iltasyazilim
FD Üye
Mustafa Kemal Paşa, İstanbul'da padişah ve devlet ileri gelenleri ile yaptığı görüşmeler sonucu İstanbul'da yapılacak çalışmaların bir yarar sağlamayacağını anladı Yurdu kurtarmak için Anadolu'ya gitmeye karar verdi Yakın arkadaşlarının takviye ve işbirliği ile tahsis bölgesi Samsun ve dolayları olan 9 Ordu Müfettişliğine atandı
16 Mayıs 1919 günü Bandırma Vapuru ile yola çıktı Bu tarihten sonradan Mustafa Kemal yurdu düşmanlardan kurtarmayı ve yeni bir Türk Devleti kurmayı amaçlayan büyük ve tarihi çalışmalarına bulunuyordu
Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919 sabahı Samsun'dan Anadolu'ya çıktı Burada bir hafta kaldıktan sonradan Havza'ya geldi Buradan Amasya'ya geçerek valilere, komutanlara, ulusal örgütlere bir genelge yolladı Bu genelgede yurdun bağımsızlığını sağlamak için bütün yurttaşlara çağrıda bulundu daha sonra yol baştan başa uğradığı il ve ilçelerdeki yetkililerle görüşerek, onlara yurdu kurtarma ve bağımsızlığına kavuşturma tasarısını anlattı Havza'dan Amasya'ya ve Sıvas'a oradan da Erzurum'a gitti
Bu sırada padişah kendisini İstanbul'a çağırıyordu Artık ülkemizin kurtulması ve egemenliğin sağlanması için zorunlu ortam hazırlanmış olduğundan Mustafa Kemal ordu müfettişliği görevinden ve askerlikten ayrıldığını İstanbul'a bildirdi 23 Temmuz 1919 günü bir ilkokulun salonunda toplanan Erzurum Kongresi'ne başkanlık etti Bu toplantıda, yurdun düşmanlardan kurtarılması için çalışma kararı alındı
Mustafa Kemal bu kongreden sonra 4 Eylül 1919 günü Sıvas Kongresi'ni topladı Bu toplantıda da Erzurum'da alınan kararlar üzerinde durdu Bundan sonraki çalışmaların Ankara'da yapılmasına karar verildi Mustafa Kemal Paşa 27 Aralık günü Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı yöneteceği büyük kasaba olan Ankara'ya geldi Çalışmalarını Ankara'da sürdürdü İllere bir genelge göndererek Millet Meclisi'nin anında toplanabilmesi için temsilcilerin seçilmesini istedi
23 Nisan 1920 günü ulusun temsilcilerinden oluşan birincil Türkiye Büyük Halk Müziği Meclisi açıldı Meclis Mustafa Kemal'i başkanlığa seçti Bu Nedenle Ankara'da halk temsilcilerinden oluşan bir meclis işe başlamış oldu Bu meclisin kuruluş esası egemenliğin kayıtsız şartsız ulusta olması ilkesiydi Meclis, Osmanlı hükümeti ile düşman ülkeleri arasında imzalanan Sevr Antlaşması'nı tanımayacağını bütün dünyaya duyurdu
Ankara'da Ahali Meclisi'nin açılması, Mustafa Kemal'in başkan seçilmesi padişah ve onun hükümetini fazla korkuttu Özellikle Sevr Antlaşması'nın tanınmayacağı yolundaki karar onları tamamen kuşkulandırdı Düşmanlarla işbirliği yapan bir takım gericileri Anadolu'nun değişik yerlerinde örgütlediler Büyük Millet Meclisi'ne karşı ayaklanmalar başladı
Mustafa Kemal ve arkadaşları İstanbul Hükümeti göre vatan haini olarak bildiri edildi Haklarında idam cezası kararı verildi
Tüm bunlar olurken Ankara'da ve bütün Anadolu'da yürekleri yurt sevgisi ile dolu insanlardan oluşan bir ordu kuruluyordu İstanbul'dan kaçarak gelen subay ve aydınlar bu orduda ödev alıyorlar, yurdun dört bir yanından koşup gelen erlerimiz de silahlandırılarak cephelere gönderiliyordu
Eskişehir yöresinde İnönü'de, Yunan ordusu ile karşısında karşıya gelen bu genç ordu, Yunanlıları I ve II İnönü Savaşı adı bahşedilen iki büyük savaşta yenerek Türkiye Büyük Halk Müziği Meclisi'nin varlığını, sesini bütün yurda ve dünyaya bir kere daha duyurdu
