iltasyazilim
FD Üye
Çalışma Metodu
Kur’an’da belli bir konu üzerinde yapılacak bir kavram çalışmasının çok dikkatli ve sistemli bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir Yaptığımız çalışmanın daha doğru bir şekilde değerlendirilebilmesi için tatbik ettiğimiz metodu açıklamamız gerekiyor İşte bu bölümde, çalışmamızda uyguladığımız inceleme metodunu çeşitli yönleri ve safhaları içinde anlatıyoruz
1 Seçilen Konuyla İlgili Ayetlerin Bulunması
Kur’an’da seçilen bir konuyla ilgili ayetler Mu’cem veya Kur’an sözlükleri kullanılarak çıkartılabilir Fakat kelime esaslı arama çoğu zaman yetersiz kalacaktır, çünkü konuyla sadece doğrudan değil, dolaylı şekilde ilgili ayetlerin de bulunması gerekir Bu yüzden, konu gerektirdiği takdirde Kur’an’ın baştan sona taranmalıdır Biz yaratılış konusunda yaptığımız çalışmada Kur’an’ı baştan sonra taradık
2 Bulunan Ayetlerin Dosyalar Halinde Sınıflandırılması
Yukarıda anlattığımız şekilde çıkarılan ayetlerin ilk listesi hazırlandıktan sonra bunlar konulara göre bir ilk sınıflandırmaya tabi tutulur Bu şekilde bir sınıflandırmayla hazırlanan konu dosyaları konu başlıklarına göre işaretlenir Bu sınıflandırmanın mutlak olmadığının bilinmesi ve bunun açıkça ifade edilmesi gerekir
3 Dosyaların İncelenmesi
Yukarıdaki gibi hazırlanan dosyalardan her biri üzerinde çalışılırken, ayetlerde geçen anahtar kelimeler işaretlenir Her kelimenin geçtiği ayetlerden anlam çerçeveleri tesbit edilir Kelimelerin tesbit edilen anlam çerçeveleri, tefsirlerde bunlara verilen anlamlarla karşılaştırılır Gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra kelimeler arası ilişkilerin kavram grafikleri çıkarılır Bu kavram grafikleri, kelimeler arasındaki kavramsal bağları görüp hatırlamada faydalıdır
Tesbit edilen anlam çerçeveleri ve kavram grafikleri yardımıyla dosya konusunun genel bir özeti çıkarılır Özet üzerinde karşılaştırma ve tartışma yoluyla dosya konusunun ayrıntılarının ortaya konulmasına çalışılır Sonra aynı şekilde hazırlanmış olan öteki konu dosyalarıyla birleştirme işlemi yapılır Daha sonra da dosya kopyaları gurup çalışması için eleştiri ve değerlendirmelere ve açılır
4 Yayına hazırlama ve yayın
Hazırlanmış olan dosyalardaki ayetler, gurup çalışması içinde tek tek incelenir Bu inceleme sırasında ayetin Kur’an’da geçtiği surelerde hangi kelimelerle ve hangi olaylarla bağlantılı olarak geçtiği incelenir ve buna göre dosyada gerekli ilave ve düzeltmeler yapılır Sonra bütün dosyalar tekrar baştan sona gözden geçirilir ve dosyalar bir kitap şeklinde düzenlenir Sonra kitabın ilk nüshaları üzerinde son düzeltmeler yapılır Gerektiği takdirde ilk nüshalar, konuyla ilgili bilgi sahibi kişilere gönderilir, onlardan gelen yorum ve değerlendirmelere göre son düzeltmeler yapılarak yayına hazır hale getirilmiş olur
Kur’an üzerine inceleme nasıl yapılır?
