iltasyazilim
FD Üye
KURBAN BAYRAMI ÖNCESİ HAC BİLGİLERİ
Hac, sözlükte kasdetmek, meyletmek, gidip gelmek ve yönelmek anlamına gelir Bir yere yönelmek ve gitmek, o yeri görmek ve ziyaret etmek anlamına geldiğinden dînî bir vecibe olmak üzere Mekke’deki Kabe’yi ziyaret etmeye hac denilmiştir Râğıb elİsfehânî bu hususu, “Hac, ziyareti kasd etmek, “ziyarete karar vermek şeklinde açıklamıştır(1) S Ş Cürcânî, “Hac, muazzam bir şeyi ziyarete yönelik kasıddır der ve ekler: “İslam’da hac özel şekilde, özel zamanda ve özel kurallar dahilinde yüce Allah’ın eviniKa’be’yi kasdziyaret etmektir(2) Hacda niyet, maksad, zaman, mekan ve şekil unsurları önemlidir Dînî bir terim olarak hac, ibadet niyeti ve maksadıyla hac ayı olan Zilhicce’de Arafat’ta vakfe yapmak ve Kabe’yi tavaf etmektir Haccın bir takım şartları, rükünleri, farzları, vacibleri ve sünnetleri vardır Bunların tümüne birden menâsiki hachaccın âdabı denir
Kur’an’da Harem ve Haram terimleri de kutsal ve mübarek anlamında kullanılmıştır Namaz kılan müslümanların Mescidi Haram’a yani Kabe’ye yönelmeleri emredilmiştir(13) Allah Teâlâ Kabe’yi Beyti Haram diye nitelemiş(14) ve haram aylardan bahsetmiştir(15) Bazen harem terimi de aynı anlamda kullanılır(16) Bu ayetlerde geçen haram ve harem terimleri mübarek kutsal ve dokunulmaz anlamına gelir Burası özel olarak saygı gösterilmesi gereken bir yerdir Onun için başka yerlerde yapılması caiz ve mübah olan bazı işlerin bu mübarek yerde yapılması yasaktır Bunun için buraya “yasak bölge, yani “kutsal saha (Mescidi Harem, Haremi Şerif) denilmiştir Harem bölgesinde avlanmak, canlıları öldürmek, ağaçları veya dallarını kesmek, otları koparmak yasaklanmıştır Dışardan gelen yabancıların bu bölgeye ihramsız girmeleri de caiz değildir Aslında caiz olan bu ve benzeri şeylerin bu bölgede yasaklanmasının sebebi buranın mübarek ve kutsal, dolayısıyla da güvenli bir mıntıka oluşudur Kudsiyet farklı hükümleri ve davranışları gerektirir Özel yerdeki insan davranışları da mutlaka özel olmalıdır Aksi takdirde kutsal mekan olmanın anlamı kalmaz Mübarek bir ay olan Ramazanın ve mübarek bir gece olan Kadir gecesinin nasıl kendine özgü bir takım hükümleri varsa, bu hükümlere uymak kutsal ve mübarek olmanın gereği ise, Kabe ve onun çevresindeki Mescidi Haramın, ayrıca Mekke ve bunun çevresindeki haremin de kendine özgü birtakım özel hükümleri vardır Bunlara uymak da kutsallığın gereğidir
İslâm Kabe ziyaretini ve Hac ibadetini şirk ve putperestlik etkilerinden ve geleneklerinden arındırarak Hz İbrahim dönemindeki şekliyle yeniden ihya etti Kabe’ye “Allah’ın evi (Beytullah), Kabe çevresinde ikamet edenlere, “Allah’ın komşuları, burayı ibadet amacıyla ziyaret edenlere, “Allah’ın misafirleri adı verilmiştir Bir müslüman için Allah’ın evini ziyaret edip O’nun misafiri ve komşusu olmak büyük bir şeref ve mutluluktur Çeşitli yerlerden gelip Allah’a komşu olmak için Kabe civarında belli bir süre ikamet edenlere carullah veya mücahir denir
