iltasyazilim
FD Üye
Ölüm ile hayat ikilemini hiç yaşadınız mı? Ölümün davetlerine gülücükler gönderirken, hayata tutunmak için direndiniz mi? Allah'a kavuşmanın kanat çırpıntılarını duyduktan sonra, ahiret korkusundan hayatta kalma duygusuna kapıldınız mı? Ölümü özlemek ile ölmeme direncini bir arada yaşadınız mı? Bu satırları yazarken yaşıyorum Siz bu sütunları okurken, ben ameliyat geçirmiş olacağım
Acınmak veya acıtmak için yazmıyorum Ölüme inanıyorum Neden korkuyorum? Bu duyguya cevap arıyorum Sizinle paylaşmak istiyorum Gafil olmamayı önlemeye çalışıyorum Bütün korkularımı anlatayım ki, siz onları yaşamayasınız istiyorum
Allah, insana korkuyla beraber aşkı da vermiştir Zıt kutuplar olarak dünyaya sürmüştür Âşık olan korkmaz, korkan da âşık olamadığı için korkar Bu, malûm hikâye ile özetlenmiştir
Sofi, şeyhine;
Ben Allah'ın Resûlü'ne âşığım Binlerce salavât getirdiğim halde rüyamda göremiyorumdemiş
Şeyhi de ona;
Bu akşam her günkü salavâtlarını getir, yatarken de tuzlu bir dolma ye ve uyudemiş
Sofi, her deneni yapmış ve uykuya dalmış Tuzlu dolmalar ağzını kurutmuş, dilini damağını tutuşturmuş Sabaha kadar o kuyu senin bu kuyu benim dolaşmış, gitmedik pınar kalmamış Uyanınca hiçbir şey görememiş Şeyhine olanları anlatmış Şeyhi şunları söylemiş:
Sen âşık değilsin Âşık olsaydın, yanıp kavrulsaydın, tuzun su arattığı gibi sen de arardın ve aradığını bulurdun
Ben de kendimden korkuyorum Allah ve Resûlü'ne kavuşma isteğim gitmeye acele ederken, sonuna bir sürü ya!lar geliyor, ürküyorum
Ya işlediğim günahlar karşıma çıkar da, Sen ne yüzle geldin?derse! Sen rızaya uygun hangi amelle geldin?sorusunu sorarsa!
Ya 'iyi amel' bildiğin mahpus hayatını kirletmişsen Allah'tan beklediğin ecri yok etmişsen Ranta çevirmişsen de bu dünyada kullanmışsan!
Ya 'cihad, mücahid' diyerek ortaya çıkışın toplumda yer tutman içinse! Onu da sarfetmişsen!
Ya toplumdan soyutlanma pahasına 'şeriat' derken nefsine paye ayırmışsan! Rıza için o yolda değilsen!
Bu sorular, arkası bitmeyen sorular Bütün hayatı kaplayan sorulardır Ürkütücüdür, korkutucudur Ahirette terazi başında amellerini başkaları alıp iflas etmeni düşünmen titreticidir
Bunları düşününce; Allah Resûlü'nün, Ölümü temenni etmeyiniztenbihi akla geliyor, ölmemek istiyorsunuz
Bir başka acısı da; hayatın acımasız kıskacı inananları Allah'tan uzaklaştıracak, Allah'a karşı mahcup edecek duruma gelirse, ölüm onun için hayırlı ise, ölümü isteme cezası vardır
Ne denirse densin düğüm noktasındayım, çözemiyorum Her şeyden acizim Doktorların eline teslim olmuş kurbanlık gibiyim Yerini bulacağını da, heder olacağını da bilmiyorum
Korku ile ümit, istek ile tedirginlik, Allah'ı istemek ile günahların perdesindendir Ölüm sonrasının telaşıdır Hayatta kalırsam bu hali hiç unutmayacağım Vade gelmiş, Hakk'a yürümüşsem, bu telaşıma şahit olunuz Allah'a hep güvendim, rahmetinden ümidimi kesmedim Günahlarımla beraber O'nun yolunun yolcusu olmaya çalıştım
