iltasyazilim
FD Üye
kurtuluş savaşındaki cepheler
DOGU CEPHESİ
Ermeni Devleti Rusya'da Çarlık sisteminin yıkılıp yerine Sosyalist bir devlet kurulması üzerine 1918'de ortaya çıktı Taşnak Partisi göre idare ediliyordu Ermeniler sınırlarımıza saldırıyor haksızlık ve toplu cinayet yapıyordu Bunun üzerine TBMM Ermenilere karşısında askeri harekete geçilmesine karar verdi
Türkiye Büyük Millet Meclisi İcra Heyeti'ne (Bakanlar Kuruluna) mütareke hükümlerine uyularak boşaltılan Elviyei Selâse(doğuda yer alan 3 ilimiz) Kars Artvin ve Ardahan'ın tekrar geri alınması için gereğinin yapılması yolunda ayrıca yetki vermişti Doğu Cephesi Komutanı Kâzım Karabekir Paşa 30 Mayıs ve 4 Haziran 1920 tarihinde Doğu'daki şart hakkında hükümete rapor verdi Bu raporda; Ermenilerin birincil fırsatta Erzurum'u deha ellerine geçmek için teşebbüslerde bulunacakları Ermeni ordusuna aleyhinde hâkim ve müsait bir gidişat almanın zorunluluğu Brest Litovsk ve Batum Antlaşması ile Türkiye'ye bırakılan Elviyei Selâse'yi işgal etmek üzere harekete geçmenin gerekliliğikayıtlı ve hükümetçe de bu şart uygun görülmüştü
Müslüman halka aşırı işkence
Taarruz için 7 Haziran'da emir verildi Oysa Sovyet Dışişleri Bakanının Ermenistan İran ve Türkiye sınırlarının belirlenmesind e Rus Sovyet Hükümeti'nin arabuluculuğu ile meselenin siyasi yollardan halledilmesini n mümkün olduğunu bildirmesi üzerine ordunun taarruzu geciktirilmişti
bu arada Ermenilerin Türk topraklarına ve halkına aleyhinde tecavüzü Oltu'yu işgal etmeleri ve Gürcülerin de 25 Temmuz'da Artvin'i almaları üzerine 28 Eylül 1920'de ordumuz taarruza geçti 29 Eylül'de Sarıkamış 30 Ekim'de Kars (15 Kolordu Kafkas Tümeni Komutanı Albay Halit Bey (Karsıalan) yönetiminde) 7 Kasım'da Gümrü geri alındı Belirli barıştırma antlaşması 23 Aralık gecesi imzalandı Gümrü Barışma Antlaşması TBMM Hükümetinin imzaladığı birincil antlaşmaydı ve Misakı Milli'nin Doğu sınırlarını da kısmen belirliyordu
TRAKYA CEPHESİ
Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonra; Edirneİstanbul demiryolunu kontrol etmek üzere bir Fransız alayı Trakya'ya resmileşmiş bulunuyordu Fransız Generali Franchet D'Esperey ile Yunanistan Başbakanı Venizelos aralarında imzalanan mukavele ile KuleliburgazHadımköy hattı Yunan Ordusunun işgaline terk edilmişti
Bu gelişmeler karşısında I Kolordu Komutanı Cafer Tayyar Eğilmez Paşa Mustafa Kemal Paşa'nın 9 Ocak 1920 tarih ve 55 sayılı emrine uyarak tüm Edirne vilayetinde sıkıyönetim ve seferberlik bildiri etti diğer taraftan TrakyaPaşaeli Müdafaa Heyeti Osmaniyesi 31 Mart 1920'de Lüleburgaz'da yaptığı birincil kongresinde dış tecavüzler ve iç ayaklanmalar karşı her türlü önlem alma yetkisini kolordu komutanına ve merkez heyetine vermeyi kararlaştırdı
San Remo Konferansı'nda İtilaf Devletleri Edirne ile birlikte Doğu Trakya'yı da Yunanistan'a bırakmayı kararlaştırdılar