Yüce Allah buyurur: “Bir zamanlar İbrahim’e Kabe’nin yerini hazırlamış; hiçbir şeyi bana şirk koşma, tavaf, ayakta rüku ve secde halinde ibadet edenler için evimi temiz tut, demiştik “İnsanları çağır, yaya olarak, ya da en ücra yerlerden gelen yorgun argın develer üzerinde gelsinler Kendilerine ait faydaları görsünler, Allah’ın kendilerine rızk olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günlerde Allah’ın adını ansınlar Bundan hem yiyiniz, hem de yoksula ve fakire yediriniz(21) Hz İbrahim, Allah Teâlâ’dan aldığı emir üzerine yaklaşık bundan dörtbin sene önce müminleri hacca ve Kabe’yi ziyarete çağırmıştı Bu çağrıya uyup yollara düşen hacı adayları, “Lebbeyk Allahümme Lebbeyk (çağrına uyup geldik Allah’ım) diyerek cevap veriyorlar
“İbrahim’in şu sözünü hatırla: Rabbim! Bu beldeyi güvenli kıl Beni ve oğullarımı puta tapmaktan uzak tut Rabbimiz! Zürriyetimden bir kısmını Beyti Haramın yanında ziraat yapılmayan bir vadide iskan ettim Namaz kılsınlar diye Rabbimiz! Sen de bazı insanların gönüllerinde onlara karşı bir arzu uyandır Onları meyvelerle rızıklandır, umulur ki şükredeler(23)
Hz İbrahim oğlu İsmail’i ve eşi Hacer’i ekime elverişli olmayan ve ot bitmeyen kupkuru bir vadide bıraktığı zaman böyle dua etmiş ve Rabbına tevekkül etmişti Allah Teala mümin kullarının gönlünde o beldeyi ziyaret etme arzusunu ve hevesin yaratmış, bu geçimin yolunu bulmuştu Bugün bile bu sayede Hicaz halkı dünyanın en müreffeh toplumu konumundadır
Hz İbrahim’in rüya üzerine oğlu İsmail’i kurban etmeye teşebbüs etmesi, Hz İsmail’in yerine kurban edilmek üzere bir koç göndermesi(24) hac ve umre ibadetiyle ilgili önemli hususlardır
ALINTI
Hac, sözlükte kasdetmek, meyletmek, gidip gelmek ve yönelmek anlamına gelir Bir yere yönelmek ve gitmek, o yeri görmek ve ziyaret etmek anlamına geldiğinden dînî bir vecibe olmak üzere Mekke’deki Kabe’yi ziyaret etmeye hac denilmiştir Râğıb elİsfehânî bu hususu, “Hac, ziyareti kasd etmek, “ziyarete karar vermek şeklinde açıklamıştır(1) S Ş Cürcânî, “Hac, muazzam bir şeyi ziyarete yönelik kasıddır der ve ekler: “İslam’da hac özel şekilde, özel zamanda ve özel kurallar dahilinde yüce Allah’ın eviniKa’be’yi kasdziyaret etmektir(2) Hacda niyet, maksad, zaman, mekan ve şekil unsurları önemlidir Dînî bir terim olarak hac, ibadet niyeti ve maksadıyla hac ayı olan Zilhicce’de Arafat’ta vakfe yapmak ve Kabe’yi tavaf etmektir Haccın bir takım şartları, rükünleri, farzları, vacibleri ve sünnetleri vardır Bunların tümüne birden menâsiki hachaccın âdabı denir
Kur’an’da Harem ve Haram terimleri de kutsal ve mübarek anlamında kullanılmıştır Namaz kılan müslümanların Mescidi Haram’a yani Kabe’ye yönelmeleri emredilmiştir(13) Allah Teâlâ Kabe’yi Beyti Haram diye nitelemiş(14) ve haram aylardan bahsetmiştir(15) Bazen harem terimi de aynı anlamda kullanılır(16) Bu ayetlerde geçen haram ve harem terimleri mübarek kutsal ve dokunulmaz anlamına gelir Burası özel olarak saygı gösterilmesi gereken bir yerdir Onun için başka yerlerde yapılması caiz ve mübah olan bazı işlerin bu mübarek yerde yapılması yasaktır Bunun için buraya “yasak bölge, yani “kutsal saha (Mescidi Harem, Haremi Şerif) denilmiştir