Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Kuran’ı Kerim “Zikirdir”

Kuran’ı Kerim “Zikirdir”

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
HZMUHAMMED (SAV)'İN KUTLU SOYU:

SEYYİDLER

Peygamber Efendimiz (sav)’in kızı Hz Fatma (ra)’dan olan torunu Hz Hasan (ra) soyundan gelen kişilere İslam kültüründe “seyyid adı verilmektedir Hz Muhammed (sav)’in diğer torunu olan Hz Hüseyin (ra)’ın soyundan olan şahıslar da “şerif olarak adlandırılmaktadır
Arapça olan seyyid kelimesi Türkçe’de ‘efendi, bey, ileri gelen baş, reis’ gibi anlamlara gelmektedir Hadisi şeriflerde bu ifade, ‘kabile başkanı, topluluğun ileri gelen seçkin kimseleri’ gibi manalarda kullanılmıştır Seyyidler, bazı İslam coğrafyalarında habib, emir ya da mir olarak da adlandırılmaktadır
Büyük hadis alimleri İmam Buhari ve Tirmizi, seyyid kelimesini ilk olarak Resulullah (sav)’ın Hz Hasan (ra) için kullandığını söylemektedirler Resulü Ekrem (sas), bir gün minberde bulunduğu bir sırada yanındaki Hasan (ra)'ı işaret ederek, Bu oğlum seyyiddir Umulur ki Allah onun vasıtasıyla iki Müslüman fırkanın barışmasını sağlardemiştir (Buhari, Sulh, 9; FedailulAshab, 22; Tirmizi, Menakıp, 31) Peygamberimiz (sav) başka bir hadisi şerifinde de; Hasan ve Hüseyin cennet ehlinin gençlerinin iki seyyididirler(Tirmizi, Menâsık, 31) buyurmuştur
Hz Muhammed (sas), tüm Müslüman aleminin şevk ve heyecanla beklediği, Ahir Zaman’da zuhur edecek olan Hz Mehdi (as)’nin da kendi soyundan olacağını şöyle müjdelemiştir:
Biz, Abdulmuttalib'in çocukları cennet ehlinin seyyidleriyiz Ben, Hamza, Ali, Cafer, Hasan, Hüseyin ve Mehdi(İbn Mace, Fiten, 34)