9 Mayıs 1920'de Edirne'de toplanan Trakya Paşaeli Müdafaa Heyeti Osmaniyesi 2'nci kongresinde Edirne ve Doğu Trakya'nın Yunanistan'a bırakılmasını muhakkak reddetti ve ülke topraklarının savunulmasını kararlaştırdı Bu amaçla yerli halktan asker toplamayı ve silahlı savunma tedbirleri almayı kararlaştırdı Keza Cemiyet programını değiştirmekle birlikte ismini de TrakyaPaşaeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti haline getirerek Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti'nin şubesi olmuştu
Sevr Antlaşması'nın imzalanmasını kolaylaştırmak Osmanlı İmparatorluğu'na fiilen olduğu değin hukuken de son vermek amacı ile İtilaf Devletlerinin de teşviki ile Yunan Ordusu bir taraftan Anadolu'da bir taraftan da Trakya'da harekete geçti 20 Temmuz 1920'de başlayan Yunan Taarruzu sonunda Edirne 24 Temmuz 1920'de düştü Sevr Antlaşmasının imzalanmasını peşine düşüp takip eden günlerde Yunan Hükümeti kendi meclislerinden geçirdikleri bir kanunla Doğu ve Batı Trakya'yı bir genel valilik halinde Yunanistan'a kattığını bildiri etti Yunanlılar tarafından Edirne ve Doğu Trakya'nın ilhakına karşın Trakya'da işgale aleyhinde silahlı mücadele devam etmiştir
Anadolu'da kazanılan büyük zafer ve orduların Boğazları geçerek Trakya'yı kurtarmak için harekete geçmeleri kararı karşı Boğazlarda bulunan İtilaf Devletleri mütareke anlayışı içinde olmuşlardır 15 Ekim 1922'de yürürlüğe giren Mudanya Mütareke Antlaşması ile Doğu Trakya Türk yönetimini tekrar kurmuştur Lozan Konferansı sonunda Yunanlıların Anadolu'da yakıp yıktıklarına karşılık savaş tazimanatı olarak Karaağaç ve Bosnaköy Köprübaşlarının da Anavatana katılması kararlaştırılmıştır
Yunan kuvvetleri kadar boşaltıldı 25 Kasım 1922'de Edirne Valiliğine tahsis edilen Şakir Bey (Kesebir)
GÜNEY CEPHESİ
Mondros Ateşkes Antlaşması'nın İtilaf Devletleri göre tek taraflı hileli ve yanlış bir şekilde uygulanışı çerçevesinde Güney Anadolu'nun işgali bu bölgede milli mücadele cephelerinin kurulmasına ve düşman saldırısına karşı direnmeye sebep olmuştu
Fransızların Adana'yı İngilizlerin ve Fransızların beraberce Urfa Maraş ve Antep'i işgal etmeleri halk müziği arasında korku korku ve üzüntü oluşturmuştu Fransızların Ermenilerle işbirliği yaparak sömürge yönetimi usullerini burada uygulamaları yer yer bölgesel savunma tertiplerinin alınmasına ve ulusal kuvvetlerin kurulup teşkilatlanmasına etken oldu
URFA CEPHESİ
Diğer Güney illeri gibi Urfa'da önce İngilizlerin daha sonra da 30 Ekim 1919'da Fransızların işgaline maruz kaldı Fransızlar Urfa'da da Ermenilerle işbirliği yaparak Urfalıların can ve mülk güvenliklerini ihlal ettiler Fransız işgaline aleyhinde 910 Şubat 1920 tarihinde yapılan Urfa ve Havalisi Kuvayı Milliye Komutanı Namıktakma adlı YzbAli Saip Bey (Ursavaş)'in komutasındaki 3000 şahsiyet baskınla Urfa kısmen kurtarıldı Karargah binasındaki Fransız bayrağı yerine Türk bayrağı çekildi Uzun ve çetin mücadeleler sonucu Fransız askeri birlikleri 11 Nisan 1920 günü Urfa'yı boşalttı Urfa da kimsesiz istilacı bir devlete aleyhinde savaşmış ve başarı kazanmıştır Bu Nedenle Şanlıurfa olmuştur
ANTEP CEPHESİ
