iltasyazilim
FD Üye
KİTABIN NORMAL : KÖPRÜ
KİTABIN YAZARI : AYŞE KULİN
YAYINEVİ VE ADRESİ : REMZİ KITAP EVI—3MESCİT SOK CAĞALOĞLU 34440 İSTANBUL
BASIM YILI : EKİM2001
KİTABIN KONUSU : ERZİNCAN DOLAYLARINDA, FIRAT NEHRİ ÜSTÜNDE YAPI EDİLEN BİR KÖPRÜNÜN, BU KÖPRÜYÜ YAPTIRMAK İÇİN ÇIRPINAN BİR BÜROKRATIN VE YÖRE İNSANIN ROMANI
KİTABIN ESAS FİKRİ :YAZAR BU ROMANLA OKUYUCUYA; YAPILMASI GEREKEN BİR İŞİ, BÜYÜK BİR AZİM VE HIRSLA, BÜTÜN VE ZAMANINDA, BUZLAR ÇÖZÜLMEDEN GERÇEKLEŞTIRMEK,MESAJINI VERİR
KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHIŞLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ :
KİTAPTA BİRBİRİNDEN BAGIMSIZ BİR ÇOK OLAYDAN BAHSEDİLMEKTE FAKAT AYNI KONUYA PARMAK BASILMAKTADIR
ŞAHISLAR:
VALİ :ERZİNCAN VALİSİ(LAKABI;BUZLAR ÇÖZÜLMEDEN)
BAYRAM :KARISINI FIRAT NEHRİNDE ÇOCUK DOĞURURKEN KAYBEDEN KÖYLÜ
GÜLLÜ :BAYRAM ’IN KARISI
ÖKSÜZ : BAYRAMIN YENİ DOĞAN ÇOCUĞU
MEVLÜT :ELMAS ’IN KOCASI
ELMAS :MEVLÜT ’ÜN KARISI (ONLA BERABER KAÇAN)
ERDAL :ELMAS ’IN KARDEŞİ
KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSI DÜŞÜNCELER :
KİTAPTA DOĞU İLLERİMİZDE YAŞANAN DRAMIN KÖKENLERİ VE CUMHURİYET TARİHİ İÇİNDEKİ NEDENLERİ ELE ALINIRKEN, ACIMASIZ DOĞA KOŞULLARINA, MEZHEP AYRILIKLARININ VE KÜLTÜREL FARKLILIKLARININ NEDEN OLDUĞU ANLAMSIZ DÜŞMANLIKLARA VE TARİHTEN BU YANLAMASINA SÜRE GELEN ÇATIŞMALARA KARŞI KOYARAK, İNSANCA YAŞAMAYA KARARLI YÖRE İNSANI DURU VE AKICI BİR USLUPLE ANLATIYOR
BİZLERDE SUBAY OLARAK YARIN ORALARA GİDECEĞİMİZDEN AYNI HATALARA DÜŞMEMEK VE ORADADAKİLER TARAFINDAN SEVİLMEK İÇİN KİTAPTAN DERS VE DATA ALMALIYIZ
KİTABIN YAZARI HAKINDA KISA DATA : AYŞE KULİN ARNAVUTKÖY AMERİKAN KIZ KOLEJİ EDEBİYAT BÖLÜMÜNÜ BİTİRDİ DEĞIŞIK GAZETE VE DERGİLERDE YAYIMCI VE MUHABİR OLARAK ÇALIŞTI UZUN YILLAR TELEVİZYON, REKLAM VE SİNEMA FİLMLERİNDE SAHNE YAPIMCISI, SANAT YÖNETMENİ VE SENARIST OLARAK ÖDEV YAPTI
ÖYKÜLERDEN OLUŞAN ILK KİTABI ‘GÜNEŞE DÖN YÜZÜNÜ ’ 1984 YILINDA YAYINLANDI BU KİTAPTAKİ ‘GÜLİZAR ’ ADLI ÖYKÜYÜ , ‘KIRIK BEBEK ’ ALIŞILAGELMIŞ İLE SENARYOLAŞTIRDI VE BU SİNEMA FİLMİ 1986 YILININ KÜLTÜR BAKANLIĞI ÖDÜLÜNÜ KAZANDI 1996 YILINDA MÜNİR NURETTTİN SELÇUK ’ UN YAŞAM ÖYKÜSÜNÜ ANLATAM ‘ BİR TATLI RAHAT ’ ADLI KİTABI YAYINLANDI AYNI YIL ‘FOTO SABAHTAN RESİMLERİ ’ ADLI ÖYKÜSÜ HALDUN TANER HIKAYE ÖDÜLÜNÜ BİR YIL DAHA SONRA AYNI ALIŞILAGELMIŞ TAŞIYAN KİTABI SAİT FAİK ÖYKÜ ARMAĞANINI KAZANDI
1997 ’DE YAYINLANAN ‘SIRADAN:AYLİN ’ ADLI BİYOĞRAFİK ROMANI İLE İÜ ILETIŞIM FAKİLTESİ TARAFINDAN YILIN YAZARI SEÇİLDİ
1998 YILINDA ‘ENİŞ ZAMANLAR ’ ADLI ÖYKÜ KİTABI, 1999 ’DA YILIN ROMANI SEÇİLMİŞ OLAN ‘SEVDALİNKA ’ VE 2000 ’DE TEKRAR BİR BİYOĞRAFİK ROMAN OLAN ‘FÜREYA ’ YAYINLANDI
KİTABIN ÖZETİ
