nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
DÜNYANIN HAREKETİ
Dağları görürsün de, onları donmuş sanırsın; fakat onlar bulutların sürüklenmesi gibi sürüklenirler Her şeyi sapasağlam ve yerli uygun yapan Allah ’ın sanatıdır (bu)(Neml Suresi, 88)
Kuran, dünya merkezli bir cihan modelinin benimsendiği bir çağda, dünyanın sahiden bulutlar gibi hareket eden bir karoser olduğunu belirtmektedir Ayette dünya kelimesi yerine dağ kelimesinin yer alması da ilgi çekicidir Çünkü dağlar dünyadaki sabitliğin simgesidir Sabit gibi gözüken dağların hareket etmesi seslenmek dünyanın hareket halinde olması demektir
DÜNYANIN YUVARLAKLIĞI
Gökleri ve yeri adalet olarak yarattı Geceyi gündüzün üstüne sarıpörtüyor, gündüzü de gecenin üzerine sarıp örtüyor (Zümer Suresi, 5)
Kur ’an ’ın evreni tanıtan ayetlerinde kullanılan ifadeler epeyce uyarı çekicidir Üstteki ayette sarıp örtmekolarak çeviri edilen arapça kelime tekvirdir Bu kelimenin arapça karşılığı yuvarlak birşeyin üstüne bir cisim sarmaktır (Örneğin Arapça sözlüklerde başa sarık sarma gibi yuvarlak cisimleri taşıyan fiiller için bu sözcük kullanılır) Dolayısıyla gecenin gündüzü tekvir etmesi ancak yeryüzünün yuvarlak olmasıyla mümkündür
DAĞLARIN DEPREMLERİ ENGELLEMESİ
O, gökleri yardım olmaksızın yaratmıştır, bunu görmektesiniz Arzda da, sizi sarsıntıya uğratır diye sarsılmaz dağlar bıraktı ve orada her canlıdan türetip yayıverdi(Lokman Suresi, 10)
Biz, yeryüzünü bir döşek kılmadık mı? Dağları da birer kazık?(Nebe Suresi, 67)
Jeolojinin dağlar hakkında söyledikleri yukarıda verdiğimiz ayetlerle bütün bir paralellik içindedir Dağların özelliklerinden biri yeryüzündeki büyük yer tabakalarının uçlarında yükselmesi ve bu tabakaları birbirine bağlamasıdır Bu özellikleriyle dağlar tahtaları birarada tutan çivilere benzetilmektedir Bunun yanına dağların yerkabuğunda yaptığı basınç, dünyanın merkezindeki mağma hareketlerinin etkisinin yeryüzüne ulaşarak yerkabuğunu parçalamasına engel olurlar
YARATILIŞTAKİ ÇİFTLER
Yerin bitirmekte olduklarından, kendi nefislerinden ve daha bilmedikleri nice şeylerden bütün çiftleri yaratan (Allah çok) yücedir(Yasin Suresi, 36)
Erkeklik dişilik, çiftkavramının bir karşılığı olmakla birlikte, ayette bahsedilen bilmedikleri nice şeylerdenifadesi daha geniş bir kasıt içeriyor Nitekim maddenin çiftler halinde yaratıldığını ortaya koyan İngiliz bilimadamı Paul Dirac, 1933 yılında Nobel Fizik Ödülü ’nü kazandı Paritéadı verilen bu buluş, maddenin anti madde denilen bir çifti olduğunu ortaya koymuştur Antimadde, maddenin tersi özellikler taşır Mesela maddenin tersine antimaddenin elektronları fazla, protonları da eksi yüklüdür
DENİZLERİN BİRBİRİNE KARIŞMAMASI
Birbirleriyle kavuşup karşılaşmak üzere iki denizi salıverdi İkisi arasında bir engel (berzah) vardır; birbirlerinin sınırı geçmezler(Rahman Suresi, 1920)
Yukarıdaki ayette, aşina iki su kütlesinin birbirleriyle karşılaşıp birleştiği lakin bir engel nedeniyle karışmadıkları vurgulanmaktadır Bu nasıl olabilir? Normalde beklenen iki denizin birbirleriyle karşılaştığında sularının karışarak hem tuzluluk oranlarının keza de ısılarının eşitlenmeye doğru gitmesidir Fakat durum böyle olmamaktadır Örneğin Akdeniz ve Atlas Okyanusu, Kızıldeniz ve Hint Okyanusu birbirleriyle görsel olarak birleşseler de suları birbirine karışmamaktadır Bunun sebebi aralarındaki bir engeldir Bu engel ise yüzey gerilimi kanunuolarak aşina olaydır
DEMİRDEKİ İKİ PAROLA
