iltasyazilim
FD Üye
Kur'anı Kerim, insanın muhtelif yaratılış devrelerinden bahseder Bunu ana hatlarıyla ikiye ayırmak mümkündür Birisi; ilk insan Hz Âdem (as)'ın, ikincisi de diğer insanların yaratılmasıdır Bu farklı yaratılışlara bazen ayrı ayrı ayetlerde, bazen de aynı ayette dikkat çekilir Nitekim Mü'minun suresinde;
Andolsun biz insanı çamurdan (süzülmüş) bir hülasadan yarattık Sonra onu (Hz Âdem'in nesli olan) insanı sarp ve metin bir karargahta (rahimde) bir nutfe (zigot) yaptık Sonra o nutfeyi alaka (yapışan şey) hâline getirdik, derken o alakayı mudga (bir çiğnem et) yaptık, o bir çiğnem eti kemik(lere) çevirdik (ve) o kemiklere de et (kaslar) giydirdik Sonra onu başka yaratılışla inşa ettik (can verdik, konuşma verdik)(Mü'minun, 231214)
Görüldüğü gibi, insanın ilk yaratılıştan itibaren geçirdiği devreler safha safha nazara verilmektedir Bunlardan kendi yaratılış devrelerimizi anlamak, ilk yaratılışa da ışık tutacaktır
Yukarıdaki ayeti kerimede geçen yaratılışla ilgili hususlara, bir hadisi şerifte de işaret edilir:
Her birinizin yaratılışı ana rahminde nutfe olarak 40 gün derlenip toparlanır Sonra aynen öyle (40 gün daha) alaka (yapışan şey) olur Sonra yine öyle (bir 40 gün daha) mudga (et parçası) hâlinde kalır Ondan sonra melek gönderilir Ona ruh üfler(Mehmet Sofuoğlu, Sahihi Müslim ve Tercemesi, VIII114)
Bu hadiste, zigot, morula ve blastula safhaları, derlenip toparlanma devresi (nutfe) olarak ifade edilmiştir Bugün embriyoloji ilminin tespiti de yukarıda bahsedilen gelişim devrelerine paralellik gösterir Yumurtalık kanalında döllenen yumurta, ana rahmine doğru inmeye başlar Daha inerken bile bölünmektedir Ana rahmine gelen yumurta, plasenta (eten eş) oluşunca mukoza ve kasları içine iyice yapışarak gömülür Bir başka ifade ile tohum gibi ekilir Bu safha, ayet ve hadislerde alaka(*) (yapışan şey) kelimesiyle ifade edilir
Buradaki embriyo, çıplak gözle görülmeye başladığı zaman, küçük bir et kütlesi (mudga) hâlindedir Bulunduğu yerde gelişir ve kademe kademe bir insan şeklini almaya başlar
Bugün ilim, insanın yaratılışı hakkında Kur'anı Kerim ve hadisi şeriflerin ortaya koyduğu hükümlerin ancak bir kısmını tesbit edebilmiştir Mesela; his ve duygular, bu maddi gelişimin hangi safhasında vücutta yerini almaktadır? İlim buna henüz bir cevap bulamamıştır Peygamberimiz (sav) ise, 120 gün sonra ruhun geldiğini bildirmekle, insan vücudunu süsleyen duyguların göreve başladığı zamana işaret etmiştir
Zigot teşekkülünden itibaren 120 gün kadar cenin sadece büyüme kanununa tabidir Yani, bu devre içinde hücreler bölünür ve farklılaşır Aynı büyüme kanunu, bitki ve hayvan embriyolarında da cereyan eder Bir başka ifade ile cenin, 120 gün sonra insan mertebesine yükselir Nitekim bu duruma ayette; sonra onu bambaşka bir yaratık (insan) yaptık(Mü'minun, 2314) beyanı ile dikkat çekilir
Hz Âdem (as)'in topraktan yaratıldığını bildiren pek çok ayet vardır
Allah sizi (Hz Âdem'i) bir topraktan, sonra bir meniden (Hz Âdem'in neslini) yarattı(Fatır, 3511)
Şu ayeti kerimelerde de insanın topraktan yaratıldığı belirtilir: 359; 1837; 225; 3511; 4067; 3020
İlk insanın yaratılışında da günümüzdeki yaratılış gibi çeşitli devreler yer alır
