Son yıllarda Turk sinemasının gelişiminde buyuk bir atılım yaşandığının farkındasınızdır Her yıl onlarca film cekiliyor ve seyirciyle buluşuyor İş yapıyor veya yapmıyor, ama film cekimleri devam ediyor
Hatta bunların pek coğu Kultur Bakanlığı tarafından da destekleniyor Ulkemiz icin sevindirici bir durum Gel gelelim beni sevindirmeye kafi gelmiyor Hatta zaman zaman icimin kanadığı bile oluyor
Ulkemizin kabuk değiştirerek gelişmeye calıştığı bir donemdeyiz Hepimiz, uzerimize duşeni yapmaktan sorumluyuz Kultur ve sanat alanında ağır aksak, topal colak da olsa bir vizyon kazandık İlla ki vizyonun bir ayağı gercekten topal: Sağ ayağı Sağlıklı bunyeler, elbette iki ayak uzerinde yurur Ayakların ikisi birden faal olunca da hızlı yol alınabilir Ama bugun uretilen filmlerin, dizilerin hemen coğu yalnızca sol ayak uzerinde sekiyor Mesela son zamanlarda 12 Eylul'u konu alan pek cok film (26 adet) ve dizinin (2 adet) bombardımanı altında kaldığınızı hissetmiş olmalısınız İsterseniz hepsini baştan sona yeniden izleyiniz; tamamının belli bir goruşe, kalıplaşmış bir ideolojiye gore yapıldığına şahit olacaksınız Hemen hepsinde, sol ayak uzerine seksek oynamalar vardır ve onları seyrederken 12 Eylul icin devrimci ağıtlar yakmanız ve solcu genclerin hikayelerini iciniz burkularak izlemeniz de mumkundur Onlar bizim cocuklarımızdı, bizim heder olmuş cocuklarımızdı Ama aynı donemlerde heder olan, acı ceken yalnızca bu cocuklar mıydı? Yaşı kırkın uzerinde olanlarımız o donemin şahitleri olarak daha fazlasını bile anlatabilir size Peki ama bu filmleri, dizileri yapanlar 12 Eylul surecinde aynı kaderi paylaşan başkalarının da varlığını bilmiyorlar mı? Pekala biliyorlar Genclerimizin bunları da bilmesi iyi olmaz mı? Pekala olur Gel gelelim bu filmleri yapanların sol ayakları hala katı, uzlaşmaz, dayatmacı bir şartlı refleks halinde devinir durur Onun icindir ki ben ve benim gibilerin cektiğimiz acılar hicbir filme konu olmaz 12 Eylul surecinde koşup duran sağ ayak (Ulkucu İslamcı Nurcu vb) hep hikayesiz kimlikler olarak kalmaya mahkumdur Hicbir filmin hicbir sahnesinde onların derin huzunlerine gonderme bile yapılmaz Bunu solcu geleneğin adamlarından beklediğimi duşunmeyin sakın Hayır, ben buna hayıflanmıyorum ve ustelik sol ayağın kendi uzerine duşeni, vazife bildiği şeyi iyi yaptığına da inanıyorum Uzlaşmacı olsalar daha iyi olurdu, ama artık onlardan bunun beklenemeyeceğine kanaat getirdim ve o nesil tukenip gitmeden sol duşunce asla uzlaşmacı olamayacak Benim buradaki derdim sağ ayak ile Bir vakitler bedenlerimizi tekmeleyen sol ayak, bugun de ruhlarımızı tekmeliyor ve bize manevi şiddet uyguluyor ise sol ayak uzerine duşeni yapmadığı icindir Kendi cocuklarımıza, bu hikayede olup bitenlerin bir de farklı yonu olduğunu anlatamayan bizler hala akıllanmayıp tekmeye maruz kalıyorsak işte bundan dolayı sorumluyuz Yani kendi filmlerimizi en az onlar kalitesinde yapmadığımız icin yazık bize
Yeni cekilen tarihi filmlerimize bir bakın! Her bireri fantezi eseri ucuk ve ucuz, hatta piyasa malı hezeyanlar Onları seyretmeye tahammulu olanlar herhalde filmin sonunda oturup ağlıyor olmalılar 70'li yılların Malkocoğlu veya Kara Murat'ları meğer ne buyuk tarihi nimet imişler Ustelik de bu filmlerin coğu Kultur Bakanlığı'ndan destekler alabiliyor Hangi Kultur Bakanlığı'ndan? Elbette sağ ayağın gudumundeki Kultur Bakanlığı'ndan Kimse bu desteği kıskandığımı falan duşunmesin Bana gore Kultur Bakanlığı zaten her sanat kurum ve kuruluşuna eşit uzaklıktaeşit yakınlıkta durmalı, kendisi belirleyici olmadan kultur ve sanat zeminini hazırlamalı, kulturel etkinliklere ideolojik bakmamalı ve devlet butunluğune zarar vermeyecek her fikir yahut goruşe ait kultur sanat etkinliğine eşit yaklaşımla destek vermelidir İşte bu yuzden ben sol ayağa destek verilmesine değil de sağ ayak neden bu desteği alanlar arasında olmadı diye yakınıyorum Yani icimin acıması, bu filmlerde sağ ayağın eksikliği, kendini eskiden sağcıdiye tanımlayanların bugun sinema alanında kayıpları oynamalarıdır