Önce İngilizler sonradan Fransızlar göre Mondros Mütareke Antlaşması hükümlerine tutarsız olarak işgal edilen Antep yabancı işgaline boyun eğmedi ve direndi Fransızlar Antep'te bir Ermeni fırkası kurarak yerli Ermeni azınlığı ile birlikte Anteplileri sindirmeye çalıştı Halkı nefret ve endişeye sürüklediler Annesini saldırıya karşısında savunmaya çalışan 12 yaşındaki bir çocuğu (Şehit Kamil) öldürdüler Tüm bunların üzerine Antepliler de teşkilatlandı Kılıç Ali Bey komutasındaki Kuvayı Milliye birlikleri de başarılı direnişler ve mücadelelerde bulundu Antep Fransızlara aleyhinde direnişi daha çok artırdı 1 Nisan 1920'de de bütün büyük kasaba Fransızlara aleyhinde ayaklandı 10 ay 9 gün düşmana aleyhinde en kötü imkanlarla cesurca ve yiğitçe savaşan Antep 9 Şubat 1921 de teslim olmakla beraber Türk tarihine kahramanlar diyarı olarak Gaziünvanını alarak geçti Gaziantep 6000 evladını savaşarak şehit verdikten binlerce yaralı ve sakat bıraktıktan sonradan sırf açlık yüzünden (ekmek yerine acı zerdali çekirdeğini yiyerek) kapılarını düşmana açmak zorunda kaldı
önce 3 ve 18 Şubat 1920 tarihlerinde ilerleyen iki Fransız taburuna karşısında direndi sonra Mart 1920 sonunda takviyeli Fransız birliklerine aleyhinde çetin bir güç ve azimle savaştı Fransız birliklerine karşısında kahramanca savaşan ve milli bir arma olan Şahin takma adıyla Teğmen Sait Bey'in şehit düşmesi
MARAŞ CEPHESİ
Çukurova Antep ve Urfa'yı işgal ettikleri gibi Maraş'ı da ele geçiren Fransızlar burada da Ermenilerle işbirliği yaptılar Tarihi Maraş Kalesine Türk bayrağı yerine Fransız bayrağının asılması Maraşlıları harekete geçirdi ve durum ulusal onuru zedeleyici bir şart olarak değerlendirilmişti Fransız işgaline aleyhinde bir camide vazeden Sütçü İmamŞeyh Ali Sezai (Kurtaran) Efendi halka Kalelerinde özgür bayrağı dalgalanmayan tutsak bir memlekette Cuma namazı kılınmazdiyerek Maraşlıları coşturdu Maraş çocuğu genci ihtiyarı erkeği ve kadını ile beraber tarihi kaleye yönelerek Fransız bayrağını indirip yerine Türk bayrağını çekmiştir Fransızlara karşı yapılan kanlı mücadele 11 Şubat 1920'de Fransızların bozguna uğramaları ve Maraş'tan çekilmeleri ile son buldu Maraşlıların gösterdikleri yiğitlik şehrin adının da Kahramanmaraş olarak değişikliğini zorunlu kılmıştır Ayrıca Maraş şehri TBMM hükümetince İstiklal Madalyası ve Beratına bedel görüldü
ÇUKUROVA CEPHESİ
Kilikya adı ile andıkları Çukurova'yı sömürge haline getirmek için Fransızların çabaları daha ilk işgal anından itibaren Çukurovalıların protestosu ile karşılanmıştır Feryatnameadlı vesika ile kamuoyuna duyurulmuştu Fransız idarecilerinin Ermeni komitecilerine alet olması hatta Fransız Valisi Bremond'dan yiğitlik almaları ve özendirme görmeleri Ermeni Fedailerini yağmacılık ve katliama da yönlendirmişti Fransız ve Ermenilerin insanlık dışı hareketleri ulusal kuvvetleri teşkilat kurarak çete savaşı yolu ile karşı koymaya yöneltti Arasında Adıl Damir Arıkoğlu'nun da bulunduğu Çukurovalılar Toroslarda ve Çukurova'da yer yer direnişler yiğitçe çarpışmalar yaptılar IKavaklıhan Aflak IIKavaklıhan Yarbaşı Hinnepli Taşçı Mercin Büyük Fadıl savaşları ve Kar Boğazı Baskını Fransızları yirmi günlük mütareke Antlaşmasına ve daha sonra da Ankara Antlaşması'nı imzalamaya zorladı Antlaşmanın imzalanması Çukurova'nın kurtuluşunu sağladı *
