iltasyazilim
FD Üye
Yaratılmışların en şereflisi, yeryüzünde Cenabı Hakk’ın halifesi olan, Rabbimizin kendi ruhundan üfleyerek yaratmış olduğu insanoğlunun en önemli görevi; Rabbini bilmesi, anlaması ve O’nun yolunda olmasıdır Bir gününü, diğer bir deyimle 24 saatini bu uğurda harcaması insanın üzerine bir borçtur Yararlı insan olmalı, hayırlı hizmetlerde bulunmalı, çevresine yaşayışı ile örnek olmalı, İslam’ı doğru öğrenmeli, doğru yaşamalı ve doğru tebliğ etmelidir Bunu yaparken de ihlâslı olmalıdır Zaten insanın yaratılış gayesi, bu dünyaya gönderiliş sebebi kâinatın yaratıcısını tanımak, O’na iman edip ibadet etmek değil midir? Rabbimiz:
“Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım (Zariyat 5156)
“Biz insanı en güzel bir biçimde yarattık (Tin 954)
“İnsanı yarattıklarımızın bir çoğundan çok üstün kıldık (İsra 1770) buyurmaktadır
İnsan ruhen, aklen ve bedenen mükemmel yaratılmış, üstün özelliklerle donatılmıştır
Müslüman için en büyük mutluluk Allah’ı bilmek ve sevmekle olur En önemli işimiz, tek derdimiz şu yarısı uykuda geçen kısacık ömürde ebedî hayatı kazanmak olmalıdır İnsan büyük bir imtihanda olup bu imtihanın da tekrarı yoktur Yaratılış gayesini bilemeyen, maddî ve manevî yapısının inceliklerini anlayamayan, varlığının derinliklerine dalamayan bir insanın huzurlu ve mutlu bir hayat sürmesi, insanlara örnek olması mümkün değildir En güzel şekilde yaratıldığının şuurunda olamamak ne kadar acıdır
Yüce Rabbimiz:
“Kim tevbe edip salih ameller işlerse muhakkak o, tevbesi kabul edilmiş olarak Allah’a döner (Furkan 2571)
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem:
“Âdemoğlu hata eder Hata edenlerin hayırlısı tevbe edendir (Tirmizî) buyurmuştur
İnsan nefsinin ve şeytanın isteklerine dur diyerek, dilini gereksiz ve boş şeylerden koruyabilmelidir Ailesinin geçimi için çalışmalı, başkalarına muhtaç olmamalıdır Gününü fikir, zikir ve şükürle geçirmeli, insanlara şefkat, merhamet ve sevgiyle bakmalıdır
Müslüman, Rabbinin nimetlerini ihtiyaç sahipleriyle paylaşabilmeli, mazlumları sevindirmenin, yüzlere tebessüm etmenin tadına varabilmelidir Allah’ın kitabını okuyup, anlayıp, onu hayatına yansıtmalıdır Kalbi selamete ulaştıranların başında Kur’an okumak, Allah’ı anmak, ölümü düşünmek, salih insanların toplantılarına katılmak gelir Bu toplantılar cennet bahçelerinde oturmak gibidir Hastaların şifa bulması, borçluların rahata ermesi için elinden geleni yapmalı, eş, dost ve akrabalarını ziyaret edip hatırlarını sormalı, karşılaştığı herkese Allah’ın selamını vererek onlarla dost olmalıdır Eşine, çocuklarına ve çevresine karşı görevlerini hakkıyla yapmalıdır Salih ve âlim insanları ziyaret ederek dualarını almalı, onlardan yararlanmalıdır İlim ve irfanını artıracak çalışmalarda bulunmalıdır Hayırlı hizmetlerin bir ucundan tutmalı, kötülük yapana iyilik yapıp affetmeli, vermeyene vermeli, kıskançlık ve hasetten sakınmalıdır Kendisi için istediğini başkaları için de istemelidir