Müslümanlar Seyyidlere Daima Büyük Bir Sevgi ve Saygıyla Yaklaşmışlardır
Müslümanlar Resulullah’a duydukları sevgiyi ve muhabbeti, onun kutlu soyundan gelen seyyidlere karşı da daima göstermişlerdir Müslümanların kalplerindeki coşkun Ehli Beyt sevgisinden dolayı, Hz Muhammed (sas)'in torunlarının soyundan gelenler Müslümanlarca her zaman için büyük bir itibar görmüştür Hemen hemen bütün İslam ülkelerinde seyyidler dünyevi muamelelerde farklı bir konumda tutulmuş, onlara çeşitli kolaylıklar sağlanmaya çalışılmıştır
Tarihteki her İslam devletinde, seyyidler zümresinin işleriyle ilgilenen özel bir kurumun bulunmuş olması ve bu müessesenin başında bulunan kimsenin (NakîbulEşrâf efendi) de makamca en yüksek olan kişilerden biri olarak değerlendirilmesi, bu durumun en açık delilidir
Seyyidler Farklı Coğrafyalara Nasıl Yayılmışlardır?
Dört halife döneminde İslam ahlakını tebliğ etmek için Asya ve Afrika’nın pek çok bölgesine giden Müslümanlar olmuştur Bu tebliğ yolculukları bilhassa Hz Ömer (ra) ve Hz Osman (ra) zamanında iyice yoğunlaşmıştır Kuran ahlakını tüm insanlara anlatmak için yola çıkanların arasında pek çok seyyid de olmuştur Bu seyyidler çoğunlukla gittikleri bölgelere yerleşmişler ve o bölgenin yerli halkıyla kaynaşmışlardır
Ancak göç eden seyyidlerin büyük çoğunluğu, göç eden diğer Müslümanlar gibi, Dört Halife Dönemi’nden sonra başa gelen Emevilerin katı tutumu nedeniyle Arabistan’dan ayrılmışlardır
Hz Hasan (ra)’nın ve Hz Hüseyin (ra)’in şehit edilmelerinden sonra, seyyidlerin göç hareketleri iyice hız kazanmıştır
Göçler, o zamanki İslam Devleti’nin sınır bölgeleri olan Mağrib (Fas), Kafkasya, Maveraünnehir, Horasan, Taberistan, Yemen gibi yerlere olmuştur Bu seyyid göçleri neticesinde Fas’ta İdrisiler, Yemen’de Süleymaniler, İran’da Zeydiler gibi pek çok hanedanlık kurulmuştur
Pek çok seyyid, Moğol ve Türk devletlerine sığınmış, buralardaki yerel halk ile kaynaşmıştır Hatta kimi zaman, Kafkasya’da kurulan Nogay Hanlığı’nda olduğu gibi devletin kurucuları arasında dahi yer almışlardır
Türkiye’ye de Farklı Dönemlerde Seyyid Göçleri Olmuştur
Türkiye, en uzun ömürlü ve en geniş topraklara sahip Türkİslam Devleti olan Osmanlı İmparatorluğu’nun tek varisi olması itibariyle seyyidlerin yoğun olarak yerleştiği ülkelerden biridir Günümüzde yurdumuzun pek çok yerine dağılmış olmakla beraber daha ziyade Ankara, Siirt, Şanlıurfa, Erzurum, Elazığ, Erzincan, Adana, Iğdır gibi şehirlerde daha yoğun olarak yaşamaktadırlar Bu seyyidlerin çoğu, ilk seyyid göçleriyle beraber Anadolu’ya gelip yerleşmişlerdir Ancak daha sonra da çeşitli vesilelerle Türkiye topraklarına olan göç hareketi devam etmiştir Özellikle OsmanlıRus Savaşları ve RusKafkas Savaşları sırasında Anadolu’ya göç eden çok sayıda Kafkasyalı’nın arasında bir çok seyyid de bulunmaktadır Bu seyyidler daha ziyade İç Anadolu Bölgesi’ne yerleştirilmişlerdir O dönemde Türkiye’ye yerleşen seyyid aileleri arasında, dergimizde yayınlanan konuların hazırlanmasında eserlerinden faydalanılan Sayın Adnan Oktar’ın dedesi Ömer Bey ve ailesi de bulunmaktadır
Ömer Bey’in dedesi olan Beslen Arslan Kasayev’in kökeni ise Nogay Hanlığı’na dayanmaktadır Beslen Arslan Kasayev’in ailesi Arslanoğulları olarak tanınmaktadır Arslanoğulları, 1827 yılında Kafkas Valiliği için hazırlanan bir belgede adı geçen 21 seyyid ailesinden biridir ve aile 1902 yılında Kafkas topraklarından ayrılıp Ankara’nın Bala kasabasına yerleşmiştir
Seyyid aileleri, yaşadıkları bölgelerdeki halk tarafından da tanınan ve bilinen kimselerdir Bu aileler birbirlerine tanık ve kefil olan bir topluluk oluşturmuşlardır
*Rusya Federasyonu Stavropol Federal Arşivi'nde yer alan, 17 Temmuz 1827 tarihli orjinal belgenin fotokopisi Arşiv No: 48, Cilt 2, Dosya No: 853


Kara Nogay ve Yediskul bölgesinde yaşayan Nugay Seyyidleri hakkında isim soyadlarıyla ve aile mensuplarıyla ilgili bilgiler
Aile mensupları

