Kur'an'da Engelliler İle İlgili Hukumler Nelerdir
Kuran'da engelliler ile ilgili pek cok hukum bulunur:
Allah (cc) sizin sUretlerinize ve mallarınıza bakmaz, lakin sizin kalplerinize ve amellerinize bakar Ab Hanbel, Musned, II 285,539
Kur'anda gorme, işitme, konuşma, ortopedik ve zihinsel engelliler ile hastalıktan soz edilmektedir (ama (coğulu umy), ekmeh, esam (coğulu sum), ebkem (coğulu, bukm), arac, ebras, merid, sefih ve mecnun) Hastalık, işitme, gorme, konuşma ve anlama engelliliği ile ilgili ayetlerin buyuk coğunluğu mecazi anlamdadır
1 Gorme Engelliler
Gorme engelliliği, Kuranda 28 ayette gecmektedir Bunlardan sadece 10'u fiziksel anlamda olup 6'ısı dunya hayatı, 4u de ahiret hayatı ile ilgilidir
a) Dunya Bağlamında Gorme Engelliler
Dunya hayatındaki engellilik ile ilgili ayetlerin bir kısmı hakiki bir kısmı da mecazi anlamdadır
1 Hakiki anlamda gorme engelliler
Hakiki anlamda korluk; gozlerin gorme ozelliğini kaybetmesidir Altı ayette hakiki anlamda gorme engellilerden soz edilmektedir Bunlardan biri Allahın insanların fiziki yapılarına engelli veya sağlıklı oluşlarına gore değil, Allah ve Peygambere, iman ve itaate yonelmelerine gore itibar etmesi bağlamında; biri benzetme bağlamında, ikisi engellilere dini gorevlerde ruhsat ve kolaylık bildirme bağlamında, ikisi de Hz İsanın Allahın izniyle korleri iyileştirmesi bağlamında zikredilmiştir
1 1 Sorumluluk bağlamında; İslam, insanları ancak gucleri nispetinde sorumlu tutarBakara, 2284 Dolayısıyla gorme ozurlu insanlar dini gorevlerle ilgili olarak ancak guclerinin yettiği şeylerden sorumludurlar Allah yolunda cihat yapma ve savaşa katılma ile ilgili olarak, Kore gucluk yokturNur, 2461 Fetih, 4817 buyurulmaktadır Bu ayet, ortopedik ozurlulerin savaşa katılma zorunlululuğunun olmadığını ifade etmektedir
1 2 Benzetme bağlamında; Bir olgu olarak goren ile gormeyen bir değildir Ama, evrendeki varlıkları goremezken, gozleri sağlıklı olan insan gorebilmektedir Bu acıdan aralarında fark vardır İşte Allah, inkar edip isyan edenler ile iman edip salih amel işleyenleri kor ve sağır ile işiten ve goren insanlara benzetmektedir: Bu iki zumrenin durumu kor ve sağır ile goren ve işiten kimseler gibidir Bunların durumları hic birbirlerine denk olur mu? Hala duşunmez misiniz?HUd, 1124 Bu ayette, sadece bir durum tespiti ve benzetme yapılmaktadır, yoksa gorme ve işitme engelliler yerilip aşağılanmamaktadır Boyle bir şeyi Allah hakkında duşunmek bile mumkun değildir
1 3 Değer verme bağlamında; Allaha ve Peygambere yonelen gorme ozurlu insan, inkar edip isyan eden zengin ve itibarlı insandan daha değerlidir Bu husus, Abese suresinin ilk on iki ayetinde acıkca bildirilmektedir Alemlere rahmet, butun insanlara peygamber, ornek, uyarıcı ve mujdeci olarak gonderilen Peygamberimiz Hz Muhammed (as) Mekkenin ileri gelenlerini dine davet ile meşgul olması sebebiyle bir ama ile ilgilenmediği icin uyarılmıştır: Kendisine o a'ma geldi diye Peygamber yuzunu ekşitti ve oteye dondu, yuz cevirdi (Ey Peygamberim!) Ne bilirsin belki o ama temizlenip arınacak; yahut oğut alacak da bu oğut kendisine fayda verecek, kendisini muhtac hissetmeyene gelince sen ona yoneliyor, onun sesine kulak veriyorsun, (istemiyorsa) onun temizlenmesinden sana ne, ama sana Allaha derin bir saygı ile korku icinde koşarak geleni bırakıp ondan gaflet ediyorsun; hayır boyle yapma, cunku bu (Kur'an sureleri) bir oğuttur, dileyen ondan oğut alır Peygamber efendimiz (as), Mekkenin zengin ve ileri gelenlerinden Ebu Cehil (Amr ibn Hişam), Umeyye ibn Ebi Halef, Abbas İbn Abdulmuttalib ve Utbe ibn Ebi Rebia ile ozel bir goruşme yapar, bunları İslama davet eder İslamın guclenmesi acısından bu kimselerin Musluman olmalarını cok arzu eder Peygamberimiz Umeyye ibn Halef ile konuşurken Fihr oğullarından Abdullah ibn Ummi Mektum adında gorme ozurlu biri gelir ve Peygamberimizden kendisine Kurandan bir ayet okumasını ister Ey Allahın Peygamberi! Allahın sana oğrettiklerinden bana oğret der Peygamberimiz (as), sozunun kesilmesinden hoşlanmaz, yuzunu ekşitir, ondan yuz cevirir ve diğerlerine doner Peygamberimiz sozunu bitirip kalkacağı sırada vahiy gelir, Abese suresinin konu ile ilgili ayetleri inerPeygamber efendimiz (as), bu olaydan sonra Abdullah ibn Ummi Mektuma ikram etmiş, onunla konuşmuş, hatırını ve bir ihtiyacının olup olmadığını sorarak onunla ilgilenmiştirAtike b Abdullahtan doğan Abdullah ibn Ummi Mektum, Peygamberimizin (as) eşi Hz Haticenin dayısının oğludur Medineye ilk hicret edenlerden biridir Peygamberimiz ile birlikte iki savaşa katılmıştır Peygamberimiz ceşitli vesilelerle kendisini 13 defa Medinede yerine vekil bırakmıştır Cemaate imamlık yapmıştır Peygamberimizin (as) muezzinlerinden biridir Enes b Malik kendisini Kadisiye savaşında elinde siyah bir bayrak ve zırhlı olarak gorduğunu soylemiştir Bu savaşta şehit olduğu rivayeti vardırTaberi, Abdullah ibn Cerir CamiulBeyan An Tevili AyilKuran, XV, 305052 Beyrut, 1988 Yazır, VIII, 55705571