Bu kısımda incelediğimiz ayetlerin ışığında Kur’an üzerine araştırmanın nasıl yapılabileceğini şöyle özetleyebiliriz:
Önceki kısımda gördüğümüz ayetlerde (Kaf 501, Büruc 8521, Vakıa 5677, Fussilet 4141, Zuhruf 434, Hicr 1587, Sad 3867) Allah (cc), Kur’an’da kendisini tanıtmak için kullandığı mecid, keriym, aziz, ‘aliyyün hakim, aziym sıfatlarını Kur’an için de kullanmaktadır Bu sıfatlar bize Kur’an’ın ne kadar önemli, güçlü ve değerli bir kitap olduğunu hatırlatmaktadır Kur’an’ı incelerken onun her ayeti, her kelimesi, hatta her harfi üzerinde dikkatle durmamız gerekiyor
Kur’an insanlar tarafından mutlaka incelenmesi gereken bir kitaptır (Mü’minun 2368, Sad 3829, Nisa 482, Muhammed 4724) Kur’an, tek kişi olarak incelenebileceği gibi (Mü’minun 2368, Sad 3829), aynı zamanda bir araştırma grubu içinde karşılıklı olarak incelenmesi gereken bir kitaptır (Nisa 482, Muhammed 4724)
Kur’an, her devirde insanların sahip olabileceğinden daha fazla bilgi ihtiva etmektedir, çünkü o, göklerde ve yerdeki sırları bilen Allah (cc) tarafından indirilmiştir (Furkan 256) Kur’an’ı incelerken bu hususun da göz önünde tutulması gerekir
Kur’an arapça okunan bir kitaptır (Yusuf 122, TaHa 20113, Zümer 3928, Fussilet 413, Şura 427, Zuhruf 433); dolayısıyla, Kur’an’ı incelemek için Arapçanın kelime yapılarını ve gramerini bilmek gerekiyor
Kur’an bir şair sözü değildir (YaSin 3669, Haakka 6941); onu incelerken bu hususun göz önüne alınması gerekiyor Şiirde, musikiyi korumak gayesiyle aynı mana için farklı kelimeler kullanılır Kur’an’da ise her kelime bir veya daha fazla manaya gelebildiği halde, aynı mana için iki farklı tek isim veya fiil kullanılmamıştır (Dilbilim açısından incelediğimizde Kur’an’da “müteradif kabul edilen kelimelerin Kitap’taki kullanımları arasında önemli farklar bulunduğu görülmektedir)
Kur’an’da bir ayette geçen bir kelimenin hangi anlama geldiği, o kelimenin geçtiği öteki ayetler incelenerek anlaşılabilir Bu da gene, Kur’an’daki kelimelerin, şiirde olduğu gibi rasgele değil, çok hassas bir şekilde kullanılmış olmasındandır
Kur’an’da her çeşit örnek insanlar için tasrif edilmiştir (İsra 1789, Kehf 1854, Rum 3058); buradaki “tasrif etmek fiili, “çeşitli yönleriyle anlatmak manasına geliyor Bu yüzden, Kur’an’da verilen örnekler üzerinde dikkatle durmak, bunlarla ilgili ayetleri bir arada incelemek gerekiyor
Kur’an üzerine çalışırken onda anlamadığımız bir konuyla karşılaşmışsak, bu mutlaka bizim bilgimizin yetersizliğindendir Bu durumda şöyle dua etmemiz gerekir: “Rabbim, benim ilmimi arttır (TaHa 20114)
Kur’an’da anlatılanların gerçek olduğu ilim sahipleri tarafından bilinebilir (Hac 2254) Onun için Kur’an’da anlatılan olayları araştırıp incelemek gerekir
Kur’an, aynı zamanda karşılıklı hatırlatılması ve öğüt alınması gereken bir kitaptır (Zümer 3927, Sad 3829)
Kur’an, öğüt alınması için kolaylaştırılmıştır (Kamer 5417, Kamer 5422, Kamer 5432, Kamer 5440) Kur’an’ın bu özelliği, onda anlatılan konuların çeşitli yönleriyle farklı yerlerde tekrar edilerek anlaşılmasını kolaylaştırmasından gelmektedir
