Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Günümüzde diş çürüğü sayısı artarken, sıklığı ve görülme yaşı düşmektedir.
Diş çürüğü gözlenen küçük çocuklarda ( 1,5 - 5 yaş) öncelikle çürüğe neden olan etken belirlenmeli, bu bahiste ebeveynler bilgilendirilmeli, ağız hijyeni ve diş fırçalamasına itina gösterilmeli, çürüme suratı azaltılmaya çalışılmalıdır. Bu tatbikler ile yeni çürüklerden korunma ve hastamızın tedavi edilebilmesi için büyümesi amaçlanmaktadır.
Küçük hastaya yaşıtlarının olduğu bir günde randevu verilir, hiçbir süreç yapmadan oyun oynaması, arkadaş bulması, tedavi olan yaşıtlarını seyretmesi, klinik ortamına alışması sağlanır. Bir sonraki randevularda zorlamadan koltuğa oturması istenir, dişhekimi koltuğunda su ve hava kullanılarak yapılacak süreç basitçe anlatılır. Bu seanslar, tedirginliği geçip tedavi edilmesine müsaade verene kadar devam etmelidir. Diş tedavisine en kısa ve en kolay süreçten başlanmalı, küçük hasta sıkıldığında yahut koltuktan kalkmak istediğinde süreç durdurulmalı ve gitmesine müsaade verilmelidir. Küçük hastayı çetinle tedavi etmeye çalışmak, elini ayağını tutturup hareketsiz hale getirmek ve müdahale etmek sahih bir yaklaşım değildir. Zorlama ve güçlükle kullanarak yapılan diş tedavileri sonucunda dişhekimi korkusu, doktora güvensizlik, problemini paylaşmama ve acı çekmesine rağmen tedaviyi ret etme hali gelişmekte, çocukluktaki bu dertler yetişkinliğe de taşınmaktadır.
Süt dişleri, yapısı gereği lokal anestezi ( iğne ) uygulanmadan tedavi edilebilmektedir. Küçük hastalarda gerek iğne kullanılması gerekse de anestezi sırasında ve sonrasında oluşan uyuşukluk hissi nedeniyle telaş ve dehşet oluşturmaktadır. Lokal anestezi uygulanmamış o gün tedavi istemeyen küçük hastalarda bir daha ki seansta tedaviyi kabul etme nispetinin tıpkı kurallarda lokal anestezi uygulanmış küçük hastalardan daha çokça olduğu gözlemlenmektedir.
Özetle küçük çocuklarda;
Çürük oluşmaması için gereken tedbirleri almak,
Oluşmuş çürüklerin nedenini saptayarak etkeni ortadan kaldırmak, ağız hijyenini sağlayarak çürük oluşumunu geciktirmek ve önlemek,
Tedavi sürecine vakit ayırmak, izletmek, anlatmak, onun hazır olmasını beklemek, tedavide ısrarcı olmamak,
Elini ayağını tutarak ve sıkıntı kullanarak tedavi etmeye çalışmamak,
Çok gerekli değilse lokal anestezi kullanmamak, tedaviyi ve itimada dayalı aile-hasta-hekim münasebetini sağlayacaktır.
Diş çürüğü gözlenen küçük çocuklarda ( 1,5 - 5 yaş) öncelikle çürüğe neden olan etken belirlenmeli, bu bahiste ebeveynler bilgilendirilmeli, ağız hijyeni ve diş fırçalamasına itina gösterilmeli, çürüme suratı azaltılmaya çalışılmalıdır. Bu tatbikler ile yeni çürüklerden korunma ve hastamızın tedavi edilebilmesi için büyümesi amaçlanmaktadır.
Küçük hastaya yaşıtlarının olduğu bir günde randevu verilir, hiçbir süreç yapmadan oyun oynaması, arkadaş bulması, tedavi olan yaşıtlarını seyretmesi, klinik ortamına alışması sağlanır. Bir sonraki randevularda zorlamadan koltuğa oturması istenir, dişhekimi koltuğunda su ve hava kullanılarak yapılacak süreç basitçe anlatılır. Bu seanslar, tedirginliği geçip tedavi edilmesine müsaade verene kadar devam etmelidir. Diş tedavisine en kısa ve en kolay süreçten başlanmalı, küçük hasta sıkıldığında yahut koltuktan kalkmak istediğinde süreç durdurulmalı ve gitmesine müsaade verilmelidir. Küçük hastayı çetinle tedavi etmeye çalışmak, elini ayağını tutturup hareketsiz hale getirmek ve müdahale etmek sahih bir yaklaşım değildir. Zorlama ve güçlükle kullanarak yapılan diş tedavileri sonucunda dişhekimi korkusu, doktora güvensizlik, problemini paylaşmama ve acı çekmesine rağmen tedaviyi ret etme hali gelişmekte, çocukluktaki bu dertler yetişkinliğe de taşınmaktadır.
Süt dişleri, yapısı gereği lokal anestezi ( iğne ) uygulanmadan tedavi edilebilmektedir. Küçük hastalarda gerek iğne kullanılması gerekse de anestezi sırasında ve sonrasında oluşan uyuşukluk hissi nedeniyle telaş ve dehşet oluşturmaktadır. Lokal anestezi uygulanmamış o gün tedavi istemeyen küçük hastalarda bir daha ki seansta tedaviyi kabul etme nispetinin tıpkı kurallarda lokal anestezi uygulanmış küçük hastalardan daha çokça olduğu gözlemlenmektedir.
Özetle küçük çocuklarda;
Çürük oluşmaması için gereken tedbirleri almak,
Oluşmuş çürüklerin nedenini saptayarak etkeni ortadan kaldırmak, ağız hijyenini sağlayarak çürük oluşumunu geciktirmek ve önlemek,
Tedavi sürecine vakit ayırmak, izletmek, anlatmak, onun hazır olmasını beklemek, tedavide ısrarcı olmamak,
Elini ayağını tutarak ve sıkıntı kullanarak tedavi etmeye çalışmamak,
Çok gerekli değilse lokal anestezi kullanmamak, tedaviyi ve itimada dayalı aile-hasta-hekim münasebetini sağlayacaktır.
