nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Kurtuluş savaşında nene hatunun başına gelen olaylar hakkında bilgi
93 Harbi olarak da anılan 18771878 OsmanlıRus Savaşı esnasında,Nene Hatun Erzurum´daki Aziziye Tabyası´nın savunulmasında kahramanca çalışarak adını tarihe yazdıran Türk kadınıdır Aziziye savunmasına 20 yaşlarında genç bir gelinken, küçük yaştaki oğlunu ve 3 aylık kızını evde bırakarak katılmıştır
Nene Hatun 1857 yılında Erzurum´da doğdu 1877 yılında 8 Kasım´ı 9 Kasım´a bağlayan gece, Osmanlı vatandaşı olan Ermeni çeteleri Erzurum´un Aziziye Tabyası´na girmeyi başarmışlardı Tabyayı koruyan Türk askerlerini uykuda yakalayıp kılıçtan geçirdiler Bu sırada arkadan gelen Rus askerleri ise hiçbir zorlukla karşılaşmadan tabyayı ele geçirdiler
Baskından yaralı olarak kurtulan bir er haberi Erzurumlulara ulaştırdı Sabahtan ezanından hemencecik daha sonra Moskof askeri Aziziye Tabyası´nı ele geçirdibiçiminde minârelerden Erzurum halkına haber verildi Bu haberin ardındaki Erzurum halkından silahı olan silahını, olmayanlar ise balta, tırpan, kazma, kürek, sopa ve taşları ellerine alarak Tabya´ya doğru koşmaya başladılar
Koşanlar aralarında, erkeği cephede çarpışan Nene Hatun da vardı Ağabeyi Hasan bir gün önce cepheden yaralı olarak gelmiş ve kollarında can vermişti Nene Hatun üç aylık bebeğini emzirdikten sonra, Seni bana Allah verdi Ben de Ona emânet ediyorum diyerek vedâlaştıktan sonradan bir kaç saat önce ölen ağabeyinin tüfeğini alarak sokağa fırlamıştı
Erzurumlular, ölüme gittiklerini bildikleri halde, Aziziye Tabyası´na dürüst koşuyordu Tabyaya resmileşmiş olan Rus askerleri, gelenlere topa tutma açtı Ön sıradakiler o anda şehit oldular Arkadakiler, geri tepmek yerine daha bir istikrarlı ve hızlı olarak ileri atıldılar Demir kapılar kırılıp içeri girildi Göğüs göğüse bir savaş başladı Mükemmel silâhlarla donanmış Rus ordusu, baltalıtırpanlı, taşlısopalı ahali karşı yarım saat tutunabildi 2300´e yakın Rus askeri öldürülüp, Tabya geri alınmıştır Türk tarafında ise 1000 değin şehit verilmiştir
Nene Hatun o günleri özet olarak şöyle anlatmıştır:
Ağabeyim Hasan cepheden ağır yaralı olarak bir gece önce eve gelmişti Bir yana ona bakarken, bir yanlamasına da 3 aylık çocuğumu emziriyordum Kardeşim o gece kollarımın arasında öldü Sabaha aleyhinde minarelerden ´Moskof Aziziye´ye girdi´ diye haykırışlar başlayınca, kardeşimin alnını öpüp, ´Seni öldüreni öldüreceğim´ diye and içtim Yavrumu Allah´a emanet ettikten sonra, ağabeyimin tüfeğini ve satırımı alıp dışarı fırladım Su Baskını gibi Aziziye´ye akıyorduk Tabyanın mazgallarından düşman ölüm yağdırıyordu Düşmanda iyi silah vardı, bizde de iman İleri atıldım Dadaşlar arasına karıştım Satırım tekrar tekrar kalkıp iniyordu
Tabya´nın geri alınmasının peşinde, arasında Nene Hâtun´un da bulunduğu yaralıların tedâvisine başlandı Fakat bu sırada Nene Hâtun zarar görmüş olmasına rağmen öteki yaralıların tedavisini yerine getirmek için çalışmıştır Nene Hâtun bu özverisiyle tanınıp, saygı ile sevilmiştir
Nene Hatun´un vatan için gece başlayan mücâdelesi, tüm düşman Erzurum´dan kovuluncaya dek devam etti Erzurum´un her karış toprağında cephâne taşıyarak, yaralılara hemşirelik yaparak, yemek pişirerek, su dağıtarak, hizmetten hizmete koşarak destanlaştı Gazi Ahmed Muhtar Paşa´nın zaferinde Nene Hâtun´un ve onun vatan aşkını paylaşan bütün insanların da payı vardı
Ölümünden bir yıl önce kendisini ziyaret eden NATO´da görevli Amerikalı subayın bir sorusuna: Ben o zaman gereken şeyi yapmıştım Bugün de icabında benzer şeyi yaparımcevabını vermişti 1955 yılında yılın annesi seçilmiştir 98 sene yaşadığı Erzurum´da 22 Mayıs 1955´da zatürre hastalığından nedeniyle vefat etmiştir Nene Hatun, kurtuluş mücadelesini verdiği Aziziye Tabyası´na defnedilmiştir *
