Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Kur'an Işığında Reenkarnasyonun Reddi

Kur'an Işığında Reenkarnasyonun Reddi

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Kur'an Işığında Reenkarnasyonun Reddi

Kur’ânı Kerîm’de, çoğu kere iade kavramıyla ifade edilen yeniden diriltmenin kıyamet günü olacağı, bu diriltmenin bir defaya mahsus olduğu ve ölümden sonra tekrar dünyaya dönüşün asla mümkün olmayacağı konuları hiçbir şüpheye yer bırakmayacak kadar açık bir şekilde dile getirilmiştir

Reenkarnasyon lügatte tenasüh, tekammüs, tecessüdü cedîd1, ölümden sonra rûhun bir bedenden başka bir bedene, kimi kez de insandan hayvana, hayvandan insana geçmesi, rûh göçü2 manâlarına gelmektedir Kelimenin kökü, bedenlenme, bir bedene bürünme manasındaki enkarnasyon’dur Buna göre reenkarnasyon, tekrar bedenlenme manasına gelmektedir Renaissance (tekrar doğuş) da aynı manadadır

Lügatte tenasühle aynı manaya gelmesine karşılık, bilhassa günümüzde bu fikri savunan bazı gruplara göre reenkarnasyon, tenasühten farklı ve daha husûsi bir manâda kullanılmaktadır Buna göre, reenkarnasyonda bir gerileme ve hayvan bedenlerine intikal söz konusu değildir Bu yönüyle reenkarnasyon, daha çok doğu öğretilerinde görülen ruhun başka bir varlığın bedenine geçmesini ifade eden tenasüh ve ruh göçünden, başka bir ifadeyle métempsychose ve transmigration’dan3 tamamen farklıdır Yeni tenasühçüler olarak da isimlendirebileceğimiz bu kişilere göre, reenkarnasyonun Hint felsefe ve dinlerindeki tenasüh ile esas ve amaç bakımından hiç bir ilgisi yoktur Çünkü, tenasühte tekâmül fikri yoktur Cezâ ve mükâfat esasına göre bir geliş gidiş vardır Reenkarnasyonda ise, dünyevî bağlardan kurtulamamış rûhların tekâmül için dünyaya tekrar gelmesi vardır Varlık, dünyaya her bağlanışında geçmiş hayatlarının toplu ürünü olan bir durumla karşılaşır Tekâmülde hiç bir zaman aşağı seviyelere dönülmeyeceği (tedennî olmayacağı) kabul edilmiştir4

Günümüzde daha çok ruhçu akımlar tarafından desteklenen bu batıl iddiaya göre, ruhen tekâmül etmemiş ve olgunluğa ulaşamamış ruhlar, tekâmül edinceye kadar tekrar tekrar dünyaya geleceklerdir Halbuki yakînen incelendiğinde günümüzdeki reenkarnasyon anlayışlarının da, daha çok Hint dinlerinde görülen ve eski bir hurâfe olan tenasüh inancının çağdaş kılıflar içinde sunulmuş yeni bir şekli olduğu görülecektir

Türkiye’de reenkarnasyonu savunan bazı kimseler, Batı’da aynı fikrin temsilcileri olan insanların Tevrat ve İncil’in bir takım âyetlerini reenkarnasyon teorisine uygun düşecek bir tarzda yorumlamalarından etkilenerek, Kur’ân’dan bu konuya uygun bir şekilde tevil edebilecekleri âyetler arayarak, bu ayetleri gerçek manalarıyla hiç ilgisi olmayan tuhaf tevillerle kendi görüşleri istikametinde yorumlamaya çalışmışlardır Geçmişte, tenâsüh için yapılan benzer çabalar da onlar için ayrı bir dayanak noktası olmuştur Halbuki Kur’an, reenkarnasyonu açık bir şekilde reddetmekte ve hiçbir açık kapı bırakmamaktadır Bu konuda apaçık âyetler ortada varken, onları görmezlikten gelerek başka âyetlerden zorlamalı yorumlarla bu teoriye destek aranmasının ne derece yanlış bir yaklaşım olduğu açıktır

