Kozmopolitanizm Nedir?

Kozmopolitanizm, bazı maddeler halinde daha kuytu açıklanabilen bir kavramdır;
* Birey, insanlık olarak cümle parçası edilen büyük komüniteye aittir ve bu hafıza savunulur
* Yerel nitelikte var olan bağlılık, yerini evrensel bağlılığa bırakmaktadır
* Elbette evrensel görüşler benimsenmektedir
* Sadece yaşanılan kara parçası yok; tüm dünya ülke ya da vatan olarak görülmektedir

Yukarıda bahsedilen esas fikirler çerçevesinde, daha fazla bu görüşler ile ilgili ahlak bazda, sosyolojik anlamda ve siyasi felsefelerin ışığında kullanılan bir kavram olarak var olan kozmopolitanizmde, laf konusu fikirleri benimseyen kişilere de kozmopolit veya kozmopolitan isimleri verilmektedir
Kozmopolitanizm, genel anlamda enerjik bir birliği ve aynı zamanda da çeşitliliği içermektedir Kozmopolitanizmin etik ve kültürel alanlarda yorumlanması ile, şu anlayışlar da ortaya çıkmaktadır;
* İnsanlığın birliği savunulmaktadır
* Farklılıklar kesinlikle hoş görülmektedir
* Yeryüzündeki tüm halk, aynı etik topluluğunun birer parçasıdır
* Kişisel kimliklerin oluşumu esnasında, bambaşka kültürlerin kaynaklık etmesi oldukça doğal ve normaldir
* İnsanların birlikte yaşama eğilimi, bu anlayışların temelini teşkil eder
* Kozmopolitanizm, esas hedef olarak dünya toplumunun oluşumunu hedeflemektedir
Yukarıda bahsedilen “dünya toplumu ise, iki taraflı ve manâlı riskler, insanların genel yaşama imkanları ve toplumsal ilişkiler ağı ile bütünleşerek ortaklaşmış tüm insanlığı açıklayan bir kavramdır Burada, karşılıklı maksat ve yaşam zorluğunda birlik duygusu da dominant etmenlerden biridir Zaten bu nedenle de, kozmopolitanizm olarak da bahsedilebilen bu düşünce tarzında, dünya üstünde siyasal yönetimlerin dışarıda, kamusal alanın yaygınlaşması ve insanlığın çeşitlilik göz etmeden iç içe geçmesi ile oluşan bir müşterek duygu ve hareket biçimini düşünce haline getirdiği savunulabilir

Kozmopolitanizm sözcüğü incelendiğinde, Eski Yunanca ’da “evren veya “dünya anlamında kullanılan “kosmos ile “vatandaş anlamında kullanılan “polites kelimelerinden türetilmiş bir sözcük olduğu görülmektedir Yani, bu kavramın anlamının da ilk elden bu kelimelerden geldiği düşünüldüğünde, “kâinat yurttaşlığı veya “dünya yurttaşlığı anlamları çıkarılabilmektedir
Kozmopolitanizm kavramı, ilk olarak Sinoplu filozof Diyojen tarafından terbiyesizce betimleme edilmiştir Diyojen, lokal örf, adet, töre ve uygulamalar gibi insanı kısıtlayıcı bütün etmenleri reddederek “ben bir dünya vatandaşıyım sözünü söylemiştir Aslında bu cümle, çağdaş devir filozoflarının kozmopolit anlayışları ve yorumlamaları namına bir temel teşkil etmiştir
Kozmopolitler aralarında, stoacıların da önemli bir yeri bulunmaktaydı Sokrates öncesinde doğa felsefesine başvuran stoacılar, Platon ’un aşkın tümel öğretisini de reddetmişlerdi Bu şekilde büyüyen hafıza akımlarını, dünya yurttaşı olmayı seçerek ve insanlık adı bahşedilen büyük ait olmayı, bir kent kültürüne bağlanmaya tercih etmişlerdi Fakat stoacıları Diyojen ’den ayıran temel bir ayrım vardı Diyojen ’in lokal örf, adet ve kültüre sırt çevirerek dünya vatandaşlığını savunması içinde yatan negatiflik, stoacılarda yoktu Yani stoacılara göre, bütün bu durumun tersine, bir dünya vatandaşı edebilmek için yerel aidiyetlerden caymak gerekli değildi Yerel aidiyetlerin var olması, stoacılara kadar yaşama zenginlik katan bir bütünü oluşturmaktaydı Zaten Stoacılar, herhangi bir bireyin, bu tür bağlılıklarından da kaçınamayacağına inanmaktaydılar Ve yeniden bu düşünceye alt olarak, insanların yakın olma derecelerini halkalar gibi görebilen stoacılar, yerelnden genele olacak şekilde sonucunda dünya vatandaşlığının ortaya çıktığı bir fikri benimsemişlerdi

Antik çağda yaşayan olan bu gezgin entelektüeller, insanlığa bağlılığın esas olarak alındığı bir erken evrenselcilik olgusunu vurguladılar Stoacı felsefenin merkezinde, “polis yasaları ile yönetilen yurttaşlar yerine, doğal hukukun denklik ilkesi ve disiplini içinde yaşamış evrensel insan topluluğunun olması gerekliliği bulunmaktaydı Buradan yola çıkarak, tıpkı Douzinas ’ın da vurguladığı şekilde stoacılar, doğal hukuku savunarak yaşamış ve bir değişime önderlik etmek isteyen ilk ütopyacı düşünürlerden oluşmaktaydılar Çünkü onlar, yaşanılan doğayı eşitlik ve özgürlük beşiği olarak görmekteydiler Bununla bağlantılı olarak stoacılar, toplumsal hayata misal teşkil edebilecek bir doğa anlayışına da sahip olmaktaydılar Bu kavrama, fiilen büyük bir gelişimin de habercisi oldu Daha sonraları devletin keyfi davranışları aleyhinde başlı başına bir teminat kaynağı olarak kullanılacak ve savunulacak olan doğal haklar anlayışı, stoacıların yorumları ışığında temellenmekteydi Bütün bunlara binaen, doğal hukuk bünyesinde var olan bağımsızlık ideali ve insan onuru, dünya üzerindeki devrimci hareketlere, ortaya meydana çıkan politik isyanlara, şiddet odaklarına karşısında gerçekleştirilen direnişlere ve sivil itaatsizlik kavramına neredeyse bir takviye noktası oluşturdu
Modern kozmopolitanizm ise, dünya barışını savunması ile ses getirmiş, bunu gerçekleştirirken de antik çağ kozmopolitanizmini esas almış olan Rotterdamlı Erasmus ile şekillenmiştir Erasmus, insanların birliğini ve beraberliğini savunurken, devletlerin yapay ayrılıklar getirdiğini de öne sürmüştür Oysa, modern kozmopolitanizmin seviye atlaması, Fransız Devrimi öncesini ve sonrasını kapsayan on iki yılı satırlara döken Kant sayesinde gerçekleşmiştir
Litaratür:
http:trwikipediaorgwikiKozmopolitanizm