iltasyazilim
FD Üye
İslami manadaki yemin, genellikle Allah adına yapılır Bu da “Vallahi, Billahi gibi ifadelerin söylenmesiyle olur Fakat bu arada başta Kur’anı Kerim ve Kabe olmak üzere mukaddesler üzerine yapılan yeminler de yemin mefhumuna girer ve bunlar üzerine yapılan yeminler geçerlidir
Yeminler çok kere örf ve adete göre şekillenir ve ona göre yemin edilir Bilhassa ülkemizde bölgeden bölgeye değişen pek çok yemin çeşitleri vardır Kur’anı Kerim üzerine yapılan yeminler de adet haline gelmiş olan yeminlerden birisidir Mesela, “Kur’an üzerine yemin ederim ki, Kur’an hakkı için şu işi mutlaka yapacağım veya yapmayacağım şeklinde yemin etmek gibi Hatta bu yemin halk arasında diğer yeminlerden daha büyük ve mes’uliyeti daha ağır bir yemin çeşidi olarak bilinir Bir mesele üzerinde anlaşamayan, mutabakata varamayan taraflar birbirlerini Kur’an’a el basmaya davet eder Zaten çok ciddi bir mesele olmadıkça ve insan haklılığından tam emin olmadıkça böyle bir yemine teşebbüs ve cesaret de edemez
Meselenin fıkhi yönüne gelince; Kur’an’la yemin etmek caizdir ve bu yemin sayılır Çünkü, Allah’ın ezeli bir kelamı olan Kur’an’la yemin etmek Allah’ın İzzet ve Celaline yemin etmek gibidir
İbni Kudame elMuğni isimli eserinde “Kur’an ile, ondan bir ayetle ve kelamullah ile yemin etmek yemin olur İbni Mes’ud, Katade, İmam malik ve Şafii ve bütün ehli ilim aynı şeyi söylemişlerdir (elmuğni, 9:407(7981 Mesele)
Yukarıda da ifadeye çalıştığımız gibi, Kur’an üzerine yemin denilince, insanlar “Mushaf‘ üzerine el basarak yapılan yemin olarak bilirler Bu da bir çeşit Allah’ın Kelam sıfatı üzerine yemin etmektir ki, o da yemindir
Sahihi Buhari’yi 32 ciltlik eseriyle şerh eden İmam Bedrüddin Ayni şunları söyler:
“Bana göre, bir kimse Mushaf ile yemin ederse veya üstüne elini koyarsa veya ‘Bunun hakkı için’ derse, o yemin sayılır Bilhassa yalan yere yapılan yeminlerin çoğaldığı ve halkın Mushafla yemin etmeye çok rağbet ettikleri bu devirde Bu vesileyle İmam Ayni’nin 1440 senesinde rahmeti Rahman’a kavuştuğuna da belirtelim
Son devir alimlerinden Allame Kemal de bu hususta şöyle der:
“Şüphesiz, Kur‘anı Kerimle yemin etmek şimdi adet haline gelmiştir Öyle ise onunla yemin etmek yemin sayılır Çünkü yeminler örf ve adete göredir Bütün bu izahlar açıkça göstermektedir ki, Kur‘an üzerine el basılarak edilen yemin bağlayıcılığı olan ve bozulunca keffareti gereken yemin sınıfına girer
Kaynak: Mehmed Paksu Çağın Getirdiği Sorular
Yeminler çok kere örf ve adete göre şekillenir ve ona göre yemin edilir Bilhassa ülkemizde bölgeden bölgeye değişen pek çok yemin çeşitleri vardır Kur’anı Kerim üzerine yapılan yeminler de adet haline gelmiş olan yeminlerden birisidir Mesela, “Kur’an üzerine yemin ederim ki, Kur’an hakkı için şu işi mutlaka yapacağım veya yapmayacağım şeklinde yemin etmek gibi Hatta bu yemin halk arasında diğer yeminlerden daha büyük ve mes’uliyeti daha ağır bir yemin çeşidi olarak bilinir Bir mesele üzerinde anlaşamayan, mutabakata varamayan taraflar birbirlerini Kur’an’a el basmaya davet eder Zaten çok ciddi bir mesele olmadıkça ve insan haklılığından tam emin olmadıkça böyle bir yemine teşebbüs ve cesaret de edemez
Meselenin fıkhi yönüne gelince; Kur’an’la yemin etmek caizdir ve bu yemin sayılır Çünkü, Allah’ın ezeli bir kelamı olan Kur’an’la yemin etmek Allah’ın İzzet ve Celaline yemin etmek gibidir
İbni Kudame elMuğni isimli eserinde “Kur’an ile, ondan bir ayetle ve kelamullah ile yemin etmek yemin olur İbni Mes’ud, Katade, İmam malik ve Şafii ve bütün ehli ilim aynı şeyi söylemişlerdir (elmuğni, 9:407(7981 Mesele)
Yukarıda da ifadeye çalıştığımız gibi, Kur’an üzerine yemin denilince, insanlar “Mushaf‘ üzerine el basarak yapılan yemin olarak bilirler Bu da bir çeşit Allah’ın Kelam sıfatı üzerine yemin etmektir ki, o da yemindir
Sahihi Buhari’yi 32 ciltlik eseriyle şerh eden İmam Bedrüddin Ayni şunları söyler:
“Bana göre, bir kimse Mushaf ile yemin ederse veya üstüne elini koyarsa veya ‘Bunun hakkı için’ derse, o yemin sayılır Bilhassa yalan yere yapılan yeminlerin çoğaldığı ve halkın Mushafla yemin etmeye çok rağbet ettikleri bu devirde Bu vesileyle İmam Ayni’nin 1440 senesinde rahmeti Rahman’a kavuştuğuna da belirtelim
Son devir alimlerinden Allame Kemal de bu hususta şöyle der:
“Şüphesiz, Kur‘anı Kerimle yemin etmek şimdi adet haline gelmiştir Öyle ise onunla yemin etmek yemin sayılır Çünkü yeminler örf ve adete göredir Bütün bu izahlar açıkça göstermektedir ki, Kur‘an üzerine el basılarak edilen yemin bağlayıcılığı olan ve bozulunca keffareti gereken yemin sınıfına girer
Kaynak: Mehmed Paksu Çağın Getirdiği Sorular