imageskureyssuresi5aee6ee7d565d
Anlamı:Kureyş'in birbirleriyle veya başkalariyle andlaşması, anlaşması icin; hele yaz ve kış seferlerine (faydalandıkları) andlaşması icin, onlar (Kureyş) bundan boyle bu evin (Kabe'nin) sahibine (Allah'a) ibadet etsinler; O (sahip) ki, onları buyuk bir aclıktan kurtardı ve muthiş bir korkudan emin kıldı
Tefsir Kureyş, Arapların en asil kabilesi ve Hazreti Peygamber Efendimiz de bu kabileden idi Kabe'yi gozetleyip koruyan da bunlardı Araplar, Kabe'nin koruyucuları olmalarından oturu, Kureyş'e cok saygı gosterirlerdi Kureyş, yaz ve kış seyahatlerinde de Kabe'nin yuzu suyu hurmetine kimseden bir zarar gormezler, herkesle anlaşmalar, andlaşmalar yaparak serbest serbest seyahat ederler ve boylece hem maddi hem de manevi nufuzlarını koruyarak emniyet icinde yaşarlardı Yakınlarındaki memleketlerde halk turlu vahşet ve şekavet icinde vurulup carpılıp dururken Kureyş kabilesi Mekke ve etrafında emniyet icinde yaşadıkları gibi, Yemen, Taif ve Habeş gibi memleketlere yaptıkları ticaret seferlerinde de saygı goruyorlar, emniyetle gidip geliyorlardı Mekke'nin ve Kureyş kabilesinin kazandığı bu yuksek nufuz, bu emniyet ve itibar şuphe yok ki orada bulunan ve Allah tarafından buyuk bir şeref kazanmış olan Kabe'nin yuzu suyu hurmetine idi Butun bunları Kabe'ye ve bunun sahibi olan Allah'a borclu idiler
Sonra bu mukaddes ev, icine putlar doldurulsun diye değil, bir tek Allah'a ibadet olunsun icin kurulmuştu ve Allah'ın onu Ebrehe ordusunun taarruzundan koruması da ileride gelecek olan Peygamber Hazreti Muhammed (aleyhi'sselam) in o evi putlardan temizliyerek Tevhit dininin merkezi yapacağı icindi Ve yarım asır evvel Fil'li ordunun başına neler geldiğini de Kureyş pekala biliyordu O halde Kureyş'e yaraşan, Kabe, nicin kurulmuş ise, o maksat ve gayeyi belirtmesi icin onu temizlemek uzere gonderilmiş olan Hazreti Muhammed (aleyhi'sselam) e inanmak ve ona arka cıkmaktı Allah'ın birliğine iman ile Tevhid dinine ilk once onların sarılması gerekti Halbuki Kureyş boyle yapmadı Hazreti Muhammed (aleyhi'sselam) in Allah'ın birliğini ilan etmesine karşı putperestlikle israr etmek isteyerek ilk once kufur ve isyana kalkışan, duşmanlık gosteren onlar oldu Bu ise bir nankorluk idi
İşte bu sUrede Cenabı Hak Kabe yuzunden Kureyş'in gorduğu bu nimetlere ve bunlara karşı nankorluk etmenin buyuk bir ceza ve felaketle karşılaşacağına işaret buyurduktan sonra Oyle ise aklınızı başınıza alın da sizi bu mukaddes evin yuzu suyu hurmetine felaketlerden kurtaran, aclıktan koruyan, korkulardan emin kılan bir Allah'a ibadet ve kulluk edin! Putlara tapmayın, Allah'ın size verdiği bu kadar nimete karşı nankorluk etmeyin!buyurmuştur
Bu sUreden şunu da anlıyoruz ki, gorduğu nimetlere, iyiliklere karşı nankorluk etmek insanlığa yakışmayan en bayağı bir şeydir Kadri kıymeti bilinmiyen nimet de gunun birinde elden cıkar Sonra, her nimet başı Allahu Teala olduğu icin her insanın birinci vazifesi, Allah'ı tanımak ve yalnız O'na ibadet etmektir O'ndan başka ibadete layık yoktur