Bayram hamile olan karısını şehre yetiştirmeye çalışırken köprüsüsü olmayan , iki taraf aralarında bağlantıyı sağlayacak vasıtası bulunmayan, Fırat Nehri ’ne takılırlar Burda hanımı kendi kendine doğum yaparken ölür Bayram da çocuğun üstünü örtüp miktar Vali ’nin yolunu, ona kadar köprünün yapılmamasının nedeni Vali ’ydi Onu hükümet bilirdi Bayram karşısındaydı Vali ’nin ; köprüsüzlüğün, geçitsizliğin kurbanı karısının hesabını sormak için
Başpınarda Köprü ’nün yapılması 1950 ’ lere dayanırdı, o zamanın hükümetleri halka köprüyü taahhüt ediyor lakin bir türlü sözlerinde durmuyordu Ara Sıra muhtar zengin köylüsünden para toplar, bir aksilik çıkar parayı yol yapımında kullanırdıKısacası köprü her zaman engellendi umursanmadı,ciddiye alınmadı Zamanın başbakanı Süleyman DEMİREL ’den köprü yapımı sözü alındı,12 mart 1971 deki muhtırayla hükümet değişmiş köprü bir kere daha yapılamadı
Bayram çocuğunu ,Vali ’nin evvelden anlaştığı ailenin, Mevlüt ve Elmas‘ın, yanında götürdü Mevlut ve Elmas, Yetim ’e çok iyi bakacaklarını , istediği zaman gelip görebileceğini söyledi Mevlüt ve Elmas cok kuvvet şartlarla karşılaşan, daha sonra memleketlerinden kaçıp buraya yerleşen, birbirlerine ters iki insandı Biri alevi diğeri ise bambaşka mezheptendi bundan dolayı aileleri aralarında çatışmalar vardı Mevlüt ve Elmas ’ın kardeşi olan,Erdal , askere gider Erdal burda PKK ’nın düşediği mayınlara çarpan minübüsün içindedir ve talih eseri kurtulur Olayların Erdal ’ın üstünde yaptığı tesir fazla fazla olur, kendisine müsade verilir, izne gelirken evde ablasının babasıyla tartıştığını görür, daha da kötüleşir Ablasını anlattıklarına dayanamayıp, kaçması için yardım eder Bir süre sonradan yalan yanlış bir ihbarla bir manga değin adam Erdal ’ ların evini basar ne var ne değil kırıp parçalar,öç alır gibilerinden dayak üzerine dayak atarlar
Karayolları Genel Müdürlüğü 1975 ’ te köprü yapımı için ihale açar fakat projenin yurdışında yapılması şartı olduğundan katılım eksik oldu ve netice yeniden hüsranVali ’nin Erzincan ’ da makamına gelişi ile ‘buzlar cözülmeden ’ her tarafta reel olacaktı Bir tiyatronun delisi gibi hedeflerine buzlar çözülmeden gelmek isteyecektiVali kendini Fıratın sularına bırakmış her nevi su sporlarını yapmakta bir yandan da köprünün yapılması için elinde geleni ardına komuyor
Gürcülerle köprü yapımında anlaştılar fakat memleketlerine gitikleri gibi geri dönmediler Bu esnada dinamitler dağın yamacında patlatılıp, yerinde zemin hazırlanıyordu İnsan gücüne ihtiyaç vardı bu fırsattan yarrarlanmak isteyen Bayram arkadaşı İlyas ile beraber Vali ’nin yanını gider Meseleyi anlatır hem Mevlüt ün burdan uzaklara gitmemesi ve Elmas ’ın öksüze süt vermesi için ona da meslek bulmalarını Validen ister ValiBayramı ne meslek verilse yapabileceğini kurallara uyacağını bildiği için isteğini kabul etti
