iltasyazilim
FD Üye
KOYUNHISARI MUHAREBESI ve SONRASI
Osman Gazi ve beyligi için büyük bir ehemmiyeti haiz olan Koyunhisari muharebesi, döneminin strateji bakimindan en manâlı muharebelerinden biridir Bu muharebe, Osman Bey'in Iznik sehrini baski altinda tutmasi üzerine birincil kez Bizanslilarla karsi karsiya gelmesine de sebep olmustu Osman Bey ve arkadaslarinin basarilan, Bizans Imparatoru ile komsu Rum beylerini harekete geçirdi Bu sebeple 1306 senesinde kendi aralarinda bir toplanti yaptilar Bu toplantida basta Bursa Rum valisi olarak Atranos (bugünkü Orhaneli kazasinin merkezi olan Adrianos kasabasi), Kete (Kite, halen Bursa'da bir köy) Bednos (Mednos, Madenos, Bursa'nin kuzey batisinda bugünkü Balat köyü) ve Kestel tekfurlan bu toplantida hazir bulunmuslardi Bursa tekfuru, onlara uzun bir hitabede bulunarak Osman Gazi ve devletinin kendileri için nasil büyük bir tehlike oldugunu anlatmakla kalmamis ayni zamanda birbirleri ile nasil yardimlasacaklarini ve günden güne çoğalan bu tehlikeyi nasil bertaraf edeceklerini de bildirmisti Buna tarafından tekfurlar büyük kuvvetler toplayarak ani bir baskinla bu tehlikeyi ortadan kaldirmaya karar verdiler giderken Bizans'tan da Muzalon komutasinda iki bin kadar yardimci bir şiddet geldi Osman Gazi, casuslari vasitasiyla beyligi aleyhine düsünülen bu baskindan zamaninda farkında oldu Bu yüzden kuvveti sayica çok az olmasina (bes bin civari) ragmen bu müttefik orduyu Koyunhisari (Izmit'in Kuzey Dogusunda eski bir kale Baphaeon) mevkiinde karsilamaya karar verdi Eksik ve ama çevik bir kuvvetle hazir bekleyen Osman Bey, muharebeye girmekten çekinmedi Bu muharebede iki taraf ta fazla zayiat verdi
Tarihçi Hoca Saadeddin Efendi bu siddetli çarpismayi söyle tarif eder:
Kirilasica düsman edince cûs u hurûs Saflar kaynayip deniz misali eyledi cûs
Yigitlerin oklari, güzellerin gözleri gibi fitneler saçmaya, Osmanlinin belirgin kilici asiklarin kirpikleri gibi kanlar dökmele, ugursuz düsmanin kelleleri boru ve davul nagmeleri ile oynamaya baslayinca, kan deryasina gömülen kara kafalarinda yuva kuran fesad tohumlari, bozdoganlarin vuruslari altinda kirilmis, Islâm ordusu yeni bir basari ve zafer kazanmistiDoğrusu çok çetin geçen bu savasta, Osman Gazi'nin yegeni ve Gündüz Bey'in oglu Aydogdu sehid oldu Gerek bu vak'a gerekse Osman Bey'in kuvvetlerinin azligi, Osmanli kuvvetlerinin duraklamasina sebep olduysa da kişisel olarak Osman Bey'in ileri atilip orduyu tesyi etmesi sonucunda düsman geri çekilme zorunda kaldi Maglubiyeti kabul edip çekilen düsman ordusu, takib edildi Bu takib, Dinboz (Sogukpinar Nahiyesine bagli bir köy)'a kadar sürdü Burada her tarafta siddetli bir çarpisma meydana geldi Kestel ve Bednos tekfurlari burada maktul düstüler Bu Nedenle Bizans tarafindan da desteklenen birlesik ordu maglub oldu Bursa ve Adrenos tekfurlari kendi kalelerine çekildiler Kite tekfuru ise Ulubat tekfuruna sigindi Osman Bey kuvvetlerinin, bu tekfura karsi büyük bir kin ve hinçlari vardi Bu sebeple onu