inanarak kendini rahatlatmaya çalışır Oysa bu büyük bir yanılgıdır Eğer bir insanın ahirete, ölümden sonraki yaşama karşın bir beklentisi yoksa, o zaman da geriye doğru tek bir ihtimal kalır: Ölümle birlikte sonsuza dek değil elde etmek! Bu ihtimal ise diğerlerine tarafından fazla daha ürkütücüdür Allah'a kulluk etmeyi reddeden halk bu olasılıktan korktukları ve hatırından çıkmak istedikleri için kendilerince farklı alanlara yönlendirilmiş yöntemler geliştirirler Bu yöntemler ise genelde daima aynıdır: Vefat konuşulmaz, tartışılmaz, hatırlatılmaz Halbuki ölüm, yaşanılacağı kesin olan bir gerçektir, fakat sanki yokmuşgibi davranılır Toplumun büyük bir kesiminin bu mantığa sahip olması insanda bir rahatlamaya sebep olabilir Ama kendisi gibi diğer insanlar da aldanmaktadırlar Millet ölümü, kıyamet gününü ve ahireti bilmekte fakat düşünmemektedirler Dünya hayatıyla memnuniyet bulmakta, daha doğrusu hoşnutluk bulmayı istemektedirler Oysa Allah Kuran'da insanların kaçmakta oldukları vefat gerçeğiyle mutlaka karşılaşacaklarını bildirmektedir Ayette şöyle buyrulur: De oysa: Şüphesiz sizin kendisinden kaçtığınız vefat, şüphesiz sizinle karşılaşıpbuluşacaktır Sonra gaybı da, müşahede edilebileni de haberdar olan (Allah)a döndürüleceksiniz; O da size yaptıklarınızı haber verecektir (Cuma Suresi, 8) Ölüm yalnızca insanlara kasten değildir Geçici olan dünya hayatında, insan gibi herşeyölümlüdür Allah bize, bütün kainatın, içindeki canlılarla birlikte yok olacağı bir günün varlığını, yani kıyamet gününübildirmiştir Kıyamet günü, imtihanın son bulduğu, nihai gündür O günün gelişini, yeryüzündeki her insan öyle fazla semptom ile anlayacak ve kainatın ölümüyle sonuçlanacak olaylar doğrusu de tüyler ürpertici olacaktır Ve en nihayet dünyadaki bütün ahali, kıyametin gerçekleştiği gün, kendilerini bekleyen bitmiş dirilişikavrayacaktır Böyle bir günle karşılaşmayı ummayanlar, karşılarındaki bu anlaşılır biçimde gerçeği reddedemeyecekler ve Allah'ın emrine isteseler de istemeseler deboyun eğeceklerdir Allah, bütün âlem için büyük bir son hazırlamıştır İnsanların birçok her ne değin inkar etmeye çalışsa da, kıyamet saati kesin bir vakitte kendilerini beklemektedir