Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Küçük Ağa Kitap Özeti

Küçük Ağa Kitap Özeti

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Tarık Buğra Minik Ağa Kitap Özeti

KİTABIN NORMAL : UFAK AĞA
KİTABIN YAZARI : TARIK BUĞRA
YAYIN EVİ VE ADRESİ : VARLIK YAYINEVİ
BASIM YILI : 1973

1) KİTABIN KONUSU :
Birinci Dünya Savaşı ile birlikte Osmanlı Devleti eski gücünü,heybetini kaybetmeye başlamış,isyanlar ve işgallerle çelimsiz duruma düşmüştürKitapta , bir Anadolu kasabası olan Akşehir'den yola çıkılarak ,kurtuluş mücadelesinin bir bölümü anlatılmaktadırOlaylar Akşehir ’in bir kasabasında başla ve gelişir

2) KİTABIN ÖZETİ :
Dünya Savaşı resmi olarak sona ermiş olmakla birlikte , Osmanlı Devleti üzerinde yarattığı etkiler tüm gücüyle devam emektedirSavaş sonrası bir fazla asker memleketlerine geri dönmüştürZayiatın büyüklüğü evlerine dönen erlerin çoğunun gazi oluşuyla daha da iyi anlaşılmıştırBu erlerden biri de Salih adlı Akşehirli bir askerdirMemleketine döndüğünde kaybettiği kolunun acısıyla beraber , ülkenin durumunu daha acı bir şekilde anlayan Salih gittiğinden beri fazla şeyin değiştiğini görürÖnceleri dost olarak yaşayan Rumlar ve kendi halkı hemen birbirinden soğumuşturSalih ’in arkadaşça arkadaşı olan Niko da bir Rum dur ve gelişmelerden o da etkilenmiştirYavaş yavaş Yunan ve İngiliz ordularının işgal haberleri gelmekte ve iki halkın birbirine olan düşmanlığı artmaktadırSalih ise yüzyıllardır Osmanlı himayesinde rahatça yaşamış Rumların bu davranışını bir ihanet olarak görmekle beraber arkadaşı Niko ’dan kopamamaktadırRumlarla olan dostluğu kasabalı kadar ayrım edilir ve kasabalı Salih ’i dışlarSalih bundan böyle sürekli Niko ve O ’nun çevresiyle dolaşır olmuşturArtık Osmanlı ve Padişaha olan güvenci de sarsılmıştırKaybettiği kolunun hayatına tesiri büyük olmuşturKimsenin O ’na yargı ettiği saygıyı göstermediğine
inanan Salih kendini namazdan niyazdan çekmiştirÖte yanlamasına millet işgallere tepkisiz kalmama kararı almıştır ama bunun kimin önderliğinde yapılacağı karmaşası vardır
Salih günler geçtikçe kendi kasabalısının tepkisini kazanmış ve artık istenilmeyen biri olmuşturBu sırada kasabaya İstanbullu Öğretmen adında bir hoca gönderilirİstanbul ’dan gönderiliş amacı kasabada padişaha ve Osmanlı ’ya bağlılığı özendirme edici düşünceyi sağlamaktırÖğretmen doğrusu de fazla etkili bir insandır ve halkın büyük beğenisini ve takdirini kazanırVaazlarda cemaate Osmanlı padişah ve din lehinde düşüncelerini aktarmaktadırBu sırada memlekette Hoca ’nın düşüncesine bütün zıt olmamakla birlikte , kurtuluş ümidi olabilecek bir örgüt kurulmaktadırKuvayı Milliye adı bahşedilen bu örgüt Anadolu ’da işgalleri önlemek ve İstanbul ve padişah yönetiminin boyunduruğundan kurtulmak için kurulmuşturFakat Kuvayı Milliye ’nin işi çok güçtürMemlekette işgallere karşı veya işgallerden yandan bir çok örgüt vardır Kuvayı Milliye önce bu örgütleri kendi tarafına çekmeli veya bertaraf etmelidirHocanın vaazları da Kuvayı Milliye ilkelerine ters düşmektedirÖğretmen her fırsatta padişaha bağlılıktan bahsetmektedir , Kuvayı Milliye ise padişahtan kurtulmak ,yeni bir idare düzenlemek amacını gütmektedirİşte tüm bu ihtilaflar dolayısıyla Kuvayı Milliye yandaşları ve Öğretmen arasında bir elektriklenme ve zıtlaşma meydana gelirÖğretmen ise halka kendini çok sevdirmiştir çünkü her yönüyle iyi ve dürüst bir insandırFakat Öğretmen da kendi içinde bir yana yaptığı işin doğrusu doğru olup olmadığının sorgulamasını , padişaha olan güvencinin doğruluğunun şüphesini yoklamaktadırKuvvacılarla Öğretmen arasındaki çatışma zamanla en ince ayrıntısına kadar açık şeklini alır ve vaazlarda karşıt düşünceler açıklanır