Kur’an’ın araştırılmasının ve incelenmesinin terkedilmesi, artık ondan öğrenecek birşey kalmadığı sonucuna götürür ki, bu da Kur’anı terketmeye yol açar Kur’an’da, Peygamber’in (sav) hesap günü bu durumdaki kavminden (yani kendilerinin müslüman olduğunu iddia edenlerden) şikayetçi olacağı bir ayette (Furkan 2530) açık bir şekilde ifade edilmektedir
Kur’an’ın nasıl incelenmesi gerektiğiyle ilgili gördüğümüz ayetler şunlardır:
“Biz onu arapça bir kur’an olarak indirdik ki akledesiniz ( inna enzelnahu kuranen arabiyyen lealleküm ta’kılun)(Yusuf 122)
“Biz sana onu böyle Arapça bir kur’an olarak indirdik ve onda tehditleri türlü biçimlere çevirip açıkladık ki korunsunlar, yahut o onlara bir hatırlama yaptırsın (TaHa 20113)
“Korunsunlar diye pürüzsüz arapça bir kur’an, olur ki korunurlar ( kur’anen arabiyyen gayra zi ıvecin leallehüm yettekun) (Zümer 3928)
“Eğer Biz onu yabanci dilde bir kur’an yapsaydık, derlerdi ki: ‘Ayetleri açıklanmalı değil miydi? Araba yabancı söz mü?’ De ki: O, mü’minler için bir yol gösterici ve şifadır … (Fussilet 4144)
“İşte Biz sana böyle arapça bir kur’an vahyettik ki kentlerin anasını Mekke’yi ve çevresindekileri uyarasın … (Şura 427)
“Biz, akledesiniz diye onu arapça bir Kur’an yaptık ( inna cealnahu kur’anen arabiyyen le alleküm ta’kılun) (Zuhruf 433)
Yukarıdaki ayetlerde (427, 433) Kur’an’ın arapça olarak indirilmesi, onun anlaşılmasında arapça gramerinin önemini ortaya koymaktadır Kur’an üzerine yapılacak incelemelerde bu husus mutlaka göz önüne bulundurulmalıdır
“O Kur’an bir şair sözü değildir; siz ne az inanıyorsunuz ( ve ma huve bi kavli şa’irin kaliylen ma tu’minuun) (Haakka 6941)
“Biz ona şiir öğretmedik; ona yakışmaz da; o sadece bir öğüt ve beyan edici ( mübiyn) bir Kur’an’dır (YaSin 3669)
“Andolsun Biz bu Kur’an’da her çeşit misali insanlar için tasrif ettik, ama insanların çoğu inkarda direttiler (İsra 1789)
Bu ayette (1789) geçen sarrafna ( tasrif etmek) kelimesi, “çeşitli yönleriyle anlatmak manasına geliyor
“Biz, bu Kur’an’da insanlar için her misali tasrif ettik ( ve le kad sarrafna); insan ise birçok şeyde cedelcidir ( ve kanel insanu eksere şey’in cedela) (Kehf 1854)
“Andolsun Biz bu Kur’an’da insanlara her misali tasrif ettik; (Rum 3058)
“Gerçek hükümdar olan Allah yücedir ( fe tealallahul melikül hakk); Kur’an sana vahyedilirken, vahiy bitmeden önce acele etme ve ‘Rabbim, benim ilmimi arttır’ de ( ve kul rabbi zid ni ilma) (TaHa 20114)
“Ve kendilerine ilm verilmiş olanlar da onun Kur’an’ın, Rabbinden gelen gerçek olduğunu bilsinler de ona inansınlar ( ve li ya’lemenn ellezine utul ilme ennehül hakku min rabbike); böylece kalpleri ona saygı duysun; Allah, inananları mutlaka doğru yola iletir ( sıratin mustakim) (Hac 2254)
“Onlar o sözü Kur’an’ı incelemediler mi? ( efe lem yeddebberul kavle) … (Mü’minun 2368)
“Sana bu mübarek Kitabı indirdik, ayetlerini incelesinler ( li yeddebberu ayatihi) ve sağduyu sahipleri öğüt alsınlar ( ve li yezzekkeru ulil elbab) (Sad 3829)
