kur'an-ı kerim'in hangi sûresinin her ayetinde Allah kelimesi vardır?

Uğraş Zaman sinin her kelimesin de 'Allah' kelimesi vardır

mücadele suresi meali

Rahman Rahim olan Allah'ın adıyla

1Gerçekten Allah, eşi konusunda seninle tartışan ve Allah'a şikayette yer alan (bayan)ın sözünü işitti Allah, aranızda geçen konuşmaları işitiyordu Kuşkusuz Allah, işitendir, görendir
2Sizden kadınlarına zıharda bulunanlar (bilsinler ki, kadınları) onların anneleri değildir Anneleri, sadece kendilerini doğuranlardır Şüphesiz onlar, çirkin ve yalan söylemektedirler Gerçekten Allah, çok affeden, fazla bağışlayandır


3Kadınlarına zıharda bulunanlar, sonra söylediklerinden geri dönenlerin, birbirleriyle temas etmeden önce bir köleyi özgürlüğüne kavuşturmaları gerekir İşte size bununla öğüt verilmektedir Allah, yaptıklarınızı haber alandır
4Ancak buna (imkan) bulamayanlar (için de) birbirleriyle bağlantı etmeden önce, sürekli iki ay oruç (yüklenmiştir); buna şiddet yetiremeyenler altmış yoksulu doyursun Bu (rahatlık), Allah'a ve O'nun Resûlüne iman etmeniz dolayısıyladır Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır Kafirler içinse acı bir cefa vardır
5Sahiden Allah'a ve Resûlüne karşı (onların koydukları sınırları tanımayıp kendileri sınır koymaya kalkışmakla) başkaldıranlar, kendilerinden öncekilerin alçaltılması gibi alçaltılmışlardır Ancak Biz anlaşılır biçimde ayetler indirdik Kafirler için alçaltıcı bir azap vardır
6Allah, hepsini dirilteceği gün, onlara neler yaptıklarını haber verecektir Allah, onları (yaptıklarıyla bir bir) saymıştır; onlar ise onu unutmuşlardır Allah, herşeye şahid olandır
7Allah'ın göklerde ve yerde olanların tümünü doğrusu bilmekte olduğunu görmüyor musun? (Kendi arasında bakımlı toplantılar düzenleyip) Fısıldaşmakta olan üç kişiden dördüncüleri mutlaka O'dur; beşin altıncısı da mutlaka O'dur Bundan az veya çok olsun, her nerede olsalar mutlaka O, kendileriyle beraberdir Sonra yaptıklarını kıyamet günü kendilerine haber verecektir Şüphesiz Allah, herşeyi bilendir
8'Gizli toplantıların fısıldaşmalarından (kulis) men' edilip daha sonra men' edildikleri şeye dönenleri; günah, düşmanlık ve Peygambere isyanı (arasında) fısıldaşanları görmüyor musun? Onlar sana geldikleri süre, seni Allah'ın selamlamadığı biçimde selamlıyorlar Ve kendi kendilerine: Söylediklerimiz dolayısıyla Allah bize azap etse yaderler Onlara cehennem yeter; oraya gireceklerdir Artık o, ne fena bir gidiş yeridir
9Ey iman edenler, kendi aranızda rahat konuşmalarda bulunacağınız vakit, bundan böyle günah, düşmanlık ve Peygambere isyanı fısıldaşıpkonuşmayın; birri (iyiliği) ve takvayı konuşun ve huzurunda toplanacağınız Allah'tan sakının
10Şüphesiz 'sıcacık toplantıların fısıldaşmaları' (kulis), iman edenleri üzüntüye yıkmak için oysa şeytan (ürünü olan işler)dandır Fakat Allah'ın izni olmaksızın o, onlara hiçbir şeyle hasar verecek değildir Şu halde mü'minler, yalnızca Allah'a tevekkül etsinler
11Ey iman edenler, size meclislerde Yer açındendiği zaman, yer açın; Allah size genişlik versin Size: Kalkındenildiği vakit da kalkın Allah, sizden iman edenleri ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin Allah, yaptıklarınızdan haberdardır
12Ey iman edenler, Peygambere sıcacık bir şey arzedeceğiniz süre, kuytu konuşmanızdan önce bir sadaka verin Bu, sizin için daha şanslı ve daha temizdir Belki (buna olanak) bulamazsanız, bundan böyle şüphesiz Allah, fazla bağışlayandır, fazla esirgeyendir
13Gizli konuşmanızdan önce sadaka vermekten ürktünüz mü? Çünkü yapmadınız, Allah sizin tevbelerinizi kabul etti Şu halde namazı doğrudan doğruya kılın, zekatı verin ve Allah'a ve O'nun Resûlüne itaat edin Allah, yaptıklarınızdan haberdardır
14Allah'ın kendilerine karşı gazablandığı bir kavmi veli (dost ve müttefik) edinenleri görmedin mi? Onlar, ne sizdendirler, ne onlardan Kendileri de (açık açık gerçeği) bildikleri halde, yalan üzere ant ediyorlar
15Allah, onlara şiddetli bir cefa hazırlamıştır Açıkçası onların yaptıkları ne kötüdür
16Onlar, yeminlerini bir siper edindiler, bu nedenle Allah'ın yolundan alıkoydular Bundan Böyle onlar için küçültücü bir azap vardır
17Ne malları, ne çocukları onlara Allah'a aleyhinde hiçbir şeyle fayda sağlamaz Onlar, ateşin halkıdır, içinde belirsiz kalacaklardır
18Onların tümünü Allah'ın dirilteceği gün, sizlere yemin ettikleri gibi O'na da yemin edeceklerdir ve kendilerinin bir şey üstüne olduklarını sanacaklardır Uyarı edin; sahiden onlar, yalan söyleyenlerin ta kendileridir
19Şeytan onları sarıpkuşatmıştır; bu vesile ile onlara Allah'ın zikrini unutturmuştur İşte onlar, şeytanın fırkasıdır Dikkat edin; kuşkusuz şeytanın fırkası, hüsrana uğrayanların ta kendileridir
20Hiç şüphesiz Allah'a ve Resûlüne aleyhinde (onların koydukları sınırları tanımayıp kendileri hudut koymaya kalkışmakla) başkaldıranlar; işte onlar, en fazla zillete düşenler arasında olanlardır
21Allah, yazmıştır: Andolsun, ben şampiyon geleceğim ve elçilerim deGerçekten Allah, en büyük kuvvet sahibidir, kuvvetli ve üstün olandır

22Allah'a ve ahiret gününe iman eden hiçbir kavim (topluluk) bulamazsın oysa, Allah'a ve elçisine başkaldıran kimselerle bir sevgi (ve dostluk) bağı kurmuş olsunlar; bunlar, ister babaları, ister çocukları, ister kardeşleri, isterse kendi aşiretleri (soyları) olsun Onlar, pek kimselerdir ama, (Allah) kalplerine imanı yazmış ve onları Kendinden bir ruh ile desteklemiştir Onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır; orda süresiz olarak kalacaklardır Allah, onlardan razı olmuş, onlar da O'ndan razı olmuşlardır İşte onlar, Allah'ın fırkasıdır Dikkat edin; kuşkusuz Allah'ın fırkası olanlar, felah (umutlarını gerçekleştirip kurtuluş) bulanların ta kendileridir *