O'dur ki her şeyin yaratılışını güzel yaptı ve insanı yaratmaya çamurdan başladı(Secde, 327)
Şu ayette de bu çamurun mahiyetinden bahsedilir:
Andolsun biz insanı kuru bir çamurdan, değişmiş cıvık balçıktan yarattık(Hicr, 1526)
Bu ayeti kerimelerden, yaratılışın; toprakla başladığını, daha sonra bunun çamur hâlini aldığını anlamak mümkün Bu çamur da süzülerek çamur özü hasıl olmuştur
Andolsun ki biz insanı çamurdan süzülmüş bir hülasadan (özden) yarattık(Mü'minun, 2312)
Daha sonra balçık halini alan bu çamur özünün zamanla değiştiği ifade edilir
(İblis: 'Ben bir salsaldan (kurumuş çamurdan) değişken bir balçıktan (Hamein mesnun) yarattığın insana secde edemem' dedi(Hicr, 1533)
Bazı müfessirler insanı bir nutfeden yarattıkhükmünün, Hz Âdem (as) için de geçerli olabileceğini ileri sürerler Onlara göre bu balçıktan nutfe hasıl edilmiştir (Elmalılı, V3058)
Bu safhaya kadar olan gelişmeler, günümüzdeki ceninin ilk dört aylık (120 günlük) durumuna benzerlik gösterir Midedeki besinlerden spermanın süzülerek çıkarıldığı gibi, çamur da süzülerek çamur özü (sülale) hasıl edilmiştir Bir müddet bu hâlde kalan çamur özü, balçık şeklini (Hamein mesnun) almış ve daha sonra katı hâle (salsal) sokulmuştur Bu devreden sonra kuruyan bu balçığa insan şekli verildiğini anlıyoruz
sizi yarattık, sonra size şekil verdik, sonra da meleklere: 'Âdem'e secde edin' dedik(A'raf, 711)
Nuh suresinde ise, gerek ilk insan ve gerekse insan neslinin merhale merhale yaratılışına da işaret edilir:
Halbuki O, sizi çeşitli merhaleler hâlinde yarattı(Nuh, 7114)
İlk insanın bu safhaya kadar bitki ve hayvanlarda görülen büyüme, gelişme ve farklılaşma kanunlarına tabi olduğu söylenebilir Artık bundan sonra ceninde olduğu gibi, yeni bir yaratılış safhası başlayacaktır Yani, ruh bedene gelecektir Çünkü, insanın terkip ve tesviyesi tamamlanmıştır
sonra onu bambaşka bir yaratık (insan) yaptık(Mü'minun, 2314)
Onun (şeklini) düzeltip ona ruhumdan üflediğim zaman, kendisi için derhal (bana) secdeye kapanın(Sa'd, 3872)
Şu ayeti kerimede de yaratılışın bütün safhalarına işaret edilir:
Ey insanlar, eğer öldükten sonra dirilmek hususunda herhangi bir şüphe içinde iseniz, şu muhakkaktır ki biz sizi (aslınızı) topraktan, sonra (onun neslini) insan suyundan (spermadan) sonra alaka (yapışan şey)'dan daha sonra da hilkati belli belirsiz bir çiğnem etten yarattık (ve bunları) size (kudretimizin kemalini) apaçık gösterelim diye (yaptık) sizi dileyeceğimiz muayyen bir vakte kadar rahimlerde tutuyoruz, sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyoruz(Hacc, 225)
Bu ayeti kerimenin son bölümündeki hükümler, yani yaratılışta tabi olduğumuz kanunlar, günümüzde aynen cereyan ediyor Bu bize, ayetin başında zikredilen topraktan yaratılmanın da vuku bulduğunu ifade etmez mi? Bütün bunlarla Cenabı Hak, dilediğini dilediği şekilde yaratacağını göstermiştir
İnsan vücudundaki elementlerin büyük bir kısmı toprakta mevcuttur Özellikle balçık ve yapışkan çamurda karbon (C—4) ve (N—3) molekülleri eksi değerlidir Bunlar, topraktaki oksijen, fosfor ve hidrojenle kolaylıkla birleşerek insan vücudunun teşkilinde önemli görev almış olabilir Ama bütün bunlar, bir kudret olmadan nasıl şekilden şekle girecektir?