Anlamı:Kureyş'in birbirleriyle veya başkalariyle andlaşması, anlaşması icin; hele yaz ve kış seferlerine (faydalandıkları) andlaşması icin, onlar (Kureyş) bundan boyle bu evin (Kabe'nin) sahibine (Allah'a) ibadet etsinler; O (sahip) ki, onları buyuk bir aclıktan kurtardı ve muthiş bir korkudan emin kıldı
Tefsir Kureyş, Arapların en asil kabilesi ve Hazreti Peygamber Efendimiz de bu kabileden idi Kabe'yi gozetleyip koruyan da bunlardı Araplar, Kabe'nin koruyucuları olmalarından oturu, Kureyş'e cok saygı gosterirlerdi Kureyş, yaz ve kış seyahatlerinde de Kabe'nin yuzu suyu hurmetine kimseden bir zarar gormezler, herkesle anlaşmalar, andlaşmalar yaparak serbest serbest seyahat ederler ve boylece hem maddi hem de manevi nufuzlarını koruyarak emniyet icinde yaşarlardı Yakınlarındaki memleketlerde halk turlu vahşet ve şekavet icinde vurulup carpılıp dururken Kureyş kabilesi Mekke ve etrafında emniyet icinde yaşadıkları gibi, Yemen, Taif ve Habeş gibi memleketlere yaptıkları ticaret seferlerinde de saygı goruyorlar, emniyetle gidip geliyorlardı Mekke'nin ve Kureyş kabilesinin kazandığı bu yuksek nufuz, bu emniyet ve itibar şuphe yok ki orada bulunan ve Allah tarafından buyuk bir şeref kazanmış olan Kabe'nin yuzu suyu hurmetine idi Butun bunları Kabe'ye ve bunun sahibi olan Allah'a borclu idiler
Sonra bu mukaddes ev, icine putlar doldurulsun diye değil, bir tek Allah'a ibadet olunsun icin kurulmuştu ve Allah'ın onu Ebrehe ordusunun taarruzundan koruması da ileride gelecek olan Peygamber Hazreti Muhammed (aleyhi'sselam) in o evi putlardan temizliyerek Tevhit dininin merkezi yapacağı icindi Ve yarım asır evvel Fil'li ordunun başına neler geldiğini de Kureyş pekala biliyordu O halde Kureyş'e yaraşan, Kabe, nicin kurulmuş ise, o maksat ve gayeyi belirtmesi icin onu temizlemek uzere gonderilmiş olan Hazreti Muhammed (aleyhi'sselam) e inanmak ve ona arka cıkmaktı Allah'ın birliğine iman ile Tevhid dinine ilk once onların sarılması gerekti Halbuki Kureyş boyle yapmadı Hazreti Muhammed (aleyhi'sselam) in Allah'ın birliğini ilan etmesine karşı putperestlikle israr etmek isteyerek ilk once kufur ve isyana kalkışan, duşmanlık gosteren onlar oldu Bu ise bir nankorluk idi
İşte bu sUrede Cenabı Hak Kabe yuzunden Kureyş'in gorduğu bu nimetlere ve bunlara karşı nankorluk etmenin buyuk bir ceza ve felaketle karşılaşacağına işaret buyurduktan sonra Oyle ise aklınızı başınıza alın da sizi bu mukaddes evin yuzu suyu hurmetine felaketlerden kurtaran, aclıktan koruyan, korkulardan emin kılan bir Allah'a ibadet ve kulluk edin! Putlara tapmayın, Allah'ın size verdiği bu kadar nimete karşı nankorluk etmeyin!buyurmuştur
Bu sUreden şunu da anlıyoruz ki, gorduğu nimetlere, iyiliklere karşı nankorluk etmek insanlığa yakışmayan en bayağı bir şeydir Kadri kıymeti bilinmiyen nimet de gunun birinde elden cıkar Sonra, her nimet başı Allahu Teala olduğu icin her insanın birinci vazifesi, Allah'ı tanımak ve yalnız O'na ibadet etmektir O'ndan başka ibadete layık yoktur