Demir dünyamızda en çok bulunan dört elementten biridir ve çağlar baştan başa insan için en hayati madenler aralarında yer almıştır Demirden bahseden Hadid (demir) Suresi ’nin 25 ayeti şöyledir:
Demiri de indirdik Onda büyük bir kuvvet ve insanlar için avantaj vardır
Bu ayet ise oldukça garip olan iki matematiksel şifre taşımaktadır
ElHadid (belirtilmiş demir), Kuran'ın 57'nci suresidir ElHadidkelimesinin harflerinin sayısal değerleri toplandığında (ebced hesabı) karşımıza meydana çıkan rakam da aynıdır: 57
Yalnızca Hadid(demir) kelimesinin ebced değeri ise 26 ’dır 26 sayısı demirin atom numarasıdır
ZAMANIN FARKLILAŞMASI
Einstein'ın rölativite kuramına kadar zaman değişmez bir ölçü değildir Hıza emrindeki olarak uzayıp kısalır Kuran, bir günü elli bin seneolan ve tekrar bir günü bin seneolan bambaşka bambaşka süre birimlerinden bahsederek, zamanın rölatif (izafi) bir kavram olduğunu, Einstein'dan yüzyıllar önce açıklamaktadır
ve ruh ona süresi elli bin yıl olan bir günde çıkabilmektedir(Mearic Suresi, 4)
Gökten yere her işi O evirip düzene koyar Sonradan (işler,) sizin saymakta olduğunuz bin yıl süreli bir günde yine O'na yükselir(Secde Suresi, 5)
KARANLIĞIN YARATILMASI
Görmediler mi, biz geceyi onda sükun bulmaları için, gündüzü de aydınlık(la görsünler) diye yarattık Kuşkusuz, iman eden bir kavim için bunda ayetler vardır(Neml Suresi, 86)
Uyarı edilirse ayet gecenin özel olarak yaratıldığını bildirmektedir Bundan birkaç yıl öncesine kadar bilimadamları evrendeki yıldız sayısını ve ürettikleri ışığı hesapladıklarında evrenin gerçekten aralıksız parlak olması gerektiği sonucuna varmışlar ve karanlığın sebebini anlayamamışlardı Bu konu ancak karadeliklerin keşfiyle açıklığa kavuştu Çünkü evrenin her yerine dağılmış olan karadelikler, sahip oldukları korkunç çekim alanlarıyla yıldızların ürettiği ışınları büyük ölçüde yutmakta ve karanlığa sebep olmaktadır Bir başka deyişle, karanlık özel olarak üretilmekte, ya da yaratılmaktadır
KARADELİKLER
Yakıtı tükenen yıldızın içine dürüst büzülmesi ve en sonunda, yıldız yerine sınırsız bir yoğunlukta ve sıfır hacimde korkunç bir çekim alanın ortaya çıkmasıyla oluşan karadeliklere Kuran şöyle işaret etmektedir:
Hayır, yıldızların yerlerine yemin ederim Kuşkusuz bu, eğer bilirseniz fiilen büyük bir yemindir(Vakıa Suresi, 7576)
Ayette yıldızların yerlerinin büyük bir gücü temsilcilik ettiği özellikle vurgulanmıştır Karadeliklerin yıldızların yerlerinde belirmeleri ve sahip bulundukları büyük çekim gücü düşünülürse ayetin anlamı anlaşılacaktır
AYIN YÖRÜNGESİ
Ay'a gelince, biz onun için de birtakım sık sık gidilen yer yerleri takdir ettik; sonunda o, eski bir hurma dalı gibi döndü (döner) Ne güneşin aya erişipyetişmesi gerekir, ne de gecenin gündüzün önüne geçmesi her biri bir yörüngede yüzüp gitmektedir(Yasin Suresi, 3940 )
Ay yörüngesinde seyrederken dünyanın ara sıra önüne ara sıra arkasına geçer bununla beraber dünyayla birlikte güneşin etrafında da döndüğünden uzayda kesintisiz Sharfi benzeri bir yörünge çizer Ayın uzaydaki bu yörüngesinin şekli, kurumuş hurma ağacı dalına epeyce benzemektedir
Ay dünyanın etrafında saatte 3659 km gibi büyük bir şipşak hareket eder Ay, ama bu yüksek hızı nedeniyle dünyanın adaleli çekim gücünden korunabilmektedir Ay, hızının daha yavaş olması halinde dünyaya çarpabilecek, daha süratli olması durumunda ise uzaya savrulacaktı
Ayın büyüklüğü ve dönüş hızı dünyayı etkilemekte ve gelgit dediğimiz olaya sebep olmaktadır Ayın çekim kuvvetinin biraz daha pozitif olduğu takdirde dünyanın büyük bölümü aniden sular aşağı kalabilirdi *