DOGU CEPHESİ
Ermeni Devleti Rusya'da Çarlık sisteminin yıkılıp yerine Sosyalist bir devlet kurulması üzerine 1918'de ortaya çıktı Taşnak Partisi göre idare ediliyordu Ermeniler sınırlarımıza saldırıyor haksızlık ve toplu cinayet yapıyordu Bunun üzerine TBMM Ermenilere karşısında askeri harekete geçilmesine karar verdi
Türkiye Büyük Millet Meclisi İcra Heyeti'ne (Bakanlar Kuruluna) mütareke hükümlerine uyularak boşaltılan Elviyei Selâse(doğuda yer alan 3 ilimiz) Kars Artvin ve Ardahan'ın tekrar geri alınması için gereğinin yapılması yolunda ayrıca yetki vermişti Doğu Cephesi Komutanı Kâzım Karabekir Paşa 30 Mayıs ve 4 Haziran 1920 tarihinde Doğu'daki şart hakkında hükümete rapor verdi Bu raporda; Ermenilerin birincil fırsatta Erzurum'u deha ellerine geçmek için teşebbüslerde bulunacakları Ermeni ordusuna aleyhinde hâkim ve müsait bir gidişat almanın zorunluluğu Brest Litovsk ve Batum Antlaşması ile Türkiye'ye bırakılan Elviyei Selâse'yi işgal etmek üzere harekete geçmenin gerekliliğikayıtlı ve hükümetçe de bu şart uygun görülmüştü
Müslüman halka aşırı işkence
Taarruz için 7 Haziran'da emir verildi Oysa Sovyet Dışişleri Bakanının Ermenistan İran ve Türkiye sınırlarının belirlenmesind e Rus Sovyet Hükümeti'nin arabuluculuğu ile meselenin siyasi yollardan halledilmesini n mümkün olduğunu bildirmesi üzerine ordunun taarruzu geciktirilmişti
bu arada Ermenilerin Türk topraklarına ve halkına aleyhinde tecavüzü Oltu'yu işgal etmeleri ve Gürcülerin de 25 Temmuz'da Artvin'i almaları üzerine 28 Eylül 1920'de ordumuz taarruza geçti 29 Eylül'de Sarıkamış 30 Ekim'de Kars (15 Kolordu Kafkas Tümeni Komutanı Albay Halit Bey (Karsıalan) yönetiminde) 7 Kasım'da Gümrü geri alındı Belirli barıştırma antlaşması 23 Aralık gecesi imzalandı Gümrü Barışma Antlaşması TBMM Hükümetinin imzaladığı birincil antlaşmaydı ve Misakı Milli'nin Doğu sınırlarını da kısmen belirliyordu
TRAKYA CEPHESİ
Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonra; Edirneİstanbul demiryolunu kontrol etmek üzere bir Fransız alayı Trakya'ya resmileşmiş bulunuyordu Fransız Generali Franchet D'Esperey ile Yunanistan Başbakanı Venizelos aralarında imzalanan mukavele ile KuleliburgazHadımköy hattı Yunan Ordusunun işgaline terk edilmişti
Bu gelişmeler karşısında I Kolordu Komutanı Cafer Tayyar Eğilmez Paşa Mustafa Kemal Paşa'nın 9 Ocak 1920 tarih ve 55 sayılı emrine uyarak tüm Edirne vilayetinde sıkıyönetim ve seferberlik bildiri etti diğer taraftan TrakyaPaşaeli Müdafaa Heyeti Osmaniyesi 31 Mart 1920'de Lüleburgaz'da yaptığı birincil kongresinde dış tecavüzler ve iç ayaklanmalar karşı her türlü önlem alma yetkisini kolordu komutanına ve merkez heyetine vermeyi kararlaştırdı
San Remo Konferansı'nda İtilaf Devletleri Edirne ile birlikte Doğu Trakya'yı da Yunanistan'a bırakmayı kararlaştırdılar
