Konserviyon Bozukluğu Nedir?

Konserviyon bozukluğu, psikolojik bir hastalık türüdür fiziksel olarak reaksiyonlar verse de ana sebebi nörolojik bozukluklardan kaynaklanmaktadır “Konversiyon histeri olarak da nitelendirilen olgu, cinsel doyumsuzluk ve davranış bozukluğu gibi nedenlerden kaynaklanabilmektedir tam olarak sebebi bulunmasa da, bu nedenlerden kaynaklandığı eski çağlardan bu yana düşünülmektedir Fazla ilginçtir ama eski çağlarda nedeni anlaşılmadığı için cin çarpması olarak da düşünülmekteydi Fakat zamanla bu düşünce değişmiş, psikolojik bir vaka olarak nitelendirilmeye başlamıştır Psikolojik reaksiyonlardan öbür sorunlara niçin olduğu için diğer hastalıklar ile karıştırılabilmektedir
Konserviyon bozukluğu, felç, konuşamama, duyu bozuklukları, körlük gibi birçok soruna niçin olabilmektedir Kol ve bacakların işlevinin yitirilmesine sebep olan olgu, işitme sorununa da yol açmaktadır Ani bayılmalar ve düşmeler gerçekleşebilir Titreme, yürüme bozuklukları, davranışlarda kuraldışılık, silkelenme gibi reaksiyonlarda görülebilmektedir*Kişi yürüyemez ülkü gelebilir ve kekeme sorununu yaşayabilmektedir

Epilepsi hastalığı ile karıştırılmaktadır Çünkü hasta kimi zaman kendini yere atarak nöbet geçirebilmektedir*Epilepsiden farkı, idrar kaçırma, kendine zarar verme ve dil ısırma, çene sıkma gibi durumlar olmaz ve en önemlisi hasta düştüğü süre yaralanmaz Ses kısılma sorunu, bu hastalıkta çok sık yaşanmaktadır Hatta bir takım psikolojik hastalıklara aynı reaksiyonlarda görülebilir Yani alışılmış bir duruma aldırmaz ve pervasız bir tavır sergileyebilir Kusma, öğürme, hıçkırık, öksürük ve boğazda düğümlenme gibi sorunlar da yaşanabilmektedir
Konserviyon bozukluğu tedavisinde genelde terapi yöntemleri kullanılmaktadır Hastalığın kendiliğinden geçme olasılığı da oldukça yüksektir Hastalığın teşhisi çare için çok önemlidir ilk olarak belirtilerin bedensel olup olmadığına bakılmaktadır Hastanın bulunduğu durumun psikolojik kökenli olduğunu uzmanlar yerinde bir dille anlatmaktadırlar Lakin bu anlatım çoğu süre çok kuvvet bir dönemi kapsar Çünkü hasta bedensel bir hastalığı olduğuna kendini inandırmış olup basit basit ikna olmaz Hastanın terapiye aleyhinde sergilediği söylev neticesinde belirtilerin kökeni araştırılır İç görü yönelimi ile çare edilir Ve sık sık hastanın aile bireyleri de çare sürecine dahil edilir Bu vakanın tedavisinde ilaç kullanımı son aşamadadır Yani fazla gerek duyulmadığı takdirde uzmanlar hap kullanımını seçim etmezler