Long March 5B roketinin 23 tonluk ana kısmı, 8 Mayıs Cumartesi gecesi Dünya’ya geri düştü ve böylece dünyanın pür dikkat izlediği 10 tartışmalı günü sona erdirdi. Bu olay, örünge enkazı ve uzay yolculuğu hakkında sorumluluklarla ilgili daha geniş bir tartışma başlattı.
Long March 5B, ABD Uzay Komutanlığı’na göre, aklaşık Cumartesi EDT 22:15’te (9 Mayıs Pazar, 02:15 GMT) Arap Yarımadası’nın atmosferine yeniden girdi.
Uzay Komutanlığı yetkilileri Cumartesi gecesi paylaştıkları kısa güncellemede, “Enkazın karayı veya suyu etkileyip etkilemediği bilinmiyor” diye yazdılar.
Ancak bazı analistler, yeniden giriş esnasındaki yoğun sıcaklta bile hayatta kalmayı başaran roket gövdeleri için ıslak bir mezar belirlediler. Örneğin, Space-Track.org Cumartesi gecesi Twitter’da Long March’ın Hindistan’ın güneybatı kıyısındaki cennet gibi bir ada zinciri olan “Maldivler’in kuzeyindeki Hint Okyanusu’na düştüğünü” belirtti.
Long March 5B, 28 Nisan’da Çin’in yeni uzay istasyonu için temel modülü fırlatmıştı. Ancak işi bittiğinde okyanusa güvenli bir şekilde inmesi gereken roketin ilk aşaması yörüngeye ulaştı ve yeterince atmosferik sürüklenmeyi hissettikten sonra ana gezegenine çarpmayı bekleyen bir uzay çöpü haline geldi.
Üstelik bu münferit bir olay değildi. Aynı şey geçen yıl, Batı Afrika kıyıları açıklarında Atlantik Okyanusu üzerinden kontrolsüz düşen farklı bir Long March 5B çekirdeğinde de yaşandı. Yeniden girişten bazı büyük enkaz parçaları görünüşe göre Fildişi Sahili’ne düştü, ancak herhangi bir yaralanma bildirilmedi.
Ek olarak, Çin’in yeni uzay istasyonunun önünü açmaya yardımcı olmak için tasarlanan ilk prototip uzay laboratuvarı Tiangong 1, görevini tamamladıktan sonra bir uzay çöpüne dönüştü. 8 tonluk gemi, Pasifik Okyanusu üzerinde yanarak Nisan 2018’de kontrolsüz bir şekilde Dünya’ya düştü.
Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi’nde çalışan gökbilimci ve uydu takipçisi Jonathan McDowell’e göre, bu iki Long March 5B çekrideğin daha ağır sadece üç insan yapımı nesne kontrolsüz bir şekilde uzaydan düştü.
Bu üçü, Temmuz 1979’da Avustralya’da düşen 83 tonluk Skylab uzay istasyonu; Ocak 1975’te Madeira’nın batısında Atlantik Okyanusu üzerinden inen Skylab’ı fırlatan Saturn V roketinin 50 tonluk üst aşaması; ve Sovyetler Birliği’nin Salyut 7 uzay istasyonu ve birlikte yaklaşık 43 ton ağırlığındaki, Şubat 1991’de Arjantin üzerinden yeniden Dünya’ya giren Kosmos-1686 modülü. (Ne yazık ki Columbia uzay mekiği de burada düşünülebilir; 117 tonluk yörünge aracı, Şubat 2003’te yeniden giriş sırasında parçalandı ve gemideki yedi astronotun hepsini öldürdü.)
Uzay topluluğundaki birçok insan, Çin’in Long March 5B olayları nedeniyle, ülkenin uzay programını pervasızca olmasa da dikkatsizce davranmakla suçlayarak eleştirdi. Böyle bir suçlama Cumartesi günü yeni NASA şefi Bill Nelson’dan geldi.
Nelson, roket düşmeden önce yaptığı açıklamada, “Uzay yolculuğu yapan ülkeler, uzay nesnelerinin yeniden girişinin Dünya üzerindeki insanlara ve mülklere yönelik risklerini en aza indirmeli ve bu operasyonlarla ilgili şeffaflığı en üst düzeye çıkarmalı” diye yazdı.
“Çin’in uzay enkazlarıyla ilgili sorumlu standartları karşılamadığı açık” dedi ve ekledi: “Çin’in ve uzay yolculuğu yapan tüm ulusların ve ticari kuruluşların, uzay faaliyetlerinin istikrarını, güvenliğini ve uzun vadeli sürdürülebilirliğini sağlamak için uzayda sorumlu ve şeffaf bir şekilde hareket etmesi kritik önem taşıyor.”