1 4 Tedavi Bağlamında; Kur'anda iki ayette Hz İsanın Allahın izni ile doğuştan korleri (ekmeh) iyileştirdiği ve Yakub (as)ın kor olan gozlerinin iyileştiği bildirilmektedir
Koru ve alacayı iyileştiririm, Ali İmran Yine benim iznimle sen doğuştan koru ve alacayı iyileştiriyordunMaide, 5110
Yakup (as), oğlu Yusuf icin doktuğu goz yaşlarından dolayı gozlerini, kaybetmiş, Yusuf'un gomleğini yuzune surmek suretiyle gozleri acılmıştır Bu olay Kur'an'da şoyle anlatılmaktadır: Uzuntuden iki gozune ak duştu, acısını icinde saklıyordu,Yusuf, 1284 (Yusuf kardeşlerine) bu gomleğimi goturun, babamın yuzune koyun ki gozleri acılsın dedi,Yusuf, 1393 Mujdeci gelip gomleği Yakub'un yuzune koyunca gozleri acılıverdiYusuf, 1296
2 Mecazi anlamda gorme engelliler
Mecazi anlamda korluk, gozlerin varlıkları gorememesi değil, insanın gercekleri gorememesi yani kalp korluğudur Yuce Allah, kalbiaklızihni, gozleri, kulakları ve dili sadece eşyayı değil aynı zamanda gercekleri anlasın, gorsun, duysun ve konuşsun diye yaratmıştır Allah sizi annelerinizin karınlarından hicbir şey bilmezken cıkardı; şukredesiniz diye size kulaklar, gozler ve kalpler verdi,Nahl, 1678 Yer yuzunde gezip dolaşmadılar mı ki duşunecek kalpleri, işitecek kulakları olsun Cunku gercekte (kafadaki) gozler değil, goğuslerdeki kalpler (kalp gozleri) kor olurHac, 2246 anlamındaki ayetler bu gerceği ifade etmektedir
Yuce Allah, gercekleri anlamayan kalp, gercekleri gormeyen goz ve gercekleri işitmeyen kulak sahiplerini sapık ve cehennemlik insanlar olarak nitelemektedir: Yemin olsun ki cinler ve insanlardan kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gozleri olup da bunlarla gormeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen bir cok insanı cehennem icin var ettik İşte bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha da aşağıdadırlar, işte bunlar gafillerin ta kendileridirAraf, 7179 anlamındaki ayet bunun delilidir
Yuce Allah bu anlamda gozleri olduğu halde gercekleri goremeyenleri hakiki korlerolarak nitelendirmesi oldukca anlamlıdır Kurana baktığımız zaman bu anlamda kafir, muşrik ve munafıklara ama denildiğini gormekteyiz
21 Kafir: Hic goren ile gormeyen bir olur mu?,Enam, 650 Kor ile goren bir olmaz,Fatır, 351920 Kor ile goren, iman edip salih amel işleyenler ile kotu amel işleyenler bir değildirMumin, 4058 anlamındaki ayetlerde gecen kor ile goren mecazi anlamda olup bununla kastedilen, kafir ile mumin veya cahil ile alim veya Allah ile put veya gafil ile gerceği goren insandırBeydavi, V,
İnkar edenleri imana cağıran (Peygamber) ile inkar edenlerin durumu, bağırıp cağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara seslenen (coban) ile hayvanların durumu gibidir Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kordurler, bundan dolayı anlamazlarBakara, 2171
22 Muşrik: Kor ile goren bir olur?Rad, 1316 anlamındaki ayette gecen kor ile gorenden maksat Allaha ortak koşan muşrik ile Allahı bir tek ilah kabul eden mumindirBeydavi, III, 482
23 Munafık: Munafıklar, sağırdırlar, kordurler, dilsizdirlerBakara, 218
Gerceklere gozlerini kapamış olan kafir, muşrik ve munafıklar, gozlerini ve gonlunu Allaha ve peygambere acmadıkca ilahi hakikatleri anlayıp goremezler Yuce Allah, Peygamberine şoyle seslenmektedir: Sen korleri sapıklıklarından vazgecirip yola getiremezsin,Neml, 2781 Rum, 3053 Korlere, hele gerceği gormuyorlarsa sen mi doğru yolu gostereceksin?,Yunus, 1043 Korleri ve apacık bir sapıklık icinde olanları sen mi doğru yola ileteceksin?Zuhruf, 4340,
Rabbinden sana indirilenin gercek olduğunu bilen kimse (onu bilemeyen) kor gibi olur mu? (Bunu) ancak akıl sahipleri anlarRad, 1319 bk Neml 2766; Araf, 764 anlamındaki ayette gecen kor kelimesi, alemlerin Rabbinden indirilen Kuranın hak olduğunu bilen kimsenin zıddı olarak kullanılmıştır Kur'anın hak olduğunu bilenler, kafirler gibi kor, sağır ve dilsiz olmazlar O Rahmanın kulları, kendilerine Rablerinin ayetleri hatırlatıldığı zaman onlara kor ve sağır kesilmezlerFurkan, 2573
Kim bu dunyada kor olursa o ahirette de kordur, yolunu daha da şaşırmıştırİsra, 1772 anlamındaki ayette gecen kor (ama) kelimesi de mecazi anlamda olup kalp gozu kor olan, dunyada Allahın gucunu, nimetlerini, varlığına işaret eden delileri ve doğru yolu goremeyen, Allaha ve Peygamberine iman etmeyen kimse anlamındadırTaberi, IX, 10128; Kurtubi , Muhammed b Ahmed, elCami' Li Ahkami'lKur'an, , X, 298 Beyrut, 1967 Beydavi, IV, 56 Yazır, V, 3192 Kurana gore inanan bir ama mumin inanmayan ama gozleri goren kafirden daha ustundur!