Harem bölgesinde avlanmak, canlıları öldürmek, ağaçları veya dallarını kesmek, otları koparmak yasaklanmıştır Dışardan gelen yabancıların bu bölgeye ihramsız girmeleri de caiz değildir Aslında caiz olan bu ve benzeri şeylerin bu bölgede yasaklanmasının sebebi buranın mübarek ve kutsal, dolayısıyla da güvenli bir mıntıka oluşudur Kudsiyet farklı hükümleri ve davranışları gerektirir Özel yerdeki insan davranışları da mutlaka özel olmalıdır Aksi takdirde kutsal mekan olmanın anlamı kalmaz Mübarek bir ay olan Ramazanın ve mübarek bir gece olan Kadir gecesinin nasıl kendine özgü bir takım hükümleri varsa, bu hükümlere uymak kutsal ve mübarek olmanın gereği ise, Kabe ve onun çevresindeki Mescidi Haramın, ayrıca Mekke ve bunun çevresindeki haremin de kendine özgü birtakım özel hükümleri vardır Bunlara uymak da kutsallığın gereğidir
İslâm Kabe ziyaretini ve Hac ibadetini şirk ve putperestlik etkilerinden ve geleneklerinden arındırarak Hz İbrahim dönemindeki şekliyle yeniden ihya etti Kabe’ye “Allah’ın evi (Beytullah), Kabe çevresinde ikamet edenlere, “Allah’ın komşuları, burayı ibadet amacıyla ziyaret edenlere, “Allah’ın misafirleri adı verilmiştir Bir müslüman için Allah’ın evini ziyaret edip O’nun misafiri ve komşusu olmak büyük bir şeref ve mutluluktur Çeşitli yerlerden gelip Allah’a komşu olmak için Kabe civarında belli bir süre ikamet edenlere carullah veya mücahir denir
Yüce Allah buyurur: “Bir zamanlar İbrahim’e Kabe’nin yerini hazırlamış; hiçbir şeyi bana şirk koşma, tavaf, ayakta rüku ve secde halinde ibadet edenler için evimi temiz tut, demiştik “İnsanları çağır, yaya olarak, ya da en ücra yerlerden gelen yorgun argın develer üzerinde gelsinler Kendilerine ait faydaları görsünler, Allah’ın kendilerine rızk olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günlerde Allah’ın adını ansınlar Bundan hem yiyiniz, hem de yoksula ve fakire yediriniz(21) Hz İbrahim, Allah Teâlâ’dan aldığı emir üzerine yaklaşık bundan dörtbin sene önce müminleri hacca ve Kabe’yi ziyarete çağırmıştı Bu çağrıya uyup yollara düşen hacı adayları, “Lebbeyk Allahümme Lebbeyk (çağrına uyup geldik Allah’ım) diyerek cevap veriyorlar
“İbrahim’in şu sözünü hatırla: Rabbim! Bu beldeyi güvenli kıl Beni ve oğullarımı puta tapmaktan uzak tut Rabbimiz! Zürriyetimden bir kısmını Beyti Haramın yanında ziraat yapılmayan bir vadide iskan ettim Namaz kılsınlar diye Rabbimiz! Sen de bazı insanların gönüllerinde onlara karşı bir arzu uyandır Onları meyvelerle rızıklandır, umulur ki şükredeler(23)
Hz İbrahim oğlu İsmail’i ve eşi Hacer’i ekime elverişli olmayan ve ot bitmeyen kupkuru bir vadide bıraktığı zaman böyle dua etmiş ve Rabbına tevekkül etmişti Allah Teala mümin kullarının gönlünde o beldeyi ziyaret etme arzusunu ve hevesin yaratmış, bu geçimin yolunu bulmuştu Bugün bile bu sayede Hicaz halkı dünyanın en müreffeh toplumu konumundadır
Hz İbrahim’in rüya üzerine oğlu İsmail’i kurban etmeye teşebbüs etmesi, Hz İsmail’in yerine kurban edilmek üzere bir koç göndermesi(24) hac ve umre ibadetiyle ilgili önemli hususlardır
ALINTI