Dağları görürsün de, onları donmuş sanırsın; fakat onlar bulutların sürüklenmesi gibi sürüklenirler Her şeyi sapasağlam ve yerli uygun yapan Allah ’ın sanatıdır (bu)(Neml Suresi, 88)
Kuran, dünya merkezli bir cihan modelinin benimsendiği bir çağda, dünyanın sahiden bulutlar gibi hareket eden bir karoser olduğunu belirtmektedir Ayette dünya kelimesi yerine dağ kelimesinin yer alması da ilgi çekicidir Çünkü dağlar dünyadaki sabitliğin simgesidir Sabit gibi gözüken dağların hareket etmesi seslenmek dünyanın hareket halinde olması demektir
DÜNYANIN YUVARLAKLIĞI
Gökleri ve yeri adalet olarak yarattı Geceyi gündüzün üstüne sarıpörtüyor, gündüzü de gecenin üzerine sarıp örtüyor (Zümer Suresi, 5)
Kur ’an ’ın evreni tanıtan ayetlerinde kullanılan ifadeler epeyce uyarı çekicidir Üstteki ayette sarıp örtmekolarak çeviri edilen arapça kelime tekvirdir Bu kelimenin arapça karşılığı yuvarlak birşeyin üstüne bir cisim sarmaktır (Örneğin Arapça sözlüklerde başa sarık sarma gibi yuvarlak cisimleri taşıyan fiiller için bu sözcük kullanılır) Dolayısıyla gecenin gündüzü tekvir etmesi ancak yeryüzünün yuvarlak olmasıyla mümkündür
DAĞLARIN DEPREMLERİ ENGELLEMESİ
O, gökleri yardım olmaksızın yaratmıştır, bunu görmektesiniz Arzda da, sizi sarsıntıya uğratır diye sarsılmaz dağlar bıraktı ve orada her canlıdan türetip yayıverdi(Lokman Suresi, 10)
Biz, yeryüzünü bir döşek kılmadık mı? Dağları da birer kazık?(Nebe Suresi, 67)
Jeolojinin dağlar hakkında söyledikleri yukarıda verdiğimiz ayetlerle bütün bir paralellik içindedir Dağların özelliklerinden biri yeryüzündeki büyük yer tabakalarının uçlarında yükselmesi ve bu tabakaları birbirine bağlamasıdır Bu özellikleriyle dağlar tahtaları birarada tutan çivilere benzetilmektedir Bunun yanına dağların yerkabuğunda yaptığı basınç, dünyanın merkezindeki mağma hareketlerinin etkisinin yeryüzüne ulaşarak yerkabuğunu parçalamasına engel olurlar
YARATILIŞTAKİ ÇİFTLER
Yerin bitirmekte olduklarından, kendi nefislerinden ve daha bilmedikleri nice şeylerden bütün çiftleri yaratan (Allah çok) yücedir(Yasin Suresi, 36)
Erkeklik dişilik, çiftkavramının bir karşılığı olmakla birlikte, ayette bahsedilen bilmedikleri nice şeylerdenifadesi daha geniş bir kasıt içeriyor Nitekim maddenin çiftler halinde yaratıldığını ortaya koyan İngiliz bilimadamı Paul Dirac, 1933 yılında Nobel Fizik Ödülü ’nü kazandı Paritéadı verilen bu buluş, maddenin anti madde denilen bir çifti olduğunu ortaya koymuştur Antimadde, maddenin tersi özellikler taşır Mesela maddenin tersine antimaddenin elektronları fazla, protonları da eksi yüklüdür
DENİZLERİN BİRBİRİNE KARIŞMAMASI
Birbirleriyle kavuşup karşılaşmak üzere iki denizi salıverdi İkisi arasında bir engel (berzah) vardır; birbirlerinin sınırı geçmezler(Rahman Suresi, 1920)
Yukarıdaki ayette, aşina iki su kütlesinin birbirleriyle karşılaşıp birleştiği lakin bir engel nedeniyle karışmadıkları vurgulanmaktadır Bu nasıl olabilir? Normalde beklenen iki denizin birbirleriyle karşılaştığında sularının karışarak hem tuzluluk oranlarının keza de ısılarının eşitlenmeye doğru gitmesidir Fakat durum böyle olmamaktadır Örneğin Akdeniz ve Atlas Okyanusu, Kızıldeniz ve Hint Okyanusu birbirleriyle görsel olarak birleşseler de suları birbirine karışmamaktadır Bunun sebebi aralarındaki bir engeldir Bu engel ise yüzey gerilimi kanunuolarak aşina olaydır
DEMİRDEKİ İKİ PAROLA