Şu anda ölüm ile hayat ikilemini yazıyorum Beşerim, acizim, Allah'ın rahmeti karşısında bir hiçim Haşmetinden titriyorum Birliğine iman ediyorum, sizden de dualarınızı bekliyorum Benim için hangisi hayırlı ise, Allah'tan onu istiyorum Korkuyorum
Acınmak veya acıtmak için yazmıyorum Ölüme inanıyorum Neden korkuyorum? Bu duyguya cevap arıyorum Sizinle paylaşmak istiyorum Gafil olmamayı önlemeye çalışıyorum Bütün korkularımı anlatayım ki, siz onları yaşamayasınız istiyorum
Allah, insana korkuyla beraber aşkı da vermiştir Zıt kutuplar olarak dünyaya sürmüştür Âşık olan korkmaz, korkan da âşık olamadığı için korkar Bu, malûm hikâye ile özetlenmiştir
Sofi, şeyhine;
Ben Allah'ın Resûlü'ne âşığım Binlerce salavât getirdiğim halde rüyamda göremiyorumdemiş
Şeyhi de ona;
Bu akşam her günkü salavâtlarını getir, yatarken de tuzlu bir dolma ye ve uyudemiş
Sofi, her deneni yapmış ve uykuya dalmış Tuzlu dolmalar ağzını kurutmuş, dilini damağını tutuşturmuş Sabaha kadar o kuyu senin bu kuyu benim dolaşmış, gitmedik pınar kalmamış Uyanınca hiçbir şey görememiş Şeyhine olanları anlatmış Şeyhi şunları söylemiş:
Sen âşık değilsin Âşık olsaydın, yanıp kavrulsaydın, tuzun su arattığı gibi sen de arardın ve aradığını bulurdun
Ben de kendimden korkuyorum Allah ve Resûlü'ne kavuşma isteğim gitmeye acele ederken, sonuna bir sürü ya!lar geliyor, ürküyorum
Ya işlediğim günahlar karşıma çıkar da, Sen ne yüzle geldin?derse! Sen rızaya uygun hangi amelle geldin?sorusunu sorarsa!
Ya 'iyi amel' bildiğin mahpus hayatını kirletmişsen Allah'tan beklediğin ecri yok etmişsen Ranta çevirmişsen de bu dünyada kullanmışsan!
Ya 'cihad, mücahid' diyerek ortaya çıkışın toplumda yer tutman içinse! Onu da sarfetmişsen!
Ya toplumdan soyutlanma pahasına 'şeriat' derken nefsine paye ayırmışsan! Rıza için o yolda değilsen!
Bu sorular, arkası bitmeyen sorular Bütün hayatı kaplayan sorulardır Ürkütücüdür, korkutucudur Ahirette terazi başında amellerini başkaları alıp iflas etmeni düşünmen titreticidir
Bunları düşününce; Allah Resûlü'nün, Ölümü temenni etmeyiniztenbihi akla geliyor, ölmemek istiyorsunuz
Bir başka acısı da; hayatın acımasız kıskacı inananları Allah'tan uzaklaştıracak, Allah'a karşı mahcup edecek duruma gelirse, ölüm onun için hayırlı ise, ölümü isteme cezası vardır
Ne denirse densin düğüm noktasındayım, çözemiyorum Her şeyden acizim Doktorların eline teslim olmuş kurbanlık gibiyim Yerini bulacağını da, heder olacağını da bilmiyorum
Korku ile ümit, istek ile tedirginlik, Allah'ı istemek ile günahların perdesindendir Ölüm sonrasının telaşıdır Hayatta kalırsam bu hali hiç unutmayacağım Vade gelmiş, Hakk'a yürümüşsem, bu telaşıma şahit olunuz Allah'a hep güvendim, rahmetinden ümidimi kesmedim Günahlarımla beraber O'nun yolunun yolcusu olmaya çalıştım
Şu anda ölüm ile hayat ikilemini yazıyorum Beşerim, acizim, Allah'ın rahmeti karşısında bir hiçim Haşmetinden titriyorum Birliğine iman ediyorum, sizden de dualarınızı bekliyorum Benim için hangisi hayırlı ise, Allah'tan onu istiyorum Korkuyorum