Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Kurtuluş Savaşı Piyes

Kurtuluş Savaşı Piyes
0
154

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
Kurtuluş Savaşı Piyesleri
Kurtuluş Savaşı ile ilgili Piyes
Kurtuluş Savaşı Tiyatro


ULUSAL PİYES

KİŞİLER



HALİL : Askere gitmek istemeyen köylü

ELİFÇE : Halilin karısı

SÜLEYMAN DAYI : Köyün bilgesi

MUHTAR :

HALİLİN ANASI :



ÇOCUKLAR:

ALİ

AHMET

MEHMET

SİNAN



KADINLAR:

NAZLI

BELKIZ

CANKIZ



CEPHEDEN YENİ DÖNENLER:



ÇAVUŞ

İKİ ASKER



HALİLİN NAAŞINI GETİRENLER:



ÇAVUŞ

İKİ ASKER

SAHNE

Arkada dağlar sıralanmıştır Tarlalarda hiç mahsul değil Gök rengi bozdur Köye bir

Sükunet hakimdir

Halil'in evi: Bir köy evi modelinde; sedirler , minderler vardır

Köy meydanı: Bir çeşme bulunur Sağlı ve sollu evler dizilmiştir Besbelli kimsecikler

Yoktur


1PERDE



SAHNE 1



(Sahne:Köy Meydanı Besbelli kimse yok, bir sükunet hakimdir30sn kadar hiç kimse görünmez daha sonra Halil çıkar ortaya ve umutsuzluk içinde yürümeye başlar Bir sağa, bir sola volta atıp dururKendi kendine konuşmaya başlar



HALİLElini başına atar ve düşündüğünü belirtircesine başını kaşımaya başlar Sonra yüzünü yere eğerek)

Ne yapsam, ne eylesem bilmiyorum? Ne olacakmış yarı cepheye gidince? Gidenlerin başı göğemi erdi? Hepsi toprak olup geri döndü Karıları çocukları apaçık Bir lokma ekmeğe fakir dolaşıyorlar Yine De cümbür cemaat onlara iyi davranıyor; ama başlarında er olmayınca neye fayda ki?

(Şapkasını eline alır, mahzunlaşır, adımları seyrekleşir ve buğulu bir ses tonuyla

Anam bile artık oğlum diyerek okşamıyor beniYa köylüler (sesi hiddetlenir, yüzü asılır) ya köylüler; onlarda bana cephe almış gibi Cepheye gideceğime (bilgi yelpazesinet) onların cephe almasına karşısında koymalıyım Aman anlamsız ver, ne olacaksa olur Baştakiler de vatancı, ellerinde her imkan var (tasasız konuşur, omzunu silkeler) Onlar niye bir şey (bilgi yelpazesinet) yapmadı sankim? Tümü küplerini dolduruyor, yada kaçıp gidiyorlar (şapkasını yere atar, başını hafiften sallar)

(İçeriye o sırada Süleyman dayı girer Halil hemen şapkayı yerden alır ve çekingen bir tavırla şapkayı önünde miktar, başı yerdedir)



SÜLEYMAN DAYI: Ne o çılgın erkek çocuk, neye konuşuyon kendi kendine? Aladağda koyunları kurt mu kaptı; yoksa altın dolu küp mü buldun? Söyle bakalım neye, anlat hele



HALİLSüleyman Dayının dalga geçtiğini düşünerek) Değil be DayıNerede bizde küp bulacak kısmet Ayrıca bulsak ne olur ki? (Tasasız konuşur)



SÜLEYMAN DAYI: (Güya nedenini bilir gibi) Ne o vakit derdin senin?



HALİL: Şu askerlik meselesi kafamı karıştırıyor Diyom fakat; gitsem ne olacak sanki! Gidenler ne oldu Taslarında sıcak çorba mı gördüler; evlerinde refah mu oldu? Gidenlerden kaçı geri döndü? Giden al kanını akıtmakta, buraya fakat kara haberi gelmekte



SÜLEYMAN DAYI: (Daha konuşacak olan Halilin konuşmasına fırsat vermeyerek)

(İnandırıcı bir ses tonuyla)



Yoo, böylece deme oğul Buna kara haber denmezVatan uğrunda, toprak uğrunda ölene laf söylenmez, dil uzatılmaz bizim töremizde Hem ayıptır, bu ayrıca günah Bu kara haber değildir, nikah haberidir inanan için Bu şereftir, şandır kişi için Senin aklın niçin almaz ama ola bunları, ben anlamadım bu işi Ataların yıllardır at koşturduğu bu toprakları saptamak düşer mi bize heç?