Ulil elbab kelimesinin geçtiği ayetler şunlar: 2179, 2197, 2269, 37, 3190, 5100, 12111, 1319, 1452, 3829, 3843, 399, 3918, 3921, 4054, 6510
“Bu Kur’an’ı karşılıklı incelemiyorlar mı ( efe la yetedebberunel kur’an)? Eğer o, Allah’dan başkası tarafından indirilmiş olsaydı, onda çok çelişkiler bulurlardı ( ihtilafen kesiyra) (Nisa 482)
“Kur’an’ı karşılıklı incelemiyorlar mı? ( efela yetedebberunel kur’ane), yoksa kalpler üzerinde kilitleri mi var? ( akfaluha) (Muhammed 4724)
“Andolsun Biz insanlar için bu Kur’anda her misali vurguladık, karşılıklı hatırlatsınlar diye ( ve lekad darabna linnasi fi hazal kur’ani min külli meselin leallehüm yetezekkerun) (Zümer 3927)
“De ki: Onu Kur’an’ı göklerdeki ve yerdeki sırları bilen indirdi; O çok bağışlayan, çok esirgeyendir ( kul enzelehu ellezi ya’lemus sirra fis semavati vel ard) (Furkan 256)
“O gün Resul de: ‘Ya Rabbi, ulusum bu Kur’anı terkedip gittiler ( ve kale’r rasulu ya rabbi inne kavmi ittehazu haazel kur’ane mehcura) (Furkan 2530)
“Andolsun Biz Kur’an’ı öğüt alacaklar için kolaylaştırdık, öğüt alan(?) ( müddekir) yok mudur? ( ve lekad yessernel kur’ane lizzikri fe hel min müddekir) (Kamer 5417)
“Andolsun Biz Kur’an’ı öğüt alacaklar için kolaylaştırdık, öğüt alan yok mudur? (Kamer 5422)
“Andolsun Biz Kur’an’ı öğüt alacaklar için kolaylaştırdık, öğüt alan yok mudur? (Kamer 5432)
“Andolsun Biz Kur’an’ı öğüt alacaklar için kolaylaştırdık, öğüt alan yok mudur? (Kamer 5440)
“Biz onlara afakda ve kendi nefislerinde ayetlerimizi göstereceğiz ki onun Kur’an’ın hakk olduğu iyice belli olsun; Rabbinin herşeye şahid olması yetmez mi? (Fussilet 4153)
Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız
Kur’an’da belli bir konu üzerinde yapılacak bir kavram çalışmasının çok dikkatli ve sistemli bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir Yaptığımız çalışmanın daha doğru bir şekilde değerlendirilebilmesi için tatbik ettiğimiz metodu açıklamamız gerekiyor İşte bu bölümde, çalışmamızda uyguladığımız inceleme metodunu çeşitli yönleri ve safhaları içinde anlatıyoruz
1 Seçilen Konuyla İlgili Ayetlerin Bulunması
Kur’an’da seçilen bir konuyla ilgili ayetler Mu’cem veya Kur’an sözlükleri kullanılarak çıkartılabilir Fakat kelime esaslı arama çoğu zaman yetersiz kalacaktır, çünkü konuyla sadece doğrudan değil, dolaylı şekilde ilgili ayetlerin de bulunması gerekir Bu yüzden, konu gerektirdiği takdirde Kur’an’ın baştan sona taranmalıdır Biz yaratılış konusunda yaptığımız çalışmada Kur’an’ı baştan sonra taradık
2 Bulunan Ayetlerin Dosyalar Halinde Sınıflandırılması
Yukarıda anlattığımız şekilde çıkarılan ayetlerin ilk listesi hazırlandıktan sonra bunlar konulara göre bir ilk sınıflandırmaya tabi tutulur Bu şekilde bir sınıflandırmayla hazırlanan konu dosyaları konu başlıklarına göre işaretlenir Bu sınıflandırmanın mutlak olmadığının bilinmesi ve bunun açıkça ifade edilmesi gerekir
3 Dosyaların İncelenmesi
