iltasyazilim
FD Üye
Kral Arthur ve Tanrısal Kâse (1Bölüm)
Kral Arthur rolünde Clive Owen
Aynı Filmden başka bir sahne
Vakit: 400600 yılları
Mekân: Britanya
Eğer iyice ne olduğunu görebilsek kendimizi, Odisseia ya da Eski Ahit dek iyi bir temele dayanan, esin kaynağından ve insanlığın mirasından kopması imkânsız bir konuyla karşı karşıya bulurduk Bunların hepsi gerçektir, gerçek olmalıdır ve ayrıca hakiki olması daha fazla ve daha iyidir WINSTON CHURCHILL, 1956
Kral arthur efsaneleri reelmidir? Ve bunlar tarihi gerçekleri yansıtmakta mıdır? Çağdaş Arthur meraklılarının birçok, Churchill'in bu saptırıcı özdeyişi karşısında böylece sıcacık değillerdir Bu ahali elimizdeki tarihi ve arkeolojik kanıtlarla Arthur'un varlığını kanıtlamamız gerektiğineinanmaktadırlar Ancak bu, sorunu daraltmak olur Arthur esrarının gerçeğisadece tarih ve arkeolojide değil, aynı zamanda mitolojide, folklorda, yazınsal eleştiride ve öteki disiplinlerdedir Camelot'yu araştırırken bir yok öyle fazla Arthur ile karşılaşmaya hazır olmalıdır
Tarihi bir Arthur bir olanak ise de, sağlam kanıt eksikliği vardır Arthur'un eylemlerinin ilk yazılmış kayıtları Annales Cambriae (Galler Tarihi Olayları) ve ünlü Historia Brittonum (Britanyalılar'ın Tarihi) 8 ve 9 yüzyıllarda Arthur'un ölümü için bahşedilen tarihten (Annales Cambriae'de 537) 300 sene sonradan yazılmıştır
Arthur'dan laf edilen Gal şiiri Y Gododdin daha eski olabilir (şiir sözlü olarak 600 yıllarında söylenmeye başlamıştır) ama yazılı olarak 13 yüzyılda görülür Arthur'un varlığı konusunda bir birincil kaynak yoktur Altıncı asır başlarında yazar Britanyalı Gildas, Arthur'dan söz etmez, iki yüzyıl sonradan Gildas ve diğer ilk kaynaklara dayanarak meşhur tarihini yazan Bede de, Arthur'dan laf etmemektedir Çağından kalma belge olmayınca tarihçiler de Arthur'un varlığını dinç bir biçimde savunamamışlardır
(Solda) Glastonbury Tor çok eskiden bataklıkla çevriliydi ve Ortaçağ'da Avalon Adası olarak bilinirdi (Sağda) Cornwall'da Tintagef Adasıolarak tanıdık sarp kayalık burnun havadan görünüşü
ARTHUR VE KAZIBILIM
Glaston manastırında keşişler 1191'de eski mezarlıklarını kazınca acayip bir mezarla karşılaştılar, îçi oyuk bir kütük tabutta iriyarı bir erkekle sarı saçları hâlâ duran bir kadının kemikleri vardı Mezarın yanındaki devrilmiş bir kurşun haçın üzerinde Latince bir yazı okunuyordu: Hic iacet sepultus inclitus ıex Arturius in insula Avalonia (Burada Avalon Adası'nda ünlü Kral Arthur yatıyor)
Bu kazı konusu münakaşacı olmasaydı, Arthur ve Avalon konularının fazla bir esrarı olmayacaktı Ancak Glastonbury keşişleri ne aradıklarını biliyorlardı bir ozan, hamileri Kral II Henry'yi sözde uyarmıştı ve Arthur'un kemiklerinin bulunması, manastırı her tarafta yapı edecek geliri sağlayacak hacıların akmasını sağlayacaktı