Kişi ve Ailesi Erkek

Kadın

1 Nugay Kaplanov ve ailesi4

3

2 Yusuf Ali Aysoltanov ve ailesi 2

5

3 Beslen Arslan Kasayev ve ailesi 2

4

4 Han Muhambet İsmailov ve ailesi 3



5 Muhambet Kantemirov ve ailesi8

9

6 Mengligirey Tilenchiyev ve ailesi 3



7 Yanseyit Abdullayev ve ailesi 2

4

8 Gazı İnal Batırburzayev ve ailesi5

7

9 Hayati Ahmetov ve ailesi3

3

10 Nemin Yasenbi Adjiyev ve ailesi8

5

11 Alibey Mamayev ve ailesi3

3

12 Musousov ve ailesi 2

3

13 Alibek Soltanaliyev ve ailesi4


14 Bekmurza Karamurzayev ve ailesi
3
2

15 Aslangirey Temirhanov ve ailesi 3

3

16 Alibey Temirov ve ailesi 2

3

17 Ali Mamayev ve ailesi3

1

18 Beymurza İsterekov ve ailesi 4

3

19 Tausultan Temirhanov ve ailesi 7



20 Mamay Arslanov ve ailesi1



21 Magomet Utepov ve ailesi3

3

TOPLAM KİŞİ SAYISI75

61



Rusya Federasyonu Stavropol Federal Arşivi'nde yer alan, 17 Temmuz 1827 tarihli orjinal belgenin fotokopisi Arşiv No: 48, Cilt 2, Dosya No: 853
Bu tarihi belgede, Kara Nogay ve Yediskul bölgesinde yaşayan Nugay Seyyidlerinin kimlikleri ve aileleri hakkında bilgiler mevcuttur
Bu bilgiler bir liste halinde düzenlenmiş olup listelerde 3 sırada Adnan Oktar (Harun Yahya)’nın dedesinin dedesi olan Beslen Arslan ve ailesinin kaydı bulunmaktadır Adnan Oktar’ın dedesi Ömer bey Kafkasya’da doğmuş, 1902’de Ankara Bala kasabasına yerleşmiştir Ömer Bey’in babası Hacı Yusuf, Hacı Yusuf’un babası ise Rus arşivlerinde seyyid olarak kaydı bulunan Beslen Arslan (Kasayev)’dır

Adnan Oktar’ın babasının ismi resmi kayıtlarda Yusuf Oktar Arslan olarak geçmektedir Arslan soyadı, Rus kaynaklarında da yer almaktadır


Türkİslam Kültüründe Seyyidlere Verilen Değer
Türkİslam devletlerinde ülkenin en saygın ve önde gelen kişileri askerler olarak kabul edilirdi İdareciler ve halk, seyyidleri de askeri sınıfa mensupmuş gibi değerlendirmişler ve onlara büyük bir itibar göstermişlerdir Tüm vergilerden ve harçlardan muaf tutulmuşlardır Devlet herhangi bir maddi sıkıntı yaşamamaları için kendilerine aylık bağlamıştır
Kimi zaman yerel yöneticiler usulsüz uygulamalarda bulunup seyyid ve şeriflerden vergi almaya çalışmışlardır Ancak merkezden yapılan düzenlemelerle bu tür muamelelerin önüne geçilmiştir Hz Peygamber (sav) soyundan gelen kişilerin hiçbir şekilde incitilmemesi ve onlara son derece saygılı davranılması yönünde bir çok padişah fermanı bulunmaktadır
Evliya Çelebi gibi pek çok Osmanlı tarihçisi, seyyidlerin çoğunun oldukça alçakgönüllü ve ince düşünceli olduklarını, seyyidliklerini belli etmekten kaçınan bir ahlaka sahip bulunduklarını ifade etmiştir Ancak zaman içinde, seyyidlerin sahip oldukları imtiyazlardan faydalanmak isteyen art niyetli kişiler ortaya çıkmıştır
Günümüzde seyyidler, yurdumuzun pek çok yerine dağılmış olmakla beraber daha ziyade Ankara, Siirt, Şanlıurfa, Erzurum, Elazığ, Erzincan, Adana, Iğdır gibi şehirlerde daha yoğun olarak yaşamaktadırlar