takib ederek Ulubat tekfurundan teslimini istediler Tekfur, kale halkinin istek ve israrlarina dayanamayarak bir sartla onu teslim edebilecegini söyler Buna kadar Osmanli kuvvetleri Ulubat nehri köprüsünden geçmeyeceklerdi Doğrusu de gerek Osman Bey'in hayatinda, gerekse onun halefleri zamaninda bu laf tutularak adi geçen köprüden geçilmedi Ancak gerektigi vakit nehrin denize döküldügü yerden kayiklar ile karsi tarafa geçerlerdi Böylece Kite beyinin öldürülmesi ile bura ve Kestel de Osman Bey'in beyligine katilmis oldu Bu muvaffakiyet, Osman Bey'in çevresinde hatiri sayilir bir Bey haline gelmesine sebep oldugu gibi düsmanlarinin da kendisinden çekinmesine sebep olmustu Bu esnada Ulubat Gölü'ndeki Alyos Adasi Aygut Alp oglu Kara Ali Bey tarafindan sulh yolu ile feth olunmustu Adanin içinde büyük bir kilise bulunuyordu Bu kilisenin rahibi, ahali arasinda fazla söhretli bir kimse kabul edildiginden evi tanrısal bir mekân olarak ziyaret ediliyordu Kara Ali, bu rahibi ailesi ile birlikte Osman Gazi'nin huzuruna getirdi Osman Gazi, rahibin güzel kizini Kara Ali ile evlendirdi
Koyunhisari muharebesi sonucunda, Bursa'nin kuzey tarafi hariç olmak üzere üç taraftan yolu kesilip tek basina ve yalniz birakildi aynı zamanda, kaslı bir savunmaya sahip olan Bursa'ya deniz yolu ile Bizans'tan yardim malzemesi gelmeye devam ediyordu Osman Bey kuvvetleri, Bursa önüne kadar akin yapiyorlarsa da uzun müddet devam edecek bir muhasarada bulunamiyorlardi aynı zamanda artik Izmit yolu da Osmanlilara açilmis bulunuyordu
Bir taraftan Osman Bey'e bagli kuvvetlerin faaliyetleri, diger taraftan öbür uclardaki Türk beylerinin Bizans kale ve topraklarina olan hücumlari sonucunda kazandiklari basarilarindan telasa düsen Bizans Imparatoru Ikinci Andronikos, kizkardesi prenses Maria'yi Ilhanli hükümdarina vererek Mogollarin yardimlarini galip gelmek istiyordu Bu sayede Osmanli tehlikesinden kurtulmus olacakti Her ne kadar Ilhanli hükümdari, Türkleri tehdide tesebbüs etmis ise de bunun böylece fazla müsbet bir neticesi görülmedi Zira Ilhanlilar bu sirada hem içerde mesgul keza de hariçte Memlûk sultani ile uğraş halinde bulunduklarindan uclardaki harekâta bakacak durumda degillerdi Bunun için Osman Bey, faaliyetlerine devam ederek Iznik ile Izmit yolu üstünde olup Iznik'in en önemli karakolunu teskil eden ve Türkler tarafindan Karahisar denilen Trikokiya (Karahisar)'yi aldi Temmuz 1308'de gerçeklesen bu fetih baştan sona Osman Bey, Iznik'i sikistirmaya basladi
Bizans Imparatorunun, güçlü bir sekilde ortaya çikan bu yeni hareket karsisindaki tavri ile ilgili olarak Gökbilgin de söyle demektedir: Bizans Imparatoru, Türk fütûhatindan kurtarilmasi için daha önce Mahmud Gazan Han'a nisanladigi hemsiresi (kizkardesi) Maria (Meryem)'yi, bu kez da Ocaytu Muhammed Hudabende Han'a nisanlamis idi Bu sihriyetten (akrabalik) hoşnut olan Ilhanli hükümdari, oldukça büyük bir orduyu (Uzunçarsili, Le Beau, XXIII 105 fasil 53'ten naklen bu ordunun otuz bin kisilik bir zor oldugunu