Arthur'u Avrupa'da meşhur eden kitap Monmouth'lu Geoffrey'in History of the Kings of Britain'i (1136'da yazılmıştı) o sırada çağdaş bilimadamları göre eleştirilmekteydi Hem günümüz bilimadamları da haçtaki (fakat kemiklerle birlikte o da kayıptır) harflerin Arthur'un iddiaya göre yaşadığı çağdan çok sonrasına ait olduğunu ve keşişlerin dolandırıcılık yaptığına kanaat getirmişlerdir
Sahtekâr olsun veya olmasınlar, Glastonbury keşişleri Arthur'un var olup olmadığı konusunda maddesel kanıt arayan ilk kişilerdi Camelot araştırması birincil eski çağ araştırmacılarını büyülemiş, bunlar Güney Cadbury gibi yerlerle Arthur'u ilişkilendirmişlerdi Ancak 20 yüzyılda modern arkeolojinin gelişmesiyle Arthur Çağıhakkında (5 ve 7 yüzyıllar) yeni ve ikna edici kanıtlar ortaya çıkmaya başladı
Birincil keşif Cornwall'da Tintagel'de, Geoffrey'in History'sinde Arthur'un doğum yeri olarak gösterilen bölgede yapıldı Ralegh Radford'un kazıları daha sonraki Norman şatosunun aşağıda taştan yapılma birkaç ufak yapı ile binlerce çömlek parçasını ortaya çıkardı Yapılarda dikkati çekecek bir şey yahut da, çanak çömlek parçaları 5 yüzyıldan 7 yüzyıla dek Doğu Akdeniz'den ve Kuzey Afrika'dan getirtilen kibar sofra takımlarıyla amforalara (şarap ve yağ kapları olmalıydı) aitti
Radford, Tintagel'i, Britanya'nın Roma İmparatorluğu'nun bir eyaleti olması sona erdikten asır daha sonra, keşişleri Akdeniz dünyasıyla ticaret yapan bir Kelt manastırı olarak yorumladı Daha yakın zamanlarda bilimadamları Tintagel'i ödenti bölge ve çevresindekilere armağanlar dağıtan güçlü bir reisin üssü olarak görmektedirler Bu reis Arthur muydu?
Tintagel'de yapılan son kazılarda daha öyle fazla minik bina çıkmış ve bir kanalizasyon hendeğini örten arduvaz levha üzerindeki Latince ARTOGNOV kelimesine rastlanılmıştır Bunun Galli karşılığı Arthnou demektir Bu, Arthur'un varlığına işaret etmezse de, altıncı yüzyılda Tintagel'de Latince okuryazarlığının ve ahenkli bir mühendisliğin varolduğunun kanıtıdır
Dikkatleri çeken diğer bir kazı da Leslie Alcock'un 1960lı yılların sonunda Güney Cadbury'deki çalışmasıdır Yüzyıllardır Camelotolarak bilinen bir yerde Alcock, bir tepeye inşa edilmiş Demir Devri'nden kalma bir kale kazısında burasının Neolitik Dönem'den Geç Sakson dönemine dek iskân edilmiş olduğunu saptamıştır
Arthurdöneminde (5 ve 6 yüzyıllar) kale tahkim edilmiş, çevredeki düzlükte yeni binalar ve giderken büyük bir şölensalonu yapılmıştır Burada Tintagel'de bulunanların eşi çanak çömlek parçalarının bulunması Güney Cadbury'nin de 5 ve 6 yüzyıllarda lüks mallar ticaretinde aktif olduğunu göstermiştir Keza, yeni surları inşa etmek ve gözetmek için gerekecek insangücü önemli bir yerel kralın varlığına da işaret etmektedir
(Solda) Winchester Yuvarlak Masası: 13 ya da 14 yüzyılda üretilmiş olan bu büyük meşe ağacından masa, VIII Henry'nin hükümdarlığı vaktinde yapılmıştır (Arthur burada, bir Tudor Kralı'na benzemektedir) (Sağda) Tintagel'de C bölgesinde kazı yapan Glasgow Üniversitesi ekibi *
