Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Kriyojeni Nedir ?

Kriyojeni Nedir ?
0
128

makaleci

FD Üye
Katılım
Ocak 14, 2020
Mesajlar
87,772
Etkileşim
8
Puan
38
Yaş
37
F-D Coin
73
DÜŞÜK SICAKLIKLAR FİZİĞİ olarak da bilinir, düşük sıcaklıklarda gerçekleşen olayları oluşturmayı ve bunların uygulamalarını konu edinen bilim dalı.

İngilizce’de : Cryonıcs olarak adlandırılır.


Düşük sıcaklıklar -150*C ile molekül devinimin kurumsal açıdan olanaklı en düşük (tümüyle sona ermey eyakın) düzeye indiği -273*C (mutlak sıfır) arasındaki sıcaklıklar olarak tanımlanır. DÜşük sıcaklıklarda genellikle Kelvin sıcaklık ölçeği kullanılır. Bu ölçekte mutlak sıfır, derece simgesi kullanılmaksızın, 0 K olarak gösterilir. Celsius (santigrat) ölçeğinden Kelvin ölçeğine geçmek için Celsius derecesine 273 eklenmesi gerekir.

Düşük sıcaklıklar alışılmış fiziksel süreçlerde karşılaşan sıcaklıklara göre çok daha düşüktür. Bu aşırı koşullarda cisimlerin mekanik dayanım, ısıl iletkenlik, süneklik ve elektriksel direnç gibi özellklerinde hem kurumsal hem de ticari açıdan önemli değişiklikler ortaya çıkar. Isı, moleküllerin rasgele devinimlerinden kaynaklandığı için düşük sıcaklıklardaki malzemeler maddenin statik ve çok düzenli haline olabildiğince yakındır.

Kriyojeninin 1877’de doğduğu kabul edilir; bu, oksijenin )= K’ye (-183*C) kadar soğutularak sıvılaştırıldığı yıldır. O günden bu yana kriyojenideki kurumsal gelişmeler soğutma sistemlerindeki gelişmelerle yakın ilişki içinde olmuştur. 1895’te 40 K’ye ulaşıldığında havanın sıvılaştırılması ve ana bileşenlerine ayrılması olanaklı oldu ve ana bileşenlerine ayrılması olanaklı oldu; 1908’de helyum sıvılaştırıldı (4,2K).

Aşırı soğutulan metallerin çoğunun elektriğe karşı dirençlerini tümüyle yitirdikleri (üstüniletkenlik olarak adlandırılan olgu) 1911’de keşfedildi. 1920’lere ve 30’lara gelindiğidne mutlak sıfıra yakın sıcaklıklara ulaşılmıştı; 1960’larda ise 0,000001 K’lik, bir başka deyişle mutlak sıfırın yalnızca milyonda bir derece üzerindeki sıcaklıklar elde edilebiliyordu.


3 K’nin altındaki sıcaklıklar daha çok laboratuvar çalışmalarında, özellikle de helyumun niteliklerinin araştırılmasında kullanılmaktadır. Helyum 4,2K’de sıvalşır ve helyum 1 olarak bilinen hale geçer; 2,19 K’ye inildiğinde ise birdenbire helyum II’ye dönüşür. Helyum II’nin ağdalılığı öylesine düşüktür ki sıvı cam kapların kenarlarına tırmanabilir, normal sıvıların ve helyum I’in geçmesi olanaksız mikroskopik deliklerden geçebilir. (Helyum I ile helyum II kimyasal olarak birbirilerine özdeştir.) Bu özelliğe üstünakışkanlık denir.

Düşük sıcaklıklarda gaz sıvılaştırma tekniğinin en önemli ticari uygulaması sıvılaştırılmış doğal gazın depolanması ve taşınmasıdır. Metan, etan ve başka yanıcı gazların karışımı olan doğal gaz 110K’de sıvılaşır ve hacmi oda sıcaklığındaki gaz hacminin 600’de birine iner; böylece özel yalıtılmış tankerlerle hızlı bir biçimde taşınması olanaklı olur.

Çok düşük sıcaklıklarda besinlerin basit ve ucuz bir biçimde saklanmasında da yararlanılmaktadır. Bu amaçla besin maddesi kapalı bir tanka konur ve üzerine sıvı azot püskürtülür. Azot besin maddesinin ısısını soğurarak buharlaşır.

