KUR'ANI KERİM
imageskuranikerim5ad2d7e0246a7
Kur’anı Kerim, Allah’ın kelamıdır İnsanlığı dunya ve ahiret mutluluğuna ulaştırmak icin son peygamber Hz Muhammed (sas)’e Arapca olarak Cebrail aracılığıyla vahyedilmiştir Hz Peygamberden itibaren nesilden nesile tevatur yoluyla nakledilegelmiştir Okunmasıyla da ibadet edilen bu ilahi kelam eşsizdir Onun bir benzeri ortaya konulamamıştır, konulamaz
Kur’anı Kerim evrenseldir İlahi kitapların sonuncusudur Kıyamete kadar insanlığa yol gosterecek yegane ilahi kitaptır Allah, Kur’anı Kerim’i bizzat kendi korumasına almıştır Onunla, daha once indirdiği ilahi kitapların gecerliliğine son vermiştir Zaten Kur’an’dan once indirilen ilahi kitaplar insanlar tarafından tahrif edilmiş bulunuyordu Nitekim, onceki ilahi kitapların tahrif edildiği bizzat Kur’an tarafından ifade edilmektedir (Nisa sUresi, ayet, 46; Maide sUresi, ayet,13,14; Bakara sUresi, ayet, 85)
Kur’anı Kerim, kendinden onceki diğer ilahi kitaplarda da yer alan, Allah’a, peygamberlerine, kitaplarına, meleklerine, ahiret gunune, her şeyin Allah’ın takdir ve yaratmasıyla olduğuna iman; canın, malın, neslin, aklın ve dinin korunması gibi, dinin temel esaslarını yeniden ortaya koymuş, onlardaki gercekleri tasdik etmiş, tahrif edilen hususları da duzeltmiştir
Esas itibariyle, peygamberler tarafından insanlara tebliğ edilmiş olan dinin temel prensiplerinde değişiklik yoktur Fakat zaman ve mekanın, sosyal şartların değişmesine paralel olarak ibadet şekillerinde ve bazı hukumlerde birtakım değişiklikler olmuştur Allah, bir peygamberin getirdiği dinde olmayan bazı hukumleri, daha sonraki bir peygamberin dininde ortaya koymuştur Onceki peygamberlerin getirdiği bazı hukumleri sonradan gonderdiği peygamberlerle ortadan kaldırmıştır
Kur’anı Kerim’in icerdiği temel hukum ve prensipler kıyamete kadar gecerlidir Bunlar, zaman, mekan ve diğer şartlara bağlı olmaksızın sureklilik arz ederler Her cağ ve toplumdaki muslumanlar icin yonlendirici ve bağlayıcı niteliktedirler
1Kur’anı Kerim’in Nuzulu, Yazılışı, Ezberlenişi ve Mushaf Haline Getirilişi
Kur’anı Kerim, vahiy yoluyla son peygamber Hz Muhammed (sas)’e yaklaşık 23 sene zarfında nazil olmuştur Hicbir semavi kitaba nasib olmayan muazzam bir itina ve koruma ile tesbit edilmiştir Bunun icin Hz Peygamber, bircok vahiy katibi edinmiş, ayetler nazil oldukca, vahiy katiplerine; hangi ayet, Kur’anı Kerim’in icinde hangi sUrenin neresine yerleştirilecekse, o şekilde talimat vererek yazdırmıştır
Her ayet nazil oldukca vahiy katipleri onu bizzat Hz Peygamber’den alarak yazmışlar, sahabilerden bircoğu da inen ayetleri hemen ezberlemişlerdir
Daha sonra gelen her nesilde binlerce musluman Kur’an’ı ezberlemeyi gelenek haline getirmişler ve bunu titizlikle surduregelmişlerdir
Nazil olan ayetler, o gunun yazı malzemeleriyle yazılıyor ve bunlar ozenle muhafaza ediliyordu
Hz Peygamber’in sağlığında bu şekilde tespit edilen Kur’anı Kerim, Hz Ebu Bekir zamanında, vahiy katiplerinden ve en iyi hafızlardan oluşturulan bir kurul tarafından hem hafızalardan hem de yazılı metinlerden kontrol edilerek titiz bir şekilde iki kapak arasına alınmak suretiyle mushaf haline getirilmiştir
Hz Osman doneminde ise, Hz Ebubekir zamanında iki kapak arasına alınan mushaf coğaltılarak o donemin buyuk İslam merkezlerine gonderilmiş, bir tanesi de Halifenin nezdinde kalmıştır
2SUreler ve Ayetler
Kur’anı Kerim, 114 sUreden oluşmaktadır Bunların ilki “Fatiha, sonuncusu “Nas sUreleridir
“SUre, kelime anlamı itibariyle yuksek makam, mevki, şan, şeref, alamet, bir şeyi diğerinden ayıran engel gibi anlamlara gelmektedir Terim olarak ise sUre, Kur’an’ın, en az uc ayet iceren ve ozel bir adı bulunan, kısımlarından yani ayet gruplarından her biridir
