Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Kur'an'ın kitap haline getirilmesi

Kur'an'ın kitap haline getirilmesi
0
105

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Kuranın kitap haline getirilmesi ve çoğaltılarak İslam ülkelerine gönderilmesi hangi halifeler vaktinde gerçekleşmiştir?

Yanıt: Kur'an'ın kitap haline getirilmesi

Kuran'ın toplanması

Kuran yalnızca önemli günlerde yazılarak tescil altına alınıyordu İslam'da Kuran'ın, kanımca vahiy meleği ve Muhammed'in birbirlerine iki taraflı okumaları ve sahabilerin ezberlemesiyle korunduğuna inanılır Fakat Muhammed'in sağlığı müddetince aralıksız vahyin bütün bir kitapta toplanmasına imkân yoktu kaynak belirtilmeli Çünkü vahyin Muhammed'in ölümüne kadar devam ettiği bilinmektedir Muhammed'in ölümünden iki gün öncesine dek devamlı vahiy onun ölümüyle son buldu

Kuran sureleri bazen bir tamamen bazen de bölümler halinde geldi Mekke'de eklenen sureler Mekkî, Medine'de eklenenler Medenîolarak adlandırılır
Ebubekir dönemi ve İmam Mushaf

Muhammed'in ölümünü takip eden Yemâme savaşlarında 70 değin hafızın ölmesi müslümanları telâşa düşürmüştü Ashabdan Ömer de hafızların toplanması için dönemin halifesi Ebu Bekir'e başvurarak konunun görüşülmesini istemişti Bunun üstüne Ebu Bekir, Zeyd bin Sâbit başkanlığında toplanan Abdullah bin Zübeyr, Sa'd bin Ebi Vakkas, Abdurrahman bin Haris bin Hişam'ın da bulunduğu büyük bir komite göre Kuran sahifeleri bir araya getirildiği bahis edilir

Birinci halife Ebubekir vaktinde hafız ve vahiy başkatibi olan Zeyd bin Sâbit, elinde yazılı Kuran metni olan herkesin bu metinleri getirmesini ve getirirken de ellerindeki metinlerin şahsen Muhammed'den duyduklarına dair iki güvenilir şahid gösterilmesi istedi Osman toplanan bu kurula Zeyd ile imlada anlaşamazsanız, Kureyş'e tarafından yazınemrini verdi Zeyd bin Sâbitin katkılarıyla ortaya koyduğu bu aslî nüshaya İmam Mushafadı verilmiştir Abdullah bin Mesûd'un teklifiyle iki kapak aralarında İmam Mushafüstünde yapılan danışma ve görüşmeler sonucunda bunun üstünde her hangi bir noksanlık görülmemiş ve güvenirliği konusunda ittifak sağlanmıştır

Mushaf

Kuran'ın bugünkü haliyle kitap halinde toplanılmış şekline Mushafdenir Mushaf, sayfalar haline getirilmişveya iki kapak arasındaki sayfalaranlamına gelir ve SHF (sahife) kökünden kazanç

Kuran Peygamberinin ölümü ile tamamlandığından kendisi hayatta iken toplanmamış, mushaflaştırılıncaya değin tevatür yolu ile bilhassa ezberlenerek muhafaza edilmiştir Kuran ayetleri ilk zamanlar vahiy kâtipleri göre papirüs, deri ve kemik üstüne yazılarak saklanırdı Kurra denen ezbere Kuran bilenlerden 70'e yakın kişi bir savaşta kaybedilince Osman tarafından toplanan Kuran Heyeti, şahitli olarak sureleri peygamberin sağlığında dizdiği sırada toplamış, Kuran'dan olmayan dipnot ve tefsir notları tahrip etmiştir Bu dizilişe göre Kuran 114 adet bölümden (sure) oluşur Sureler genelde surenin içerdiği ayetlerin konulardan birine tarafından bahşedilen Arapça isimlerle anılırlar Sureler kronolojik bir sırada (telafuz sırasına kadar) düzenlenmemiştirler Müslümanlar Kuran'ın sıralanışının da mucizevi olduğuna inanırlarSıralamanın da Kuran'ın bütününden olduğu ve Allah tarafından bildirildiği müslümanlarca kabul edilir

