iltasyazilim
FD Üye
Koku Alma ve Solunum Organı: Burun
Burun
Burun, hoş kokulu çiçeklerin ya da iştah açıcı yemeklerin kokularını algılamamızı sağ*lamanın ötesinde çok kayda değer işlevleri olan bir organımızdır Soluduğumuz hava ile havadan aldığı oksijeni vücudumuzun bütün hücreleri*ne içeren kan arasındaki temel temas yollarından biri burundur Kısacası burnumuz ayrıca koklama organı, hem de solunum yolla*rının başlangıcı olarak büyük ağırlık taşır
Soluduğumuz hava akciğerlere ulaşmadan önce, etkin bir klima aygıtı ve hava filtresi görevini üstlenen burundan geçer Fiilen de burun deliklerinin içinde, havayla birlikte giren iri toz ve kum parçacıklarını tutarak havayı süzen kıllar vardır Tozlarını burada bırakan hava, daha sonra, her burun deliğin*de üçer tane yer alan kıvrımlı yapıların üstün*den geçer Boynuzcuk denen bu kıvrımların üstü, sümük (mukus) dediğimiz sıvıyı salgıla*yan ıslak bir mukoza katmanıyla örtülüdür Havadaki toz parçacıkları burnun iç yüzeyini kaplayan bu mukoza zarına yapışıp kalır Zarın üstünde keza ince tüy gibi kirpiksi uzantılar vardır Bu tüylerin sürekli olarak ileriye ve geriye dalgalanmasıyla toz parçacıkları veya mikroplar burun deliklerine içten sürüklenir ve kişinin aksırması veya sümkürmesiyle açık havada atılır Burnun içinde*oysa fidan gibi kan damarları da havayı ısıtır ve bu nedenle soluduğumuz tozlu, kirli ve soğuk hava akciğerlere ulaşmadan önce ısıtılmış, süzül*müş ve nemlendirilmiş olur
Burnun üst bölümünde, çok sayıda asap hücresi taşıyan ve koku epiteli olarak adlandı*rılan iki minik bölge da koku duyumundan sorumludur Irk yaklaşık 3000 değişik kokuyu birbirinden ayırt edebilir Havayla taşınan koku moleküllerikoku epitelindeki alıcılara ulaştığında beyin o kokuyu tanıyarak algılar
Burnun ayrıca ses tonu üstünde de belli bir etkisi vardır Mesela nezle olup da burnu*muz tıkandığında ya da burun deliklerimizi parmaklarımızla kapattığımızda ses tonumuz değişir
Esas Britannica
Burun Yapısı
solukyolu1
Koklamak, maddelerin kimyevi yapılarıyla bağlantılı olarak, özel alıcıları uyarmakla meydana getirdikleri kimyevi bir duyu Burun; solunum organı olmaktan diğer, koku alma organı olarak da özelleşmiştir
Lezzet ve koku alma duyuları birbiriyle çok yakından ilgilidirler Soğukalgınlığı ya da nezle gibi burnun tıkalı olduğu durumlarda, insanın ağzının tadı da bozulmaktadır
Burun iç yüzünün koku alma bölümündeki epitel hücreleri aralarında resmileşmiş olan koku reseptörleri (alıcıları), diğer duyu organlarındakinin aksine, tek asap hücresine sahiptirler; bu bakımdan damak zevki reseptörlerine benzerler Bu reseptörlerden kalkan sinir lifleri, kalbursu bölgeden geçip kafatası içine girerek koku sinirini meydana getirirler ve koku soğancığında sonlanırlar Koku soğancığından başlayan asap lifleri ise koku yolunu meydana getirerek, beyin ön lobunun daha aşağı yüzeyinde ilerleyip, beyin kabuğunun koku ile ilgili alanında sonlanır
