Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Kur'an'da Arz,Sema ve OL Emri'nin tahlili

Kur'an'da Arz,Sema ve OL Emri'nin tahlili
0
177

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
37
F-D Coin
19
Kur’an’da “ard kelimesi birçok ayette geçmektedir Bu kelime meallerde tekil olarak “arz, “yeryüzü ve “yer şeklinde çevrilmektedir Halbuki bu kelimenin çoğulu da gene “arddır Kelimenin “semavat kelimesiyle birlikte essemavati ve’l ard şeklinde geçtiği ayetlerde çoğul halinde cins isim şeklinde geçtiğini düşünmek gerekir Endülüs’te yaşamış ünlü müfessir Kurtubi (ö 1272) de, Kur’an’da “ard kelimesinin toprak olarak tek bir cinse işaret ettiği hükmünü çıkarmıştır1 Bizim tesbitlerimize göre “ard kelimesi Kur’an’da şu dört farklı çerçevede geçmektedir: Birincisi, üzerinde yaşadığımız yer küresi dahil bütün maddi varlıkları işaret eden ayetlerde geçtiği çerçeve, ki buna biz genel bir cins isimle “madde diyebiliriz2 Kelimenin ikinci kullanımı “yer küresi manasındadır Üçüncüsü, “ülke manasında geçtiği ayetler (mesela, 1221’de “Mısır ülkesi manasında), Dördüncüsü, “arzı ekip biçmek ile ilgili ayetlerde “arazi manasında geçtiği ayetler

Maddenin bir “şey olarak var olabilmesi için bir mekana ihtiyacı vardır Bu durumda “uzayı, şeylerin içinde olduğu mekanın uzantısı diye tarif edebiliriz Arapçada mekan kelimesi, “ol manasına gelen kün fiil kökünden gelmektedir Allah’ın (cc) “ol emri ile bir şeyin varlık haline gelmesi, o şeyin özelliklerini belirleyen emrin mekan kazanması demektir diye düşünebiliriz3 Başka bir ifadeyle, kün emri, “mekan kazan demektir diye düşünebiliriz Bu konuyla ilgili olarak şu ayetlerdeki (2117, 347, 1935, 4068) ortak ifadeyi hatırlayabiliriz:

“… O, bir emri kaza ettiği zaman ona ol, der o da olur ( iza kada emren yekulü lehu kün fe yekun) …

Ayrıca şu iki ayetteki (1640, 3682) ifadeleri de hatırlamamız yerinde olacaktır:

“Bir şey için, onu murad ettiğimizde sözümüz ‘ol’, demektir; o da olur ( innema kavluna li şey’in iza eradnahu en nekule lehu kün fe yekun) (Nahl 1640)

“Bir şeyi murad ettiği zaman O’nun emri ‘ol’, demesidir; o da olur ( innema emruhu iza erade şey’en en yekule lehu kün fe yekun) (YaSin 3682)


1 Bakınız: Kurtubi, II, 192 Aynı kaynak için bakınız: Yeniçeri, C (1995) Uzay Ayetleri Tefsiri Istanbul: Erkam Yayınları, s 99
2 Ayetlerde “semavat ve arz ifadesi içinde geçen “semavatı “uzaylar, “arzı da “kütlesi olan cisimler diye düşünebiliriz Bu durumda varlık alemindeki bütün kütleler “arzdır Teorik olarak kütleyi “bir mekana hapsedilmiş enerji olarak tarif edebiliriz Kütle mekanıyla birlikte hareket eder, ışıma halindeki enerji ise mekan değiştirebilir Bu yüzden enerji ışık hızıyla nakledilebilir, fakat kütle mekanıyla birlikte yer değiştirdiğinden enerji vererek hızlandırma yoluyla bir kütle ışık hızıyla nakledilemez Enerjiyle kütle arasındaki en önemli fark budur
3 Kur’an’da emr kelimesinin hangi ayetlerde nasıl geçtiği konusunda tafsilatlı bilgi için bakınız: Kocabaş, Ş (1997) İslam’da Bilginin Temelleri: Kur’an’da emr kelimesi İstanbul: İz Yayıncılık


Kur’an’da “semavat kelimesi ve bunun tekili “sema da birçok ayette geçmektedir Meal ve tefsirlerde “semavat kelimesi “gökler diye çevrilmektedir Bu kelimenin, özellikle “semavat ve arz şeklinde geçtiği ayetlerde bunu “gökler ve madde veya “uzaylar ve madde şeklinde anlayabiliriz Kelimenin tekil olarak “sema şeklinde geçtiği ayetlerde ise daha çok “yakın sema veya “dünya seması manasında geçtiğini görüyoruz ki buna belki “yakın uzay da diyebiliriz Zaten, “dünya seması ( semae’d dünya) ifadesi iki ayette de aynen geçmektedir (376 ve 4112):

… andolsun Biz, dünya semasını gezegenler süsüyle süsledik ( inna zeyyennes semae’d dünya bi zinetinil kevakib) (Saffat 376)

… ve dünya semasını lambalarla ve bir korumayla donattık ( ve zeyyenne’s semae’d dünya bi mesabiha ve hıfzan) … (Fussilet 4112)

Bu ayetlerde geçen semae’d dünya ifadesinin, gezgenlerle birlikte sınırları güneş sistemi olan bir uzaya işaret ettiğini söyleyebiliriz “Sema kelimesini “uzay diye çevirdiğimizde dikkat etmemiz gereken husus, “uzay kelimesinin günümüz fizik ve kozmolojisinde tekil olarak kullanıldığıdır Bunun sebebi uzayın, kainatın her yerinde aynı özelliğe sahip olduğunun kabul edilmesidir Bu kabulün ne dereceye kadar geçerli olduğunu aşağıda tartışacağız (Bakınız 44)