Köyde bazı tabanca sesleri ve şamata vardı Teröristler köyü basmıştı Köyün bütün erkeklerini toplayıp teker teker kurşundan geçirdiler daha sonra evleri ve camileri yakacaklardı, bunu duyun elmas saklandığı yerden çıkıp evine içten koştu Arkasında ayak seslerinin geldiğini duyar gibiydi arkasındaki eşkıya ondan önce eve geldi Öksüzü alıp ağacın oraya götürüyordu onu asacagını sanan Elmas evdeki yeni bilenilen bıçağı alarak haydutun arkasından bıçağı soktu Oysaki haydut onun kardeşi olan, Erdal idi, derken bir diğer terörist geldi elinde Elmas ’ın bebeği, ‘bu adam mı sen mi bu hale soktun diye sordu? ’ Derken silahıyla bebeğe iki el ateş etti Öksüz ise ağacın üzerinden sağ salim kurtulmuştu Baskından daha sonra Vali tamamen sinirlendi bu köyü bu ışık halkası sokanlara lanet okudu Dahada önemlisi köprü olmadığından Jandarma köye geç gelmişti ve teröristler kaçmayı başarmıştı
Gürcülerden haber alınmayınca bu defa mühendis tuttular Mühendisin öbür bir kişiliği vardı işinde olduğu gibi, Köprüyü lego benzer olarak Ankara da yapıp burda birleştirecekti Hüdai onun kimseya benzemediğinden ,kılık kıyafetinden ,uygulayacağı köpğrü tekniğine değin bügüne değin bildiği ,tanıdığı, herşeye ters düştüğü için sevmiyordu Valiprojeyi kime anlatsa gülüyordü nasıl getirecek iri Köprüyü?… sağlam olmaz…sadece kaymakam vardı bunu ciddiye bölge
Bayram , hastanede yatan Elmas ’ın kimseyle konuşmadığını acılarını bile dile getirmediğini, ağzına bir lokma yemek yemek koymadığını , ilaçların ise fakat serum yoluyla verilebildiğini öğrendiğinde , kalktı ziyarete gitti onu sonradan Öksüzü de götürünce Elmas da canlanmalar başladı Bayram Hüdai den bir aylık izin istemiş lakin hüdai en fazla on gün vererbileceğini söyledi O bu on gün için de Elması hastane den alıp Elmasın da isteğiyle nikahlandı
Köprüde aksamalar olmuştu mühendis yürek krizi geçirmiş geç geleceğini öğrencisiyle beraber haber verdi Temmuz 1997 ’de küprü tamamlandı ve köye gönderilmek üzeere yola çıktı Herkes konuşuyordu Sabah akşama değin kahvelerde bürolarda belediyede, tüm belde de herkes bir feribotun içinden aleyhinde kıyıya çekilecek yüz kırk tonluk köprüden söz ediyordu kimsede inanamıyor bunun suya düşeceğini sanıyordu, Vali karabasanlar görmeye ,kabuslar görmeye başladı bunca emeğin boşa geçmesinden korkuyordu
Feribot gitmeye başlamıştı elli metre sonra feribotta arıza oldu, arızanın tamiri dört saat sürmüştü derken güneş batmaya başladı umut köprüsü bi dahaki güne kaldı İkinci günde feribotta bozukluk olduğundan yeniden aksamalar olmuştu fakat okadar uzamıyordu, kırk metre gibi kısa bir uzaklık kalmıştı bunuda son gün yaptılar Tüm insanlar ,gazeteciler ve karşı taraftaki köylerden millet gelmişti festival yerini andırıyordu Vali ’de son konuşmasını yaptı Ve umuda seyahat başladı
Hiçbir zaman
