Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Kore Savaşında Esaret Yılları

Kore Savaşında Esaret Yılları
0
162

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
85
Puan
48
F-D Coin
0
Birleşmiş Milletler ordusundan esir duşen 13500 kişiden 357'si, Cin ve Kuzey Koreli 82500 esirden 21800 kişisi geri donmek istemedi 234 Turk esirin tamamı geri dondu Bu durum gercekten dikkat cekiciydi 234 Turk esirin 225 kişisi ilk savaşta, Kunuri'de esir duşmuştu Uc yıldır esir kamplarında kalmalarına ve yaralı olarak esir duşmelerine rağmen hayatta kalmayı başarmışlardı 234 Turk esirin tamamının fire vermeden geri donmesi uzmanlarca araştırma konusu oldu Cunku Amerikalı 7190 esirin 2701 kişisi (%38'i) olum ve diğer nedenlerle geri donmemişti Yapılan incelemelerde cok carpıcı sonuclar elde edildi Turk askeri savaşta olduğu gibi esarette de birlik, beraberlik, disiplin, dayanıklılık ve ozverisi ile bir numara olduğunu yine kanıtlamıştı Turk esirler ile diğer milletlerin esirleri arasındaki buyuk farkı daha iyi anlamak icin esir kamplarındaki yaşamı incelememiz yeterli olacaktır


Komunistler aldıkları esirleri kafileler halinde yuruterek kuzeye doğru gotururler Hasta, yaralı olduğuna bakmazlar Kuzey Kore'nin dondurucu soğuğunda Cin'e doğru bir olum yuruyuşu başlar Bu yuruyuş gunlerce hatta haftalarca devam eder Esirlerin coğu zaten yaralıdır Bilhassa Turk esirlerin hemen hepsi yaralıdır Cunku Turk yaralanmadan, ayakta olduğu surece esir olmayı onuruna yediremez Gunlerce suren bu yuruyuşe dayanamayıp yere duşenin sonu gelir Başına hemen bir muhafız dikilir Once dipcikle vurarak kalkmaya zorlar Kalkıp yuruyemeyen esirin kafasına bir kurşun sıkarak oldurur Yolun kenarına atılır ve yuruyuş devam eder Bu durumun tek istisnası Turk'lerde yaşanır Eğer yaralı Turk esir duşerse, arkadaşı hemen fırlar, muhafız yetişmeden arkadaşını sırtına alır ve yurumeye devam eder Oysa kendisi de yaralıdır ve guclukle yurumektedir Arkadaşları yuruyemeyenleri sırayla sırtında taşırlar ve asla bırakmazlar Bu nedenle de Turkler fire vermeden esir kampına ulaşırlar


Kamptaki yaşam da yoldakinden farklı değildir Olum her esire ikiz kardeşi kadar yakındır Esirler once soyulur Subay, Astsubay, Cavuş, Onbaşı, Er olduğuna bakılmaz Herkese aynı tek tip elbise giydirilir Elbiselerde rutbe işareti yoktur Bu duşunulerek bilhassa yapılmıştır Cunku rutbe olmayınca otorite boşluğu doğar Disiplin bozulur İtaat kalmaz Yetkinin yerinin kaba kuvvet alır Sonra esirleri birbirine duşurme programı başlar Esirlere olmeyecek kadar az yiyecek verilir Orneğin yuz kişiye elli kişilik kadar Yemek dağıtılmaz Topluca grubun ortasına bırakılır Esirler yemeğe saldırırlar Kaba kuvvet ustun gelir Guclu olanlar doyar Gucsuzler ya yarı ac ya da tamamen actırlar Aclıktan olenler gittikce coğalır Bu durum sadece Turklerde boyle değildir Ortaya bırakılan yemeğe kimse dokunmaz Grubun kıdemlisi kalkar Yemeği eşit olarak dağıtır En son kendisi alır Onun da payı herkesinin aynıdır


Turk kampı her şeyi ile diğerlerinden ayrıdır Rutbesi olmasa da yuzbaşı gene yuzbaşı, teğmen yine teğmen , astsubay astsubay, cavuş cavuş, er erdir En kıdemli olan komutandır Esir kampında disiplinli bir kışla yaşamı surdurulur Sabah ve akşam topluca yoklama yapılır Tekmiller alınır Gorevler paylaşılır Hasta ve yaralılara sırayla bakılır Sabah sporu yapılır Bolge temizliğini eğitim takip eder Topluca eğlenilir, memleket turkuleri soylenir, gureş tutulur Boylece birlik ve beraberlik duyguları pekiştirilir Moral topluca muhafaza edilir Kimse terk edilmişlik duygusuna kapılmaz Olan her şey eşit paylaşılır


Turklerin bu birlik ve beraberliği, ayrıca disiplinli yaşayışları Cinli kamp komutanlarının dikkatini ceker Kampa istihbarat elemanları getirirler Turk'lerin yaşayışlarını incelerler Emir komuta duzeninin devam ettiğini tespit ederler Kafilenin en kıdemlisi yuzbaşıyı grubun başından alarak hapsedeler Bir hafta grubu incelemeye alırlar Ancak değişen hic bir şey olmamıştır Cunku sonraki kıdemli teğmen emir komutayı almış, duzeni devam ettirmektedir Caresiz yuzbaşıyı serbest bırakırlar


Amerikalı yazar Marshall'ın yazdıkları durrumu şoyle anlatmaktadır:


“Amerikan savaş esirlerinin yuzde ellisinin olduğu, İngiliz esirleri arasındaki olum miktarının bir zaman sonra İngiliz Hukumeti tarafından ciddi olarak ele alınmayı gerektirecek kadar fazla olduğu halde , pek az sayıda Guney Koreli yok olmuştu Turk esirlerinden ise hic olen yoktu Amerikalıları olduren luksve kultur olmuştu


Disiplin, davranış ve teşkilatlanma noksanlığı bir cok Amerikalının olumune neden olmuştu Turklerde emir komuta zinciri hic bir zaman bozulmadı Duşmana karşı daima aynı safta kaldılar ve bu nedenle de kurtulmayı başardılar Turk askeri, hala fazlasıyla adet ve orflerine duşkun, toprağına bağlı b,r insandı Hayatı boyunca babasının, hukumetinin ve ordusunun geeleneksel disiplin anlayışına itaat etmişti Ayrıca kendisine ve vatandaşlarına karşı buyuk bir guveni vardı


Turkler, savaş kabiliyetleriyle ve kabadayılıklarıyla iftihar ediyorlardı Atalarının cok eski tarihlerden beri yakındoğudaki orduların cekirdeğini teşkil ettiğinden ve onların pala sallamaktaki cesaretinin emsali bulunmadığından haberdardılar Birbirlerine karşı yabancı gibi davranan Amerikalıları anlamıyorlardı


5 numaralı kampta, komunist muhafızlarla arası iyi olan bir onbaşıyı kendilerine kıdemli secen Amerikalılar gibi secim yapmamışlardı


Amerikan “Mc Call dergisinde bir Amerikalı araştırmacı yazar da şoyle yazmaktaydı:


“Anadolu bozkırının ortasında doğan, binbir mahrumiyet icerisinde yetişen Turk cocukları, bizim her turlu imkan ve komforu vererek yetiştirdiğimiz cocuklarımızla aynı şartlar altında aynı sınavdan gectiler Tam gittiler, tam olarak geri donmesini becerdiler Bizimkiler birbirlerine ellerini uzatmadılar, birbirlerini korumasını bilmediler Yalnız kendileri icin, bencillikle yaşamanın orneklerini verdiler Kızıllardan sonraki donemlerde de iyi muamele gorunce gevşediler, cozulduler Onların rejimlerini beğendiler Nedir bu Turk'un cozulemeyen kuvveti, gucunun sebebi neydi? Nedir bu bizim toplumumuzun zayıflığının, curukluğunun sebebi?
(E) PKrKdAlb Turhan Secer tarafından yazılan Kore Savaşının Bilinmeyenleri adlı kitaptan alıntıdır
 

Similar threads

Turk Kadınının Kurtuluş Savaşına Katkıları ne olmuştur Kurtuluş Savaşının Kahraman Kadınları, kurtuluş savaşında turk kadınının onemi kurtuluş savaşında turk kadınının rolu TURK KADINI CEPHEYE MERMİ TAŞIDILAR Tarih boyunca Turk kadını, hayatın her safhasında erkeğin yanında yer alarak...
Cevaplar
0
Görüntüleme
119
Turkiye Kore Savaşına neden katıldı? Genelkurmay Başkanlığı, Turkiyenin Kore Savaşına katılmasının ve savaşın Turkiye icin oneminin anlatıldığı bir bilgilendirme notu yayımladı İşte Genelkurmayın resmi internet sitesinden Kore Savaşına katılışımız: İkinci Dunya Savaşında Sovyetler Birliğinin...
Cevaplar
0
Görüntüleme
115
Hz. Muhammed Arabistan Yarımadası sıcak iklime sahip, geniş çöllerle kaplı bir bölge olduğundan, tarım ve hayvancılığa elverişli yerleşim yerleri azdır. İslamiyet öncesi Arap Yarımadası’nda göçebe olarak hayatlarını süren Araplar, atalarının âdetleri ve inançları üzere yaşıyorlardı. Ticaretin...
Cevaplar
0
Görüntüleme
261
858,470Konular
981,199Mesajlar
29,543Kullanıcılar
samuray72Son üye
Üst Alt