Kendimize bir bakalım Uzak gecmişimizdeki yuksek sanat ve kultur zeminini goremesek de yakın gecmişimizde televizyona yahut sinemaya bir gunah kutusu olarak baktığımızı hatırlayalım Cocuklarımızın henuz bir dizi film senaristi, bir oyuncu, bir film yapımcısı, bir film muziği bestecisi olamayışlarının ilk sebebi işte budur Cağın gelişmelerine ayak uydurmak yerine onu bir dayatma kabul edip kabuğuna cekilmek boyle bir sonuc doğurmuştur Pek cok aile reisinin zihninde cocuğunu bir konservatuara yazdırmak hala cazip bir fikir değildir Dahası, kultur sanatı desteklemek gibi bir davranış bicimine de aşina olamayız Soz gelimi yıllardır film yapacağız diye cırpınan Mesut Ucakan veya İsmail Guneş gibi birkac ismi yeterince desteklememiş, bir yandan Hollywood yapımlarını dev ekran TV'lerimizden izlerken beri yanda imkansızlıklar icinde emeklemeye calışan sağ ayağın sancısını gundemimizden silmişizdir Bakın televizyonlara (iktidarın kanalları dahil), kendinize ait veya kendinizi anlatan, ailecek seyredebileceğiniz bir dizi var mı? Cıkın bir alışveriş merkezinin ust katındaki sinemalara, acaba orada sizi anlatan, sizin değerlerinize onem veren bir film seyredebilir misiniz?
Gazetelere şu yolda ilan veresim geliyor: Cocuklarını konservatuarda okutacak anneler, babalar aranıyor Sağ ayağın sancılarını dindirecek sinemacı gencler aranıyor Bu genclerin cekecekleri filme sponsor olacak patronlar aranıyor Genclere her yonden destek verecek burjuvalar aranıyor Sinemayı gunah saymayacak din adamları aranıyor Kendi geleceğine yatırım yapacak burokratlar aranıyor!
Velhasıl kendini donuşturecek bir sağ ayak aranıyor!
27 Ekim , Salı
Hatta bunların pek coğu Kultur Bakanlığı tarafından da destekleniyor Ulkemiz icin sevindirici bir durum Gel gelelim beni sevindirmeye kafi gelmiyor Hatta zaman zaman icimin kanadığı bile oluyor
Ulkemizin kabuk değiştirerek gelişmeye calıştığı bir donemdeyiz Hepimiz, uzerimize duşeni yapmaktan sorumluyuz Kultur ve sanat alanında ağır aksak, topal colak da olsa bir vizyon kazandık İlla ki vizyonun bir ayağı gercekten topal: Sağ ayağı Sağlıklı bunyeler, elbette iki ayak uzerinde yurur Ayakların ikisi birden faal olunca da hızlı yol alınabilir Ama bugun uretilen filmlerin, dizilerin hemen coğu yalnızca sol ayak uzerinde sekiyor Mesela son zamanlarda 12 Eylul'u konu alan pek cok film (26 adet) ve dizinin (2 adet) bombardımanı altında kaldığınızı hissetmiş olmalısınız İsterseniz hepsini baştan sona yeniden izleyiniz; tamamının belli bir goruşe, kalıplaşmış bir ideolojiye gore yapıldığına şahit olacaksınız Hemen hepsinde, sol ayak uzerine seksek oynamalar vardır ve onları seyrederken 12 Eylul icin devrimci ağıtlar yakmanız ve solcu genclerin hikayelerini iciniz burkularak izlemeniz de mumkundur Onlar bizim cocuklarımızdı, bizim heder olmuş cocuklarımızdı Ama aynı donemlerde heder olan, acı ceken yalnızca bu cocuklar mıydı? Yaşı kırkın uzerinde olanlarımız o donemin şahitleri olarak daha fazlasını bile anlatabilir size Peki ama bu filmleri, dizileri yapanlar 12 Eylul surecinde aynı kaderi paylaşan başkalarının da varlığını bilmiyorlar mı? Pekala biliyorlar Genclerimizin bunları da bilmesi iyi olmaz mı? Pekala olur Gel gelelim bu filmleri yapanların sol ayakları hala katı, uzlaşmaz, dayatmacı bir şartlı refleks halinde devinir durur Onun icindir ki ben ve benim gibilerin cektiğimiz acılar hicbir filme konu olmaz 12 Eylul