Gorulduğu gibi ayetlerdeki ama kelimeleri coğunlukla mecazi anlamdaki korluğu yani kalp korluğunu ifade etmektedir Bu kelimenin kok anlamında bu mana vardırRauğıb elIsfehani, elMufredat fi GaribilKuran, amy maddesi Mısır, tarihsiz Kuranda fiil şekli de bu anlamda kullanılmıştır: Rabbinizden size gercekleri gosteren deliller gelmiştir Kim gerceği gorurse (ebsara) kendi yararına, kim de gerceği gormezse (amiye) kendi zararınadırEnam, 6104 bk Maide, 571; HUd, 1128; Kasas, 2866; Hac, 2246; Fussilet, 4117; Muhammed, 4723 anlamındaki ayeti ornek olarak zikredebiliriz
Kuranda sapıklık anlamında ama, doğru yolu bulma anlamında huda kavramının zıddı olarak da kullanılmıştırFussilet, 4144 Peygamberi yalanlayıp inkar eden Nuh kavmineAraf, 764 ve ahireti inkar eden Mekkeli muşriklereNeml 2766 korler (amUn) denilmiştir
Kafirler nicin gercekleri goremezler? Goremezler cunku imana yanaşmazlar, inkarda diretirler, bu yuzden gozleri muhurlenmiş, gozlerinin uzerine perde cekilmiştir: Kafirler, Allahın kalplerini, kulaklarını ve gozlerini muhurlediği (tabea) kimselerdir, Nahl, 16108 Kafirlerin gozleri uzerinde de bir perde (ğışave) vardır,Bakara, 27 Munafıklar, Allahın kulaklarını sağır, gozlerini kor ettiği kimselerdirMuhammed, 4723 Kuran, inanmayanlara karşı bir korluktur (ama)Fussilet, 4144 Onlar, Kuranın guzelliklerini, hikmetlerini, inceliklerini ve hikmetlerini goremezler
b) Ahiret Bağlamında Gorme Engelliler
Kur'anda 4 ayette ahirette gorme engellilerden soz edilmektedir
Kim bu dunyada kor olursa o ahirette de kordur İsra, 1772 anlamındaki ayette gecen ahirette korluk; cennet nimetlerini gorememek Kurtubi, X, 298 FirUzabadi, Mecdu'ddin Muhammed bYa'kUb,, Tenviru'lMikbas Min Tefsiri İbn Abbas (MemUatun Mine'tTefasir), IV, 56 Beyrut, tarihsiz ve kurtuluş yolunu bulamamaktırBeydavi, IV, 56
Kim benim zikrimden (Kurandan) yuz cevirirse mutlaka ona dar bir gecim vardır ve onu kıyamet gununde kor olarak haşrederiz O, Rabbim! Dunyada ben goren bir kimse idim, beni nicin kor olarak haşrettin der,Taha, 412 Allah kimi doğru yola iletirse işte o doğru yolu bulmuştur Kimi de sapıtırsa boyleleri icin Onun dışında dostlar bulamazsın Onları kıyamet gunu, korler, dilsizler ve sağırlar olarak yuz ustu haşredeceğiz Varacakları yer cehennemdirİsra, 1797 anlamındaki ayetlerde gecen ahirette korluğun hakiki mi mecazi mi olduğu konusunda Kur'an yorumcuları ihtilaf etmişlerdir Mecazi anlamda olduğunu soyleyenlere goreKehf, 1853 ayetinde mucrimlerin cehennemi, Furkan, 2512 ve Mulk 677 ayetlerinde cehennem ateşinin muthiş kaynamasını ve korkunc uğultusunu işitecekleri bildirilmektedir korlukten maksat; kendilerini sevindirecek şeyleri gorememeleridir Korluğun hakiki anlamda olduğunu soyleyenlere gore ise kafirler, MuminUn suresinin 108 ayetindeki talimattan sonra kor sağır ve dilsiz olacaklardırHazin, IV, 73
2 İşitme Engelliler
Kur'anda işitme engelliler ile ilgili ayetlerin sayısı, gorme engellilere gore daha azdır İsim şekli (summ) 11 ayette gecmektedir Bu ayetlerden 10u dunyada sağırlık, biri ahirette sağırlık ile ilgilidir Dunyada sağırlık ile ilgili ayetlerin sadece biri hakiki, diğerleri mecazi anlamdadır
21 Hakiki anlamdaki sağırlık; benzetme bağlamında gecmektedir Bir olgu olarak işiten ile işitmeyen bir değildir Sağır insan sesleri duyamazken kulakları sağlıklı insan sesleri duyabilmektedir Bu acıdan aralarında fark vardır İşte Allah, inkar edip isyan edenler ile iman edip salih amel işleyenleri kor ve sağır ile işiten ve goren insanlara benzetmektedir: Bu iki zumrenin durumu kor ve sağır ile goren ve işiten kimseler gibidir Bunların durumları hic birbirlerine denk olur mu? Hala duşunmez misiniz?HUd, 1124 Ayette, sadece bir durum tespiti ve benzetme yapılmaktadır, yoksa gorme ve işitme engelliler yerilip aşağılanmamaktadır
22 Mecazi anlamdaki sağırlık; Allah ve peygamberin cağrısını duymazlıktan gelmek, ilahi gerceklere kulak tıkamaktır
Kafir, muşrik ve munafıklar, Kuranda sağır olarak nitelendirilmektedir: (Munafıklar), sağırdırlar, dilsizdirler, kordurler Artık onlar hakka donmezlerBakara, 218 Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kordurler, bundan dolayı anlamazlar, Bakara, 2171 Ayetlerimizi yalanlayanlar karanlıklar icerisindeki sağırlar ve dilsizlerdirEnam, 639