Böyle yufka yürekli bir ümitle sevmedi *
KİTABIN YAZARI : AYŞE KULİN
YAYINEVİ VE ADRESİ : REMZİ KITAP EVI—3MESCİT SOK CAĞALOĞLU 34440 İSTANBUL
BASIM YILI : EKİM2001
KİTABIN KONUSU : ERZİNCAN DOLAYLARINDA, FIRAT NEHRİ ÜSTÜNDE YAPI EDİLEN BİR KÖPRÜNÜN, BU KÖPRÜYÜ YAPTIRMAK İÇİN ÇIRPINAN BİR BÜROKRATIN VE YÖRE İNSANIN ROMANI
KİTABIN ESAS FİKRİ :YAZAR BU ROMANLA OKUYUCUYA; YAPILMASI GEREKEN BİR İŞİ, BÜYÜK BİR AZİM VE HIRSLA, BÜTÜN VE ZAMANINDA, BUZLAR ÇÖZÜLMEDEN GERÇEKLEŞTIRMEK,MESAJINI VERİR
KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHIŞLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ :
KİTAPTA BİRBİRİNDEN BAGIMSIZ BİR ÇOK OLAYDAN BAHSEDİLMEKTE FAKAT AYNI KONUYA PARMAK BASILMAKTADIR
ŞAHISLAR:
VALİ :ERZİNCAN VALİSİ(LAKABI;BUZLAR ÇÖZÜLMEDEN)
BAYRAM :KARISINI FIRAT NEHRİNDE ÇOCUK DOĞURURKEN KAYBEDEN KÖYLÜ
GÜLLÜ :BAYRAM ’IN KARISI
ÖKSÜZ : BAYRAMIN YENİ DOĞAN ÇOCUĞU
MEVLÜT :ELMAS ’IN KOCASI
ELMAS :MEVLÜT ’ÜN KARISI (ONLA BERABER KAÇAN)
ERDAL :ELMAS ’IN KARDEŞİ
KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSI DÜŞÜNCELER :
KİTAPTA DOĞU İLLERİMİZDE YAŞANAN DRAMIN KÖKENLERİ VE CUMHURİYET TARİHİ İÇİNDEKİ NEDENLERİ ELE ALINIRKEN, ACIMASIZ DOĞA KOŞULLARINA, MEZHEP AYRILIKLARININ VE KÜLTÜREL FARKLILIKLARININ NEDEN OLDUĞU ANLAMSIZ DÜŞMANLIKLARA VE TARİHTEN BU YANLAMASINA SÜRE GELEN ÇATIŞMALARA KARŞI KOYARAK, İNSANCA YAŞAMAYA KARARLI YÖRE İNSANI DURU VE AKICI BİR USLUPLE ANLATIYOR
BİZLERDE SUBAY OLARAK YARIN ORALARA GİDECEĞİMİZDEN AYNI HATALARA DÜŞMEMEK VE ORADADAKİLER TARAFINDAN SEVİLMEK İÇİN KİTAPTAN DERS VE DATA ALMALIYIZ
KİTABIN YAZARI HAKINDA KISA DATA : AYŞE KULİN ARNAVUTKÖY AMERİKAN KIZ KOLEJİ EDEBİYAT BÖLÜMÜNÜ BİTİRDİ DEĞIŞIK GAZETE VE DERGİLERDE YAYIMCI VE MUHABİR OLARAK ÇALIŞTI UZUN YILLAR TELEVİZYON, REKLAM VE SİNEMA FİLMLERİNDE SAHNE YAPIMCISI, SANAT YÖNETMENİ VE SENARIST OLARAK ÖDEV YAPTI
ÖYKÜLERDEN OLUŞAN ILK KİTABI ‘GÜNEŞE DÖN YÜZÜNÜ ’ 1984 YILINDA YAYINLANDI BU KİTAPTAKİ ‘GÜLİZAR ’ ADLI ÖYKÜYÜ , ‘KIRIK BEBEK ’ ALIŞILAGELMIŞ İLE SENARYOLAŞTIRDI VE BU SİNEMA FİLMİ 1986 YILININ KÜLTÜR BAKANLIĞI ÖDÜLÜNÜ KAZANDI 1996 YILINDA MÜNİR NURETTTİN SELÇUK ’ UN YAŞAM ÖYKÜSÜNÜ ANLATAM ‘ BİR TATLI RAHAT ’ ADLI KİTABI YAYINLANDI AYNI YIL ‘FOTO SABAHTAN RESİMLERİ ’ ADLI ÖYKÜSÜ HALDUN TANER HIKAYE ÖDÜLÜNÜ BİR YIL DAHA SONRA AYNI ALIŞILAGELMIŞ TAŞIYAN KİTABI SAİT FAİK ÖYKÜ ARMAĞANINI KAZANDI
1997 ’DE YAYINLANAN ‘SIRADAN:AYLİN ’ ADLI BİYOĞRAFİK ROMANI İLE İÜ ILETIŞIM FAKİLTESİ TARAFINDAN YILIN YAZARI SEÇİLDİ
1998 YILINDA ‘ENİŞ ZAMANLAR ’ ADLI ÖYKÜ KİTABI, 1999 ’DA YILIN ROMANI SEÇİLMİŞ OLAN ‘SEVDALİNKA ’ VE 2000 ’DE TEKRAR BİR BİYOĞRAFİK ROMAN OLAN ‘FÜREYA ’ YAYINLANDI
KİTABIN ÖZETİ