Doğru olan yaklaşım ise, bir konuda manası açık (muhkem) ve bunun yanında bazı kapalı (müteşabih) âyetler olduğu takdirde, manası açık olanları esas alarak diğer âyetleri onların ışığında yorumlamaya çalışmaktır İşte bu makalede takdim edeceğimiz âyetlerin çoğu bu konuda açık olup dünyaya tekrar dönüş olmadığını ifade etmektedir

A Dünyaya Tekrar Dönüş İsteklerinin Reddedilmesi

Kur’ânı Kerîm’de, çoğu kere iade kavramıyla ifade edilen yeniden diriltmenin kıyamet günü olacağı, bu diriltmenin bir defaya mahsus olduğu ve ölümden sonra tekrar dünyaya dönüşün asla mümkün olmayacağı konuları hiçbir şüpheye yer bırakmayacak kadar açık bir şekilde dile getirilmiştir Bu hususta pek çok âyet vardır Bu âyetlerin bazısında ölüm anında, bazısında mahşer yerinde hesap verme esnasında, bazılarında cehennem görüldüğü esnada, bazılarında ise cehenneme girdikten sonra inkarcıların dünyaya tekrar dönme istekleri dile getirilmiş, hepsinde de bu isteklere karşılık red (hayır!) cevabı verilmiştir

a Ölümden Sonra Dünyaya Dönüş İsteğinin Reddi

Birinci durum, yani ahiret aleminin giriş kapısı hükmünde olan ölüm anında dünyaya tekrar döndürülme isteğinin reddedilişi çeşitli âyetlerde ifade edilmiştir Şu âyet bu konuda çok açık ve kesindir: “Nihâyet onlardan birine ölüm gelip çattığında der ki, Rabbim beni geri gönder! Ta ki boşa geçirdiğim dünya hayatımda artık iyi ameller işleyeyim Hayır! O, söylediği boş bir laftan ibarettir Onların arkalarında ise, yeniden diriltilecekleri güne kadar bir berzah vardır (Mü’minûn, 99100)

Dünyaya yeniden gelmenin asla söz konusu olamayacağını açık ve kesin bir şekilde ifade eden bu ayeti kerime’de dünyaya yeniden dönüş isteğinin boş bir laf olduğu ifade edilirken, tekid sadedinde “o, söylediği boş bir laftan ibarettir buyrulmuş,6 böylece Allah’ın böyle bir va’di olmadığına ve bu yakarışın asla kabul görmeyeceğine dikkat çekilmiştir

“Onların arkalarında ise, yeniden diriltilecekleri güne kadar bir berzah vardır ifadesi de diriltilecekleri güne kadar önlerinde bir berzah7 (dünyaya dönmelerine mani olan bir engel) olup böylece dünya ile ahiret arasında farklı bir hayat boyutunda olacaklarını, dünyaya dönemeyeceklerini belirtmektedir “Nasıl ki ana rahminden çıkan bir çocuk tekrar oraya dönemiyorsa bu dünya hayatından çıkarak kabir hayatına giden bir ruh da oradan çıkıp geriye tekrar dönemeyecektir8 Böylece bu âyetteki berzah kelimesi de dünyaya tekrar dönüşün olmayacağını bildirmektedir

Nitekim, dünyaya tekrar dönüş inancının çok yaygın olduğu coğrafyadan bir insan olarak İkbal, “Kur’ânı Mübin’de iyice açıklanmış ve hiçbir fikir karmaşasına yer vermeyecek mahiyette olan üç noktaya dikkat etmemiz gerekir dedikten sonra, ikinci noktada “Kur’ânı Kerîm’e göre bu dünyaya yeniden gelmek imkânsızdır Bu husus aşağıdaki âyette gâyet sarih bir şekilde açıklanmıştır9 diyerek yukarıda takdim ettiğimiz âyeti zikretmiştir