Gorulduğu gibi ayetlerde munafıklar ve ayetleri yalanlayan kafirler, yerilme bağlamında korler ve sağırlar olarak nitelenmektedir Hatta Allah bu tur insanların, canlıların en kotuleri olduğunu bildirmektedir: Şuphesiz yer yuzunde yuruyen canlıların Allah katında en kotuleri akıllarını kullanmayan sağırlar, dilsizlerdirEnfal, 822
Kafirler ilahi gercekleri duymazlar, cunku inanmayanların kulaklarında bir ağırlık vardır,Fussilet, 4144 inkarda diretmeleri sebebiyle Allah, onların kalplerini ve kulaklarını muhurlemiştirBakara, 27 bk Nahl, 16108 Munafıklar, Allahın kulaklarını sağır, gozlerini kor ettiği kimselerdirMuhammed, 4723 Artık bu kimselerin kulaklarına hak soz girmez, Peygamber de onlara gerceği duyuramaz, cunku bunlar, akıllarını da kullanmazlar: Sağırlara hele akıllarını da kullanmıyorlarsa gerceği sen mi duyuracaksın?, Yunus, 1042 Zuhruf, 4340 Sen olulere (hakkı) duyuramazsın, arkalarını donup kacarlarken sağırlara da cağrıyı (ilahi daveti) duyuramazsın,Neml, 2780; Rum, 3052 cunku, sağırlar, uyarıldıkları vakit cağrıyı işitmezler Enbiya, 2145 Sen ancak ayetlerimize iman edip Musluman olanlara duyurabilirsinNeml, 2781 ve Onlar, kendilerine Rablerinin ayetleri hatırlatıldığı zaman, onlara kor ve sağır kesilmezlerFurkan, 2573
23 Ahirette sağırlık; Kur'anda bir ayette kafirlerin ahirette sağır olarak haşredileceği bildirilmektedir: Onları kıyamet gunu, korler, dilsizler ve sağırlar olarak yuz ustu haşredeceğiz, varacakları yer cehennemdirİsra, 1797 Kur'anda kafirlerin kulaklarının duyması ile ilgili ayet bulunmasıMesela bk Mulk, 677 sebebiyle mufessirler, kafirlerin ilk haşrolundukları andan kıyamet mevkiine gelinceye kadar sağır olacakları veya kendilerini sevindirecek sozleri işitemeyecekleri şeklinde sağırlığın hakiki veya mecazi anlamda olabileceği goruşunu serdetmişlerdirTaberi, IX, 15155156
3 Konuşma Engelliler
Kuranda beş ayette konuşma ozurluluğunden soz edilmektedir Bunlardan dordu dunya hayatı, biri ahiret hayatı ile ilgilidir Dunya hayatı ile ilgili olan ayetlerden bir hakiki anlamda, diğerleri mecazi anlamdadır
31 Hakiki anlamda dilsizlik; benzetme bağlamında gecmektedir: Allah, (şoyle) iki adamı misal verdi: Onlardan biri dilsizdir, hicbir şeye gucu yetmez, efendisine sadece bir yuktur Nereye gondersen olumlu bir sonuc alamaz Bu, adalet ile emreden ve doğru yol uzere olan kimse ile eşit olur mu?Nahl, 1676
32 Mecazi anlamda dilsizlik; gercekleri konuşmayan, hak sozu soylemeyen kimsedir Allah Kuranda kafir, muşrik ve munafık kimseleri dilsiz olarak nitelemektedir: (Munafıklar), sağırdırlar, dilsizdirler, kordurler Artık onlar hakka donmezler,Bakara, 218 (İnkar edenler), sağırdırlar, dilsizdirler, kordurler, bundan dolayı anlamazlar, Bakara, 2171 Ayetlerimizi yalanlayanlar karanlıklar icerisindeki sağırlar ve dilsizlerdirEnam, 639
33 Ahirette dilsizlik; Kur'anda bir ayette kafirlerin ahirette sağır olarak haşredileceği bildirilmektedir: Onları kıyamet gunu, korler, dilsizler ve sağırlar olarak yuz ustu haşredeceğiz, varacakları yer cehennemdirİsra, 1797
Yasin suresinin 65 ayetinde kıyamet gunu Allahın kafirlerin ağızlarını muhurleneceği, ellerinin konuşup ayaklarının şahitlik edeceği bildirilmektedir
İbn Abbas, ahiret korluğunu, kafirlerin kendilerini sevindirecek şeyleri gorememeleri; dilsizliği, delil ile konuşamamaları; sağırlığı, kendilerini sevindirecek şeyleri duyamamaları şeklinde yorumlamıştırTaberi, IX, 15168
4 Ortopedik Engelliler
Kuranda iki ayette ortopedik engellilerden soz edilmektedir Bu ayetler, yurume engeli olan insanlara Allah yolunda cihada ve savaşa katılmamaları ile ilgilidir: Topala gucluk yoktur Nur, 2461 Fetih, 4817
5 Zihinsel Engelliler
İnsanın sahip olduğu en değerli nimet, akıl ve muhakeme nimetidir Bu nimetin yitirilmesi en buyuk kayıp ve en buyuk engelliliktir Kuranda zihinsel engellilik fiziksel ve mecazi anlamda kullanılmış, mecnUn ve sefih kelimeleri ile ifade edilmiştir
Kuran'da engelliler ile ilgili pek cok hukum bulunur:
Allah (cc) sizin sUretlerinize ve mallarınıza bakmaz, lakin sizin kalplerinize ve amellerinize bakar Ab Hanbel, Musned, II 285,539
Kur'anda gorme, işitme, konuşma, ortopedik ve zihinsel engelliler ile hastalıktan soz edilmektedir (ama (coğulu umy), ekmeh, esam (coğulu sum), ebkem (coğulu, bukm), arac, ebras, merid, sefih ve mecnun) Hastalık, işitme, gorme, konuşma ve anlama engelliliği ile ilgili ayetlerin buyuk coğunluğu mecazi anlamdadır
1 Gorme Engelliler
Gorme engelliliği, Kuranda 28 ayette gecmektedir Bunlardan sadece 10'u fiziksel anlamda olup 6'ısı dunya hayatı, 4u de ahiret hayatı ile ilgilidir