Müteseyyid (sahte seyyid) olarak adlandırılan bu kişilerin sayıları hızla artınca, Devleti Ali Osmaniye’nin vergi kaynaklarında meydana gelen ciddi azalmanın önüne geçmek ve seyyidlik makamının namını korumak için bazı önlemler alınmıştır Seyyid olduğunu iddia eden herkes hakkında detaylı incelemeler yapılmıştır Seyyid ve şeriflerin silsilelerini ve secerei tayyibe denilen soy kütüklerini kaydedip koruyan nakübüleşraf isimli bir müessese kurulmuştur Bu müessese ilk olarak Sultan Çelebi Mehmet zamanında kurulmuş, Fatih Sultan Mehmet döneminde kaldırılmış, II Bayezid devrinde yeniden ihya edilmiştir
Sahte seyyidlerin, gerçek seyyidler arasına karışmasına mani olmak için taşraya naib (İstanbul’da yaşayan ve seyyidlerin başı olarak görülen nakibüleşraf efendinin vekillerine bu isim verilir) denen özel görevliler gönderilmiş ve teftiş defterleri tutulmuştur Bu defterler, herhangi bir seyyidlik iddiası üzerine merkezden yürütülen inceleme esnasında, söz konusu isimlerin kayıtlı olup olmadığını bulmakta kolaylık sağlaması için, seyyidliği ortaya koyan mevcut delillere dayanılarak hazırlanmıştır Nakibüleşrafın başındaki kişi, Osmanlı sarayında oldukça önemli bir yere sahipti Osmanlı padişahlarının tahta çıkışlarında (cülus merasiminde), kendilerine ilk önce nakibüleşraf efendi bağlılık bildirirdi Osmanlı bayram törenlerinde, hünkar arz odasından çıkıp tahta oturduğunda nakibüleşraf efendi bir dua ile bayram merasimini açardı
Hem cülus merasimlerinde hem de bayram törenlerinde, nakibüleşraf sultanı tebrik ettiği esnada padişah hürmeten ayağa kalkardı Resmi yazışmalarda nakibüleşraflara özgü muayyen ünvanlar kullanılırdı
Nakibüleşraftan sonra seyyidlerin en büyük amiri olan ve ‘alemdar’ ünvanı verilen kişiler, sefer sırasında saraydan çıkarak ordu ile beraber gidecek olan ‘sancakı şerif’i taşırlardı Sancakı şerifin gidiş ve gelişinde, nakibüleşraf efendi ile seyyid ve şerifler sancak merasimine katılarak tekbir alıp salavat getirirlerdi
Anadolu topraklarında yaşayan seyyidler daha ziyade ulema (din bilginleri) sınıfına mensupturlar Genelde imamlık, hatiplik, kadılık, müftülük, medrese hocalığı gibi görevlerde bulunmuşlardır
Osmanlı’larda seyyid kabul edilmek için baba tarafı soyunun Hz Muhammed (sav)’e kadar uzanması yeterli görülmüştür Ancak diğer İslam devletlerinde pek rastlanmayan bir şekilde, yalnızca anne tarafından seyyit olmanın da mümkün olduğu kanaati kabul görmüştür
Osmanlı İmparatorluğu’nda ali Abbas soyu (Resulullah (sav)’in amcasının soyu) da seyyidler gibi itibar görmüştür


KAYNAK:
1 ( XVIXVII yüzyıllarında KabartayRusya İlişkileri Belgeler ve yazışmalar, Cilt 1, Derleyen: YNKusheva, TH Kumikova, Moskova, 1957)
alıntıdır

 

Similar threads

Hazreti Muhammedin Bugünkü Soyu Peygamber Efendimizin Soyundan Gelen Kişiler Peygamber Efendimizin soyundan gelenlere seyyid ve şerif denir Osmanlı vaktinde seyyid ve şeriflerin şecereleri belirli idi Günümüzde de bazılarında bu senetler bulunmaktadır bununla beraber Peygamberimizin...
Cevaplar
0
Görüntüleme
208
Seyyid Kimdir ? Efendi, bey, mevla, ileri gelen baş, reis. Nesebi Hz. Hüseyin (r.a) yoluyla Rasulüllah (s.a.s)'e ulaşan kimseleri ifade eden arapça bir sıfat. Rasulüllah (s.a.s), Seyyidu's-Sakaleyn (iki alemin efendisi), Seyyidul-En'am (yaratılmışların en büyüğü), Seyyidul-Enbiya (bütün...
Cevaplar
0
Görüntüleme
156
Ehli beyt, Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselamın bütün aile fertlerine denir Mübarek hanımları, kızı Hz Fatıma ile Hz Ali ve bunların evlatları olan Hz Hasan ve Hz Hüseyin, onların çocukları ve kıyamete kadar gelecek torunlarının hepsine de ehli beyt denir Hatta Peygamberimizin temiz...
Cevaplar
0
Görüntüleme
115
Peygamber Efendimizin Soyundan Gelenler Hz Muhammedin soyundan gelenlere ne denir İslam dininin son peygamberi Muhammed'in ev ahalisi ve akrabalarını, kısacası ailesini tanımlamak icin ehli beyt kelimesi kullanılır Peygamber Efendimiz (sav)in kızı Hz Fatma (ra)dan olan torunu Hz Hasan (ra)...
Cevaplar
0
Görüntüleme
400
Seyyidü ’l evvelin ve ’l ahirin Muhammed Mustafa (sav) Hz Ebul El Hasaneyn İmam Ali El Murtaza(kv ve ra) Hz Hasan Basri(ra) Hz Habib Acemi Hz Davud Tai Hz Ma ’ruf El Kerhi Hz Sırrıyü ’ s Sakati Hz Cüneydi Bağdadi Hz Ebu Ali Ahmed Mimşad ed Dineveri Hz Ebu Abdullah Muhammed Dineveri Hz...
Cevaplar
0
Görüntüleme
127
858,478Konular
981,297Mesajlar
29,564Kullanıcılar
fg gvSon üye
Üst Alt