Büyük Ahali Meclisi, Mustafa Kemal'i doğaüstü yetkilerle başkomutanlığa getirdi Ordularımız Sakarya kıyılarında 22 gün 22 gece süren savaş sonucunda Yunan ordularına karşısında yeni bir zafer kazandı Bu başarısı üstüne Mustafa Kemal'e orduda en büyük rütbe olan mareşallikle birlikte Gazi unvanı verildi Sakarya Meydan Savaşı adı ile tarihe geçen bu savaşta ordumuzun gücü dünyaya bir kez daha tanıtıldı
Bundan Böyle düşmanı yurdumuzdan atacak son ve belirli savaşın hazırlıkları başlamıştı Bu amaçla tüm yurttaşlar savaşa hazırlandı Kadınlar, dedeler, nineler, kağnılarla cepheye tabanca ve gıda taşıdılar Birliklerimiz düşmanı can evinden vurmak için yerlerini aldılar
Bu sırada Yunan ordusu Afyonkarahisar bölgesine çekilmişti Yetkili kişiler Yunanlıların hazırladığı siperlerden geçme olanağının bulunmadığını, böylece Türklerin Yunanlıları yenmesinin söz konusu olamayacağını ileri sürüyorlardı Fakat bu uzmanlar ulusal bir davaya inanmış insanların ne denli güçlü olabileceğini hesaba katmıyorlardı Hazırlıklarını tüketen ordumuz, 26 Ağustos 1922 sabahı çok erken saatlerde yeri göğü titreten topçu ateşiyle saldırıya geçti Fazla kanlı çarpışmalar oldu Atatürk'ün yönettiği bu savaşa tarihimizde Başkomutanlık Meydan Savaşı denir Düşmanlar erlerimizin kahramanca saldırısına dayanamadılar Ellerindeki silah ve cephaneyi bırakarak canlarını kurtarmak için kaçtılar Başkumandan Mustafa Kemal Paşa, 1 Eylül günü ordumuza ; Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir ileri!emrini verdi Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başarıya ulaşması özlemiyle yanıp tutuşan kahraman erlerimiz kaçan düşmanın gerisinde gece gündüz demeden tez ilerledi 9 Eylül sabahı birliklerimiz İzmir'e girdi Tanıdık Olmayan bayrakların dalgalandığı yerlere bayrağımız çekildi Düşmanların birçok limanda bulunan savaş gemilerine binerek kaçtılar Kalanlar tutsak edildi Böylece Kurtuluş Savaşımız bitti *
16 Mayıs 1919 günü Bandırma Vapuru ile yola çıktı Bu tarihten sonradan Mustafa Kemal yurdu düşmanlardan kurtarmayı ve yeni bir Türk Devleti kurmayı amaçlayan büyük ve tarihi çalışmalarına bulunuyordu
Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919 sabahı Samsun'dan Anadolu'ya çıktı Burada bir hafta kaldıktan sonradan Havza'ya geldi Buradan Amasya'ya geçerek valilere, komutanlara, ulusal örgütlere bir genelge yolladı Bu genelgede yurdun bağımsızlığını sağlamak için bütün yurttaşlara çağrıda bulundu daha sonra yol baştan başa uğradığı il ve ilçelerdeki yetkililerle görüşerek, onlara yurdu kurtarma ve bağımsızlığına kavuşturma tasarısını anlattı Havza'dan Amasya'ya ve Sıvas'a oradan da Erzurum'a gitti
Bu sırada padişah kendisini İstanbul'a çağırıyordu Artık ülkemizin kurtulması ve egemenliğin sağlanması için zorunlu ortam hazırlanmış olduğundan Mustafa Kemal ordu müfettişliği görevinden ve askerlikten ayrıldığını İstanbul'a bildirdi 23 Temmuz 1919 günü bir ilkokulun salonunda toplanan Erzurum Kongresi'ne başkanlık etti Bu toplantıda, yurdun düşmanlardan kurtarılması için çalışma kararı alındı
Mustafa Kemal bu kongreden sonra 4 Eylül 1919 günü Sıvas Kongresi'ni topladı Bu toplantıda da Erzurum'da alınan kararlar üzerinde durdu Bundan sonraki çalışmaların Ankara'da yapılmasına karar verildi Mustafa Kemal Paşa 27 Aralık günü Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı yöneteceği büyük kasaba olan Ankara'ya geldi Çalışmalarını Ankara'da sürdürdü İllere bir genelge göndererek Millet Meclisi'nin anında toplanabilmesi için temsilcilerin seçilmesini istedi