a) Dunya Bağlamında Gorme Engelliler
Dunya hayatındaki engellilik ile ilgili ayetlerin bir kısmı hakiki bir kısmı da mecazi anlamdadır
1 Hakiki anlamda gorme engelliler
Hakiki anlamda korluk; gozlerin gorme ozelliğini kaybetmesidir Altı ayette hakiki anlamda gorme engellilerden soz edilmektedir Bunlardan biri Allahın insanların fiziki yapılarına engelli veya sağlıklı oluşlarına gore değil, Allah ve Peygambere, iman ve itaate yonelmelerine gore itibar etmesi bağlamında; biri benzetme bağlamında, ikisi engellilere dini gorevlerde ruhsat ve kolaylık bildirme bağlamında, ikisi de Hz İsanın Allahın izniyle korleri iyileştirmesi bağlamında zikredilmiştir
1 1 Sorumluluk bağlamında; İslam, insanları ancak gucleri nispetinde sorumlu tutarBakara, 2284 Dolayısıyla gorme ozurlu insanlar dini gorevlerle ilgili olarak ancak guclerinin yettiği şeylerden sorumludurlar Allah yolunda cihat yapma ve savaşa katılma ile ilgili olarak, Kore gucluk yokturNur, 2461 Fetih, 4817 buyurulmaktadır Bu ayet, ortopedik ozurlulerin savaşa katılma zorunlululuğunun olmadığını ifade etmektedir
1 2 Benzetme bağlamında; Bir olgu olarak goren ile gormeyen bir değildir Ama, evrendeki varlıkları goremezken, gozleri sağlıklı olan insan gorebilmektedir Bu acıdan aralarında fark vardır İşte Allah, inkar edip isyan edenler ile iman edip salih amel işleyenleri kor ve sağır ile işiten ve goren insanlara benzetmektedir: Bu iki zumrenin durumu kor ve sağır ile goren ve işiten kimseler gibidir Bunların durumları hic birbirlerine denk olur mu? Hala duşunmez misiniz?HUd, 1124 Bu ayette, sadece bir durum tespiti ve benzetme yapılmaktadır, yoksa gorme ve işitme engelliler yerilip aşağılanmamaktadır Boyle bir şeyi Allah hakkında duşunmek bile mumkun değildir
1 3 Değer verme bağlamında; Allaha ve Peygambere yonelen gorme ozurlu insan, inkar edip isyan eden zengin ve itibarlı insandan daha değerlidir Bu husus, Abese suresinin ilk on iki ayetinde acıkca bildirilmektedir Alemlere rahmet, butun insanlara peygamber, ornek, uyarıcı ve mujdeci olarak gonderilen Peygamberimiz Hz Muhammed (as) Mekkenin ileri gelenlerini dine davet ile meşgul olması sebebiyle bir ama ile ilgilenmediği icin uyarılmıştır: Kendisine o a'ma geldi diye Peygamber yuzunu ekşitti ve oteye dondu, yuz cevirdi (Ey Peygamberim!) Ne bilirsin belki o ama temizlenip arınacak; yahut oğut alacak da bu oğut kendisine fayda verecek, kendisini muhtac hissetmeyene gelince sen ona yoneliyor, onun sesine kulak veriyorsun, (istemiyorsa) onun temizlenmesinden sana ne, ama sana Allaha derin bir saygı ile korku icinde koşarak geleni bırakıp ondan gaflet ediyorsun; hayır boyle yapma, cunku bu (Kur'an sureleri) bir oğuttur, dileyen ondan oğut alır Peygamber efendimiz (as), Mekkenin zengin ve ileri gelenlerinden Ebu Cehil (Amr ibn Hişam), Umeyye ibn Ebi Halef, Abbas İbn Abdulmuttalib ve Utbe ibn Ebi Rebia ile ozel bir goruşme yapar, bunları İslama davet eder İslamın guclenmesi acısından bu kimselerin Musluman olmalarını cok arzu eder Peygamberimiz Umeyye ibn Halef ile konuşurken Fihr oğullarından Abdullah ibn Ummi Mektum adında gorme ozurlu biri gelir ve Peygamberimizden kendisine Kurandan bir ayet okumasını ister Ey Allahın Peygamberi! Allahın sana oğrettiklerinden bana oğret der Peygamberimiz (as), sozunun kesilmesinden hoşlanmaz, yuzunu ekşitir, ondan yuz cevirir ve diğerlerine doner Peygamberimiz sozunu bitirip kalkacağı sırada vahiy gelir, Abese suresinin konu ile ilgili ayetleri inerPeygamber efendimiz (as), bu olaydan sonra Abdullah ibn Ummi Mektuma ikram etmiş, onunla konuşmuş, hatırını ve bir ihtiyacının olup olmadığını sorarak onunla ilgilenmiştirAtike b Abdullahtan doğan Abdullah ibn Ummi Mektum, Peygamberimizin (as) eşi Hz Haticenin dayısının oğludur Medineye ilk hicret edenlerden biridir Peygamberimiz ile birlikte iki savaşa katılmıştır Peygamberimiz ceşitli vesilelerle kendisini 13 defa Medinede yerine vekil bırakmıştır Cemaate imamlık yapmıştır Peygamberimizin (as) muezzinlerinden biridir Enes b Malik kendisini Kadisiye savaşında elinde siyah bir bayrak ve zırhlı olarak gorduğunu soylemiştir Bu savaşta şehit olduğu rivayeti vardırTaberi, Abdullah ibn Cerir CamiulBeyan An Tevili AyilKuran, XV, 305052 Beyrut, 1988 Yazır, VIII, 55705571
1 4 Tedavi Bağlamında; Kur'anda iki ayette Hz İsanın Allahın izni ile doğuştan korleri (ekmeh) iyileştirdiği ve Yakub (as)ın kor olan gozlerinin iyileştiği bildirilmektedir