Yukarıdaki gibi hazırlanan dosyalardan her biri üzerinde çalışılırken, ayetlerde geçen anahtar kelimeler işaretlenir Her kelimenin geçtiği ayetlerden anlam çerçeveleri tesbit edilir Kelimelerin tesbit edilen anlam çerçeveleri, tefsirlerde bunlara verilen anlamlarla karşılaştırılır Gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra kelimeler arası ilişkilerin kavram grafikleri çıkarılır Bu kavram grafikleri, kelimeler arasındaki kavramsal bağları görüp hatırlamada faydalıdır
Tesbit edilen anlam çerçeveleri ve kavram grafikleri yardımıyla dosya konusunun genel bir özeti çıkarılır Özet üzerinde karşılaştırma ve tartışma yoluyla dosya konusunun ayrıntılarının ortaya konulmasına çalışılır Sonra aynı şekilde hazırlanmış olan öteki konu dosyalarıyla birleştirme işlemi yapılır Daha sonra da dosya kopyaları gurup çalışması için eleştiri ve değerlendirmelere ve açılır
4 Yayına hazırlama ve yayın
Hazırlanmış olan dosyalardaki ayetler, gurup çalışması içinde tek tek incelenir Bu inceleme sırasında ayetin Kur’an’da geçtiği surelerde hangi kelimelerle ve hangi olaylarla bağlantılı olarak geçtiği incelenir ve buna göre dosyada gerekli ilave ve düzeltmeler yapılır Sonra bütün dosyalar tekrar baştan sona gözden geçirilir ve dosyalar bir kitap şeklinde düzenlenir Sonra kitabın ilk nüshaları üzerinde son düzeltmeler yapılır Gerektiği takdirde ilk nüshalar, konuyla ilgili bilgi sahibi kişilere gönderilir, onlardan gelen yorum ve değerlendirmelere göre son düzeltmeler yapılarak yayına hazır hale getirilmiş olur
Kur’an üzerine inceleme nasıl yapılır?
Bu kısımda incelediğimiz ayetlerin ışığında Kur’an üzerine araştırmanın nasıl yapılabileceğini şöyle özetleyebiliriz:
Önceki kısımda gördüğümüz ayetlerde (Kaf 501, Büruc 8521, Vakıa 5677, Fussilet 4141, Zuhruf 434, Hicr 1587, Sad 3867) Allah (cc), Kur’an’da kendisini tanıtmak için kullandığı mecid, keriym, aziz, ‘aliyyün hakim, aziym sıfatlarını Kur’an için de kullanmaktadır Bu sıfatlar bize Kur’an’ın ne kadar önemli, güçlü ve değerli bir kitap olduğunu hatırlatmaktadır Kur’an’ı incelerken onun her ayeti, her kelimesi, hatta her harfi üzerinde dikkatle durmamız gerekiyor
Kur’an insanlar tarafından mutlaka incelenmesi gereken bir kitaptır (Mü’minun 2368, Sad 3829, Nisa 482, Muhammed 4724) Kur’an, tek kişi olarak incelenebileceği gibi (Mü’minun 2368, Sad 3829), aynı zamanda bir araştırma grubu içinde karşılıklı olarak incelenmesi gereken bir kitaptır (Nisa 482, Muhammed 4724)
Kur’an, her devirde insanların sahip olabileceğinden daha fazla bilgi ihtiva etmektedir, çünkü o, göklerde ve yerdeki sırları bilen Allah (cc) tarafından indirilmiştir (Furkan 256) Kur’an’ı incelerken bu hususun da göz önünde tutulması gerekir
Kur’an arapça okunan bir kitaptır (Yusuf 122, TaHa 20113, Zümer 3928, Fussilet 413, Şura 427, Zuhruf 433); dolayısıyla, Kur’an’ı incelemek için Arapçanın kelime yapılarını ve gramerini bilmek gerekiyor
Kur’an bir şair sözü değildir (YaSin 3669, Haakka 6941); onu incelerken bu hususun göz önüne alınması gerekiyor Şiirde, musikiyi korumak gayesiyle aynı mana için farklı kelimeler kullanılır Kur’an’da ise her kelime bir veya daha fazla manaya gelebildiği halde, aynı mana için iki farklı tek isim veya fiil kullanılmamıştır (Dilbilim açısından incelediğimizde Kur’an’da “müteradif kabul edilen kelimelerin Kitap’taki kullanımları arasında önemli farklar bulunduğu görülmektedir)