Kral Arthur rolünde Clive Owen
Aynı Filmden başka bir sahne
Vakit: 400600 yılları
Mekân: Britanya
Eğer iyice ne olduğunu görebilsek kendimizi, Odisseia ya da Eski Ahit dek iyi bir temele dayanan, esin kaynağından ve insanlığın mirasından kopması imkânsız bir konuyla karşı karşıya bulurduk Bunların hepsi gerçektir, gerçek olmalıdır ve ayrıca hakiki olması daha fazla ve daha iyidir WINSTON CHURCHILL, 1956
Kral arthur efsaneleri reelmidir? Ve bunlar tarihi gerçekleri yansıtmakta mıdır? Çağdaş Arthur meraklılarının birçok, Churchill'in bu saptırıcı özdeyişi karşısında böylece sıcacık değillerdir Bu ahali elimizdeki tarihi ve arkeolojik kanıtlarla Arthur'un varlığını kanıtlamamız gerektiğineinanmaktadırlar Ancak bu, sorunu daraltmak olur Arthur esrarının gerçeğisadece tarih ve arkeolojide değil, aynı zamanda mitolojide, folklorda, yazınsal eleştiride ve öteki disiplinlerdedir Camelot'yu araştırırken bir yok öyle fazla Arthur ile karşılaşmaya hazır olmalıdır
Tarihi bir Arthur bir olanak ise de, sağlam kanıt eksikliği vardır Arthur'un eylemlerinin ilk yazılmış kayıtları Annales Cambriae (Galler Tarihi Olayları) ve ünlü Historia Brittonum (Britanyalılar'ın Tarihi) 8 ve 9 yüzyıllarda Arthur'un ölümü için bahşedilen tarihten (Annales Cambriae'de 537) 300 sene sonradan yazılmıştır
Arthur'dan laf edilen Gal şiiri Y Gododdin daha eski olabilir (şiir sözlü olarak 600 yıllarında söylenmeye başlamıştır) ama yazılı olarak 13 yüzyılda görülür Arthur'un varlığı konusunda bir birincil kaynak yoktur Altıncı asır başlarında yazar Britanyalı Gildas, Arthur'dan söz etmez, iki yüzyıl sonradan Gildas ve diğer ilk kaynaklara dayanarak meşhur tarihini yazan Bede de, Arthur'dan laf etmemektedir Çağından kalma belge olmayınca tarihçiler de Arthur'un varlığını dinç bir biçimde savunamamışlardır
(Solda) Glastonbury Tor çok eskiden bataklıkla çevriliydi ve Ortaçağ'da Avalon Adası olarak bilinirdi (Sağda) Cornwall'da Tintagef Adasıolarak tanıdık sarp kayalık burnun havadan görünüşü
ARTHUR VE KAZIBILIM
Glaston manastırında keşişler 1191'de eski mezarlıklarını kazınca acayip bir mezarla karşılaştılar, îçi oyuk bir kütük tabutta iriyarı bir erkekle sarı saçları hâlâ duran bir kadının kemikleri vardı Mezarın yanındaki devrilmiş bir kurşun haçın üzerinde Latince bir yazı okunuyordu: Hic iacet sepultus inclitus ıex Arturius in insula Avalonia (Burada Avalon Adası'nda ünlü Kral Arthur yatıyor)
Bu kazı konusu münakaşacı olmasaydı, Arthur ve Avalon konularının fazla bir esrarı olmayacaktı Ancak Glastonbury keşişleri ne aradıklarını biliyorlardı bir ozan, hamileri Kral II Henry'yi sözde uyarmıştı ve Arthur'un kemiklerinin bulunması, manastırı her tarafta yapı edecek geliri sağlayacak hacıların akmasını sağlayacaktı