Bu apaçık beyana rağmen “bu âyet, ruhun ayrıldığı bedene dönmeyeceğini ifade ediyor, dünyaya dönmeyeceğini değil10 veya “reenkarnasyonun olmadığını değil sürekli dünyaya geri gidip açığını kapatmak isteyenlerin bu isteklerinin reddedildiğine delildir11 gibi iddiaların tutarsızlığı açıktır Çünkü âyette ne eski bedene dönme isteğine ne de bu sözü söyleyenin dünyaya birkaç defa geldiğine dair her hangi bir işaret yoktur Eğer bu istek dünyaya birkaç kere gelmiş bir kimse tarafından yapılmış olsaydı o zaman cevap olarak, defalarca dünyaya gönderilmedi mi?! gibi bir üslup kullanılırdı Nitekim benzer bir âyette pişmanlığını dile getiren inkarcıya şöyle cevap verilmiştir: “Size düşünüp taşınacak kimsenin düşüneceği kadar bir ömür vermedik mi?! Hem size peygamber de gelip uyardı (Fâtır, 37) Bu âyette de insana düşünüp taşınacağı ve öğüt alacağı kadar ömür verildiğinden bahsedilmiş, birkaç kere dünyaya gelmekten bahsedilmemiştir Böylece her insana öğüt alacağı, düşünüp taşınacağı miktarda –uzun veya kısa bir süre verildiği belirtilmiştir Eğer bu süre yeterli olmasa ve yeniden dünyaya gelme ihtiyacı olsaydı âyette bu ifadeler kullanılmazdı

Yukarıdaki âyete benzer başka âyetler de vardır: “Kendilerine azabın geleceği ve kâfirlerin Rabbimiz bize birazcık mühlet ver de davetine uyalım ve elçine tabi olalım diyecekleri gün hakkında insanları uyar (İbrahim, 44), “Sizden birinize ölüm gelip çatmadan önce, size nasib ettiğimiz imkânlardan Allah yolunda harcayın! Ölüm gelip çatınca: Ya Rabbî, az mühlet ver bana, bak nasıl hayırlar yapacağım, tam takvâ ehlinden olacağım! diyecek olsa da Allah, vâdesi gelen hiçbir kimsenin ecelini ertelemez Allah yaptığınız her şeyden haberdardır (Münâfikûn, 1011)

Bu âyetler dünyaya tekrar dönmenin olmadığını göstermektedir Çünkü reenkarnasyondan maksat tekâmülü tamamlamak olduğuna göre, eğer bu iddia doğru ise, böyle bir talepte bulunana salihlerden olma fırsatı verilmeli değil miydi?! Halbuki değil dünyaya tekrar gelme, ecelin ertelenmesine dahi izin yoktur Bu durum: “Allah, eceli gelmiş bir kimseyi asla ertelemez… ayetiyle açık bir şekilde ifade edilmiştir Şu âyet de bu hususu desteklemektedir: “Allah’ın belirlediği vakit geldiğinde artık ertelenmez (Nuh, 4) Bu âyetler reenkarnasyon olmayacağını çok açık bir şekilde bildiriyor Çünkü ölmek üzere olan kimsenin eceli tehir edilmediğine, ek süre verilmediğine göre, artık ölüm gelip çattıktan sonra yapılacak böyle bir talep asla kabul edilmez Yani böyle bir istek kabul edilseydi, ölmeden önce gerçekleştirilirdi

Allah tarafından dünyaya tekrar dönmeye izin verilmeyince, artık insanların kendi gayret ve çabalarıyla da böyle bir şeyi elde etmeleri mümkün değildir Şu âyette ifade olunduğu gibi: “Haydi görelim sizi, can boğaza geldiğinde, O vakit can çekişenin yanında bulunan sizler bakar durursunuz Biz ise, ona sizden daha yakınız, ama siz göremezsiniz Haydi bakalım eğer âhirette vereceğiniz hesap yoksa, iddianızda tutarlı iseniz, çıkmakta olan o rûhu geri döndürsenize! (Vakıa, 8387) Dünyaya tekrar dönüş olmadığını ifade eden bu üslup bu yöndeki ümit kapılarını tamamen kapamaktadır

b Mahşer Gününde Dünyaya Dönüş İsteğinin Reddi

Şu âyette ise, inkarcıların kıyamet gününde amellerinden hesaba çekildikleri sırada dünyaya tekrar dönme isteklerinin boş bir temenniden ibaret olduğu dile getirilmektedir:

“… Acaba şimdi bizim için şefaatçiler var mı ki şefaat etsinler, ya da dünyaya geri gönderilsek de yapmış olduğumuz amellerden başkasını yapsak Onlar kendilerine yazık ettiler ve uydurdukları şeyler de kaybolup gitti (A’raf, 53)