Müslüman gün içinde yaptıkları için nefis muhasebesine hazır olmalıdır İnsan yaratılış gereği hata yapabilir, nefsine ve şeytana uyabilir Her gece başını yastığa koyduğunda bugün Hakk rızası için neler yaptım sorusuna cevap aramalı, yapmış olduğu hata ve günahlar için el açıp tevbe ve istiğfarda bulunmalıdır Allah’tan yardım istemeli, dua ve niyazda bulunmalıdır Yüce Rabbimiz:
“Dua ve niyazınız olmasa Rabbim size niye değer versin… (Furkan 2577)
“…Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm… (Bakara 2186)
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem:
“Kişinin kardeşi için arkasından yaptığı dua geri çevrilmez Bir kişi arkadaşının arkasından dua ettiği zaman, melek ‘aynısı sana da olsun’ der (Müslim) buyurmuştur
Müslüman, zamanın önemini ve değerini bilerek hayatını boşa geçirmez Zamanın en büyük hazine olduğunu bilir Zamanı iyi kullananlar; toprağa tohum atan çiftçiye, çiçeklere bakım yapan bahçıvana, eline teslim edilen öğrencilerini en iyi bir şekilde yetiştiren öğretmene benzer Akıllı insan zamanı kulluk toprağına saçar, iman suyu ile sular, iyi bir bakım yaparak istediği en iyi ürünü alır Dünya hayatı gelip geçicidir Başı ve sonu olan bu fani hayatı en güzel şekilde değerlendirmek zorundayız Ömrünü Allah yolunda geçirenler için ölüm bir bitiş değil bir başlangıçtır Ebedî âleme açılan bir kapıdır Sonsuzluğa doğuştur Ahirette rahat etmek dünyadaki yaşayışımıza bağlıdır İnanan insan sevinerek Rabbine koşar Geçmişini unutmadan, geleceğe umutla yürüyen, ufuklara bakan, koşar adımlarla yarınlara koşan bir yarışçı gibi olmalıdır
Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla gerçek huzura erer (Ra’d 1328) buyurmuştur
Yatağından kalktığı andan gece yastığa başını koyana kadar hayırlı işler yapanlara, gecenin bir vaktinde kalkarak seherde doğanlara, gönlüyle, yüreğiyle Hakka bağlı olanlara selam olsun Gününü en verimli bir şekilde Allah yolunda geçirenlerden olmamızı yüce Rabbimiz nasip etsin insaallah
“Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım (Zariyat 5156)
“Biz insanı en güzel bir biçimde yarattık (Tin 954)
“İnsanı yarattıklarımızın bir çoğundan çok üstün kıldık (İsra 1770) buyurmaktadır
İnsan ruhen, aklen ve bedenen mükemmel yaratılmış, üstün özelliklerle donatılmıştır
Müslüman için en büyük mutluluk Allah’ı bilmek ve sevmekle olur En önemli işimiz, tek derdimiz şu yarısı uykuda geçen kısacık ömürde ebedî hayatı kazanmak olmalıdır İnsan büyük bir imtihanda olup bu imtihanın da tekrarı yoktur Yaratılış gayesini bilemeyen, maddî ve manevî yapısının inceliklerini anlayamayan, varlığının derinliklerine dalamayan bir insanın huzurlu ve mutlu bir hayat sürmesi, insanlara örnek olması mümkün değildir En güzel şekilde yaratıldığının şuurunda olamamak ne kadar acıdır
Yüce Rabbimiz:
“Kim tevbe edip salih ameller işlerse muhakkak o, tevbesi kabul edilmiş olarak Allah’a döner (Furkan 2571)
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem:
“Âdemoğlu hata eder Hata edenlerin hayırlısı tevbe edendir (Tirmizî) buyurmuştur
İnsan nefsinin ve şeytanın isteklerine dur diyerek, dilini gereksiz ve boş şeylerden koruyabilmelidir Ailesinin geçimi için çalışmalı, başkalarına muhtaç olmamalıdır Gününü fikir, zikir ve şükürle geçirmeli, insanlara şefkat, merhamet ve sevgiyle bakmalıdır