Koru ve alacayı iyileştiririm, Ali İmran Yine benim iznimle sen doğuştan koru ve alacayı iyileştiriyordunMaide, 5110
Yakup (as), oğlu Yusuf icin doktuğu goz yaşlarından dolayı gozlerini, kaybetmiş, Yusuf'un gomleğini yuzune surmek suretiyle gozleri acılmıştır Bu olay Kur'an'da şoyle anlatılmaktadır: Uzuntuden iki gozune ak duştu, acısını icinde saklıyordu,Yusuf, 1284 (Yusuf kardeşlerine) bu gomleğimi goturun, babamın yuzune koyun ki gozleri acılsın dedi,Yusuf, 1393 Mujdeci gelip gomleği Yakub'un yuzune koyunca gozleri acılıverdiYusuf, 1296
2 Mecazi anlamda gorme engelliler
Mecazi anlamda korluk, gozlerin varlıkları gorememesi değil, insanın gercekleri gorememesi yani kalp korluğudur Yuce Allah, kalbiaklızihni, gozleri, kulakları ve dili sadece eşyayı değil aynı zamanda gercekleri anlasın, gorsun, duysun ve konuşsun diye yaratmıştır Allah sizi annelerinizin karınlarından hicbir şey bilmezken cıkardı; şukredesiniz diye size kulaklar, gozler ve kalpler verdi,Nahl, 1678 Yer yuzunde gezip dolaşmadılar mı ki duşunecek kalpleri, işitecek kulakları olsun Cunku gercekte (kafadaki) gozler değil, goğuslerdeki kalpler (kalp gozleri) kor olurHac, 2246 anlamındaki ayetler bu gerceği ifade etmektedir
Yuce Allah, gercekleri anlamayan kalp, gercekleri gormeyen goz ve gercekleri işitmeyen kulak sahiplerini sapık ve cehennemlik insanlar olarak nitelemektedir: Yemin olsun ki cinler ve insanlardan kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gozleri olup da bunlarla gormeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen bir cok insanı cehennem icin var ettik İşte bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha da aşağıdadırlar, işte bunlar gafillerin ta kendileridirAraf, 7179 anlamındaki ayet bunun delilidir
Yuce Allah bu anlamda gozleri olduğu halde gercekleri goremeyenleri hakiki korlerolarak nitelendirmesi oldukca anlamlıdır Kurana baktığımız zaman bu anlamda kafir, muşrik ve munafıklara ama denildiğini gormekteyiz
21 Kafir: Hic goren ile gormeyen bir olur mu?,Enam, 650 Kor ile goren bir olmaz,Fatır, 351920 Kor ile goren, iman edip salih amel işleyenler ile kotu amel işleyenler bir değildirMumin, 4058 anlamındaki ayetlerde gecen kor ile goren mecazi anlamda olup bununla kastedilen, kafir ile mumin veya cahil ile alim veya Allah ile put veya gafil ile gerceği goren insandırBeydavi, V,
İnkar edenleri imana cağıran (Peygamber) ile inkar edenlerin durumu, bağırıp cağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara seslenen (coban) ile hayvanların durumu gibidir Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kordurler, bundan dolayı anlamazlarBakara, 2171
22 Muşrik: Kor ile goren bir olur?Rad, 1316 anlamındaki ayette gecen kor ile gorenden maksat Allaha ortak koşan muşrik ile Allahı bir tek ilah kabul eden mumindirBeydavi, III, 482
23 Munafık: Munafıklar, sağırdırlar, kordurler, dilsizdirlerBakara, 218
Gerceklere gozlerini kapamış olan kafir, muşrik ve munafıklar, gozlerini ve gonlunu Allaha ve peygambere acmadıkca ilahi hakikatleri anlayıp goremezler Yuce Allah, Peygamberine şoyle seslenmektedir: Sen korleri sapıklıklarından vazgecirip yola getiremezsin,Neml, 2781 Rum, 3053 Korlere, hele gerceği gormuyorlarsa sen mi doğru yolu gostereceksin?,Yunus, 1043 Korleri ve apacık bir sapıklık icinde olanları sen mi doğru yola ileteceksin?Zuhruf, 4340,
Rabbinden sana indirilenin gercek olduğunu bilen kimse (onu bilemeyen) kor gibi olur mu? (Bunu) ancak akıl sahipleri anlarRad, 1319 bk Neml 2766; Araf, 764 anlamındaki ayette gecen kor kelimesi, alemlerin Rabbinden indirilen Kuranın hak olduğunu bilen kimsenin zıddı olarak kullanılmıştır Kur'anın hak olduğunu bilenler, kafirler gibi kor, sağır ve dilsiz olmazlar O Rahmanın kulları, kendilerine Rablerinin ayetleri hatırlatıldığı zaman onlara kor ve sağır kesilmezlerFurkan, 2573
Kim bu dunyada kor olursa o ahirette de kordur, yolunu daha da şaşırmıştırİsra, 1772 anlamındaki ayette gecen kor (ama) kelimesi de mecazi anlamda olup kalp gozu kor olan, dunyada Allahın gucunu, nimetlerini, varlığına işaret eden delileri ve doğru yolu goremeyen, Allaha ve Peygamberine iman etmeyen kimse anlamındadırTaberi, IX, 10128; Kurtubi , Muhammed b Ahmed, elCami' Li Ahkami'lKur'an, , X, 298 Beyrut, 1967 Beydavi, IV, 56 Yazır, V, 3192 Kurana gore inanan bir ama mumin inanmayan ama gozleri goren kafirden daha ustundur!