Böylece, inkarcıların mahşer meydanında iken dile getirdikleri dünyaya tekrar dönme talepleri bu ayetle de reddedilmiş, artık onlar için ne bir şefaatçinin ne de dünyaya tekrar döndürülmenin olmayacağı bildirilmiştir

c Cehennem’i Görme Esnasındaki Dünyaya Dönüş İsteğinin Reddi

“… Yahut azabı gördüğünde, keşke bir kere daha dönme imkânım olsaydı da iyilerden olsaydım diyeceği günden sakının (Zümer, 58), “Onların ateşin karşısında durdurulup, ah! Keşke dünyaya geri gönderilsek de bir daha rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve inananlardan olsak! dediklerini bir görsen! Hayır! Daha önce gizlemekte oldukları şeyler (günahlar) onlara göründü Onlar dünyaya gönderilseler bile, nehyolundukları şeyleri mutlaka tekrar yaparlardı Onlar kesinlikle yalancıdırlar (En’am, 2728) Bu âyetteki “Onlar dünyaya gönderilseler bile, nehyolundukları şeyleri mutlaka tekrar yaparlardı Onlar kesinlikle yalancıdırlar ifadesi mevzumuz açısından çok önemlidir Çünkü bu ifadeyle, faraza onlar dünyaya tekrar gönderilseler dahi yine aynı şeyleri yapıp Allah’ın yasak ettiği şeyleri işleyecekleri bildirilerek insanların bu dünyaya neden bir daha gönderilmediklerinin gerekçesi ve hikmeti beyan edilmiştir


d Cehennem’de İken Dünyaya Dönüş İsteğinin Reddiü

“Rabbimiz! bizi cehennemden çıkar! Eğer bir daha (eski halimize ve günahlara) dönersek o zaman gerçekten zalimlerdeniz Buyurdu ki, kesin sesinizi! Konuşmayın! (Mü’minûn, 107108) “Rabbimiz bizi çıkar da yapmadığımız salih amelleri yapalım (Fâtır, 37), “(Kötülere) uyanlar şöyle derler: Ah! Keşke bir kere daha dünyaya gitseydik de şimdi onların (kötülerin) bizden kaçıp uzaklaştıkları gibi biz de onlardan kaçıp uzaklaşsaydık! İşte böylece Allah onlara, yaptıkları şeyleri pişmanlık ve üzüntü kaynağı olarak gösterir ve onlar ateşten çıkacak değillerdir (Bakara, 167) Bu son âyet, onların dünyaya dönme talepleri bir yana, ölüp cehennem azabından kurtulma arzularının bile yerine getirilmeyeceğini, aksine, ölümsüz bir şekilde cehennemde ebedî kalacaklarını bildiriyor

Görüldüğü gibi, bu dört durumun hepsinde dünyaya tekrar dönmek isteyen günahkar ve inkarcıların istekleri kesin bir dille reddedilmiş, böyle bir şeyin yapılmayacağı açık bir şekilde belirtilmiştir Dolayısıyla bu apaçık âyetlerden sonra bir takım yanlış yorumlara saparak bazı âyetleri aksi manalara hamletmeye çalışmanın çok yanlış bir davranış olduğu ortadadır

Burada, dünyaya tekrar dönmek muhal olduğuna göre, neden böyle bir temennide bulunuyorlar? şeklinde akla gelebilecek soruya şöyle cevap verebiliriz: Onların bu temennileri, ya böyle bir şeyin imkânsız olduğunu bilmediklerinden, ya da imkânsız olduğunu bildikleri halde, aşırı derecedeki pişmanlıklarını ifade etmekten dolayıdır Çünkü olmayacak bir şey de temenni edilebilir12 Şöyle de düşünebiliriz; onlar her ne kadar dünyaya tekrar dönmenin muhal olduğunu bilseler de, karşılaştıkları dehşetli durumlardan kurtulmak için hiçbir çareleri olmadığından, muhal olduğunu bile bile bunu istemek durumunda kalmışlardır

B Dünyaya Tekrar Dönüşü Reddeden Diğer Ayetler

Yukarıdaki âyetlerin yanında dünyaya tekrar dönüş olmadığını açık bir şekilde veya dolaylı olarak ifade eden başka pek çok âyet vardır Şimdi de bu âyetlerden tespit edebildiklerimizi sunmaya çalışacağız