Herhangi bir maddenin koku reseptörlerini uyarabilmesi için buhar haline gelmesi ve bunun, burun epitelini yıkayan sıvıya girmesi gerekir Kokunun alınabilmesi, ilgili madde buharını ihtiva eden havanın derince burna çekilmesi ile mümkün olur Bir Takım kokuların alınması için buruna çekilmesine lüzum yoktur Mesela, bir mutfağa girilince veya bir çöplük yakınından geçildiği süre mahalli ve karakteristik kokular hemen burun çekmeye mahal kalmaksızın duyulur Ancak, niçin böyle olduğu demin kuşkusuz aydınlatılmış değildir aynı zamanda bilinen şudur ancak, koku alma duyusunun meydana gelmesi için koku alma reseptörlerinin uyarılmasından doğan uyarının beyindeki koku alma alanına ulaştırılması gerekir
Bir kokunun kuvvetli veya diğerinin zayıf oluşuna hükmetmemiz buhar yoğunluğuna tabi olduğu gibi adaleli kokuya sahip madde buharının fazla sayıda reseptörü uyarmasından da ileri gelir
Burun epitelindeki reseptörlerin en öbür kaliteyi ayırt edebildiği ileri sürülmüştür Bunlar; alkolik, aromatik kokular, badem kokusu, çiçek kokuları, eterik kokuları, kafur kokusu, meyve kokuları, mis kokusu, nane kokusu ve sedir kokusudur
Koku alma duyu eşiğini tahsis için basit, lakin ustaca yapılmış cihazlar ortaya konmuş ve geliştirilmiştir Bunlardan en geniş ölçüde kullanılanı koku ölçer (olfaktometre)dir
Güzel kokular, insan üstünde hoş bir etki meydana getirmektedir Bu yüzden binlerce tür koku üretilmektedir Parfümler, lavantalar, esanslar, losyonlar vb bunlar arasındadır
Burnu tutan hastalıklarda, koku almada bozukluklar meydana gelmektedir Mesela ozena denilen müzmin nezlede kişi hiç koku almaz, burun mukozası körelmiştir ve kirli kokulu bir burun akıntısı vardır Mevcut olmayan kokuları olmak da bir hastalıktır ve psikolojik bozukluklarla ilgilidir *
Burun
Burun, hoş kokulu çiçeklerin ya da iştah açıcı yemeklerin kokularını algılamamızı sağ*lamanın ötesinde çok kayda değer işlevleri olan bir organımızdır Soluduğumuz hava ile havadan aldığı oksijeni vücudumuzun bütün hücreleri*ne içeren kan arasındaki temel temas yollarından biri burundur Kısacası burnumuz ayrıca koklama organı, hem de solunum yolla*rının başlangıcı olarak büyük ağırlık taşır
Soluduğumuz hava akciğerlere ulaşmadan önce, etkin bir klima aygıtı ve hava filtresi görevini üstlenen burundan geçer Fiilen de burun deliklerinin içinde, havayla birlikte giren iri toz ve kum parçacıklarını tutarak havayı süzen kıllar vardır Tozlarını burada bırakan hava, daha sonra, her burun deliğin*de üçer tane yer alan kıvrımlı yapıların üstün*den geçer Boynuzcuk denen bu kıvrımların üstü, sümük (mukus) dediğimiz sıvıyı salgıla*yan ıslak bir mukoza katmanıyla örtülüdür Havadaki toz parçacıkları burnun iç yüzeyini kaplayan bu mukoza zarına yapışıp kalır Zarın üstünde keza ince tüy gibi kirpiksi uzantılar vardır Bu tüylerin sürekli olarak ileriye ve geriye dalgalanmasıyla toz parçacıkları veya mikroplar burun deliklerine içten sürüklenir ve kişinin aksırması veya sümkürmesiyle açık havada atılır Burnun içinde*oysa fidan gibi kan damarları da havayı ısıtır ve bu nedenle soluduğumuz tozlu, kirli ve soğuk hava akciğerlere ulaşmadan önce ısıtılmış, süzül*müş ve nemlendirilmiş olur