Kur’an’da bir ayette geçen bir kelimenin hangi anlama geldiği, o kelimenin geçtiği öteki ayetler incelenerek anlaşılabilir Bu da gene, Kur’an’daki kelimelerin, şiirde olduğu gibi rasgele değil, çok hassas bir şekilde kullanılmış olmasındandır
Kur’an’da her çeşit örnek insanlar için tasrif edilmiştir (İsra 1789, Kehf 1854, Rum 3058); buradaki “tasrif etmek fiili, “çeşitli yönleriyle anlatmak manasına geliyor Bu yüzden, Kur’an’da verilen örnekler üzerinde dikkatle durmak, bunlarla ilgili ayetleri bir arada incelemek gerekiyor
Kur’an üzerine çalışırken onda anlamadığımız bir konuyla karşılaşmışsak, bu mutlaka bizim bilgimizin yetersizliğindendir Bu durumda şöyle dua etmemiz gerekir: “Rabbim, benim ilmimi arttır (TaHa 20114)
Kur’an’da anlatılanların gerçek olduğu ilim sahipleri tarafından bilinebilir (Hac 2254) Onun için Kur’an’da anlatılan olayları araştırıp incelemek gerekir
Kur’an, aynı zamanda karşılıklı hatırlatılması ve öğüt alınması gereken bir kitaptır (Zümer 3927, Sad 3829)
Kur’an, öğüt alınması için kolaylaştırılmıştır (Kamer 5417, Kamer 5422, Kamer 5432, Kamer 5440) Kur’an’ın bu özelliği, onda anlatılan konuların çeşitli yönleriyle farklı yerlerde tekrar edilerek anlaşılmasını kolaylaştırmasından gelmektedir
Kur’an’ın araştırılmasının ve incelenmesinin terkedilmesi, artık ondan öğrenecek birşey kalmadığı sonucuna götürür ki, bu da Kur’anı terketmeye yol açar Kur’an’da, Peygamber’in (sav) hesap günü bu durumdaki kavminden (yani kendilerinin müslüman olduğunu iddia edenlerden) şikayetçi olacağı bir ayette (Furkan 2530) açık bir şekilde ifade edilmektedir
Kur’an’ın nasıl incelenmesi gerektiğiyle ilgili gördüğümüz ayetler şunlardır:
“Biz onu arapça bir kur’an olarak indirdik ki akledesiniz ( inna enzelnahu kuranen arabiyyen lealleküm ta’kılun)(Yusuf 122)
“Biz sana onu böyle Arapça bir kur’an olarak indirdik ve onda tehditleri türlü biçimlere çevirip açıkladık ki korunsunlar, yahut o onlara bir hatırlama yaptırsın (TaHa 20113)
“Korunsunlar diye pürüzsüz arapça bir kur’an, olur ki korunurlar ( kur’anen arabiyyen gayra zi ıvecin leallehüm yettekun) (Zümer 3928)
“Eğer Biz onu yabanci dilde bir kur’an yapsaydık, derlerdi ki: ‘Ayetleri açıklanmalı değil miydi? Araba yabancı söz mü?’ De ki: O, mü’minler için bir yol gösterici ve şifadır … (Fussilet 4144)
“İşte Biz sana böyle arapça bir kur’an vahyettik ki kentlerin anasını Mekke’yi ve çevresindekileri uyarasın … (Şura 427)
“Biz, akledesiniz diye onu arapça bir Kur’an yaptık ( inna cealnahu kur’anen arabiyyen le alleküm ta’kılun) (Zuhruf 433)
Yukarıdaki ayetlerde (427, 433) Kur’an’ın arapça olarak indirilmesi, onun anlaşılmasında arapça gramerinin önemini ortaya koymaktadır Kur’an üzerine yapılacak incelemelerde bu husus mutlaka göz önüne bulundurulmalıdır
“O Kur’an bir şair sözü değildir; siz ne az inanıyorsunuz ( ve ma huve bi kavli şa’irin kaliylen ma tu’minuun) (Haakka 6941)