belirtir) seferber ederek, Bizans'a yardima gönderecek oldu Bu ordu, tasavvura kadar ayrıca Osman Gazi'ye karsi, keza de Bati Anadolu'daki Türk beyleri tarafindan sikistirilip muhasara altina alinan Efes, Tire ve Salihli gibi Bizans sehir ve kalelerini kurtarmak vazifesi ile görevlendirilmisti Ama daha önce bu konuda uc beylerine yapilan uyarı ve ihtarlar herhangi bir fayda saglamadigi gibi, bu kere da prenses Maria'nin, Mogol yardiminin bir an önce gelmesi için Iznik'e gelerek, Osman Bey'e müstakbel esi Ilhanli hükümdarinin kirk bin kisi ile hududa dogru ilerledigi seklinde haber göndermesi de bir sonuç vermedi Bati Anadolu'daki sehir ve kaleler, birer birer Türklerin eline geçiyordu Maria'nin, tehdidini bilhassa Osman Gazi'ye tevcih etmesi, bu taraftaki akinlarin siddetinden ve bu yerlerin de imparatorluk merkezine fazla yakin olmasindan ileri geliyordu Osman Bey ise bu kadinin kullandigi magrurane tavir ve lisandan hiç ürkmüyor, bilakis daha cür'etli hareket etmeye basliyordu Bu sebeple Bizans topraklarina akinlar siklastirildi Köyler yagmalanip birçok tutsak alindi
Osman Gazi, tüm bu basarilarindan daha sonra birazcık dinlenmeye ve halkinin idaresi ile daha iyi mesgul olmaya baslamak için Yenisehir'e dönmüstü (1310) Aradan bir iki yıl geçti Bu süre zarfinda bir devlete yarasir sekilde ahenk kurulup hakimiyet saglamlastiriliyordu Bundan sonra zafer kazanmaya ve şampiyon gelmeye alisik olan gaziler 713 (1313) senesinde bir araya toplanip Osman Bey'e hitaben: Ey Gazi Han, Allah'a hamd ve minnet olsun, kâfir maglub oldu Simdiden sonradan, zaman kaybederek bos oturmak size reva degildir Gaza ile mesgul almak gerekdediler Bu tesvik üstüne Osman Bey: Evvela Köse Mihal'i eğlence edelim, Islâm'i kabul etsin, eger müslüman olursa ne alâ, her nereye derseniz gidelim, eger o Müslüman olmazsa evvela onun memleketi Harmankaya'yi çevresi ile birlikte talan edelimdedi Bu karardan sonradan hemencecik Köse Mihal'e haber göndererek Hemencecik gelesin, büyük seferimiz vardir, bütün gaziler hazirdir, seni bekliyoruzdedi
Köse Mihal, bu haberi alir almaz hazirliklarini tamamlayip hızla geldi Osman Gazi huzurunda hazir oldu El öptükten daha sonra Osman Gazi'ye kalbinin bütün samimiligi ile: Bana iman arzet, Müslüman olayimdedi Böylece Köse Mihal, Osman Gazi'nin önünde Müslüman oldu Tüm beyler ve pasalar bu ihtidaya sevindiler
O zamana dek Osman Bey'le yaptigi ittifaktan ayrilmayan, gerektigi sekilde sadakat ve feragat bildiren Köse Mihal, artik Abdullah Mihal olmustu Osman Bey, ona agir (kiymetli ve pahali) bir hil'at verdi Ona karsi olan sevgi ve muhabbeti bir kat daha artti Oglunu da hizmetine aldi Daha önce idare ettigi yerleri bitmiş ona birakarak kendisine bir sancak verdi Köse Mihal'e sancak verilmesi, önceden Selçuklu sultaninin Osman Gazi'ye göndermis oldugu sancaga bir nazire gibi idi Bu Nedenle kendisi hükümdar, Köse Mihal de maiyyeti beylerinden biri telakki edebilecek bir muameleye bağlı tutuluyordu Böyle bir hareket, Osman Bey tarafindan ilk defa yapiliyordu *
