Sağlık Bakanlığı'nın medikal sektörüne olan borcunun ödenmemesi insanların sağlığını tehdit eder hale geldi. 15 yaşındaki Uygar'ın kolu kırıldı. 3 hastane gezdi. 13 gündür ameliyat için gerekli malzeme bulunamıyor. Annesi isyan etti: 'Hep kötüyü örnek aldık, umut hiç olmayacak.'
Sözcü'den Yusuf Demir'in Haberine göre, medikal sektörü, kamudan birikmiş alacaklarını uzun zamandır tahsil edemiyor. Korkulan noktaya gelindi artık ameliyatlar da yapılamıyor. Gelinen noktanın son örneklerinden biri 15 yaşındaki Uygar’ın başına geldi.
Etüde giderken düşerek kolunu kıran Uygar, hemen ambulansla hastaneye kaldırıldı. Röntgen çekildi. Kolunda ciddi bir kırık tespit edildi. Doktorlar “Platin takılması gerekiyor ancak elimizde yok” dedi.
Uygar Adana’da 3 hastane gezdi ancak platin bulunamadı.
Kol geçici olarak alçıya alındı. Uygar ağrılar içinde 1 Aralık’tan bu yana tam 13 gündür platin alınmasını bekliyor.
Süreci annesi Nilüfer Aslan şöyle anlatıyor:
1 Aralık günü oğlum Uygar etüd merkezine giderken nöbetçi eczanenin orta refüje koyduğu tabelanın ipine takılarak düşmüş. Çevredekilerin yardımıyla ambulansla Seyhan Devlet hastanesine kaldırıldı.
Doktor, “Kolunda kırık var, ameliyat edilmesi gerekiyor ama hastanede platin ve malzemeler yok, ne zaman geleceği de belli değil isterseniz yatış yapabiliriz” dedi. Ne zaman geleceği belli olmadığı için eve döndük. Bize haber vereceklerini söylediler.
Ağrıları dinmedi, bir haber de çıkmayınca bu defa Çukurova Devlet Hastanesi’ne gittik. Aynı şekilde “Malzeme yok” dediler.
7 Aralık’ta bu defa Balcalı Hastanesi’ne gittik. Orda da malzeme yoktu. “Ne zaman gelecek” dediğimizde, “Hiçbir bilgimiz yok” cevabını aldık. “Biz size haber veririz dediler bugün için, hala haber yok.”
Bu arada yardım için ilk olarak sosyal medyadan durumu yazdım ve Sağlık Bakanlığı’nı etiketledim. Beni aradılar. Olayı tekrar anlatmamı söylediler. Dinledikten sonra dönüş yapacaklarını söylediler.
3-4 saat sonra Seyhan Devlet Hastanesi’nden birileri aradı. Kendilerini neden şikayet ettiğimi sordular… “Hayır ne hastaneyi, ne doktoru şikayet ettiğimi sadece malzeme olmadığını söylediğinizi yazdım” dedim. “Bu durum hastanemizle alakalı değil, medikalcilerle ilgili, şu an medikalcilerle anlaşamıyoruz” dediler.
“Peki ne zaman anlaşacaksınız?” diye sordum, “Hiçbir bilgimiz yok” dediler.
Tekrar 184’ü aradım. İl Sağlık Müdürlüğü’yle konuştuklarını ilettiler. İl Sağlık Müdürlüğü de medikalcilerle yaşanan sorun nedeniyle bu durumda olduklarını aktarmış.
Biz Adana’da yaşıyoruz. Bekar bir anneyim, nafakayla geçinmeye ayakta kalmaya çalışıyorum. 10 yaşında “hafif mental” bir de kızım var. Özel durumu nedeniyle sürekli ilgilenmem gerekiyor.
Oğlum Uygar açık öğretim lisesinde çünkü devletimiz ona evimize yakın bir okul gösteremedi. 22 kilometre uzakta bir okula kayıt yapabileceğimiz söylediler.
Valiliğe başvurdum. Kızımın özel durumunu anlattım. Oğlumun o okula gitmesi için 400 TL servis , 600 lira da yemek parası istendiğini, bunu karşılamamın mümkün olmadığını anlattım. Yakın bir okula alınmasını arzettim. Yapmadılar.
Ben de oğlumu mecburen açık öğretim lisesine yazdırdım. Etüdle de desteklemeye çalışıyorum. İşte o gün etüde giderken bu kaza yaşandı.
Bu zor günlerin bir an evvel bitmesini istiyorum, oğlumun acılarının dinmesini istiyorum.
Platinin olmama sebebi doların yüksekliği. Bu ülkenin başına ne geldiyse cahillikten geldi. Hep kötü ülkeleri örnek aldık, Umut hiç bir zaman olmayacak.