iltasyazilim
FD Üye
Küfler, çevresel değişimlerde, özellikle organik materyallerin biyodegredasyonunda manâlı rol oynayan, yaygın rastlanan ve fotosentetik olmayan mikroorganizmalardır Küflerin metabolizmasını ve oluşturdukları metabolitleri çalışmak, kimyalarının anlaşılması konusunda büyük katkılar sağlamaktadır Metabolit üretmek için izlenen biyosentetik yollar, küflerde, bakteriler, ot gibi yaşama ve memelilerin, izledikleri biyosentetik yollarla ortak ve benzer özellikler göstermesine karşın, detaylı olarak incelendiğinde bazı farklılıkların bulunduğu ve üretilen son ürünün de değiştirme gösterdiği belirtilmektedir Küfler klorofil içermedikleri ve fotosentetik organizmalar olmadıkları için, enerji ve beslenme kazanımı için, bitki ve öteki bileşenleri gıda ve enerji olarak kullanırlar Küflerin doğadaki rolleri, geri dönüşümdür
Küflerin çok yaygın şekilde gelişebildikleri de böylece fazla mikrobiyoloji derslerinde çoğunlukla belirtilmektedir Mikrobiyoloji laboratuar tatbik derslerinde, agar yani küfler için besiyeri taşıyan petri kabı kullanılarak havada yer alan küf sporlarının gelişimleri deneme edilmektedir Petri kabının kapağı bir vakit açık bırakılarak petride bulunan agarın hava ile teması ve dolayısıyla havada bulunan küflerin agara yapışması sağlanmaktadır Sonrasında petri kabı oda sıcaklığında (takriben 24 C ’de) 35 gün süreyle inkubasyona bırakılarak inkubasyon sonundaki küf gelişimi gözlenmektedir Bu deney ardından eğer petri kabında misel şeklinde küf kolonileri gözlemliyorsak, deney yaptığımız ortamda küf sporlarının bulunduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz Bakteri ve öteki prokaryot mikroorganizmaların tersine, ökaryotik organizmalar olan küflerin nükleusları (çekirdekleri) çok belirgindir Bu özellikleri ile, toprak mikroorganizmaları olan Aktinomiset (Streptomiset) bakterilerinden ayırt edilebilirler Mayalarda, tek hücresel mantarlar (funguslar) olarak adlandırılmaktadırlar Bir Takım küfler fotosentetik alglerle yada siyanobakterlerle liken formlarında simbiyotik ilişkide bulunabilmektedirler Küfler izole şekilde gelişemezler Bazı küf türleri bitkilere, böceklere yada memelilere saldırgan patojenler olarak tanımlanırken, bazıları da ölü hücrelerde gelişim gösteren saprofitler olarak tanımlanmaktadır Bir Takım türler ise, konak organizma ile fazla simbiyotik bir ilişki halinde gelişim göstermektedir Bu türler genel olarak bitki köklerinde bulunurlar ve bitkinin topraktan beslenme almasında ona yardımcı olurlar genelde, mikroorganizmalar ve konak organizma arasında bu ilişkiyi tanımlayan bir kimyasal bir tanımlama söz konusudur İşte bu sayede ekolojik iletişimde bakteriyel ve fungal mikroorganizmaların rolünü daha anlayışlı olmak muhtemel olmaktadır Küfler, mantarlar ve öteki öyle fazla mikroorganizmalar jurnal yaşantımızda pek çok üründe olumlu veya olumsuz olarak tesir göstermektedir Mesela meyvelerin ve ekmeğin küflenmesi sağlığımız açısından olumsuz etkiler gösterirken, küflenmiş peynir, ekmek, yoğurt ve şarap yapımında küf, maya ve süt asiti bakterileri rol oynayarak sağlığımız için fazla faydalı fermente ürünlerin oluşmasında baş rol oynamaktadırlar Alt bunun yanı sıra ekmeğin küflenmesi, meyvelerin küflenmesi, et ve süt ürünlerinin bozulması küf, mayalar ve patojen bakterilerin etkisiyle oluşmakta ve sağlığımız açısından tehlike oluşturmaktadır