Osman Gazi ve beyligi için büyük bir ehemmiyeti haiz olan Koyunhisari muharebesi, döneminin strateji bakimindan en manâlı muharebelerinden biridir Bu muharebe, Osman Bey'in Iznik sehrini baski altinda tutmasi üzerine birincil kez Bizanslilarla karsi karsiya gelmesine de sebep olmustu Osman Bey ve arkadaslarinin basarilan, Bizans Imparatoru ile komsu Rum beylerini harekete geçirdi Bu sebeple 1306 senesinde kendi aralarinda bir toplanti yaptilar Bu toplantida basta Bursa Rum valisi olarak Atranos (bugünkü Orhaneli kazasinin merkezi olan Adrianos kasabasi), Kete (Kite, halen Bursa'da bir köy) Bednos (Mednos, Madenos, Bursa'nin kuzey batisinda bugünkü Balat köyü) ve Kestel tekfurlan bu toplantida hazir bulunmuslardi Bursa tekfuru, onlara uzun bir hitabede bulunarak Osman Gazi ve devletinin kendileri için nasil büyük bir tehlike oldugunu anlatmakla kalmamis ayni zamanda birbirleri ile nasil yardimlasacaklarini ve günden güne çoğalan bu tehlikeyi nasil bertaraf edeceklerini de bildirmisti Buna tarafından tekfurlar büyük kuvvetler toplayarak ani bir baskinla bu tehlikeyi ortadan kaldirmaya karar verdiler giderken Bizans'tan da Muzalon komutasinda iki bin kadar yardimci bir şiddet geldi Osman Gazi, casuslari vasitasiyla beyligi aleyhine düsünülen bu baskindan zamaninda farkında oldu Bu yüzden kuvveti sayica çok az olmasina (bes bin civari) ragmen bu müttefik orduyu Koyunhisari (Izmit'in Kuzey Dogusunda eski bir kale Baphaeon) mevkiinde karsilamaya karar verdi Eksik ve ama çevik bir kuvvetle hazir bekleyen Osman Bey, muharebeye girmekten çekinmedi Bu muharebede iki taraf ta fazla zayiat verdi
Tarihçi Hoca Saadeddin Efendi bu siddetli çarpismayi söyle tarif eder:
Kirilasica düsman edince cûs u hurûs Saflar kaynayip deniz misali eyledi cûs
Yigitlerin oklari, güzellerin gözleri gibi fitneler saçmaya, Osmanlinin belirgin kilici asiklarin kirpikleri gibi kanlar dökmele, ugursuz düsmanin kelleleri boru ve davul nagmeleri ile oynamaya baslayinca, kan deryasina gömülen kara kafalarinda yuva kuran fesad tohumlari, bozdoganlarin vuruslari altinda kirilmis, Islâm ordusu yeni bir basari ve zafer kazanmistiDoğrusu çok çetin geçen bu savasta, Osman Gazi'nin yegeni ve Gündüz Bey'in oglu Aydogdu sehid oldu Gerek bu vak'a gerekse Osman Bey'in kuvvetlerinin azligi, Osmanli kuvvetlerinin duraklamasina sebep olduysa da kişisel olarak Osman Bey'in ileri atilip orduyu tesyi etmesi sonucunda düsman geri çekilme zorunda kaldi Maglubiyeti kabul edip çekilen düsman ordusu, takib edildi Bu takib, Dinboz (Sogukpinar Nahiyesine bagli bir köy)'a kadar sürdü Burada her tarafta siddetli bir çarpisma meydana geldi Kestel ve Bednos tekfurlari burada maktul düstüler Bu Nedenle Bizans tarafindan da desteklenen birlesik ordu maglub oldu Bursa ve Adrenos tekfurlari kendi kalelerine çekildiler Kite tekfuru ise Ulubat tekfuruna sigindi Osman Bey kuvvetlerinin, bu tekfura karsi büyük bir kin ve hinçlari vardi Bu sebeple onu takib ederek Ulubat tekfurundan