9 Mayıs 1920'de Edirne'de toplanan Trakya Paşaeli Müdafaa Heyeti Osmaniyesi 2'nci kongresinde Edirne ve Doğu Trakya'nın Yunanistan'a bırakılmasını muhakkak reddetti ve ülke topraklarının savunulmasını kararlaştırdı Bu amaçla yerli halktan asker toplamayı ve silahlı savunma tedbirleri almayı kararlaştırdı Keza Cemiyet programını değiştirmekle birlikte ismini de TrakyaPaşaeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti haline getirerek Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti'nin şubesi olmuştu
Sevr Antlaşması'nın imzalanmasını kolaylaştırmak Osmanlı İmparatorluğu'na fiilen olduğu değin hukuken de son vermek amacı ile İtilaf Devletlerinin de teşviki ile Yunan Ordusu bir taraftan Anadolu'da bir taraftan da Trakya'da harekete geçti 20 Temmuz 1920'de başlayan Yunan Taarruzu sonunda Edirne 24 Temmuz 1920'de düştü Sevr Antlaşmasının imzalanmasını peşine düşüp takip eden günlerde Yunan Hükümeti kendi meclislerinden geçirdikleri bir kanunla Doğu ve Batı Trakya'yı bir genel valilik halinde Yunanistan'a kattığını bildiri etti Yunanlılar tarafından Edirne ve Doğu Trakya'nın ilhakına karşın Trakya'da işgale aleyhinde silahlı mücadele devam etmiştir
Anadolu'da kazanılan büyük zafer ve orduların Boğazları geçerek Trakya'yı kurtarmak için harekete geçmeleri kararı karşı Boğazlarda bulunan İtilaf Devletleri mütareke anlayışı içinde olmuşlardır 15 Ekim 1922'de yürürlüğe giren Mudanya Mütareke Antlaşması ile Doğu Trakya Türk yönetimini tekrar kurmuştur Lozan Konferansı sonunda Yunanlıların Anadolu'da yakıp yıktıklarına karşılık savaş tazimanatı olarak Karaağaç ve Bosnaköy Köprübaşlarının da Anavatana katılması kararlaştırılmıştır
Yunan kuvvetleri kadar boşaltıldı 25 Kasım 1922'de Edirne Valiliğine tahsis edilen Şakir Bey (Kesebir)
GÜNEY CEPHESİ
Mondros Ateşkes Antlaşması'nın İtilaf Devletleri göre tek taraflı hileli ve yanlış bir şekilde uygulanışı çerçevesinde Güney Anadolu'nun işgali bu bölgede milli mücadele cephelerinin kurulmasına ve düşman saldırısına karşı direnmeye sebep olmuştu
Fransızların Adana'yı İngilizlerin ve Fransızların beraberce Urfa Maraş ve Antep'i işgal etmeleri halk müziği arasında korku korku ve üzüntü oluşturmuştu Fransızların Ermenilerle işbirliği yaparak sömürge yönetimi usullerini burada uygulamaları yer yer bölgesel savunma tertiplerinin alınmasına ve ulusal kuvvetlerin kurulup teşkilatlanmasına etken oldu
URFA CEPHESİ
Diğer Güney illeri gibi Urfa'da önce İngilizlerin daha sonra da 30 Ekim 1919'da Fransızların işgaline maruz kaldı Fransızlar Urfa'da da Ermenilerle işbirliği yaparak Urfalıların can ve mülk güvenliklerini ihlal ettiler Fransız işgaline aleyhinde 910 Şubat 1920 tarihinde yapılan Urfa ve Havalisi Kuvayı Milliye Komutanı Namıktakma adlı YzbAli Saip Bey (Ursavaş)'in komutasındaki 3000 şahsiyet baskınla Urfa kısmen kurtarıldı Karargah binasındaki Fransız bayrağı yerine Türk bayrağı çekildi Uzun ve çetin mücadeleler sonucu Fransız askeri birlikleri 11 Nisan 1920 günü Urfa'yı boşalttı Urfa da kimsesiz istilacı bir devlete aleyhinde savaşmış ve başarı kazanmıştır Bu Nedenle Şanlıurfa olmuştur