Olaylar gelişirken Salih ise unutulmuşluk ve terkedilmişlikten bir kaçış olarak Kuvayı Milliye ’ye katılmaya verirO ’nu bu kararı vermeye zorlayan başka bir şey ise yakın arkadaşı Niko ’nun da sonunda Osmanlıya karşı savaşta yer almasıdırSalih bu ihanetin öcünün peşinden koşacak ve kurtuluş mücadelesinde büyük rol oynayacaktırKuvva bir türlü hizaya gelmeyen Hoca hakkında ölüm emri çıkartırHoca evliliği ve çocuğu ve en önemlisi de halkın zorlamasıyla Akşehir ’den kaçar ve çete reislerine sığınırKuvva ile aralarında yaşanan kovalamacadan sağ kurtulur ve kendi başına yanında adam da alarak bir kasabaya sığınırKuvva ise Hocayı kaçırdığı için üzgündür ve Salih ’i O ’nu bulmakla görevlendirirHoca ise hemen hangi tarafta yer edinmek gerektiğinin hesabını yapmaktadırKuvayı Milliye ise her geçen gün galibiyet kazanmakta ve güçlenmektedirSalih Hoca ’yı bulur ve O ’nu padişah hizmetinden vazgeçerek Kuvva yararına çalışmaya ikna ederBeraberce Çerkez Ethem ’in kardeşi Tevfik Bey ’in çetesine katılırlar Çerkez Ethem ve kardeşleri ulusal mücadelede en büyük rollerden birini üstlenmiş ve lüzum düşman işgallerine gerekse ayaklanmalara aleyhinde başarılar sağlamışlardırFakat derhal ahenkli ordu ve İsmet Paşa ’nın emri altına girmek laf konusu olunca Çerkez Ethem ve kardeşleri ters bir tavır takınarak Kuvva ’ya ve Ankara ’ya aleyhinde isyan bayrağı açmıştırÖğretmen ise bu yolun hatalı olduğuna inanır ve onları bu yoldan döndürmek için planlar kurarÖğretmen ’nın amacı Çerkez Ethem ve kardeşlerini Kuvva ’ya karşı cephe almaktan vazgeçirmek olmasa bile muhtemel bir isyan halinde güçlerini zayıflatmaktırBu sırada Öğretmen Salih ’ i haber almak için Akşehir ’e yollarAkşehir ’de ise Öğretmen öldü bilinmektedirOysa Hoca hayattadır ve yeni kimliği “Ufak Ağa ile kuvva yararına çalışmaktadırHoca ’nın Kuvva yararına çalıştığı haberi Salih göre Akşehir ’de yalnızca Kuvvacı olan birkaç kişiye duyrulur ve memnun etme yaratırBaşta Kuvayı Milliye hareketine büyük hizmet vermiş Hekim olmak üzere Kuvvacılar Öğretmen ’nın kendi saflarına katılışından büyük tutku duyarlar
Öğretmen Ethem ’in İsmet Paşa hizmetine girmemek için yapacağı en büyük hamle olan Kütahya saldırısında O ’na bir oyun oynayarak başarısızlığını sağlar ve Kuvayı Milliye ’ye en büyük hizmetini vermiş olurEthem ise Yunanlılara sığınacaktırÖğretmen ise tüm bu ihtiras ve gücü elinde bulundurma tutkusuna kapılan insanlardan dehşet etmektedirArtık savaş alanından diğer bir cephede de mücadele verilmektedir , acilen iktidar çekişmeleri büyük tehdit oluşturmaktadırÖğretmen bunu acıyla farkederAnkara ise Hoca ’nın başarılarından haberdardır ve kendisini Ankara ’ya gösteri ederDaveti kabul eden Hoca Ankara ’nın durumunu yakından görür ve cephede savaşmanın , bu iktidar kavgasında yanlış düşünenlere ve hainlere verilecek savaştan daha basit olduğunu düşünürFevzi Paşa Öğretmen ’ya yakın olma gösterirÖğretmen tüm bu kişiliklerin önemini daha iyi anlamaktadırMemleket zafere dürüst gitmektedir ve bu noktada Ankara ve Melis ’e büyük iş düşmektedirBu sırada Küçük Ağa yani İstanbullu Hoca Ankara'da kendisini Akşehir'den tanıyan ve bir zamanlar zıt fikirleri yüzünden tartıştığı Kuvvacı Hekim ile buluşurHekim böyle saygıdeğer birinin kendi saflarına katılışından duyduğu mutluluğu Öğretmen ’ya söyler ve asıl kimliğini bilenin yalnızca kendisi olduğunu , kendisi dışındakilerin O ’nu Küçük Ağa diye tanıdıklarını anlatırHoca ise artık özlediği eşi ve çocuğunun özlemiyle yanmaktadır
Küçük Ağa Fevzi Paşa ile birlikte Akşehir ’e kazanç ve burada da tanınmadığını ve Küçük Ağa olarak bilindiğini görürEşi ve Çocuğu hakkında veri alır ve çocuğunu bulur lakin eşinin durumu kötüdürEşine geldiğini haber eder fakat bayan ölmek üzeredir ve oğlunu Öğretmen ’ya emanet ettiğini söylemekle kalır ve günler sonra da ölür Hoca sonra Ankara ’ya döner ve mücadeleye devam eder