teslimini istediler Tekfur, kale halkinin istek ve israrlarina dayanamayarak bir sartla onu teslim edebilecegini söyler Buna kadar Osmanli kuvvetleri Ulubat nehri köprüsünden geçmeyeceklerdi Doğrusu de gerek Osman Bey'in hayatinda, gerekse onun halefleri zamaninda bu laf tutularak adi geçen köprüden geçilmedi Ancak gerektigi vakit nehrin denize döküldügü yerden kayiklar ile karsi tarafa geçerlerdi Böylece Kite beyinin öldürülmesi ile bura ve Kestel de Osman Bey'in beyligine katilmis oldu Bu muvaffakiyet, Osman Bey'in çevresinde hatiri sayilir bir Bey haline gelmesine sebep oldugu gibi düsmanlarinin da kendisinden çekinmesine sebep olmustu Bu esnada Ulubat Gölü'ndeki Alyos Adasi Aygut Alp oglu Kara Ali Bey tarafindan sulh yolu ile feth olunmustu Adanin içinde büyük bir kilise bulunuyordu Bu kilisenin rahibi, ahali arasinda fazla söhretli bir kimse kabul edildiginden evi tanrısal bir mekân olarak ziyaret ediliyordu Kara Ali, bu rahibi ailesi ile birlikte Osman Gazi'nin huzuruna getirdi Osman Gazi, rahibin güzel kizini Kara Ali ile evlendirdi
Koyunhisari muharebesi sonucunda, Bursa'nin kuzey tarafi hariç olmak üzere üç taraftan yolu kesilip tek basina ve yalniz birakildi aynı zamanda, kaslı bir savunmaya sahip olan Bursa'ya deniz yolu ile Bizans'tan yardim malzemesi gelmeye devam ediyordu Osman Bey kuvvetleri, Bursa önüne kadar akin yapiyorlarsa da uzun müddet devam edecek bir muhasarada bulunamiyorlardi aynı zamanda artik Izmit yolu da Osmanlilara açilmis bulunuyordu
Bir taraftan Osman Bey'e bagli kuvvetlerin faaliyetleri, diger taraftan öbür uclardaki Türk beylerinin Bizans kale ve topraklarina olan hücumlari sonucunda kazandiklari basarilarindan telasa düsen Bizans Imparatoru Ikinci Andronikos, kizkardesi prenses Maria'yi Ilhanli hükümdarina vererek Mogollarin yardimlarini galip gelmek istiyordu Bu sayede Osmanli tehlikesinden kurtulmus olacakti Her ne kadar Ilhanli hükümdari, Türkleri tehdide tesebbüs etmis ise de bunun böylece fazla müsbet bir neticesi görülmedi Zira Ilhanlilar bu sirada hem içerde mesgul keza de hariçte Memlûk sultani ile uğraş halinde bulunduklarindan uclardaki harekâta bakacak durumda degillerdi Bunun için Osman Bey, faaliyetlerine devam ederek Iznik ile Izmit yolu üstünde olup Iznik'in en önemli karakolunu teskil eden ve Türkler tarafindan Karahisar denilen Trikokiya (Karahisar)'yi aldi Temmuz 1308'de gerçeklesen bu fetih baştan sona Osman Bey, Iznik'i sikistirmaya basladi
Bizans Imparatorunun, güçlü bir sekilde ortaya çikan bu yeni hareket karsisindaki tavri ile ilgili olarak Gökbilgin de söyle demektedir: Bizans Imparatoru, Türk fütûhatindan kurtarilmasi için daha önce Mahmud Gazan Han'a nisanladigi hemsiresi (kizkardesi) Maria (Meryem)'yi, bu kez da Ocaytu Muhammed Hudabende Han'a nisanlamis idi Bu sihriyetten (akrabalik) hoşnut olan Ilhanli hükümdari, oldukça büyük bir orduyu (Uzunçarsili, Le Beau, XXIII 105 fasil 53'ten naklen bu ordunun otuz bin kisilik bir zor oldugunu belirtir) seferber