Tanıdık en eski Kuran mushafı, Taşkent, Özbekistan

Kuran'ın bugünkü dizilişi ile mushaflaşması ise Halife Osman vaktinde gerçekleşmiştir Bilinen en eski Kuran Mushafı (MS 9 yy) Özbekistan'ın Taşkent şehrindeki bir müzede sergilenen üçüncü Halife Osman Mushafı olarak anılmakta Beş kopya halinde çoğaltılıp değişik İslam şehirlerine gönderilen orijinallerden biri de Topkapı Müzesi'nde sergilenmektedir Komünizm döneminde Semerkant'tan zor kullanarak alınarak St Petersburg'da sergilenmiş, sergilenmesi için Başkortostan'a gönderilmiş, 1924 yılında geri verilmiştir Bazı sayfaları 2000 ve 2003 yılında Christie's Londra ve Sam Fogg koleksiyonunda satılmıştır

Ömer ve Osman dönemleri

Ömer devrinde Kuran öğretimine sürat verildi Lüzum Medine'de gerekse sınırları günden güne genişleyen İslam Devleti'nin diğer merkezlerinde en sıhhatli kaynak olan hâfiz sahabelerin öğretmen ve gözetmenliğinde böylece çok hâfız yetiştirilmiştir

Zamanla fetihlerin hız kazanması ve yeni fethedilen yerlerde ortaya meydana çıkan kavim ve kabilelerin müslüman oluşu farklı şive ve lehçelere göre okuyuş ayrılıklarını ortaya çıkarmıştır Bu koşul M648'de Ermenistan ve Azerbaycan fethinde Şamlı ve Iraklı askerlerin yan yana gelmesi ile öbür okuyuşların su yüzüne çıkmasını sağladı Bu ağız dalaşı ortamının daha pozitif büyümesine önlemek için Huzeyfe bin Yemân, Halife Osman'a başvurarak bu durumun düzeltilmesini, ihtilafın ortadan kaldırılmasını istedi Bunun üzerine Halife Osman, Muhammed'in öteki ashabı ile de istişare ederek, İslâm dünyasında yalnızca Ebu Bekr'in emriyle derlenmiş olan tasdikli Kuran mushaflarının kullanılmasını ve bir diğer lehçe yahut ağız ile yazılmış bütün öteki nüshaların kullanılmasının yasaklanmasını kararlaştırdı Osman, bir önlem olarak da gelecekte herhangi bir kargaşa yoksa hatalı anlamaya meydan vermemek için diğer bütün yazılmış nesneleri yaktırarak ortadan kaldırma yoluna gitti Ebû Bekir vaktinde yazılan İmam Mushaf, Ömer'in ölümünden sonradan kızı ve Muhammed'in hanımlarından olan Hafsa'ya geçmişti Osman zamanında çoğaltılan mushafların yedi nüsha olduğu söylenir Bunlar Medine, Mekke, Şam, Kûfe ve Basra'ya gönderilerek müslümanlar aralarında çıkabilecek bambaşka okuyuşlar önlenmiş oldu Hatta Ali'nin Osman için Eğer Osman Kuran'ın tek kitap halinde toplatılarak çoğaltılması işini yapmasaydı ben yapardımdediği ileri sürülür

Osman göre değişik vilâyet merkezlerine gönderilen nüshalar asırların geçmesiyle kayboldu Günümüzde halen onlardan bir tanesi İstanbul Topkapı Müzesi'nde; bir diğer tam olmayan nüshası Taşkent'te bulunmaktadır *
 
858,496Konular
981,656Mesajlar
29,727Kullanıcılar
KaramsarSon üye
Üst Alt