Kul hakkı yemenin hukmu nedir? Kul hakkı nasıl odenir?
Hz Peygamber (sav), uzerinde kul hakkı bulunan kişilerin, hak sahibi olan mazlumlardan helallik almalarını oğutlemiştir Bunun yapılmaması durumunda hesap gununde haksızlık yapan kişinin salih amellerinin, haksızlığı olcusunde alınarak hak sahibine verileceğini, eğer verilecek salih amel bulunamazsa o zaman da mazlumun gunahlarının zalime yukleneceğini belirtir (Buhari, Mezalim, 10) Yine Peygamberimiz (sav), imkanı olduğu halde zamanı gelmiş bir borcu odemeyenlerin kul hakkını ihlal ettiğini şoyle ifade eder: “Odeme gucu olan zengin kişinin, odemeyi ertelemesi zulumdur (Buhari, Havale, 1) Gorulduğu uzere kul hakkı, kişinin Cennet ya da Cehennem’e gidişinde onemli olcude belirleyici bir rol oynamaktadır Allah’ın huzuruna kul hakkı ile cıkmanın, cok ağır bir vebali vardır Cunku boyle bir gunahın Allah tarafından bağışlanması, hak sahibinin affetmesi şartına bağlanmıştır Hak sahibi, hakkını almadıkca veya bu hakkından vazgecmedikce, Allah kul hakkı yiyenin bu gunahını affetmemektedir Cunku ilahi adalet, bunu gerektirir Veda hutbesinde RasUlullah (sav) “Ey insanlar, sizin canlarınız, mallarınız, ırz ve namuslarınız, rabbinize kavuşuncaya kadar birbirinize haramdır (dokunulmazdır) (Buhari, Hacc, 132) buyurmuştur Buna gore, gasp, hırsızlık veya izinsiz alma gibi yollarla elde edilen haram para veya mal, sahipleri biliniyor ise kendilerine yahut mirascılarına, bilinmiyor ise fakirlere veya hayır kurumlarına onların namına sadaka olarak verilmelidir Ayrıca, yapılan bu kusurlardan dolayı da Allah’tan af ve mağfiret dilenmelidir Mal ya da darp gibi şeylerle ilgili olmayan gıybet, buhtan gibi hak ihlallerinde en doğrusu, hak sahibine durumu anlatıp helalleşmek olmakla beraber, her zaman bu şartı yerine getirmek mumkun olmadığından ya da insanlar bundan cekindiklerinden, kendi adına tovbe edip, hak sahibi namına da istiğfar etmek, dua etmek ya da hayır hasenat yaparak sevabını ona bağışlamak, bu tur hak ihlallerine keffaret olur (İbn Teymiyye, elFetava’lKubra, I, 113)
Hz Peygamber (sav), uzerinde kul hakkı bulunan kişilerin, hak sahibi olan mazlumlardan helallik almalarını oğutlemiştir Bunun yapılmaması durumunda hesap gununde haksızlık yapan kişinin salih amellerinin, haksızlığı olcusunde alınarak hak sahibine verileceğini, eğer verilecek salih amel bulunamazsa o zaman da mazlumun gunahlarının zalime yukleneceğini belirtir (Buhari, Mezalim, 10) Yine Peygamberimiz (sav), imkanı olduğu halde zamanı gelmiş bir borcu odemeyenlerin kul hakkını ihlal ettiğini şoyle ifade eder: “Odeme gucu olan zengin kişinin, odemeyi ertelemesi zulumdur (Buhari, Havale, 1) Gorulduğu uzere kul hakkı, kişinin Cennet ya da Cehennem’e gidişinde onemli olcude belirleyici bir rol oynamaktadır Allah’ın huzuruna kul hakkı ile cıkmanın, cok ağır bir vebali vardır Cunku boyle bir gunahın Allah tarafından bağışlanması, hak sahibinin affetmesi şartına bağlanmıştır Hak sahibi, hakkını almadıkca veya bu hakkından vazgecmedikce, Allah kul hakkı yiyenin bu gunahını affetmemektedir Cunku ilahi adalet, bunu gerektirir Veda hutbesinde RasUlullah (sav) “Ey insanlar, sizin canlarınız, mallarınız, ırz ve namuslarınız, rabbinize kavuşuncaya kadar birbirinize haramdır (dokunulmazdır) (Buhari, Hacc, 132) buyurmuştur Buna gore, gasp, hırsızlık veya izinsiz alma gibi yollarla elde edilen haram para veya mal, sahipleri biliniyor ise kendilerine yahut mirascılarına, bilinmiyor ise fakirlere veya hayır kurumlarına onların namına sadaka olarak verilmelidir Ayrıca, yapılan bu kusurlardan dolayı da Allah’tan af ve mağfiret dilenmelidir Mal ya da darp gibi şeylerle ilgili olmayan gıybet, buhtan gibi hak ihlallerinde en doğrusu, hak sahibine durumu anlatıp helalleşmek olmakla beraber, her zaman bu şartı yerine getirmek mumkun olmadığından ya da insanlar bundan cekindiklerinden, kendi adına tovbe edip, hak sahibi namına da istiğfar etmek, dua etmek ya da hayır hasenat yaparak sevabını ona bağışlamak, bu tur hak ihlallerine keffaret olur (İbn Teymiyye, elFetava’lKubra, I, 113)