Gorulduğu gibi ayetlerdeki ama kelimeleri coğunlukla mecazi anlamdaki korluğu yani kalp korluğunu ifade etmektedir Bu kelimenin kok anlamında bu mana vardırRauğıb elIsfehani, elMufredat fi GaribilKuran, amy maddesi Mısır, tarihsiz Kuranda fiil şekli de bu anlamda kullanılmıştır: Rabbinizden size gercekleri gosteren deliller gelmiştir Kim gerceği gorurse (ebsara) kendi yararına, kim de gerceği gormezse (amiye) kendi zararınadırEnam, 6104 bk Maide, 571; HUd, 1128; Kasas, 2866; Hac, 2246; Fussilet, 4117; Muhammed, 4723 anlamındaki ayeti ornek olarak zikredebiliriz
Kuranda sapıklık anlamında ama, doğru yolu bulma anlamında huda kavramının zıddı olarak da kullanılmıştırFussilet, 4144 Peygamberi yalanlayıp inkar eden Nuh kavmineAraf, 764 ve ahireti inkar eden Mekkeli muşriklereNeml 2766 korler (amUn) denilmiştir
Kafirler nicin gercekleri goremezler? Goremezler cunku imana yanaşmazlar, inkarda diretirler, bu yuzden gozleri muhurlenmiş, gozlerinin uzerine perde cekilmiştir: Kafirler, Allahın kalplerini, kulaklarını ve gozlerini muhurlediği (tabea) kimselerdir, Nahl, 16108 Kafirlerin gozleri uzerinde de bir perde (ğışave) vardır,Bakara, 27 Munafıklar, Allahın kulaklarını sağır, gozlerini kor ettiği kimselerdirMuhammed, 4723 Kuran, inanmayanlara karşı bir korluktur (ama)Fussilet, 4144 Onlar, Kuranın guzelliklerini, hikmetlerini, inceliklerini ve hikmetlerini goremezler
b) Ahiret Bağlamında Gorme Engelliler
Kur'anda 4 ayette ahirette gorme engellilerden soz edilmektedir
Kim bu dunyada kor olursa o ahirette de kordur İsra, 1772 anlamındaki ayette gecen ahirette korluk; cennet nimetlerini gorememek Kurtubi, X, 298 FirUzabadi, Mecdu'ddin Muhammed bYa'kUb,, Tenviru'lMikbas Min Tefsiri İbn Abbas (MemUatun Mine'tTefasir), IV, 56 Beyrut, tarihsiz ve kurtuluş yolunu bulamamaktırBeydavi, IV, 56
Kim benim zikrimden (Kurandan) yuz cevirirse mutlaka ona dar bir gecim vardır ve onu kıyamet gununde kor olarak haşrederiz O, Rabbim! Dunyada ben goren bir kimse idim, beni nicin kor olarak haşrettin der,Taha, 412 Allah kimi doğru yola iletirse işte o doğru yolu bulmuştur Kimi de sapıtırsa boyleleri icin Onun dışında dostlar bulamazsın Onları kıyamet gunu, korler, dilsizler ve sağırlar olarak yuz ustu haşredeceğiz Varacakları yer cehennemdirİsra, 1797 anlamındaki ayetlerde gecen ahirette korluğun hakiki mi mecazi mi olduğu konusunda Kur'an yorumcuları ihtilaf etmişlerdir Mecazi anlamda olduğunu soyleyenlere goreKehf, 1853 ayetinde mucrimlerin cehennemi, Furkan, 2512 ve Mulk 677 ayetlerinde cehennem ateşinin muthiş kaynamasını ve korkunc uğultusunu işitecekleri bildirilmektedir korlukten maksat; kendilerini sevindirecek şeyleri gorememeleridir Korluğun hakiki anlamda olduğunu soyleyenlere gore ise kafirler, MuminUn suresinin 108 ayetindeki talimattan sonra kor sağır ve dilsiz olacaklardırHazin, IV, 73
2 İşitme Engelliler
Kur'anda işitme engelliler ile ilgili ayetlerin sayısı, gorme engellilere gore daha azdır İsim şekli (summ) 11 ayette gecmektedir Bu ayetlerden 10u dunyada sağırlık, biri ahirette sağırlık ile ilgilidir Dunyada sağırlık ile ilgili ayetlerin sadece biri hakiki, diğerleri mecazi anlamdadır
21 Hakiki anlamdaki sağırlık; benzetme bağlamında gecmektedir Bir olgu olarak işiten ile işitmeyen bir değildir Sağır insan sesleri duyamazken kulakları sağlıklı insan sesleri duyabilmektedir Bu acıdan aralarında fark vardır İşte Allah, inkar edip isyan edenler ile iman edip salih amel işleyenleri kor ve sağır ile işiten ve goren insanlara benzetmektedir: Bu iki zumrenin durumu kor ve sağır ile goren ve işiten kimseler gibidir Bunların durumları hic birbirlerine denk olur mu? Hala duşunmez misiniz?HUd, 1124 Ayette, sadece bir durum tespiti ve benzetme yapılmaktadır, yoksa gorme ve işitme engelliler yerilip aşağılanmamaktadır
22 Mecazi anlamdaki sağırlık; Allah ve peygamberin cağrısını duymazlıktan gelmek, ilahi gerceklere kulak tıkamaktır
Kafir, muşrik ve munafıklar, Kuranda sağır olarak nitelendirilmektedir: (Munafıklar), sağırdırlar, dilsizdirler, kordurler Artık onlar hakka donmezlerBakara, 218 Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kordurler, bundan dolayı anlamazlar, Bakara, 2171 Ayetlerimizi yalanlayanlar karanlıklar icerisindeki sağırlar ve dilsizlerdirEnam, 639