Söyle, yüreğin nasıl kabul eder bunu?



HALİL: Zaten ben vermekten bahsetmiyorum (Bunları belirli şekilde söyler)

(Bir müddet susar ve Vermem ama



(Süleyman Dayı sözünü keser)

SÜLEYMAN DAYI: Aması maması yok bunun oğul Bu uğurda neler vermişiz neler Her şey fedadır bu yola



HALİL: Cilalı da Dayı, gidenler bin askere ne eyler ancak? Onlarda top var, tüfek var, her bir şey var Ben bir kuru canla ne eylerim (Umutsuzluk içindedir Sesinde bu umutsuzluk okunur)



SÜLEYMAN DAYI:Haklısın haklı olmaya lakin, bunun çaresi yoktur Tedavi savaşmaktan geçer, mücadeleden geçer; kaçmaktan geçmez Bu vatanda beş on yıl sonra çiçekler ellerinde çocuklar oynayacak; her insan yüreğinde umudun sevincini, korunu taşıyacak (Sesi heybetlidir)



HALİL: Senin söylediklerin düştür emmi, düş Buna başka bir şey denmez Düşman topunu tüfeğini kapmış da gelmiş kapımıza, sen neler diyon, ne anlatıyon bana Masal bunlar, düş hayal(Elini pervazsızca sallar)



SÜLEYMAN DAYI: (Kararlıdır) Sen inanma oğul Unutma oysa hayat şerefli mücadeleye antre

medikçe anlam açıklama etmez Bu hayal de olsa dahi



HALİL : Düşün mücadelesi mi olurmuş dayı?

SÜLEYMAN DAYI: Bir düşü gerçekleştirme olasılığı yaşamı ilginçleştirir (Yada güzelleştirir) evlat Hem düşlerde bir gün gerçek olacaktır Karamsar olmak sen gibi genç yüreklere yakışmaz Umut lazımdır bize umut



HALİLSüleyman Dayının söylediklerinin etkisi altında kalaraktan, yere çöker, ellerini dizine koyar ve içini çekerek)

Bitmiş da Dayı, ne yapmalı bu durumda? (Ayağa kalkar)



SÜLEYMAN DAYI: Bir şeye karar belirlemek başlangıçtan başka bir şey değildir evlat Çare gitmekten geçer Gitmeli evlat gitmeli Kardeşleri kuru toprakta yatarken döşek minder sana düşmez Yumuşak kucak senin hakkın değildir Bu hak cepheden al elleriyle dönen, pusatını göğsüne bastıranın hakkıdır (Birazcık susar)

Böylece zamanlar vardır fakat, insan yaşam ırmağının akıntı yönünü değiştiremez Kapılır gider birden bu selde

(Halilin gözleri yaşarır, hüzünlenirne yapacağını bilemez bir türlü Sanki değirmen taşının arasına düşmüş bir buğday parça başına gibi yüreği ezilir durur)



SÜLEYMAN DAYI: Köyde bir karılar çocuklar, bir de benim gibi yaşlılar kalmıştır Sen ne eylersin bur da Akranların defalarca oradalar (Eliyle öteleri gösterir) Git oğul, git Durma burda Sana yakışmaz bu kancıklık Mert adamsın, yiğit adamsın Elin hem silah miktar, hem de buralar da uyuz köpekler(itler) gibi dolanırsın Ben bunları söylerim söylemesine, sakın gücenmeyesin bana (dayına)



HALİL: (Ümidini Yitirme içinde) Yok dayı yok, amma

(Süleyman Dayı hiddetle sözünü keser Halilin)



SÜLEYMAN DAYI: Habire amma çeker durursun Ananla karınla helalleş de git artıkHe de atına, sür dağlara öte Yazılacak destanın bir yaprağının mürekkebi senin al kanından olsun oğul Düşmanın rezil ayakları altında inleyen bu şehit toprağını azaptan kurtarasın Sen ve senin gibiler evlat daima ne istediğini anlayışlı olmak zorunda olduğunu anımsa Haydi (Arkasını döner ve birazcık yürüdükten sonra

Geriye Doğru dönüp kaldığım yerden devam edeceğim diye düşün Durma artık (Eliyle bir göze çarpan yapar ve çıkar)



HALİL: (Yere çöker, elini başına koyar, başını ellerinin arasına aldıktan sonradan içini çeker ve

Galiba korkaklık kefenim olacak Gayrı bu kefeni giymeden gitmeli Ne yapıp edip gitmeli (Arkasını döner ve başını öne eğerek çıkar) *
 
858,500Konular
982,396Mesajlar
32,982Kullanıcılar
yeumedısaSon üye
Üst Alt