“Onlardan önce nice kavimler helak ettiğimizi görmüyorlar mı?! Onlar bunlara tekrar dönüp gelmezler’’ (Yâsîn, 31) âyeti, helak edilen insanların, daha sonra dünyaya tekrar dönmediklerini açıkça ifade ediyor Helak edilen kavimlerin kusurlu, manevi bakımdan tekemmül etmemiş insanlar olduğu düşünülürse, bu âyetin reenkarnasyon aleyhinde kuvvetli bir delil olduğu daha iyi anlaşılacaktır Bir başka âyette ise, bu manada, ‘’Helak ettiğimiz bir şehir halkına tekrar dönmek haramdır’’ (Enbiyâ, 95) buyrularak, dünyaya dönüşün kesinlikle olamayacağı haram tabiriyle tekitli bir şekilde bildirilmiş, haramdır! yani, yasaktır! denilerek, dünyaya dönüş hakkındaki bütün ümit kapıları böyle bir beklenti içinde olanların yüzlerine kapatılmıştır

“Allah sizi annelerinizin karnından hiçbir şey bilmez bir vaziyette çıkardı’’ (Nahl, 78) âyeti de reenkarnasyon aleyhinde kuvvetli bir delilidir Çünkü bu fikri savunanlara göre, insanın yeniden dünyaya gelmesi tekâmül içindir Tekâmülün olabilmesi için ise, önceki hayattaki birikimin mevcut olması gerekir Halbuki bu âyet böyle bir şeyin olmadığını, doğan çocukların hiçbir şey bilmez bir halde dünyaya getirildiğini açık bir şekilde ifade ediyor

Vakıa suresinin son âyetlerinde ölüm anındaki insanların durumları tasvir olunduktan sonra “(Ölen kimse) eğer mukarrebinden ise Eğer Ashabı yeminden ise Ve eğer yalanlayıcı ve dalalete düşmüşlerden ise…’’ (Vâkıa, 8894) buyrularak öldükten sonra insanların gidecekleri yerler sıralanmış, fakat bunlar içinde tekâmül etmemiş, günahkar ve kusurlu kimselerin tekrar dünyaya döneceklerinden bahsedilmemiş, bilakis yalanlayıcı ve dalalete düşmüş olanların yerinin cehennem olduğu bildirilmiştir: “Ve eğer yalanlayan ve dalalete düşenlerden ise, ona kaynar sudan bir ziyafet ve cehenneme giriş vardır’’ (Vâkıa, 9294)

Kıyametin kopup insanların amellerine göre gruplara ayrılmalarının anlatıldığı şu âyette de benzer durum söz konusudur: “Kıyametin koptuğu gün insanlar birbirlerinden ayrılırlar: İman edip salih ameller işleyenler cennet bahçelerinde sevinç içindedirler İnkâr edip âyetlerimizi ve ahirete ulaşmayı yalanlayanlar ise azaba maruz kalacaklardır’’ (Rum 1416) Görüldüğü gibi insanların farklı gruplara ayrıldığından bahseden bu âyetlerde de dünyaya dönüşten bahsedilmiyor

Şu âyette de benzer bir tablo çizilmektedir: “Kim Rabbinin huzuruna mücrim olarak gelirse onun için cehennem vardır… Kim de mü’min olarak salih ameller işlemiş bir şekilde gelirse onun için de üstün dereceler vardır: İçinde ebedî kalacakları, alt taraflarından ırmakların aktığı Adn cennetleri! İşte nefsini tezkiye edenlerin mükâfatı budur! (Tâhâ 7476) Görüldüğü gibi insanın ölümden sonraki durumunu anlatan bu âyette de cennet ve cehennem dışında başka bir yerden, dünyaya dönüşten bahsedilmiyor

Cennetlikler hakkındaki “Orada (cennette) ilk ölümden başka ölüm tatmazlar’’ (Duhan, 56) âyetinde ölümün bir kereye mahsus olarak yaşandığı ifade edilmiştir Dolayısıyla birkaç veya bir çok defa ölümü gerekli kılan reenkarnasyon bu âyet ile de reddolunmaktadır