Gorulduğu gibi ayetlerde munafıklar ve ayetleri yalanlayan kafirler, yerilme bağlamında korler ve sağırlar olarak nitelenmektedir Hatta Allah bu tur insanların, canlıların en kotuleri olduğunu bildirmektedir: Şuphesiz yer yuzunde yuruyen canlıların Allah katında en kotuleri akıllarını kullanmayan sağırlar, dilsizlerdirEnfal, 822
Kafirler ilahi gercekleri duymazlar, cunku inanmayanların kulaklarında bir ağırlık vardır,Fussilet, 4144 inkarda diretmeleri sebebiyle Allah, onların kalplerini ve kulaklarını muhurlemiştirBakara, 27 bk Nahl, 16108 Munafıklar, Allahın kulaklarını sağır, gozlerini kor ettiği kimselerdirMuhammed, 4723 Artık bu kimselerin kulaklarına hak soz girmez, Peygamber de onlara gerceği duyuramaz, cunku bunlar, akıllarını da kullanmazlar: Sağırlara hele akıllarını da kullanmıyorlarsa gerceği sen mi duyuracaksın?, Yunus, 1042 Zuhruf, 4340 Sen olulere (hakkı) duyuramazsın, arkalarını donup kacarlarken sağırlara da cağrıyı (ilahi daveti) duyuramazsın,Neml, 2780; Rum, 3052 cunku, sağırlar, uyarıldıkları vakit cağrıyı işitmezler Enbiya, 2145 Sen ancak ayetlerimize iman edip Musluman olanlara duyurabilirsinNeml, 2781 ve Onlar, kendilerine Rablerinin ayetleri hatırlatıldığı zaman, onlara kor ve sağır kesilmezlerFurkan, 2573
23 Ahirette sağırlık; Kur'anda bir ayette kafirlerin ahirette sağır olarak haşredileceği bildirilmektedir: Onları kıyamet gunu, korler, dilsizler ve sağırlar olarak yuz ustu haşredeceğiz, varacakları yer cehennemdirİsra, 1797 Kur'anda kafirlerin kulaklarının duyması ile ilgili ayet bulunmasıMesela bk Mulk, 677 sebebiyle mufessirler, kafirlerin ilk haşrolundukları andan kıyamet mevkiine gelinceye kadar sağır olacakları veya kendilerini sevindirecek sozleri işitemeyecekleri şeklinde sağırlığın hakiki veya mecazi anlamda olabileceği goruşunu serdetmişlerdirTaberi, IX, 15155156
3 Konuşma Engelliler
Kuranda beş ayette konuşma ozurluluğunden soz edilmektedir Bunlardan dordu dunya hayatı, biri ahiret hayatı ile ilgilidir Dunya hayatı ile ilgili olan ayetlerden bir hakiki anlamda, diğerleri mecazi anlamdadır
31 Hakiki anlamda dilsizlik; benzetme bağlamında gecmektedir: Allah, (şoyle) iki adamı misal verdi: Onlardan biri dilsizdir, hicbir şeye gucu yetmez, efendisine sadece bir yuktur Nereye gondersen olumlu bir sonuc alamaz Bu, adalet ile emreden ve doğru yol uzere olan kimse ile eşit olur mu?Nahl, 1676
32 Mecazi anlamda dilsizlik; gercekleri konuşmayan, hak sozu soylemeyen kimsedir Allah Kuranda kafir, muşrik ve munafık kimseleri dilsiz olarak nitelemektedir: (Munafıklar), sağırdırlar, dilsizdirler, kordurler Artık onlar hakka donmezler,Bakara, 218 (İnkar edenler), sağırdırlar, dilsizdirler, kordurler, bundan dolayı anlamazlar, Bakara, 2171 Ayetlerimizi yalanlayanlar karanlıklar icerisindeki sağırlar ve dilsizlerdirEnam, 639
33 Ahirette dilsizlik; Kur'anda bir ayette kafirlerin ahirette sağır olarak haşredileceği bildirilmektedir: Onları kıyamet gunu, korler, dilsizler ve sağırlar olarak yuz ustu haşredeceğiz, varacakları yer cehennemdirİsra, 1797
Yasin suresinin 65 ayetinde kıyamet gunu Allahın kafirlerin ağızlarını muhurleneceği, ellerinin konuşup ayaklarının şahitlik edeceği bildirilmektedir
İbn Abbas, ahiret korluğunu, kafirlerin kendilerini sevindirecek şeyleri gorememeleri; dilsizliği, delil ile konuşamamaları; sağırlığı, kendilerini sevindirecek şeyleri duyamamaları şeklinde yorumlamıştırTaberi, IX, 15168
4 Ortopedik Engelliler
Kuranda iki ayette ortopedik engellilerden soz edilmektedir Bu ayetler, yurume engeli olan insanlara Allah yolunda cihada ve savaşa katılmamaları ile ilgilidir: Topala gucluk yoktur Nur, 2461 Fetih, 4817
5 Zihinsel Engelliler
İnsanın sahip olduğu en değerli nimet, akıl ve muhakeme nimetidir Bu nimetin yitirilmesi en buyuk kayıp ve en buyuk engelliliktir Kuranda zihinsel engellilik fiziksel ve mecazi anlamda kullanılmış, mecnUn ve sefih kelimeleri ile ifade edilmiştir