Günümüz insanı her şeyi, kendi akıl ölçüleriyle değerlendirmeye çalışır Eline bir avuç çamur alır, bundan insanın nasıl yaratılabileceğini düşünür Bir çamura, bir de kendisine bakar Arada hiç benzerlik yok Ona göre bundan, ya tuğla veya çömlek yapılabilir Çünkü kendi gücü buna yetmektedir
Aslında tek hücreden insan yaratılması, çamurdan insan yaratılmasından daha kolay değildir Gözle görülemeyecek kadar küçük bir hücreden, dokuz ayda şuur ve akıl sahibi bir insan süzülüyor Zigotun bebek haline gelinceye kadar geçirdiği değişiklikleri adım adım takip etmek mümkün Ama, hadisenin izahını nasıl yapacağız? Hangi kudret kalbi tanzim ediyor; baştan gözü, ağızdan dişi çıkarıyor? Hem de Hz Âdem (as)'den beri bütün insanlarda aynı kanunlar hükmünü icra ediyor Şunu itiraf etmek durumundayız ki, insanın yaratılışı gerçekten bir mucize İster ilk insan, isterse günümüz insanı olsun, bu hüküm hepsi için geçerli
Meselenin anlaşılmasındaki güçlük, sanırım yanlış kıyastan ileri geliyor Biz, kâinattaki hadiselerin cereyan tarzını devamlı kendi güç, kuvvet ve ilmimizle mukayese ediyoruz Tabii ki, sonuçta işin içinden çıkamıyoruz Halbuki bu hadiselere Cenabı Hakk'ın kuvvet, kudret ve ilmi noktasından bakmak gerek O zaman, her şeyin gerek vücuda gelmesi, gerekse ortadan kalkması o kadar kolay olur ki, şüpheye mahal kalmaz
İlk insanın yaratılışını açıklamak hususunda evrimciler çıkmaz yoldadırlar Bunu kendileri de itiraf ediyorlar O halde, Yapan bilir, bilen konuşurkaidesince, yapanın beyanına kulak vermek gerekiyor O, insanı topraktan yarattığını bildiriyor
Muhakkak sizi topraktan yarattık(Hacc, 225)
Hem de en güzel şekilde:
Biz insanı en güzel biçimde yarattık(Tin, 954)
On defa evrimcileri dinleyenlerin, hiç olmazsa bir defa da Yaratan'ın fermanlarına nazar etmesi gerekmez mi?
(*) Alakakelimesinin manalarından birisi kan pıhtısıdiğeri de yapışanveya asılıp tutunan şeydir Yapışan şeyceninin bu safhasına daha uygun düşmektedir
(Sorularla İslamiyet)
Andolsun biz insanı çamurdan (süzülmüş) bir hülasadan yarattık Sonra onu (Hz Âdem'in nesli olan) insanı sarp ve metin bir karargahta (rahimde) bir nutfe (zigot) yaptık Sonra o nutfeyi alaka (yapışan şey) hâline getirdik, derken o alakayı mudga (bir çiğnem et) yaptık, o bir çiğnem eti kemik(lere) çevirdik (ve) o kemiklere de et (kaslar) giydirdik Sonra onu başka yaratılışla inşa ettik (can verdik, konuşma verdik)(Mü'minun, 231214)
Görüldüğü gibi, insanın ilk yaratılıştan itibaren geçirdiği devreler safha safha nazara verilmektedir Bunlardan kendi yaratılış devrelerimizi anlamak, ilk yaratılışa da ışık tutacaktır
Yukarıdaki ayeti kerimede geçen yaratılışla ilgili hususlara, bir hadisi şerifte de işaret edilir:
Her birinizin yaratılışı ana rahminde nutfe olarak 40 gün derlenip toparlanır Sonra aynen öyle (40 gün daha) alaka (yapışan şey) olur Sonra yine öyle (bir 40 gün daha) mudga (et parçası) hâlinde kalır Ondan sonra melek gönderilir Ona ruh üfler(Mehmet Sofuoğlu, Sahihi Müslim ve Tercemesi, VIII114)
Bu hadiste, zigot, morula ve blastula safhaları, derlenip toparlanma devresi (nutfe) olarak ifade edilmiştir Bugün embriyoloji ilminin tespiti de yukarıda bahsedilen gelişim devrelerine paralellik gösterir Yumurtalık kanalında döllenen yumurta, ana rahmine doğru inmeye başlar Daha inerken bile bölünmektedir Ana rahmine gelen yumurta, plasenta (eten eş) oluşunca mukoza ve kasları içine iyice yapışarak gömülür Bir başka ifade ile tohum gibi ekilir Bu safha, ayet ve hadislerde alaka(*) (yapışan şey) kelimesiyle ifade edilir