ederek, Bizans'a yardima gönderecek oldu Bu ordu, tasavvura kadar ayrıca Osman Gazi'ye karsi, keza de Bati Anadolu'daki Türk beyleri tarafindan sikistirilip muhasara altina alinan Efes, Tire ve Salihli gibi Bizans sehir ve kalelerini kurtarmak vazifesi ile görevlendirilmisti Ama daha önce bu konuda uc beylerine yapilan uyarı ve ihtarlar herhangi bir fayda saglamadigi gibi, bu kere da prenses Maria'nin, Mogol yardiminin bir an önce gelmesi için Iznik'e gelerek, Osman Bey'e müstakbel esi Ilhanli hükümdarinin kirk bin kisi ile hududa dogru ilerledigi seklinde haber göndermesi de bir sonuç vermedi Bati Anadolu'daki sehir ve kaleler, birer birer Türklerin eline geçiyordu Maria'nin, tehdidini bilhassa Osman Gazi'ye tevcih etmesi, bu taraftaki akinlarin siddetinden ve bu yerlerin de imparatorluk merkezine fazla yakin olmasindan ileri geliyordu Osman Bey ise bu kadinin kullandigi magrurane tavir ve lisandan hiç ürkmüyor, bilakis daha cür'etli hareket etmeye basliyordu Bu sebeple Bizans topraklarina akinlar siklastirildi Köyler yagmalanip birçok tutsak alindi
Osman Gazi, tüm bu basarilarindan daha sonra birazcık dinlenmeye ve halkinin idaresi ile daha iyi mesgul olmaya baslamak için Yenisehir'e dönmüstü (1310) Aradan bir iki yıl geçti Bu süre zarfinda bir devlete yarasir sekilde ahenk kurulup hakimiyet saglamlastiriliyordu Bundan sonra zafer kazanmaya ve şampiyon gelmeye alisik olan gaziler 713 (1313) senesinde bir araya toplanip Osman Bey'e hitaben: Ey Gazi Han, Allah'a hamd ve minnet olsun, kâfir maglub oldu Simdiden sonradan, zaman kaybederek bos oturmak size reva degildir Gaza ile mesgul almak gerekdediler Bu tesvik üstüne Osman Bey: Evvela Köse Mihal'i eğlence edelim, Islâm'i kabul etsin, eger müslüman olursa ne alâ, her nereye derseniz gidelim, eger o Müslüman olmazsa evvela onun memleketi Harmankaya'yi çevresi ile birlikte talan edelimdedi Bu karardan sonradan hemencecik Köse Mihal'e haber göndererek Hemencecik gelesin, büyük seferimiz vardir, bütün gaziler hazirdir, seni bekliyoruzdedi
Köse Mihal, bu haberi alir almaz hazirliklarini tamamlayip hızla geldi Osman Gazi huzurunda hazir oldu El öptükten daha sonra Osman Gazi'ye kalbinin bütün samimiligi ile: Bana iman arzet, Müslüman olayimdedi Böylece Köse Mihal, Osman Gazi'nin önünde Müslüman oldu Tüm beyler ve pasalar bu ihtidaya sevindiler
O zamana dek Osman Bey'le yaptigi ittifaktan ayrilmayan, gerektigi sekilde sadakat ve feragat bildiren Köse Mihal, artik Abdullah Mihal olmustu Osman Bey, ona agir (kiymetli ve pahali) bir hil'at verdi Ona karsi olan sevgi ve muhabbeti bir kat daha artti Oglunu da hizmetine aldi Daha önce idare ettigi yerleri bitmiş ona birakarak kendisine bir sancak verdi Köse Mihal'e sancak verilmesi, önceden Selçuklu sultaninin Osman Gazi'ye göndermis oldugu sancaga bir nazire gibi idi Bu Nedenle kendisi hükümdar, Köse Mihal de maiyyeti beylerinden biri telakki edebilecek bir muameleye bağlı tutuluyordu Böyle bir hareket, Osman Bey tarafindan ilk defa yapiliyordu *