bilgisayarci
FD Üye

Düşesi varmış yaprağın, bahaneydi sonbahar misali kripto paralarda düşüş yaşanacağı ayna gibi ortadaydı… Durun daha ne gördük ki? Kimileri fırsat verecek kimileri yolun sonuna gelecek…
Kripto paralar çok riskli! Eyvallah da herkes biliyor bu hikâyeyi… Zira Türk Lirası’nın yanında çırak çıkar hepsi…
Kaç para birimi yıllık faizin yüzde 15 olduğu bir ülkede, bir günde yüzde 15’lik hareket yapar? Sahibi yok diye kripto paralara güvenmeyenler, sahibi olan Türk Lirası ile hareketlerini karşılaştırsınlar. Alt koinlerden ne farkı var?
Nitekim Türk Lirası’nın kendisine güvenenleri her daim yüzüstü bırakma özelliği, kendisine güvenen fazla insan olmaması nedeniyle pek de şaşırtmadı.
İtimat edenler beka meselesi diye dolaşırken, cep telefonunu çamaşır makinesinin camından görmüş gibi tatları kaçtı. Sahi Türk Lirası’nın uzun vadede değer kazanmasını bekleyen var mı?

Bakın şöyle anlatayım… Bir değerin arz ve talep öncesi fiyatını belirleyen beklentilerdir… En güzel örnek yine kripto paralar… Henüz reel ekonomide neredeyse yoklar. Şu an için sadece beklentiyi fiyatlıyorlar.
Hani Metaverse ya da sanal evren dediğim hayal dünyası var ya… Ekonomisinin hacmi ilk etapta 1 trilyon doları geçecek. Bu bir tahmin değil, gerçek…
Orada hangi para birimi kullanılacak? Kripto para birimleri… Hangileri? İşte buna beklenti yaratmak denir. Hedefi iyi belirlemek gerekir.
Konuyu biraz daha açalım… Web 3.0, çağın son model projesi… İnternetin geleceğinin ta kendisi… İyi de 2’incisi neydi ki 3’ü çıktı?
İnternetin 2005 yılına kadar kullanılan versiyonu aslında Web 1.0 idi… Bu sürümde, sınırlı bilgi aktarımı olmakla birlikte kullanıcı etkileşimi sıfırdı… Kitap okur gibi… Bakıp geçiyordunuz. Herhangi biriyseniz internete veri yüklemeniz kolay değildi…
Web 2.0 sonrasında etkileşim mümkün oldu. Bu sayede herkese nereye gittiğinizi, ne yiyip ne içtiğinizi, kimlerle dolaştığınızı ve aslında ne kadar da mükemmel bir hayat yaşadığınızı gösterme fırsatı buldunuz.
Haliyle internette yaptığınız her hamle adım adım takip edilmeye, şirketler tarafından teker teker toplanıp işlenmeye ve kullanılmaya başlandı. “Big data” dedikleri kavram ortaya çıktı.
Bilgisayarınızda biriken yüzlerce ayakkabı reklamı, adını bile duymadığınız mobilya firmasından gelen indirim fırsatı, bankaların kredi olanakları…

Web 3.0’ı önceki versiyonlarından ayıran da zaten verileriniz tek bir merkezde, şirkette, aracıda toplanmayacak olması…
Tek merkez her daim sorun demektir. Alın en güzel örnek yine Türk Lirası… Şu anki hali adeta Web 1.0 gibi… Merkez Bankası bağımsız olursa Web 2.0’a geçmiş olur. Daha gelişmiş ve işlevsel bir yüze kavuşur. Nitekim ideali Web 3.0 gibi olmasıdır.
Yani nedir? Web 3.0 da aracı yoktur. Merkeziyetiz bir şekilde birbirine bağlanan veriler, kimseye ait değildir… Kimse tarafından yönetilmemektedir. İşte blockchain de tam da burada devreye girecek.
Bireye verileri üzerindeki egemenliğini geri kazandıracak olan Web 3.0 işin özünde kullanıcıya “demokratik” bir internet sunmayı vadediyor. Aslında internetin evrimi değil devrimi yaşanıyor.
Web 3.0 ve Metaverse bu devrimin iki tamamlayıcı ögesi… Biri işin altyapısı, diğeri ise görünen kısmı… Blockchain, kripto paralar, hepsi de bu evrenin bir parçası…
Kripto paralara dönersek… Sonbahar başladı. Kış sert geçecek. Büyük fırsatlar verecek. Doğru kardan adamın burnuna havucu takarsanız yaz günü keyif çatarsınız.
Sahi Türk Lirası’nda beklentiniz neydi? Neyse onu da bir ara bana anlatırsınız.