Arthur'u Avrupa'da meşhur eden kitap Monmouth'lu Geoffrey'in History of the Kings of Britain'i (1136'da yazılmıştı) o sırada çağdaş bilimadamları göre eleştirilmekteydi Hem günümüz bilimadamları da haçtaki (fakat kemiklerle birlikte o da kayıptır) harflerin Arthur'un iddiaya göre yaşadığı çağdan çok sonrasına ait olduğunu ve keşişlerin dolandırıcılık yaptığına kanaat getirmişlerdir
Sahtekâr olsun veya olmasınlar, Glastonbury keşişleri Arthur'un var olup olmadığı konusunda maddesel kanıt arayan ilk kişilerdi Camelot araştırması birincil eski çağ araştırmacılarını büyülemiş, bunlar Güney Cadbury gibi yerlerle Arthur'u ilişkilendirmişlerdi Ancak 20 yüzyılda modern arkeolojinin gelişmesiyle Arthur Çağıhakkında (5 ve 7 yüzyıllar) yeni ve ikna edici kanıtlar ortaya çıkmaya başladı
Birincil keşif Cornwall'da Tintagel'de, Geoffrey'in History'sinde Arthur'un doğum yeri olarak gösterilen bölgede yapıldı Ralegh Radford'un kazıları daha sonraki Norman şatosunun aşağıda taştan yapılma birkaç ufak yapı ile binlerce çömlek parçasını ortaya çıkardı Yapılarda dikkati çekecek bir şey yahut da, çanak çömlek parçaları 5 yüzyıldan 7 yüzyıla dek Doğu Akdeniz'den ve Kuzey Afrika'dan getirtilen kibar sofra takımlarıyla amforalara (şarap ve yağ kapları olmalıydı) aitti
Radford, Tintagel'i, Britanya'nın Roma İmparatorluğu'nun bir eyaleti olması sona erdikten asır daha sonra, keşişleri Akdeniz dünyasıyla ticaret yapan bir Kelt manastırı olarak yorumladı Daha yakın zamanlarda bilimadamları Tintagel'i ödenti bölge ve çevresindekilere armağanlar dağıtan güçlü bir reisin üssü olarak görmektedirler Bu reis Arthur muydu?
Tintagel'de yapılan son kazılarda daha öyle fazla minik bina çıkmış ve bir kanalizasyon hendeğini örten arduvaz levha üzerindeki Latince ARTOGNOV kelimesine rastlanılmıştır Bunun Galli karşılığı Arthnou demektir Bu, Arthur'un varlığına işaret etmezse de, altıncı yüzyılda Tintagel'de Latince okuryazarlığının ve ahenkli bir mühendisliğin varolduğunun kanıtıdır
Dikkatleri çeken diğer bir kazı da Leslie Alcock'un 1960lı yılların sonunda Güney Cadbury'deki çalışmasıdır Yüzyıllardır Camelotolarak bilinen bir yerde Alcock, bir tepeye inşa edilmiş Demir Devri'nden kalma bir kale kazısında burasının Neolitik Dönem'den Geç Sakson dönemine dek iskân edilmiş olduğunu saptamıştır
Arthurdöneminde (5 ve 6 yüzyıllar) kale tahkim edilmiş, çevredeki düzlükte yeni binalar ve giderken büyük bir şölensalonu yapılmıştır Burada Tintagel'de bulunanların eşi çanak çömlek parçalarının bulunması Güney Cadbury'nin de 5 ve 6 yüzyıllarda lüks mallar ticaretinde aktif olduğunu göstermiştir Keza, yeni surları inşa etmek ve gözetmek için gerekecek insangücü önemli bir yerel kralın varlığına da işaret etmektedir
(Solda) Winchester Yuvarlak Masası: 13 ya da 14 yüzyılda üretilmiş olan bu büyük meşe ağacından masa, VIII Henry'nin hükümdarlığı vaktinde yapılmıştır (Arthur burada, bir Tudor Kralı'na benzemektedir) (Sağda) Tintagel'de C bölgesinde kazı yapan Glasgow Üniversitesi ekibi *