Bayram hamile olan karısını şehre yetiştirmeye çalışırken köprüsüsü olmayan , iki taraf aralarında bağlantıyı sağlayacak vasıtası bulunmayan, Fırat Nehri ’ne takılırlar Burda hanımı kendi kendine doğum yaparken ölür Bayram da çocuğun üstünü örtüp miktar Vali ’nin yolunu, ona kadar köprünün yapılmamasının nedeni Vali ’ydi Onu hükümet bilirdi Bayram karşısındaydı Vali ’nin ; köprüsüzlüğün, geçitsizliğin kurbanı karısının hesabını sormak için
Başpınarda Köprü ’nün yapılması 1950 ’ lere dayanırdı, o zamanın hükümetleri halka köprüyü taahhüt ediyor lakin bir türlü sözlerinde durmuyordu Ara Sıra muhtar zengin köylüsünden para toplar, bir aksilik çıkar parayı yol yapımında kullanırdıKısacası köprü her zaman engellendi umursanmadı,ciddiye alınmadı Zamanın başbakanı Süleyman DEMİREL ’den köprü yapımı sözü alındı,12 mart 1971 deki muhtırayla hükümet değişmiş köprü bir kere daha yapılamadı
Bayram çocuğunu ,Vali ’nin evvelden anlaştığı ailenin, Mevlüt ve Elmas‘ın, yanında götürdü Mevlut ve Elmas, Yetim ’e çok iyi bakacaklarını , istediği zaman gelip görebileceğini söyledi Mevlüt ve Elmas cok kuvvet şartlarla karşılaşan, daha sonra memleketlerinden kaçıp buraya yerleşen, birbirlerine ters iki insandı Biri alevi diğeri ise bambaşka mezheptendi bundan dolayı aileleri aralarında çatışmalar vardı Mevlüt ve Elmas ’ın kardeşi olan,Erdal , askere gider Erdal burda PKK ’nın düşediği mayınlara çarpan minübüsün içindedir ve talih eseri kurtulur Olayların Erdal ’ın üstünde yaptığı tesir fazla fazla olur, kendisine müsade verilir, izne gelirken evde ablasının babasıyla tartıştığını görür, daha da kötüleşir Ablasını anlattıklarına dayanamayıp, kaçması için yardım eder Bir süre sonradan yalan yanlış bir ihbarla bir manga değin adam Erdal ’ ların evini basar ne var ne değil kırıp parçalar,öç alır gibilerinden dayak üzerine dayak atarlar
Karayolları Genel Müdürlüğü 1975 ’ te köprü yapımı için ihale açar fakat projenin yurdışında yapılması şartı olduğundan katılım eksik oldu ve netice yeniden hüsranVali ’nin Erzincan ’ da makamına gelişi ile ‘buzlar cözülmeden ’ her tarafta reel olacaktı Bir tiyatronun delisi gibi hedeflerine buzlar çözülmeden gelmek isteyecektiVali kendini Fıratın sularına bırakmış her nevi su sporlarını yapmakta bir yandan da köprünün yapılması için elinde geleni ardına komuyor
Gürcülerle köprü yapımında anlaştılar fakat memleketlerine gitikleri gibi geri dönmediler Bu esnada dinamitler dağın yamacında patlatılıp, yerinde zemin hazırlanıyordu İnsan gücüne ihtiyaç vardı bu fırsattan yarrarlanmak isteyen Bayram arkadaşı İlyas ile beraber Vali ’nin yanını gider Meseleyi anlatır hem Mevlüt ün burdan uzaklara gitmemesi ve Elmas ’ın öksüze süt vermesi için ona da meslek bulmalarını Validen ister ValiBayramı ne meslek verilse yapabileceğini kurallara uyacağını bildiği için isteğini kabul etti