surecinde koşup duran sağ ayak (Ulkucu İslamcı Nurcu vb) hep hikayesiz kimlikler olarak kalmaya mahkumdur Hicbir filmin hicbir sahnesinde onların derin huzunlerine gonderme bile yapılmaz Bunu solcu geleneğin adamlarından beklediğimi duşunmeyin sakın Hayır, ben buna hayıflanmıyorum ve ustelik sol ayağın kendi uzerine duşeni, vazife bildiği şeyi iyi yaptığına da inanıyorum Uzlaşmacı olsalar daha iyi olurdu, ama artık onlardan bunun beklenemeyeceğine kanaat getirdim ve o nesil tukenip gitmeden sol duşunce asla uzlaşmacı olamayacak Benim buradaki derdim sağ ayak ile Bir vakitler bedenlerimizi tekmeleyen sol ayak, bugun de ruhlarımızı tekmeliyor ve bize manevi şiddet uyguluyor ise sol ayak uzerine duşeni yapmadığı icindir Kendi cocuklarımıza, bu hikayede olup bitenlerin bir de farklı yonu olduğunu anlatamayan bizler hala akıllanmayıp tekmeye maruz kalıyorsak işte bundan dolayı sorumluyuz Yani kendi filmlerimizi en az onlar kalitesinde yapmadığımız icin yazık bize
Yeni cekilen tarihi filmlerimize bir bakın! Her bireri fantezi eseri ucuk ve ucuz, hatta piyasa malı hezeyanlar Onları seyretmeye tahammulu olanlar herhalde filmin sonunda oturup ağlıyor olmalılar 70'li yılların Malkocoğlu veya Kara Murat'ları meğer ne buyuk tarihi nimet imişler Ustelik de bu filmlerin coğu Kultur Bakanlığı'ndan destekler alabiliyor Hangi Kultur Bakanlığı'ndan? Elbette sağ ayağın gudumundeki Kultur Bakanlığı'ndan Kimse bu desteği kıskandığımı falan duşunmesin Bana gore Kultur Bakanlığı zaten her sanat kurum ve kuruluşuna eşit uzaklıktaeşit yakınlıkta durmalı, kendisi belirleyici olmadan kultur ve sanat zeminini hazırlamalı, kulturel etkinliklere ideolojik bakmamalı ve devlet butunluğune zarar vermeyecek her fikir yahut goruşe ait kultur sanat etkinliğine eşit yaklaşımla destek vermelidir İşte bu yuzden ben sol ayağa destek verilmesine değil de sağ ayak neden bu desteği alanlar arasında olmadı diye yakınıyorum Yani icimin acıması, bu filmlerde sağ ayağın eksikliği, kendini eskiden sağcıdiye tanımlayanların bugun sinema alanında kayıpları oynamalarıdır
Kendimize bir bakalım Uzak gecmişimizdeki yuksek sanat ve kultur zeminini goremesek de yakın gecmişimizde televizyona yahut sinemaya bir gunah kutusu olarak baktığımızı hatırlayalım Cocuklarımızın henuz bir dizi film senaristi, bir oyuncu, bir film yapımcısı, bir film muziği bestecisi olamayışlarının ilk sebebi işte budur Cağın gelişmelerine ayak uydurmak yerine onu bir dayatma kabul edip kabuğuna cekilmek boyle bir sonuc doğurmuştur Pek cok aile reisinin zihninde cocuğunu bir konservatuara yazdırmak hala cazip bir fikir değildir Dahası, kultur sanatı desteklemek gibi bir davranış bicimine de aşina olamayız Soz gelimi yıllardır film yapacağız diye cırpınan Mesut Ucakan veya İsmail Guneş gibi birkac ismi yeterince desteklememiş, bir yandan Hollywood yapımlarını dev ekran TV'lerimizden izlerken beri yanda imkansızlıklar icinde emeklemeye calışan sağ ayağın sancısını gundemimizden silmişizdir Bakın televizyonlara (iktidarın kanalları dahil), kendinize ait veya kendinizi anlatan, ailecek seyredebileceğiniz bir dizi var mı? Cıkın bir alışveriş merkezinin ust katındaki sinemalara, acaba orada sizi anlatan, sizin değerlerinize onem veren bir film seyredebilir misiniz?
Gazetelere şu yolda ilan veresim geliyor: Cocuklarını konservatuarda okutacak anneler, babalar aranıyor Sağ ayağın sancılarını dindirecek sinemacı gencler aranıyor Bu genclerin cekecekleri filme sponsor olacak patronlar aranıyor Genclere her yonden destek verecek burjuvalar aranıyor Sinemayı gunah saymayacak din adamları aranıyor Kendi geleceğine yatırım yapacak burokratlar aranıyor!
Velhasıl kendini donuşturecek bir sağ ayak aranıyor!
27 Ekim , Salı