93 Harbi olarak da anılan 18771878 OsmanlıRus Savaşı esnasında,Nene Hatun Erzurum´daki Aziziye Tabyası´nın savunulmasında kahramanca çalışarak adını tarihe yazdıran Türk kadınıdır Aziziye savunmasına 20 yaşlarında genç bir gelinken, küçük yaştaki oğlunu ve 3 aylık kızını evde bırakarak katılmıştır
Nene Hatun 1857 yılında Erzurum´da doğdu 1877 yılında 8 Kasım´ı 9 Kasım´a bağlayan gece, Osmanlı vatandaşı olan Ermeni çeteleri Erzurum´un Aziziye Tabyası´na girmeyi başarmışlardı Tabyayı koruyan Türk askerlerini uykuda yakalayıp kılıçtan geçirdiler Bu sırada arkadan gelen Rus askerleri ise hiçbir zorlukla karşılaşmadan tabyayı ele geçirdiler
Baskından yaralı olarak kurtulan bir er haberi Erzurumlulara ulaştırdı Sabahtan ezanından hemencecik daha sonra Moskof askeri Aziziye Tabyası´nı ele geçirdibiçiminde minârelerden Erzurum halkına haber verildi Bu haberin ardındaki Erzurum halkından silahı olan silahını, olmayanlar ise balta, tırpan, kazma, kürek, sopa ve taşları ellerine alarak Tabya´ya doğru koşmaya başladılar
Koşanlar aralarında, erkeği cephede çarpışan Nene Hatun da vardı Ağabeyi Hasan bir gün önce cepheden yaralı olarak gelmiş ve kollarında can vermişti Nene Hatun üç aylık bebeğini emzirdikten sonra, Seni bana Allah verdi Ben de Ona emânet ediyorum diyerek vedâlaştıktan sonradan bir kaç saat önce ölen ağabeyinin tüfeğini alarak sokağa fırlamıştı
Erzurumlular, ölüme gittiklerini bildikleri halde, Aziziye Tabyası´na dürüst koşuyordu Tabyaya resmileşmiş olan Rus askerleri, gelenlere topa tutma açtı Ön sıradakiler o anda şehit oldular Arkadakiler, geri tepmek yerine daha bir istikrarlı ve hızlı olarak ileri atıldılar Demir kapılar kırılıp içeri girildi Göğüs göğüse bir savaş başladı Mükemmel silâhlarla donanmış Rus ordusu, baltalıtırpanlı, taşlısopalı ahali karşı yarım saat tutunabildi 2300´e yakın Rus askeri öldürülüp, Tabya geri alınmıştır Türk tarafında ise 1000 değin şehit verilmiştir
Nene Hatun o günleri özet olarak şöyle anlatmıştır:
Ağabeyim Hasan cepheden ağır yaralı olarak bir gece önce eve gelmişti Bir yana ona bakarken, bir yanlamasına da 3 aylık çocuğumu emziriyordum Kardeşim o gece kollarımın arasında öldü Sabaha aleyhinde minarelerden ´Moskof Aziziye´ye girdi´ diye haykırışlar başlayınca, kardeşimin alnını öpüp, ´Seni öldüreni öldüreceğim´ diye and içtim Yavrumu Allah´a emanet ettikten sonra, ağabeyimin tüfeğini ve satırımı alıp dışarı fırladım Su Baskını gibi Aziziye´ye akıyorduk Tabyanın mazgallarından düşman ölüm yağdırıyordu Düşmanda iyi silah vardı, bizde de iman İleri atıldım Dadaşlar arasına karıştım Satırım tekrar tekrar kalkıp iniyordu
Tabya´nın geri alınmasının peşinde, arasında Nene Hâtun´un da bulunduğu yaralıların tedâvisine başlandı Fakat bu sırada Nene Hâtun zarar görmüş olmasına rağmen öteki yaralıların tedavisini yerine getirmek için çalışmıştır Nene Hâtun bu özverisiyle tanınıp, saygı ile sevilmiştir
Nene Hatun´un vatan için gece başlayan mücâdelesi, tüm düşman Erzurum´dan kovuluncaya dek devam etti Erzurum´un her karış toprağında cephâne taşıyarak, yaralılara hemşirelik yaparak, yemek pişirerek, su dağıtarak, hizmetten hizmete koşarak destanlaştı Gazi Ahmed Muhtar Paşa´nın zaferinde Nene Hâtun´un ve onun vatan aşkını paylaşan bütün insanların da payı vardı
Ölümünden bir yıl önce kendisini ziyaret eden NATO´da görevli Amerikalı subayın bir sorusuna: Ben o zaman gereken şeyi yapmıştım Bugün de icabında benzer şeyi yaparımcevabını vermişti 1955 yılında yılın annesi seçilmiştir 98 sene yaşadığı Erzurum´da 22 Mayıs 1955´da zatürre hastalığından nedeniyle vefat etmiştir Nene Hatun, kurtuluş mücadelesini verdiği Aziziye Tabyası´na defnedilmiştir *