Burnun üst bölümünde, çok sayıda asap hücresi taşıyan ve koku epiteli olarak adlandı*rılan iki minik bölge da koku duyumundan sorumludur Irk yaklaşık 3000 değişik kokuyu birbirinden ayırt edebilir Havayla taşınan koku moleküllerikoku epitelindeki alıcılara ulaştığında beyin o kokuyu tanıyarak algılar
Burnun ayrıca ses tonu üstünde de belli bir etkisi vardır Mesela nezle olup da burnu*muz tıkandığında ya da burun deliklerimizi parmaklarımızla kapattığımızda ses tonumuz değişir
Esas Britannica
Burun Yapısı
solukyolu1
Koklamak, maddelerin kimyevi yapılarıyla bağlantılı olarak, özel alıcıları uyarmakla meydana getirdikleri kimyevi bir duyu Burun; solunum organı olmaktan diğer, koku alma organı olarak da özelleşmiştir
Lezzet ve koku alma duyuları birbiriyle çok yakından ilgilidirler Soğukalgınlığı ya da nezle gibi burnun tıkalı olduğu durumlarda, insanın ağzının tadı da bozulmaktadır
Burun iç yüzünün koku alma bölümündeki epitel hücreleri aralarında resmileşmiş olan koku reseptörleri (alıcıları), diğer duyu organlarındakinin aksine, tek asap hücresine sahiptirler; bu bakımdan damak zevki reseptörlerine benzerler Bu reseptörlerden kalkan sinir lifleri, kalbursu bölgeden geçip kafatası içine girerek koku sinirini meydana getirirler ve koku soğancığında sonlanırlar Koku soğancığından başlayan asap lifleri ise koku yolunu meydana getirerek, beyin ön lobunun daha aşağı yüzeyinde ilerleyip, beyin kabuğunun koku ile ilgili alanında sonlanır
Herhangi bir maddenin koku reseptörlerini uyarabilmesi için buhar haline gelmesi ve bunun, burun epitelini yıkayan sıvıya girmesi gerekir Kokunun alınabilmesi, ilgili madde buharını ihtiva eden havanın derince burna çekilmesi ile mümkün olur Bir Takım kokuların alınması için buruna çekilmesine lüzum yoktur Mesela, bir mutfağa girilince veya bir çöplük yakınından geçildiği süre mahalli ve karakteristik kokular hemen burun çekmeye mahal kalmaksızın duyulur Ancak, niçin böyle olduğu demin kuşkusuz aydınlatılmış değildir aynı zamanda bilinen şudur ancak, koku alma duyusunun meydana gelmesi için koku alma reseptörlerinin uyarılmasından doğan uyarının beyindeki koku alma alanına ulaştırılması gerekir
Bir kokunun kuvvetli veya diğerinin zayıf oluşuna hükmetmemiz buhar yoğunluğuna tabi olduğu gibi adaleli kokuya sahip madde buharının fazla sayıda reseptörü uyarmasından da ileri gelir
Burun epitelindeki reseptörlerin en öbür kaliteyi ayırt edebildiği ileri sürülmüştür Bunlar; alkolik, aromatik kokular, badem kokusu, çiçek kokuları, eterik kokuları, kafur kokusu, meyve kokuları, mis kokusu, nane kokusu ve sedir kokusudur
Koku alma duyu eşiğini tahsis için basit, lakin ustaca yapılmış cihazlar ortaya konmuş ve geliştirilmiştir Bunlardan en geniş ölçüde kullanılanı koku ölçer (olfaktometre)dir
Güzel kokular, insan üstünde hoş bir etki meydana getirmektedir Bu yüzden binlerce tür koku üretilmektedir Parfümler, lavantalar, esanslar, losyonlar vb bunlar arasındadır
Burnu tutan hastalıklarda, koku almada bozukluklar meydana gelmektedir Mesela ozena denilen müzmin nezlede kişi hiç koku almaz, burun mukozası körelmiştir ve kirli kokulu bir burun akıntısı vardır Mevcut olmayan kokuları olmak da bir hastalıktır ve psikolojik bozukluklarla ilgilidir *