Genellikle genetik geçişli olan geniz eti ve kronik bademcik sorunları daha sıklıkla alerjik zeminde gelişmektedir.
Bademcikler normal şartlarda ağızdan giren havayı süzmek şeklinde koruyucu görevle mevcuttur. Ancak bir kez enfeksiyon aldığı zaman (özellikle BETA olarak bilinen enfeksiyon) doku içine yerleştiğinden antibiyotik ile baskılanabilir, ancak sık tekrarlamaya devam eder.
Şöyle açıklayabiliriz; Bademcikler sünger gibi dokulardır, süngeri bir kez sabunladığınızda 100 defada yıkasanız 101. yıkamada yine sabun akar, bademcik de bir kez BETA mikrobunu aldığında her antibiyotik kullanımında baskılanır vücut direncini düşük bulduğunda ise tekrar tetiklenir.
Bademciklerde yerleşen BETA mikrobunun esas riski ise özellikle çocukluk çağında eklem ve kalp ile ilgili komplikasyonlara sebep olabilmesidir. Bunun dışında iştahsızlık, büyüme gelişme geriliği, dikkat dağınıklığı gibi hastanın tüm hayatını etkileyecek komplikasyonlar da sıklıkla görülmektedir.
İşte bu sebeplerden dolayı takiplerde hasta bir yıl içinde üç ya da üçden fazla ateşli, antibiyotik kullanımı gerektiren bademcik enfeksiyonu geçirdi ise artık faydadan çok zarar verdiği, süzgeç görevini yapmadığı gibi kendisi enfeksiyon odağı haline geldiği değerlendirilir ve zarar veren bademciğin alınması önerilir. Hasta ancak bu şekilde daha ciddi komplikasyonlardan korunabilir. Bademcikler sadece yardımcı doku olduğu için alındığında ömür boyu vücutta herhangi bir eksikliği hissedilmez.