Kainatın nasıl yaratıldığı konusuna geçmeden önce, meallerde dilimize “yaratma diye çevrilen, Kur’an’daki haleka kelimesinin hangi çerçevelerde geçtiğine bakmamız gerekiyor Bu kelimenin Kur’an’da üç ayrı çerçeve içinde geçtiğini görüyoruz: Birincisi, “bir şeyin tasarımının yapılması ve hazırlanması (veya “emrinin hazırlanması) şeklinde geçtiği çerçeve, ki buna “Yaratma1 diyoruz İkincisi, “var olan bir şeyden tamamen farklı özelliklere sahip bir şey ortaya çıkarmak, ki buna Yaratma2 diyoruz Üçüncüsü ise, insanlar için söz konusu olan “bir maddeye yeni bir şekil verme manasındaki yaratmadır ki buna da Yaratma3 diyebiliriz Bu sonuncusuna Kur’an’dan bir örnek olarak 5110 ayetinde geçen şu ifadeyi gösterebiliriz:

“… Ey Meryem oğlu İsa …, Benim iznimle çamurdan kuş şeklinde birşey yaratıyor ( tahluku), içine üflüyordun, Benim iznimle kuş oluyordu… (Maide 5110)

Yaratma1 ve Yaratma2 manasındaki yaratma, Kur’an’da sadece Allah (cc) için kullanılmaktadır Kur’an’da haleka kelimesinin bu üç faklı kullanımıyla ilgili hatırlatmamızdan sonra kainatın Allah (cc) tarafından nasıl yaratıldığı ve ortaya çıkarıldığı konusuna geçebiliriz

Allah Te’ala, Kur’an’da semavat ve arzı altı günde yarattığını altı ayette bildiriyor Bu ayetler şunlardır: 754, 103, 2559, 324, 5038, 574 Bu ayetlerde, haleka (yaratma) kelimesini Yaratma1 manasında kullanıldığını söyleyebiliriz Örnek olarak Kaf suresindeki

“Andolsun Biz, semavat ve arzı ve ikisi arasındakileri altı günde yarattık ( ve lekad halakna’s semavati ve’l arda ve ma beynehüma fi sitteti eyyam); bu yaratmadan Bize hiçbir yorgunluk da dokunmadı (Kaf 5038)

Bu ayette geçen haleka kelimesinin, semavat ve arzın (uzayların ve maddenin) bütün özelliklerinin altı günde tesbit edildiğine işaret ettiğini söyleyebiliriz Burada ve öteki beş ayetteki “günler (eyyam) kelimesinin ise Allah (cc) katında, mahiyetini bilmediğimiz süre veya safhalara işaret ettiğini düşünebiliriz

Yukarıdaki ayetlerden beşinde de (754, 103, 2559, 324, 574) Allah Te’ala, semavat ve arzı altı günde yarattığını ve sonra Arş üzerine istiva ettiğini bildirmektedir Bunlardan ikisi:

“Rabbiniz Allah’tır ki, semavat ve arzı altı günde yarattı, sonra Arş üzerine istiva etti; geceyi, durmadan izleyen gündüzün üzerine örter; güneş, ay ve yıldızlar O’nun emrine boyun eğmiş durumdadırlar ( musahharatun bi emrihi); yaratma da emr de O’nundur ( ela lehül halku ve’l emr); alemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir! (A’raf 754)

“Semavat ve arzı altı günde yarattı, sonra Arş üzerine istiva etti, emri yönlendirmektedir (Yunus 103)


wwwsakirkocabascom


 

Similar threads

Uzayın yedi tabakalı yaratılmış olması Semanın yedi tabaka halinde yaratılmış olması, bu güne kadar düşünülmemiş bir ihtimali de ortaya çıkartmaktadır: Uzay zannedildiği gibi kainatın her yerinde aynı özelliğe sahip değildir Uzayın madde (kütlesi olan cisimler) tarafından bükülme özelliği yedi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
156
Çalışma Metodu Kur’an’da belli bir konu üzerinde yapılacak bir kavram çalışmasının çok dikkatli ve sistemli bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir Yaptığımız çalışmanın daha doğru bir şekilde değerlendirilebilmesi için tatbik ettiğimiz metodu açıklamamız gerekiyor İşte bu bölümde, çalışmamızda...
Cevaplar
0
Görüntüleme
129
Maddenin yedi tabakalı olarak yaratılmış olması Sema gibi arzın da benzer bir şekilde yaratılmış olduğundan bahseden ayet (6512), “arz kelimesini “madde olarak aldığımızda maddenin de yedi tabakalı bir yapıda olması gerektiğini düşündürüyor: Allah O’dur ki, yedi göğü ve arzdan da onların...
Cevaplar
0
Görüntüleme
173
Kur'an; şefaatı dünyevi manalarda ele alıp, kimlerin ve hangi varlıkların şefaatının geçerli olduğunu belirttikten sonra, Ahiret hayatında şefaatın gerçekleşmeyeceğini vurgulamaktadır Ahirette şefaatın gerçekleşmesine engel teşkil eden faktörleri şu şekilde sıralamak mümkündür: 1 Kur'an...
Cevaplar
0
Görüntüleme
100
Bu iddianın temel sebebi içki ve içecek kelimelerinin Arapça karşılığı ile Türkçe karşılığının karıştırılmasıdır Bu karışıklılıkla orijinal metinde olmayan ifadeler sanki Kuran’da varmış gibi zannedilmektedir İlk başta bu konuyla ilgili olan ayetlere bakalım Takva sahiplerine va’dedilen...
Cevaplar
0
Görüntüleme
129
858,505Konular
982,979Mesajlar
33,104Kullanıcılar
droleSon üye
Üst Alt