Patojenik mikroorganizmaların kontrol altına alınması ve gıda zincirinde toksik metabolitlerin tespit edilmesi, mikroorganizmaların ürettikleri metabolitlerin yapısının, kimyasal bileşimlerinin, kimyasal ve biyolojik aktivitelerinin anlaşılmasıyla muhtemel olabilecektir Küflerin metabolitlerinin kimyasal yapısı net olarak anlaşıldığında, aynı kimyasal tabana dayanan, küf biyoteftiş ajanı geliştirilerek, zirai kimyasal uygulamalarda koskocoman yol alınabilinecektir
Litaratür:
pubsrscorg
Küflerin çok yaygın şekilde gelişebildikleri de böylece fazla mikrobiyoloji derslerinde çoğunlukla belirtilmektedir Mikrobiyoloji laboratuar tatbik derslerinde, agar yani küfler için besiyeri taşıyan petri kabı kullanılarak havada yer alan küf sporlarının gelişimleri deneme edilmektedir Petri kabının kapağı bir vakit açık bırakılarak petride bulunan agarın hava ile teması ve dolayısıyla havada bulunan küflerin agara yapışması sağlanmaktadır Sonrasında petri kabı oda sıcaklığında (takriben 24 C ’de) 35 gün süreyle inkubasyona bırakılarak inkubasyon sonundaki küf gelişimi gözlenmektedir Bu deney ardından eğer petri kabında misel şeklinde küf kolonileri gözlemliyorsak, deney yaptığımız ortamda küf sporlarının bulunduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz Bakteri ve öteki prokaryot mikroorganizmaların tersine, ökaryotik organizmalar olan küflerin nükleusları (çekirdekleri) çok belirgindir Bu özellikleri ile, toprak mikroorganizmaları olan Aktinomiset (Streptomiset) bakterilerinden ayırt edilebilirler Mayalarda, tek hücresel mantarlar (funguslar) olarak adlandırılmaktadırlar Bir Takım küfler fotosentetik alglerle yada siyanobakterlerle liken formlarında simbiyotik ilişkide bulunabilmektedirler Küfler izole şekilde gelişemezler Bazı küf türleri bitkilere, böceklere yada memelilere saldırgan patojenler olarak tanımlanırken, bazıları da ölü hücrelerde gelişim gösteren saprofitler olarak tanımlanmaktadır Bir Takım türler ise, konak organizma ile fazla simbiyotik bir ilişki halinde gelişim göstermektedir Bu türler genel olarak bitki köklerinde bulunurlar ve bitkinin topraktan beslenme almasında ona yardımcı olurlar genelde, mikroorganizmalar ve konak organizma arasında bu ilişkiyi tanımlayan bir kimyasal bir tanımlama söz konusudur İşte bu sayede ekolojik iletişimde bakteriyel ve fungal mikroorganizmaların rolünü daha anlayışlı olmak muhtemel olmaktadır Küfler, mantarlar ve öteki öyle fazla mikroorganizmalar jurnal yaşantımızda pek çok üründe olumlu veya olumsuz olarak tesir göstermektedir Mesela meyvelerin ve ekmeğin küflenmesi sağlığımız açısından olumsuz etkiler gösterirken, küflenmiş peynir, ekmek, yoğurt ve şarap yapımında küf, maya ve süt asiti bakterileri rol oynayarak sağlığımız için fazla faydalı fermente ürünlerin oluşmasında baş rol oynamaktadırlar Alt bunun yanı sıra ekmeğin küflenmesi, meyvelerin küflenmesi, et ve süt ürünlerinin bozulması küf, mayalar ve patojen bakterilerin etkisiyle oluşmakta ve sağlığımız açısından tehlike oluşturmaktadır
Patojenik mikroorganizmaların kontrol altına alınması ve gıda zincirinde toksik metabolitlerin tespit edilmesi, mikroorganizmaların ürettikleri metabolitlerin yapısının, kimyasal bileşimlerinin, kimyasal ve biyolojik aktivitelerinin anlaşılmasıyla muhtemel olabilecektir Küflerin metabolitlerinin kimyasal yapısı net olarak anlaşıldığında, aynı kimyasal tabana dayanan, küf biyoteftiş ajanı geliştirilerek, zirai kimyasal uygulamalarda koskocoman yol alınabilinecektir
Litaratür:
pubsrscorg