“Her nefis ölümü tadacaktır Sonra bize döndürülürler (Ankebut, 57) âyetinde de ölenlerin dünyaya değil de Allah’a döndürülmesinden bahsediliyor

“Allah insanları yaptıklarıyla muaheze etseydi yeryüzünde canlı bir varlık bırakmazdı Fakat onları belli müddete kadar erteliyor Müddetleri geldiğinde ise ne bir an geri kalabilirler ne de öne geçebilirler (Nahl, 61) âyeti de bu dünyanın mücazat mahalli olmadığını, insanların yaptıklarının karşılığını tam olarak başka bir alemde göreceklerini ifade ediyor

“Sudan, beşeri yaratıp onu akraba ve hısım yapan O’dur… (Furkan, 54) âyetiyle ifade edilen insanların akrabalık ve hısımlık bağlarıyla birbirleriyle bağlanmış olmaları gerçeği de reenkanasyonu reddetmektedir Çünkü bu teoriye göre insanın babası yarın onun çocuğu olarak tekrar dünyaya gelmekte veya ölen bir çocuk başka bir ailede dünyaya gelerek erkek olarak dönmüşse kendi kız kardeşiyle, kız olarak dönmüşse kendi erkek kardeşiyle evlenebilmektedir!

Yahudilerin dünya hayatına aşırı düşkünlüklerini ifade eden “Onlardan biri kendisine bin sene ömür vermesini ister (Bakara, 96) âyeti de reenkarnasyon olmadığını bildirmektedir Aksi halde bin sene ömür değil de tekrar dünyaya gelme isteğinden bahsedilirdi Âyetin devamı da bu hususta ayrı bir delildir Çünkü devamında “fazla ömür verilmesi onu azaptan uzaklaştırıcı değildir buyrularak dünyaya tekrar dönmek suretiyle ömrün uzatılmasının insanı terakki ettireceği iddiası yalanlanmakta ve fazla ömrün tekâmülün garantisi olmadığına işaret edilmektedir

Bütün bu âyetlerin yanında, Kur’ânı Kerîm’de kıyametin kopacağını, öldükten sonra dirilmenin cismanî olduğunu, cehennem hayatının ebedî olduğunu ve kâfirlerin affedilmeyeceğini bildiren pek çok âyet vardır Bu âyetler ifade ettikleri manalarla reenkarnasyonu reddetmekte, bir defaya mahsus olan bu dünya hayatının ölümle son bularak artık ebedî bir hayatın başlayacağını bildirmektedirler Mesela, “Sonra sizi yerden dirilip kalkmak için bir kere çağırınca birden kabirlerinizden çıkarsınız (Rum, 25), “Bir de bakmışsın ki onlar kabirlerinden çıkıp rablerine doğru koşuyorlar (Yâsîn, 51) gibi âyetlerde dirilişin, kıyametin kopmasından sonra, kabirlerden çıkmak suretiyle olacağı, böylece ruhun başka bir bedene intikal etmeyeceği açıkça ifade edilmiştir Bu tür âyetler reenkarnasyonun olmadığının açık delilleridir Çünkü reenkarnasyon iddiası bu inançlarla ters düşmektedir Bu yüzdendir ki, bu iddiayı kabul edenler cismanî dirilişi kabul etmezler13 Cehennemin ebedî olmadığını iddia ederler

Kâinatın ezelî ve ebedî olmadığını gösteren kevnî deliller ve âyetler de reenkarnasyon aleyhine bir delildir Çünkü bu iddia sahiplerine göre bu alemin başlangıcı olmadığı gibi sonu da yoktur Yani kıyamet kopmayacak bu alem sonsuza kadar böylece sürüp gidecektir Bu iddiayı Kur’ân âyetleri yalanladığı gibi bugünkü ilimler de er veya geç kainat çapında bir kıyametin koparak bu düzenin bozulacağını haber vermektedir14

Görüldüğü gibi pek çok âyet dünyaya tekrar dönüş olmadığını çok net bir şekilde bildirdiği gibi, bir çok âyet de bu iddianın doğru olmadığına ve tutarsızlığına işaret etmektedir


 
858,496Konular
981,879Mesajlar
29,919Kullanıcılar
dgn190727Son üye
Üst Alt