“Biz ona şiir öğretmedik; ona yakışmaz da; o sadece bir öğüt ve beyan edici ( mübiyn) bir Kur’an’dır (YaSin 3669)
“Andolsun Biz bu Kur’an’da her çeşit misali insanlar için tasrif ettik, ama insanların çoğu inkarda direttiler (İsra 1789)
Bu ayette (1789) geçen sarrafna ( tasrif etmek) kelimesi, “çeşitli yönleriyle anlatmak manasına geliyor
“Biz, bu Kur’an’da insanlar için her misali tasrif ettik ( ve le kad sarrafna); insan ise birçok şeyde cedelcidir ( ve kanel insanu eksere şey’in cedela) (Kehf 1854)
“Andolsun Biz bu Kur’an’da insanlara her misali tasrif ettik; (Rum 3058)
“Gerçek hükümdar olan Allah yücedir ( fe tealallahul melikül hakk); Kur’an sana vahyedilirken, vahiy bitmeden önce acele etme ve ‘Rabbim, benim ilmimi arttır’ de ( ve kul rabbi zid ni ilma) (TaHa 20114)
“Ve kendilerine ilm verilmiş olanlar da onun Kur’an’ın, Rabbinden gelen gerçek olduğunu bilsinler de ona inansınlar ( ve li ya’lemenn ellezine utul ilme ennehül hakku min rabbike); böylece kalpleri ona saygı duysun; Allah, inananları mutlaka doğru yola iletir ( sıratin mustakim) (Hac 2254)
“Onlar o sözü Kur’an’ı incelemediler mi? ( efe lem yeddebberul kavle) … (Mü’minun 2368)
“Sana bu mübarek Kitabı indirdik, ayetlerini incelesinler ( li yeddebberu ayatihi) ve sağduyu sahipleri öğüt alsınlar ( ve li yezzekkeru ulil elbab) (Sad 3829)
Ulil elbab kelimesinin geçtiği ayetler şunlar: 2179, 2197, 2269, 37, 3190, 5100, 12111, 1319, 1452, 3829, 3843, 399, 3918, 3921, 4054, 6510
“Bu Kur’an’ı karşılıklı incelemiyorlar mı ( efe la yetedebberunel kur’an)? Eğer o, Allah’dan başkası tarafından indirilmiş olsaydı, onda çok çelişkiler bulurlardı ( ihtilafen kesiyra) (Nisa 482)
“Kur’an’ı karşılıklı incelemiyorlar mı? ( efela yetedebberunel kur’ane), yoksa kalpler üzerinde kilitleri mi var? ( akfaluha) (Muhammed 4724)
“Andolsun Biz insanlar için bu Kur’anda her misali vurguladık, karşılıklı hatırlatsınlar diye ( ve lekad darabna linnasi fi hazal kur’ani min külli meselin leallehüm yetezekkerun) (Zümer 3927)
“De ki: Onu Kur’an’ı göklerdeki ve yerdeki sırları bilen indirdi; O çok bağışlayan, çok esirgeyendir ( kul enzelehu ellezi ya’lemus sirra fis semavati vel ard) (Furkan 256)
“O gün Resul de: ‘Ya Rabbi, ulusum bu Kur’anı terkedip gittiler ( ve kale’r rasulu ya rabbi inne kavmi ittehazu haazel kur’ane mehcura) (Furkan 2530)
“Andolsun Biz Kur’an’ı öğüt alacaklar için kolaylaştırdık, öğüt alan(?) ( müddekir) yok mudur? ( ve lekad yessernel kur’ane lizzikri fe hel min müddekir) (Kamer 5417)
“Andolsun Biz Kur’an’ı öğüt alacaklar için kolaylaştırdık, öğüt alan yok mudur? (Kamer 5422)
“Andolsun Biz Kur’an’ı öğüt alacaklar için kolaylaştırdık, öğüt alan yok mudur? (Kamer 5432)
“Andolsun Biz Kur’an’ı öğüt alacaklar için kolaylaştırdık, öğüt alan yok mudur? (Kamer 5440)
“Biz onlara afakda ve kendi nefislerinde ayetlerimizi göstereceğiz ki onun Kur’an’ın hakk olduğu iyice belli olsun; Rabbinin herşeye şahid olması yetmez mi? (Fussilet 4153)
Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız