İnsanlardaki zihinsel değişimleri araştıran kâr amacı gütmeyen kuruluş Sapien Labs, geçtiğimiz günlerde yeni bir rapor yayınladı. 18-14 yaş aralığındaki genç yetişkinlerin ruh sağlığının düşmesinde, akıllı telefon kullanımının büyük payı olduğunu ortaya çıkaran araştırmacılar, ‘internetten önce ve internetten sonra’ kıyaslaması da yaptı.
İnternet yokken insanların 18 yaşına kadar akranları ve aileleriyle ortalama 15 bin ile 25 bin saat yüz yüze etkileşim kurdukları belirtilirken; internet sonrası bu sayının 1.500 ile 5.000 saat aralığına düştüğü kaydedildi.
Akıllı telefon kullanımı ile intihara meyil arasındaki bağlantı
Sapien Labs’ta çalışan bilim insanı Tara Thiagarajan’a göre, sosyal etkileşimin bu denli azalması yüz ifadelerini yorumlama, beden dili, fiziksel temas ve yaşanan bir olaya duygusal tepki verme gibi önemli becerilerin gelişimini engelliyor.
Thiagarajan, söz konusu becerilere sahip olmayan kişilerin toplumdan soyutlanabileceklerini ve bunun sonucunda da, intihara meyil gösterme potansiyellerinin artabileceğini kaydetti.
Bu belirtiler sizde var mı?
Eğer belirli kriterleri taşıyorsanız, bu araştırmanın konusu olan “intihara meyilli grubun içinde” olabilirsiniz.
- Takıntılı mısınız? Garip veya istenmeyen düşünceleriniz var mı?
- Gerçeklikten kopmuş olma hissiyatı taşıyor musunuz?
- Korku ve endişe
- Üzüntü, sıkıntı ve umutsuzluk duygusu
- Yaşamına son verme düşüncesi
COVID-19 salgınıyla birlikte eğitimden iş hayatına kadar yaşamın her alanında dijitalleşme, 7’den 70’e herkesin internet ile içli dışlı olmasını sağladı. Bu sorundan muzdarip olanlar, akıllı telefon kullanımını kontrol almalarına yardımcı olan uygulamalardan faydalanabilirler. Özellikle Android‘de Dijital Denge, iPhone’da da Ekran Süresi büyük fayda sağlıyor.
Sizler bu konuda neler düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda veya SDN Forum’da paylaşabilirsiniz.