Kriyojeniden tıpta da yararlanılmaktadır.Düşük sıcaklıklı bir neşter ya da sonda hastalıklı dokuyu dondurma amacıyla kullanılabilir. Bu işlem sonucunda ölen hücreler daha sonra normal vücut süreçleriyle atılır. Dokuyu kesme yerine dondurmaya dayanan bu yöntemin üstünlüğü daha az kanamaya yol açmasıdır. Sıvı azotla soğutulmuş neşterler düşük sıcaklıklar cerrahisinde kullanılır, bu yöntem bademcik, basur, siğil, katarakt ve bazı urların alınmasında başarıyla uygulanmıştır.


Parkinson hastalığı olan binlerce hasta, beyinde bu hastalığa yol açtığı sanılan küçük bölgelerin dondurulması yöntemiyle tedavi edilmiştir.

Düşük sıcaklıklar fiziği uzay araçlarında da uygulama alanı bulmuş, 1981’de ABD uzay mekiği “Columbia”, sıvı hidrojen-sıvı-oksijen iticilerle fırlatılmıştır.

Maddenin çok düşük sıcaklıklarda gözlenen özelliklerinden en önemlisi üstüneiletkenliktir. Üstüniletkenliğin başlıca uygulama alanlarından birisi parçacık hızlandırıcılarında kullanılan üstüneiletkenli elektro mıknatısların yapımıdır. Parçacık hızlandırıcıları öylesien güçlü magnetik alanlarla gereksinme gösterirler ki, geleneksel elektromıknatıslar magnetik alanı oluşturmak için gerekli akımların etkisiyle eriyebilir.

İçinden elektrik akımı geçen kabloların sıvı helyum yardımıyla yaklaşık 4K’ye soğutulması, elektriksel direncin yol açtığı ısı oluşumunu ortadan kaldırır ve iletkenlerden çok daha yüksek şiddette akımların geçirilmesine olanak sağlar.
 

Similar threads

Helyum Elementi ve Özellikleri Hakkında Veri helyum nedir helyumun özellikleri helyum gazı helyumun uygulama alanları helyum gazı nerelerde kullanılır güneş ve helyum Adı: Helyum Simge: He Atom Numarası: 2 Atomik yığın: 4002602 amu Erime Noktası: 2720 °C (115 °K, 4576 °F)...
Cevaplar
0
Görüntüleme
101
Helyum Elementi ve Ozellikleri Hakkında Bilgi helyum nedir helyumun ozellikleri helyum gazı helyumun kullanım alanları helyum gazı nerelerde kullanılır guneş ve helyum imageshelyumelementiveozelliklerihakkindabilgi5b0368963dcb8 Adı: Helyum Sembol: He Atom Numarası: 2...
Cevaplar
0
Görüntüleme
354
helyum kaç derecede ısınır ve donar? Hidrojenden sonra en hafif gazdır Renksiz, kokusuz olmakla beraber soygaz olduğu için tepkimeye girmez ve bu yüzden eylemsizdir Soygazların son yörüngelerindeki elektron sayısı o yörüngenin azami elektron bulundurma kapasitesi kadardır, yani o yörünge ne...
Cevaplar
0
Görüntüleme
95
Raylara değmeden havada giden trenlerin,tıbbi tanı için magnetik rezonans görüntüleme sistemlerinin (MRI) ve yüksek enerji fiziğinde parçacık hızlandırıcının süper iletken elektromıknatısların oluşturduğu yüksek magnetik alanlara gereksinimleri vardırSüper iletkenler elektrik akımına hiç bir...
Cevaplar
0
Görüntüleme
80
Metal ve alaşımların bir çoğunda sıcaklık mutlak sıfıra(273C derece) yakın sıcaklıklara kadar düşürüldüğünde elektirik direnci aniden sıfıra düşer Böyle bir durum ilk defa 1911 ’de Kamerlingh Onnes tarafından gözlenmiş ve bu olaya süperiletkenlik ismi verilmiştir 1908 yılında helyum gazını...
Cevaplar
0
Görüntüleme
133
858,506Konular
983,053Mesajlar
33,112Kullanıcılar
fekaSon üye
Üst Alt