iltasyazilim
FD Üye
SAleyküm
Ol der ve olur!’…
Sözün bittiği yerdir ve kalemler durur Azametinin tescilidir, satırlar kırılır, dökülür…
Kûn…
Sözün başladığı yerdir!Kalbimden geçenlerin kağıda vurduğu, kalemimin lafzını haykırışa başladığı yerdir’Ol der ve olur!’ ya her şey…Kelamıma ‘ol’ dediği yerdir…
Bütün yasakların yasak olduğu,lafzının kelimelere büründüğü, her şeyin O’nun olduğu yerdir Kûn!’Olma’ nın sorumluluğunu taşımaya başladığım an…Vâr oluşumun sebebi ziyaretini tefekkür ettiğim zamandır…Ve uçsuz bucaksız düşüncelerimi dizginlemeye çalıştığım, gözümün yaşını kelamımla sildiğim, semanın güzelliğinde O’nu fark edip de korkumu dindirdiğim yerdir Kûn!
‘Ol der ve olur!’
ya, gem vurulamayan hissiyâtın yaratılışı da vuku bulur!Kûn…O’nun ‘ol’ busesi…Hazin namelerini arza indirdiği vakit yaşlarımla yanaklarımdan öptüğü busesi…Benim yerimdir…Evvelim, ahirim, ezelim, ebedimdir…Kûn!
Kün Fe Yekün
Zaman anda, an sevginin menbağında
Ezel ebede paralel,
Hasret vuslata çaresiz
Gönül gaybın kuluçkasında,
Nur muhabbete aşık
Işıksa aşka coşku katarken,
bir an ve “kün
İşte kainat Kahhar olanın,
Kadir’i mutlaklığında;
Kemali bir ahengin o hoş oluşumunda coşmakta
Enfüsten afaka doğru bir cümbüş,
Muhammed’i manada
Mana sevdanın hararetinde;
Habib Vedud’iyetiyle,
Alemlerde haz ederken;
Ses sukut ile sedaya can verip,
Tespihe döner
Döner de ne döner
BİR KERE ALLAH RAZI OLSUN DİYENDEN YÜZBİN KERE ALLAH RAZI OLSUN
Ol der ve olur!’…
Sözün bittiği yerdir ve kalemler durur Azametinin tescilidir, satırlar kırılır, dökülür…
Kûn…
Sözün başladığı yerdir!Kalbimden geçenlerin kağıda vurduğu, kalemimin lafzını haykırışa başladığı yerdir’Ol der ve olur!’ ya her şey…Kelamıma ‘ol’ dediği yerdir…
Bütün yasakların yasak olduğu,lafzının kelimelere büründüğü, her şeyin O’nun olduğu yerdir Kûn!’Olma’ nın sorumluluğunu taşımaya başladığım an…Vâr oluşumun sebebi ziyaretini tefekkür ettiğim zamandır…Ve uçsuz bucaksız düşüncelerimi dizginlemeye çalıştığım, gözümün yaşını kelamımla sildiğim, semanın güzelliğinde O’nu fark edip de korkumu dindirdiğim yerdir Kûn!
‘Ol der ve olur!’
ya, gem vurulamayan hissiyâtın yaratılışı da vuku bulur!Kûn…O’nun ‘ol’ busesi…Hazin namelerini arza indirdiği vakit yaşlarımla yanaklarımdan öptüğü busesi…Benim yerimdir…Evvelim, ahirim, ezelim, ebedimdir…Kûn!
Kün Fe Yekün
Zaman anda, an sevginin menbağında
Ezel ebede paralel,
Hasret vuslata çaresiz
Gönül gaybın kuluçkasında,
Nur muhabbete aşık
Işıksa aşka coşku katarken,
bir an ve “kün
İşte kainat Kahhar olanın,
Kadir’i mutlaklığında;
Kemali bir ahengin o hoş oluşumunda coşmakta
Enfüsten afaka doğru bir cümbüş,
Muhammed’i manada
Mana sevdanın hararetinde;
Habib Vedud’iyetiyle,
Alemlerde haz ederken;
Ses sukut ile sedaya can verip,
Tespihe döner
Döner de ne döner
BİR KERE ALLAH RAZI OLSUN DİYENDEN YÜZBİN KERE ALLAH RAZI OLSUN