23 Nisan 1920 günü ulusun temsilcilerinden oluşan birincil Türkiye Büyük Halk Müziği Meclisi açıldı Meclis Mustafa Kemal'i başkanlığa seçti Bu Nedenle Ankara'da halk temsilcilerinden oluşan bir meclis işe başlamış oldu Bu meclisin kuruluş esası egemenliğin kayıtsız şartsız ulusta olması ilkesiydi Meclis, Osmanlı hükümeti ile düşman ülkeleri arasında imzalanan Sevr Antlaşması'nı tanımayacağını bütün dünyaya duyurdu
Ankara'da Ahali Meclisi'nin açılması, Mustafa Kemal'in başkan seçilmesi padişah ve onun hükümetini fazla korkuttu Özellikle Sevr Antlaşması'nın tanınmayacağı yolundaki karar onları tamamen kuşkulandırdı Düşmanlarla işbirliği yapan bir takım gericileri Anadolu'nun değişik yerlerinde örgütlediler Büyük Millet Meclisi'ne karşı ayaklanmalar başladı
Mustafa Kemal ve arkadaşları İstanbul Hükümeti göre vatan haini olarak bildiri edildi Haklarında idam cezası kararı verildi
Tüm bunlar olurken Ankara'da ve bütün Anadolu'da yürekleri yurt sevgisi ile dolu insanlardan oluşan bir ordu kuruluyordu İstanbul'dan kaçarak gelen subay ve aydınlar bu orduda ödev alıyorlar, yurdun dört bir yanından koşup gelen erlerimiz de silahlandırılarak cephelere gönderiliyordu
Eskişehir yöresinde İnönü'de, Yunan ordusu ile karşısında karşıya gelen bu genç ordu, Yunanlıları I ve II İnönü Savaşı adı bahşedilen iki büyük savaşta yenerek Türkiye Büyük Halk Müziği Meclisi'nin varlığını, sesini bütün yurda ve dünyaya bir kere daha duyurdu
Büyük Ahali Meclisi, Mustafa Kemal'i doğaüstü yetkilerle başkomutanlığa getirdi Ordularımız Sakarya kıyılarında 22 gün 22 gece süren savaş sonucunda Yunan ordularına karşısında yeni bir zafer kazandı Bu başarısı üstüne Mustafa Kemal'e orduda en büyük rütbe olan mareşallikle birlikte Gazi unvanı verildi Sakarya Meydan Savaşı adı ile tarihe geçen bu savaşta ordumuzun gücü dünyaya bir kez daha tanıtıldı
Bundan Böyle düşmanı yurdumuzdan atacak son ve belirli savaşın hazırlıkları başlamıştı Bu amaçla tüm yurttaşlar savaşa hazırlandı Kadınlar, dedeler, nineler, kağnılarla cepheye tabanca ve gıda taşıdılar Birliklerimiz düşmanı can evinden vurmak için yerlerini aldılar
Bu sırada Yunan ordusu Afyonkarahisar bölgesine çekilmişti Yetkili kişiler Yunanlıların hazırladığı siperlerden geçme olanağının bulunmadığını, böylece Türklerin Yunanlıları yenmesinin söz konusu olamayacağını ileri sürüyorlardı Fakat bu uzmanlar ulusal bir davaya inanmış insanların ne denli güçlü olabileceğini hesaba katmıyorlardı Hazırlıklarını tüketen ordumuz, 26 Ağustos 1922 sabahı çok erken saatlerde yeri göğü titreten topçu ateşiyle saldırıya geçti Fazla kanlı çarpışmalar oldu Atatürk'ün yönettiği bu savaşa tarihimizde Başkomutanlık Meydan Savaşı denir Düşmanlar erlerimizin kahramanca saldırısına dayanamadılar Ellerindeki silah ve cephaneyi bırakarak canlarını kurtarmak için kaçtılar Başkumandan Mustafa Kemal Paşa, 1 Eylül günü ordumuza ; Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir ileri!emrini verdi Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başarıya ulaşması özlemiyle yanıp tutuşan kahraman erlerimiz kaçan düşmanın gerisinde gece gündüz demeden tez ilerledi 9 Eylül sabahı birliklerimiz İzmir'e girdi Tanıdık Olmayan bayrakların dalgalandığı yerlere bayrağımız çekildi Düşmanların birçok limanda bulunan savaş gemilerine binerek kaçtılar Kalanlar tutsak edildi Böylece Kurtuluş Savaşımız bitti *