Müslüman, Rabbinin nimetlerini ihtiyaç sahipleriyle paylaşabilmeli, mazlumları sevindirmenin, yüzlere tebessüm etmenin tadına varabilmelidir Allah’ın kitabını okuyup, anlayıp, onu hayatına yansıtmalıdır Kalbi selamete ulaştıranların başında Kur’an okumak, Allah’ı anmak, ölümü düşünmek, salih insanların toplantılarına katılmak gelir Bu toplantılar cennet bahçelerinde oturmak gibidir Hastaların şifa bulması, borçluların rahata ermesi için elinden geleni yapmalı, eş, dost ve akrabalarını ziyaret edip hatırlarını sormalı, karşılaştığı herkese Allah’ın selamını vererek onlarla dost olmalıdır Eşine, çocuklarına ve çevresine karşı görevlerini hakkıyla yapmalıdır Salih ve âlim insanları ziyaret ederek dualarını almalı, onlardan yararlanmalıdır İlim ve irfanını artıracak çalışmalarda bulunmalıdır Hayırlı hizmetlerin bir ucundan tutmalı, kötülük yapana iyilik yapıp affetmeli, vermeyene vermeli, kıskançlık ve hasetten sakınmalıdır Kendisi için istediğini başkaları için de istemelidir
Müslüman gün içinde yaptıkları için nefis muhasebesine hazır olmalıdır İnsan yaratılış gereği hata yapabilir, nefsine ve şeytana uyabilir Her gece başını yastığa koyduğunda bugün Hakk rızası için neler yaptım sorusuna cevap aramalı, yapmış olduğu hata ve günahlar için el açıp tevbe ve istiğfarda bulunmalıdır Allah’tan yardım istemeli, dua ve niyazda bulunmalıdır Yüce Rabbimiz:
“Dua ve niyazınız olmasa Rabbim size niye değer versin… (Furkan 2577)
“…Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm… (Bakara 2186)
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem:
“Kişinin kardeşi için arkasından yaptığı dua geri çevrilmez Bir kişi arkadaşının arkasından dua ettiği zaman, melek ‘aynısı sana da olsun’ der (Müslim) buyurmuştur
Müslüman, zamanın önemini ve değerini bilerek hayatını boşa geçirmez Zamanın en büyük hazine olduğunu bilir Zamanı iyi kullananlar; toprağa tohum atan çiftçiye, çiçeklere bakım yapan bahçıvana, eline teslim edilen öğrencilerini en iyi bir şekilde yetiştiren öğretmene benzer Akıllı insan zamanı kulluk toprağına saçar, iman suyu ile sular, iyi bir bakım yaparak istediği en iyi ürünü alır Dünya hayatı gelip geçicidir Başı ve sonu olan bu fani hayatı en güzel şekilde değerlendirmek zorundayız Ömrünü Allah yolunda geçirenler için ölüm bir bitiş değil bir başlangıçtır Ebedî âleme açılan bir kapıdır Sonsuzluğa doğuştur Ahirette rahat etmek dünyadaki yaşayışımıza bağlıdır İnanan insan sevinerek Rabbine koşar Geçmişini unutmadan, geleceğe umutla yürüyen, ufuklara bakan, koşar adımlarla yarınlara koşan bir yarışçı gibi olmalıdır
Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla gerçek huzura erer (Ra’d 1328) buyurmuştur
Yatağından kalktığı andan gece yastığa başını koyana kadar hayırlı işler yapanlara, gecenin bir vaktinde kalkarak seherde doğanlara, gönlüyle, yüreğiyle Hakka bağlı olanlara selam olsun Gününü en verimli bir şekilde Allah yolunda geçirenlerden olmamızı yüce Rabbimiz nasip etsin insaallah