Köyde bazı tabanca sesleri ve şamata vardı Teröristler köyü basmıştı Köyün bütün erkeklerini toplayıp teker teker kurşundan geçirdiler daha sonra evleri ve camileri yakacaklardı, bunu duyun elmas saklandığı yerden çıkıp evine içten koştu Arkasında ayak seslerinin geldiğini duyar gibiydi arkasındaki eşkıya ondan önce eve geldi Öksüzü alıp ağacın oraya götürüyordu onu asacagını sanan Elmas evdeki yeni bilenilen bıçağı alarak haydutun arkasından bıçağı soktu Oysaki haydut onun kardeşi olan, Erdal idi, derken bir diğer terörist geldi elinde Elmas ’ın bebeği, ‘bu adam mı sen mi bu hale soktun diye sordu? ’ Derken silahıyla bebeğe iki el ateş etti Öksüz ise ağacın üzerinden sağ salim kurtulmuştu Baskından daha sonra Vali tamamen sinirlendi bu köyü bu ışık halkası sokanlara lanet okudu Dahada önemlisi köprü olmadığından Jandarma köye geç gelmişti ve teröristler kaçmayı başarmıştı
Gürcülerden haber alınmayınca bu defa mühendis tuttular Mühendisin öbür bir kişiliği vardı işinde olduğu gibi, Köprüyü lego benzer olarak Ankara da yapıp burda birleştirecekti Hüdai onun kimseya benzemediğinden ,kılık kıyafetinden ,uygulayacağı köpğrü tekniğine değin bügüne değin bildiği ,tanıdığı, herşeye ters düştüğü için sevmiyordu Valiprojeyi kime anlatsa gülüyordü nasıl getirecek iri Köprüyü?… sağlam olmaz…sadece kaymakam vardı bunu ciddiye bölge
Bayram , hastanede yatan Elmas ’ın kimseyle konuşmadığını acılarını bile dile getirmediğini, ağzına bir lokma yemek yemek koymadığını , ilaçların ise fakat serum yoluyla verilebildiğini öğrendiğinde , kalktı ziyarete gitti onu sonradan Öksüzü de götürünce Elmas da canlanmalar başladı Bayram Hüdai den bir aylık izin istemiş lakin hüdai en fazla on gün vererbileceğini söyledi O bu on gün için de Elması hastane den alıp Elmasın da isteğiyle nikahlandı
Köprüde aksamalar olmuştu mühendis yürek krizi geçirmiş geç geleceğini öğrencisiyle beraber haber verdi Temmuz 1997 ’de küprü tamamlandı ve köye gönderilmek üzeere yola çıktı Herkes konuşuyordu Sabah akşama değin kahvelerde bürolarda belediyede, tüm belde de herkes bir feribotun içinden aleyhinde kıyıya çekilecek yüz kırk tonluk köprüden söz ediyordu kimsede inanamıyor bunun suya düşeceğini sanıyordu, Vali karabasanlar görmeye ,kabuslar görmeye başladı bunca emeğin boşa geçmesinden korkuyordu
Feribot gitmeye başlamıştı elli metre sonra feribotta arıza oldu, arızanın tamiri dört saat sürmüştü derken güneş batmaya başladı umut köprüsü bi dahaki güne kaldı İkinci günde feribotta bozukluk olduğundan yeniden aksamalar olmuştu fakat okadar uzamıyordu, kırk metre gibi kısa bir uzaklık kalmıştı bunuda son gün yaptılar Tüm insanlar ,gazeteciler ve karşı taraftaki köylerden millet gelmişti festival yerini andırıyordu Vali ’de son konuşmasını yaptı Ve umuda seyahat başladı
Hiçbir zaman
Böyle yufka yürekli bir ümitle sevmedi *