3) KİTABIN ANA FİKRİ:
Vatan ve halk sevgisi , özgürlük duygusu Kurtuluş savaşının ufak bir kasaba' dan görünüşü

4) KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:

Ufak Ağa(İstanbullu Hoca):Kurtuluş mücadelesine büyük hizmetler vermiş binlerce kişiden biri

Salih:Birinci Dünya Savaşında sağ kolunu kaybetmiş ve hayatının anlamını Kurtuluş Mücadelesi ile baştan şampiyon biri

Çerkez Ethem:Başlarda vatan ve halk için yeri tutulmaz hizmetler vermiş , cephede büyük başarılar göstermiş, ama uyumlu orduya geçme kararı alındığında tamamen zıt fikirleri benimsemiş ve zararlı olmuş bir çete reisi

Doktor Haydar Bey: Dünya Savaşında Yüzbaşı rütbesiyle ödev yapmış ve ulusal uğraş yıllarında Kuvayı Milliye ’ye büyük hizmetler vermiş bir asker

Ali Emmi:Kurtuluşu Kuvayı Milliye ’de gören ve çok büyük fedakarlıklarda yer alan ihtiyar bir yurttaş

5) YAZARIN HAYATI
2 Eylül 1918 tarihinde Akşehir'de doğdu Ilk ve ortaokulu Akşehir'de okudu İstanbul Lisesi'nin yatılı kısmında okurken bu lisenin yatılı kısmının kapatılması üzerine kaydını Konya Lisesi'ne aldırdı ve liseyi burada bitirdi (1936) Lise yıllarında Tarık Nazım müstear ismiyle hikaye ve şiirler yazmaya başlayan Tarık Buğra, İstanbul Üniversitesi Tıp ve Hukuk fakültelerinde bir vakit okuduktan sonra kaydolduğu Edebiyat Fakültesi Türk Dili Edebiyatı Bölümünün son sınıfında ayrıldı Askerlik hizmetinden sonradan Şişli Terakki Lisesi'nde muallim muavini olarak işe başladı
Cumhuriyet gazetesinin açtığı yarışmada Oğlum(uz) adlı öyküsüyle bin liralık büyük ödüle değerinde görüldüğü ilan edildi (1948) Ama, Tarık Buğra'ya bu para yerine altın bir kalem ödül olarak verildi Aynı yarışmada Doğan Nadi'nin bölük komutanı birinci ilan edildi ve bu zatın hikayeci olarak adına ikinci bir kere daha rastlanılamadı gerçi bu ödül neticesinde aldığı yoğun iş teklifleriyle basın hayatına atılma konusunda cesareti gelişen Tarık Buğra, Akşehir'e dönerek Nasrettin Öğretmen Gazetesi'ni çıkardı (26 Temmuz 194928 Haziran 1952) Uyruk gazetesi, Vatan, Yeni İstanbul gazetesi (1952 1956), Yol Dergisi (1968) ve Tercüman gazetesinde (19701976) sanat sayfaları düzenledi, fıkralar yazdı, yazı işleri müdürlüğü yaptı Hisar dergisi ve Türkiye gazetesinde de yazan Tarık Buğra, 26 Şubat 1994 tarihinde İstanbul'da öldü

BAŞLICA YAPITLARI :
Bu Çağın Adı, Dönemeçte, Osmancık, Gençliğim Yazık, Minik Ağa, İbiş'in Dünyası, Firavun İmanı, Yarın Diye Bir şey Yoktur, Siyah Kehribar, Politika Dışı, Yağmur Beklerken, Yalnızlar *
 
858,467Konular
981,168Mesajlar
29,537Kullanıcılar
emirbregaSon üye
Üst Alt