Buradaki embriyo, çıplak gözle görülmeye başladığı zaman, küçük bir et kütlesi (mudga) hâlindedir Bulunduğu yerde gelişir ve kademe kademe bir insan şeklini almaya başlar
Bugün ilim, insanın yaratılışı hakkında Kur'anı Kerim ve hadisi şeriflerin ortaya koyduğu hükümlerin ancak bir kısmını tesbit edebilmiştir Mesela; his ve duygular, bu maddi gelişimin hangi safhasında vücutta yerini almaktadır? İlim buna henüz bir cevap bulamamıştır Peygamberimiz (sav) ise, 120 gün sonra ruhun geldiğini bildirmekle, insan vücudunu süsleyen duyguların göreve başladığı zamana işaret etmiştir
Zigot teşekkülünden itibaren 120 gün kadar cenin sadece büyüme kanununa tabidir Yani, bu devre içinde hücreler bölünür ve farklılaşır Aynı büyüme kanunu, bitki ve hayvan embriyolarında da cereyan eder Bir başka ifade ile cenin, 120 gün sonra insan mertebesine yükselir Nitekim bu duruma ayette; sonra onu bambaşka bir yaratık (insan) yaptık(Mü'minun, 2314) beyanı ile dikkat çekilir
Hz Âdem (as)'in topraktan yaratıldığını bildiren pek çok ayet vardır
Allah sizi (Hz Âdem'i) bir topraktan, sonra bir meniden (Hz Âdem'in neslini) yarattı(Fatır, 3511)
Şu ayeti kerimelerde de insanın topraktan yaratıldığı belirtilir: 359; 1837; 225; 3511; 4067; 3020
İlk insanın yaratılışında da günümüzdeki yaratılış gibi çeşitli devreler yer alır
O'dur ki her şeyin yaratılışını güzel yaptı ve insanı yaratmaya çamurdan başladı(Secde, 327)
Şu ayette de bu çamurun mahiyetinden bahsedilir:
Andolsun biz insanı kuru bir çamurdan, değişmiş cıvık balçıktan yarattık(Hicr, 1526)
Bu ayeti kerimelerden, yaratılışın; toprakla başladığını, daha sonra bunun çamur hâlini aldığını anlamak mümkün Bu çamur da süzülerek çamur özü hasıl olmuştur
Andolsun ki biz insanı çamurdan süzülmüş bir hülasadan (özden) yarattık(Mü'minun, 2312)
Daha sonra balçık halini alan bu çamur özünün zamanla değiştiği ifade edilir
(İblis: 'Ben bir salsaldan (kurumuş çamurdan) değişken bir balçıktan (Hamein mesnun) yarattığın insana secde edemem' dedi(Hicr, 1533)
Bazı müfessirler insanı bir nutfeden yarattıkhükmünün, Hz Âdem (as) için de geçerli olabileceğini ileri sürerler Onlara göre bu balçıktan nutfe hasıl edilmiştir (Elmalılı, V3058)
Bu safhaya kadar olan gelişmeler, günümüzdeki ceninin ilk dört aylık (120 günlük) durumuna benzerlik gösterir Midedeki besinlerden spermanın süzülerek çıkarıldığı gibi, çamur da süzülerek çamur özü (sülale) hasıl edilmiştir Bir müddet bu hâlde kalan çamur özü, balçık şeklini (Hamein mesnun) almış ve daha sonra katı hâle (salsal) sokulmuştur Bu devreden sonra kuruyan bu balçığa insan şekli verildiğini anlıyoruz
sizi yarattık, sonra size şekil verdik, sonra da meleklere: 'Âdem'e secde edin' dedik(A'raf, 711)
Nuh suresinde ise, gerek ilk insan ve gerekse insan neslinin merhale merhale yaratılışına da işaret edilir:
Halbuki O, sizi çeşitli merhaleler hâlinde yarattı(Nuh, 7114)
İlk insanın bu safhaya kadar bitki ve hayvanlarda görülen büyüme, gelişme ve farklılaşma kanunlarına tabi olduğu söylenebilir Artık bundan sonra ceninde olduğu gibi, yeni bir yaratılış safhası başlayacaktır Yani, ruh bedene gelecektir Çünkü, insanın terkip ve tesviyesi tamamlanmıştır