Ayet kelimesi sozlukte alamet, nişan, ibret, mucize, acık delil gibi anlamlara gelir Terim olarak ise, sUrelerin icinde yer alan, baş tarafı ve son tarafı belirlenmiş harf, kelime, cumle veya cumleler grubuna denir Ayetlerin coğu bir veya birkac cumleden oluşurlar Ancak kendi başına bir cumle oluşturmayan ayetler de vardır
3Kur’anı Kerim’in MUcizeliği
Kur’anı Kerim, son peygamber Hz Muhammed (sas)’in en buyuk mucizesidir O şiir olmadığı gibi nesir de değildir Kendine ozgu uslUbu olan ilahi bir nazımdır İlk hitap ettiği toplumun dilini, herkesin bildiği anladığı kelimelerle oylesine guzel ve tatlı bir şekilde kullanmıştır ki, İslam’ın en azılı duşmanları bile onu dinlemekten kendilerini alamamışlardır
Kur’anı Kerim, nazil olurken Arap edebiyatı zirve donemini yaşıyordu Kur’anı Kerim, o gunun şairlerine ve ediplerine cağrıda bulunarak şoyle meydan okudu:
“Eğer kulumuza (Muhammed’e) indirdiğimiz (Kur’an) hakkında bir şuphe icindeyseniz, haydin onun benzeri bir sUre getirin ve eğer doğru soyleyenler iseniz; Allah’tan başka şahitlerinizi de cağırın (ve bunu ispat edin) (Bakara sUresi, ayet, 23)
Kur’anı Kerim’in bu meydan okuyuşu karşısında en buyuk Arap şairleri ve edipleri aciz kalmışlardır Cunku o Allah kelamıdır, eşsizdir Onun icazına ve belagatına insan gucunun yetişmesi mumkun değildir Kur’an’ın bu meydan okuyuşu, kıyamete kadar surecektir
Kur’anı Kerim’in eşsizliğini ortaya koyan bildiğimiz, bilmediğimiz pek cok ozelliği bulunmaktadır Nazil olurken, gelecekte vuku bulacağını acıkladığı bazı olayların, haber verdiği şekilde gercekleşmesinin tarihen sabit olması; insanlığın, hakkında hic bilgi sahibi olmadığı bazı hususlarda bilgiler vermesi; insanın yaratılışı ve birtakım kainat olaylarının meydana gelişi gibi bazı ilmi gerceklere ilişkin işaret ve ifadelerinin ilmen doğrulanması, onun Allah’ın sozu olduğunu ve eşsizliğini ortaya koymaktadır
Kaynak : Diyanet İşleri Başkanlığı
imageskuranikerim5ad2d7e0246a7
Kur’anı Kerim, Allah’ın kelamıdır İnsanlığı dunya ve ahiret mutluluğuna ulaştırmak icin son peygamber Hz Muhammed (sas)’e Arapca olarak Cebrail aracılığıyla vahyedilmiştir Hz Peygamberden itibaren nesilden nesile tevatur yoluyla nakledilegelmiştir Okunmasıyla da ibadet edilen bu ilahi kelam eşsizdir Onun bir benzeri ortaya konulamamıştır, konulamaz
Kur’anı Kerim evrenseldir İlahi kitapların sonuncusudur Kıyamete kadar insanlığa yol gosterecek yegane ilahi kitaptır Allah, Kur’anı Kerim’i bizzat kendi korumasına almıştır Onunla, daha once indirdiği ilahi kitapların gecerliliğine son vermiştir Zaten Kur’an’dan once indirilen ilahi kitaplar insanlar tarafından tahrif edilmiş bulunuyordu Nitekim, onceki ilahi kitapların tahrif edildiği bizzat Kur’an tarafından ifade edilmektedir (Nisa sUresi, ayet, 46; Maide sUresi, ayet,13,14; Bakara sUresi, ayet, 85)
Kur’anı Kerim, kendinden onceki diğer ilahi kitaplarda da yer alan, Allah’a, peygamberlerine, kitaplarına, meleklerine, ahiret gunune, her şeyin Allah’ın takdir ve yaratmasıyla olduğuna iman; canın, malın, neslin, aklın ve dinin korunması gibi, dinin temel esaslarını yeniden ortaya koymuş, onlardaki gercekleri tasdik etmiş, tahrif edilen hususları da duzeltmiştir
Esas itibariyle, peygamberler tarafından insanlara tebliğ edilmiş olan dinin temel prensiplerinde değişiklik yoktur Fakat zaman ve mekanın, sosyal şartların değişmesine paralel olarak ibadet şekillerinde ve bazı hukumlerde birtakım değişiklikler olmuştur Allah, bir peygamberin getirdiği dinde olmayan bazı hukumleri, daha sonraki bir peygamberin dininde ortaya koymuştur Onceki peygamberlerin getirdiği bazı hukumleri sonradan gonderdiği peygamberlerle ortadan kaldırmıştır
Kur’anı Kerim’in icerdiği temel hukum ve prensipler kıyamete kadar gecerlidir Bunlar, zaman, mekan ve diğer şartlara bağlı olmaksızın sureklilik arz ederler Her cağ ve toplumdaki muslumanlar icin yonlendirici ve bağlayıcı niteliktedirler