Demir dünyamızda en çok bulunan dört elementten biridir ve çağlar baştan başa insan için en hayati madenler aralarında yer almıştır Demirden bahseden Hadid (demir) Suresi ’nin 25 ayeti şöyledir:
Demiri de indirdik Onda büyük bir kuvvet ve insanlar için avantaj vardır
Bu ayet ise oldukça garip olan iki matematiksel şifre taşımaktadır
ElHadid (belirtilmiş demir), Kuran'ın 57'nci suresidir ElHadidkelimesinin harflerinin sayısal değerleri toplandığında (ebced hesabı) karşımıza meydana çıkan rakam da aynıdır: 57
Yalnızca Hadid(demir) kelimesinin ebced değeri ise 26 ’dır 26 sayısı demirin atom numarasıdır
ZAMANIN FARKLILAŞMASI
Einstein'ın rölativite kuramına kadar zaman değişmez bir ölçü değildir Hıza emrindeki olarak uzayıp kısalır Kuran, bir günü elli bin seneolan ve tekrar bir günü bin seneolan bambaşka bambaşka süre birimlerinden bahsederek, zamanın rölatif (izafi) bir kavram olduğunu, Einstein'dan yüzyıllar önce açıklamaktadır
ve ruh ona süresi elli bin yıl olan bir günde çıkabilmektedir(Mearic Suresi, 4)
Gökten yere her işi O evirip düzene koyar Sonradan (işler,) sizin saymakta olduğunuz bin yıl süreli bir günde yine O'na yükselir(Secde Suresi, 5)
KARANLIĞIN YARATILMASI
Görmediler mi, biz geceyi onda sükun bulmaları için, gündüzü de aydınlık(la görsünler) diye yarattık Kuşkusuz, iman eden bir kavim için bunda ayetler vardır(Neml Suresi, 86)
Uyarı edilirse ayet gecenin özel olarak yaratıldığını bildirmektedir Bundan birkaç yıl öncesine kadar bilimadamları evrendeki yıldız sayısını ve ürettikleri ışığı hesapladıklarında evrenin gerçekten aralıksız parlak olması gerektiği sonucuna varmışlar ve karanlığın sebebini anlayamamışlardı Bu konu ancak karadeliklerin keşfiyle açıklığa kavuştu Çünkü evrenin her yerine dağılmış olan karadelikler, sahip oldukları korkunç çekim alanlarıyla yıldızların ürettiği ışınları büyük ölçüde yutmakta ve karanlığa sebep olmaktadır Bir başka deyişle, karanlık özel olarak üretilmekte, ya da yaratılmaktadır
KARADELİKLER
Yakıtı tükenen yıldızın içine dürüst büzülmesi ve en sonunda, yıldız yerine sınırsız bir yoğunlukta ve sıfır hacimde korkunç bir çekim alanın ortaya çıkmasıyla oluşan karadeliklere Kuran şöyle işaret etmektedir:
Hayır, yıldızların yerlerine yemin ederim Kuşkusuz bu, eğer bilirseniz fiilen büyük bir yemindir(Vakıa Suresi, 7576)
Ayette yıldızların yerlerinin büyük bir gücü temsilcilik ettiği özellikle vurgulanmıştır Karadeliklerin yıldızların yerlerinde belirmeleri ve sahip bulundukları büyük çekim gücü düşünülürse ayetin anlamı anlaşılacaktır
AYIN YÖRÜNGESİ
Ay'a gelince, biz onun için de birtakım sık sık gidilen yer yerleri takdir ettik; sonunda o, eski bir hurma dalı gibi döndü (döner) Ne güneşin aya erişipyetişmesi gerekir, ne de gecenin gündüzün önüne geçmesi her biri bir yörüngede yüzüp gitmektedir(Yasin Suresi, 3940 )
Ay yörüngesinde seyrederken dünyanın ara sıra önüne ara sıra arkasına geçer bununla beraber dünyayla birlikte güneşin etrafında da döndüğünden uzayda kesintisiz Sharfi benzeri bir yörünge çizer Ayın uzaydaki bu yörüngesinin şekli, kurumuş hurma ağacı dalına epeyce benzemektedir
Ay dünyanın etrafında saatte 3659 km gibi büyük bir şipşak hareket eder Ay, ama bu yüksek hızı nedeniyle dünyanın adaleli çekim gücünden korunabilmektedir Ay, hızının daha yavaş olması halinde dünyaya çarpabilecek, daha süratli olması durumunda ise uzaya savrulacaktı
Ayın büyüklüğü ve dönüş hızı dünyayı etkilemekte ve gelgit dediğimiz olaya sebep olmaktadır Ayın çekim kuvvetinin biraz daha pozitif olduğu takdirde dünyanın büyük bölümü aniden sular aşağı kalabilirdi *