sonra onu bambaşka bir yaratık (insan) yaptık(Mü'minun, 2314)
Onun (şeklini) düzeltip ona ruhumdan üflediğim zaman, kendisi için derhal (bana) secdeye kapanın(Sa'd, 3872)
Şu ayeti kerimede de yaratılışın bütün safhalarına işaret edilir:
Ey insanlar, eğer öldükten sonra dirilmek hususunda herhangi bir şüphe içinde iseniz, şu muhakkaktır ki biz sizi (aslınızı) topraktan, sonra (onun neslini) insan suyundan (spermadan) sonra alaka (yapışan şey)'dan daha sonra da hilkati belli belirsiz bir çiğnem etten yarattık (ve bunları) size (kudretimizin kemalini) apaçık gösterelim diye (yaptık) sizi dileyeceğimiz muayyen bir vakte kadar rahimlerde tutuyoruz, sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyoruz(Hacc, 225)
Bu ayeti kerimenin son bölümündeki hükümler, yani yaratılışta tabi olduğumuz kanunlar, günümüzde aynen cereyan ediyor Bu bize, ayetin başında zikredilen topraktan yaratılmanın da vuku bulduğunu ifade etmez mi? Bütün bunlarla Cenabı Hak, dilediğini dilediği şekilde yaratacağını göstermiştir
İnsan vücudundaki elementlerin büyük bir kısmı toprakta mevcuttur Özellikle balçık ve yapışkan çamurda karbon (C—4) ve (N—3) molekülleri eksi değerlidir Bunlar, topraktaki oksijen, fosfor ve hidrojenle kolaylıkla birleşerek insan vücudunun teşkilinde önemli görev almış olabilir Ama bütün bunlar, bir kudret olmadan nasıl şekilden şekle girecektir?
Günümüz insanı her şeyi, kendi akıl ölçüleriyle değerlendirmeye çalışır Eline bir avuç çamur alır, bundan insanın nasıl yaratılabileceğini düşünür Bir çamura, bir de kendisine bakar Arada hiç benzerlik yok Ona göre bundan, ya tuğla veya çömlek yapılabilir Çünkü kendi gücü buna yetmektedir
Aslında tek hücreden insan yaratılması, çamurdan insan yaratılmasından daha kolay değildir Gözle görülemeyecek kadar küçük bir hücreden, dokuz ayda şuur ve akıl sahibi bir insan süzülüyor Zigotun bebek haline gelinceye kadar geçirdiği değişiklikleri adım adım takip etmek mümkün Ama, hadisenin izahını nasıl yapacağız? Hangi kudret kalbi tanzim ediyor; baştan gözü, ağızdan dişi çıkarıyor? Hem de Hz Âdem (as)'den beri bütün insanlarda aynı kanunlar hükmünü icra ediyor Şunu itiraf etmek durumundayız ki, insanın yaratılışı gerçekten bir mucize İster ilk insan, isterse günümüz insanı olsun, bu hüküm hepsi için geçerli
Meselenin anlaşılmasındaki güçlük, sanırım yanlış kıyastan ileri geliyor Biz, kâinattaki hadiselerin cereyan tarzını devamlı kendi güç, kuvvet ve ilmimizle mukayese ediyoruz Tabii ki, sonuçta işin içinden çıkamıyoruz Halbuki bu hadiselere Cenabı Hakk'ın kuvvet, kudret ve ilmi noktasından bakmak gerek O zaman, her şeyin gerek vücuda gelmesi, gerekse ortadan kalkması o kadar kolay olur ki, şüpheye mahal kalmaz
İlk insanın yaratılışını açıklamak hususunda evrimciler çıkmaz yoldadırlar Bunu kendileri de itiraf ediyorlar O halde, Yapan bilir, bilen konuşurkaidesince, yapanın beyanına kulak vermek gerekiyor O, insanı topraktan yarattığını bildiriyor
Muhakkak sizi topraktan yarattık(Hacc, 225)
Hem de en güzel şekilde:
Biz insanı en güzel biçimde yarattık(Tin, 954)
On defa evrimcileri dinleyenlerin, hiç olmazsa bir defa da Yaratan'ın fermanlarına nazar etmesi gerekmez mi?
(*) Alakakelimesinin manalarından birisi kan pıhtısıdiğeri de yapışanveya asılıp tutunan şeydir Yapışan şeyceninin bu safhasına daha uygun düşmektedir
(Sorularla İslamiyet)