Koltuk altı kalp ameliyatı nedir?
İman tahtası denilen göğüs kemiğini (26 – 30 cm) kesmeden koltuk altından 5 – 7 cm kesi ile ameliyatı gerçekleştiriyoruz. Yara izi koltuk altında kalıyor. Kişi ayna karşısında kolunu havaya kaldırmadıkça kendisi veya çevresindekiler ameliyat izini göremez.
Meme altı kalp ameliyatı nedir?
İman tahtası denilen göğüs kemiğini (26–30 cm) kesmeden meme altından 5 -7 cm kesi ile ameliyatı gerçekleştiriyoruz. Kesiyi memenin alt katlantı çizgisine uyacak şekilde yapıyoruz. Kişi ayna karşısında memesini havaya kaldırmadan yara izini göremez. Memenin altında kaldığı için başkası izi göremez.
Küçük kesi ile kalp ameliyatının klasik kalp ameliyatından farkı nedir?
Göğüs kemiği kesilerek yapılan ameliyat ile küçük kesi ile yaptığımız ameliyat arasındaki tek fark giriş yeri ve büyüklüğüdür. İçeride yaptığımız işlem standart kalp ameliyatıdır.
Endoskopik damar çıkartma yöntemi
Koltuk altı ve meme altı kalp ameliyatlarına ek olarak tercih ettiğim bir başka estetik uygulama da koroner bypass yaptığımız hastalarımızda göğüs damarı dışında bacak ya da koldan damar almak gerekirse, kola ya da bacağa kesi yapmadan damarı çıkarmak.
Burada endoskopik yöntem dediğimiz sadece 1-2 cm’lik küçük bir kesiden kamera eşliğinde özel bir aletle girerek damarı çıkarma işlemidir. Bu sayede koroner bypass olan hastalarımız bacaklarında iz olmaksızın, ameliyattan hemen sonra rahatlıkla yürüyebiliyor, merdiven çıkabiliyorlar. Bu yöntemde de enfeksiyon riski daha az oluyor.
Avantajları Nelerdir?
Birincisi hastanın ameliyat sonrası iyileşme süreci çok hızlı oluyor. Hastalar bu yöntemle genellikle ameliyat sonrası üçüncü gün taburcu olacak aşamaya gelmekteler.
Ağrı kesinlikle daha az. Bunda ameliyat esnasında dokuya uyguladığımız anestezinin de etkisi var.
Bu yöntemin belki en önemli avantajlarından biri de ameliyat izinin görünmemesi oluyor. Özellikle genç bayanlarda meme altından yaptığımız ameliyatlardan hastalarımız çok memnun. Aslında aynı durum erkek hastalarımız için de geçerli. Daha estetik bir kesi olduğu için cinsel, psikolojik ve sosyal açıdan da problem yaratmıyor.
Bu hastalarda kan nakli ihtiyacı daha az oluyor ve yoğun bakımdan çıkacak aşamaya daha çabuk geliyorlar.
Göğüs kemiği kesilmediği için enfeksiyon riski daha az oluyor.
Klasik ameliyatlarda kesilen göğüs kemiği tellerle kapatılmakta ve hastalar kemik kaynayıncaya kadar en az 1,5 ay hareketlerine dikkat etmek ve gece uyurken sırtüstü yatmak zorundadırlar. Küçük kesi ile yaptığımız ameliyatlarda ise hasta ameliyat sonrası istediği pozisyonda yatabiliyor, göğüs kemiği önden açılan hastalar gibi uzun süre sırtüstü yatmak zorunda kalmıyorlar.
Ameliyat sonrası hareketlerinde bir kısıtlanma olmuyor. Bu hastalar işlerine ve sosyal yaşantılarına çok daha erken dönebiliyorlar.
Emniyet kemeri takıp otomobil kullanabiliyorlar. 10. Gün arabasını kullanarak şehirlerarası yolculuk yapan, ya da ameliyat sonrası ikinci haftasında tır kullanan hastalarımız var. Tüm bu süreçler göğüs kemiği kesilen hastalara göre çok daha kısa sürüyor.
Göğüs kemiği sağlam kaldığı için ağırlık kaldırmak sorun olmaktan çıkıyor. Bu özellikle küçük çocuğu olan bayanlarda veya kas gücü ile çalışan hastalarda çok avantajlı.
Ameliyat sonrası göğüse gelen darbeler de problem olmaktan çıkıyor.
Bu tekniğin bir yararı da göğüs kemiğinin kesilmesinden kaçındığı için ameliyatını erteleyen bu nedenle riski artan hatta ameliyat şansını kaybetme riski olabilecek hastalara zamanında ameliyat olabilmeleri için bir alternatif sunmasıdır.
Hangi hastalara uygulanabilir?
Mitral, Aort, Triküspit kalp kapaklarının tamiri veya değiştirilmesi. ASD, VSD gibi kalp deliklerinin kapatılması. Kalp tümörlerinin çıkarılması ve kalbin bazı damarlarına küçük kesi ile atan kalpte by-pass gerçekleştirilebiliyoruz. Her yaş grubundan kadın ve erkek hastalara uygulanabilir. Ancak akciğer ameliyatı geçiren hastalarda tercih etmemekteyiz. Hastanın göğüs yapısının uygunluğu çok önemli. Ameliyat öncesi yapılan detaylı tetkiklerle hangi tür kesi yapacağımıza karar veriyoruz.
Küçük kesi ile ameliyat yaygın olarak yapılabiliyor mu?
Tüm dünyada gittikçe artan oranlarda tercih edilmektedir. Klasik kalp cerrahisinde başarısını kanıtlamış, minimal invaziv cerrahi dediğimiz küçük kesilerle ameliyat konusunda eğitim alıp bu konuda kendini geliştirmiş cerrahlar ve ekipleri bu tedaviyi güvenle uygulayabilmekte.