1Kur’anı Kerim’in Nuzulu, Yazılışı, Ezberlenişi ve Mushaf Haline Getirilişi
Kur’anı Kerim, vahiy yoluyla son peygamber Hz Muhammed (sas)’e yaklaşık 23 sene zarfında nazil olmuştur Hicbir semavi kitaba nasib olmayan muazzam bir itina ve koruma ile tesbit edilmiştir Bunun icin Hz Peygamber, bircok vahiy katibi edinmiş, ayetler nazil oldukca, vahiy katiplerine; hangi ayet, Kur’anı Kerim’in icinde hangi sUrenin neresine yerleştirilecekse, o şekilde talimat vererek yazdırmıştır
Her ayet nazil oldukca vahiy katipleri onu bizzat Hz Peygamber’den alarak yazmışlar, sahabilerden bircoğu da inen ayetleri hemen ezberlemişlerdir
Daha sonra gelen her nesilde binlerce musluman Kur’an’ı ezberlemeyi gelenek haline getirmişler ve bunu titizlikle surduregelmişlerdir
Nazil olan ayetler, o gunun yazı malzemeleriyle yazılıyor ve bunlar ozenle muhafaza ediliyordu
Hz Peygamber’in sağlığında bu şekilde tespit edilen Kur’anı Kerim, Hz Ebu Bekir zamanında, vahiy katiplerinden ve en iyi hafızlardan oluşturulan bir kurul tarafından hem hafızalardan hem de yazılı metinlerden kontrol edilerek titiz bir şekilde iki kapak arasına alınmak suretiyle mushaf haline getirilmiştir
Hz Osman doneminde ise, Hz Ebubekir zamanında iki kapak arasına alınan mushaf coğaltılarak o donemin buyuk İslam merkezlerine gonderilmiş, bir tanesi de Halifenin nezdinde kalmıştır
2SUreler ve Ayetler
Kur’anı Kerim, 114 sUreden oluşmaktadır Bunların ilki “Fatiha, sonuncusu “Nas sUreleridir
“SUre, kelime anlamı itibariyle yuksek makam, mevki, şan, şeref, alamet, bir şeyi diğerinden ayıran engel gibi anlamlara gelmektedir Terim olarak ise sUre, Kur’an’ın, en az uc ayet iceren ve ozel bir adı bulunan, kısımlarından yani ayet gruplarından her biridir
Ayet kelimesi sozlukte alamet, nişan, ibret, mucize, acık delil gibi anlamlara gelir Terim olarak ise, sUrelerin icinde yer alan, baş tarafı ve son tarafı belirlenmiş harf, kelime, cumle veya cumleler grubuna denir Ayetlerin coğu bir veya birkac cumleden oluşurlar Ancak kendi başına bir cumle oluşturmayan ayetler de vardır
3Kur’anı Kerim’in MUcizeliği
Kur’anı Kerim, son peygamber Hz Muhammed (sas)’in en buyuk mucizesidir O şiir olmadığı gibi nesir de değildir Kendine ozgu uslUbu olan ilahi bir nazımdır İlk hitap ettiği toplumun dilini, herkesin bildiği anladığı kelimelerle oylesine guzel ve tatlı bir şekilde kullanmıştır ki, İslam’ın en azılı duşmanları bile onu dinlemekten kendilerini alamamışlardır
Kur’anı Kerim, nazil olurken Arap edebiyatı zirve donemini yaşıyordu Kur’anı Kerim, o gunun şairlerine ve ediplerine cağrıda bulunarak şoyle meydan okudu:
“Eğer kulumuza (Muhammed’e) indirdiğimiz (Kur’an) hakkında bir şuphe icindeyseniz, haydin onun benzeri bir sUre getirin ve eğer doğru soyleyenler iseniz; Allah’tan başka şahitlerinizi de cağırın (ve bunu ispat edin) (Bakara sUresi, ayet, 23)
Kur’anı Kerim’in bu meydan okuyuşu karşısında en buyuk Arap şairleri ve edipleri aciz kalmışlardır Cunku o Allah kelamıdır, eşsizdir Onun icazına ve belagatına insan gucunun yetişmesi mumkun değildir Kur’an’ın bu meydan okuyuşu, kıyamete kadar surecektir
Kur’anı Kerim’in eşsizliğini ortaya koyan bildiğimiz, bilmediğimiz pek cok ozelliği bulunmaktadır Nazil olurken, gelecekte vuku bulacağını acıkladığı bazı olayların, haber verdiği şekilde gercekleşmesinin tarihen sabit olması; insanlığın, hakkında hic bilgi sahibi olmadığı bazı hususlarda bilgiler vermesi; insanın yaratılışı ve birtakım kainat olaylarının meydana gelişi gibi bazı ilmi gerceklere ilişkin işaret ve ifadelerinin ilmen doğrulanması, onun Allah’ın sozu olduğunu ve eşsizliğini ortaya koymaktadır
Kaynak : Diyanet İşleri Başkanlığı