ANTEP CEPHESİ
Önce İngilizler sonradan Fransızlar göre Mondros Mütareke Antlaşması hükümlerine tutarsız olarak işgal edilen Antep yabancı işgaline boyun eğmedi ve direndi Fransızlar Antep'te bir Ermeni fırkası kurarak yerli Ermeni azınlığı ile birlikte Anteplileri sindirmeye çalıştı Halkı nefret ve endişeye sürüklediler Annesini saldırıya karşısında savunmaya çalışan 12 yaşındaki bir çocuğu (Şehit Kamil) öldürdüler Tüm bunların üzerine Antepliler de teşkilatlandı Kılıç Ali Bey komutasındaki Kuvayı Milliye birlikleri de başarılı direnişler ve mücadelelerde bulundu Antep Fransızlara aleyhinde direnişi daha çok artırdı 1 Nisan 1920'de de bütün büyük kasaba Fransızlara aleyhinde ayaklandı 10 ay 9 gün düşmana aleyhinde en kötü imkanlarla cesurca ve yiğitçe savaşan Antep 9 Şubat 1921 de teslim olmakla beraber Türk tarihine kahramanlar diyarı olarak Gaziünvanını alarak geçti Gaziantep 6000 evladını savaşarak şehit verdikten binlerce yaralı ve sakat bıraktıktan sonradan sırf açlık yüzünden (ekmek yerine acı zerdali çekirdeğini yiyerek) kapılarını düşmana açmak zorunda kaldı
önce 3 ve 18 Şubat 1920 tarihlerinde ilerleyen iki Fransız taburuna karşısında direndi sonra Mart 1920 sonunda takviyeli Fransız birliklerine aleyhinde çetin bir güç ve azimle savaştı Fransız birliklerine karşısında kahramanca savaşan ve milli bir arma olan Şahin takma adıyla Teğmen Sait Bey'in şehit düşmesi
MARAŞ CEPHESİ
Çukurova Antep ve Urfa'yı işgal ettikleri gibi Maraş'ı da ele geçiren Fransızlar burada da Ermenilerle işbirliği yaptılar Tarihi Maraş Kalesine Türk bayrağı yerine Fransız bayrağının asılması Maraşlıları harekete geçirdi ve durum ulusal onuru zedeleyici bir şart olarak değerlendirilmişti Fransız işgaline aleyhinde bir camide vazeden Sütçü İmamŞeyh Ali Sezai (Kurtaran) Efendi halka Kalelerinde özgür bayrağı dalgalanmayan tutsak bir memlekette Cuma namazı kılınmazdiyerek Maraşlıları coşturdu Maraş çocuğu genci ihtiyarı erkeği ve kadını ile beraber tarihi kaleye yönelerek Fransız bayrağını indirip yerine Türk bayrağını çekmiştir Fransızlara karşı yapılan kanlı mücadele 11 Şubat 1920'de Fransızların bozguna uğramaları ve Maraş'tan çekilmeleri ile son buldu Maraşlıların gösterdikleri yiğitlik şehrin adının da Kahramanmaraş olarak değişikliğini zorunlu kılmıştır Ayrıca Maraş şehri TBMM hükümetince İstiklal Madalyası ve Beratına bedel görüldü
ÇUKUROVA CEPHESİ
Kilikya adı ile andıkları Çukurova'yı sömürge haline getirmek için Fransızların çabaları daha ilk işgal anından itibaren Çukurovalıların protestosu ile karşılanmıştır Feryatnameadlı vesika ile kamuoyuna duyurulmuştu Fransız idarecilerinin Ermeni komitecilerine alet olması hatta Fransız Valisi Bremond'dan yiğitlik almaları ve özendirme görmeleri Ermeni Fedailerini yağmacılık ve katliama da yönlendirmişti Fransız ve Ermenilerin insanlık dışı hareketleri ulusal kuvvetleri teşkilat kurarak çete savaşı yolu ile karşı koymaya yöneltti Arasında Adıl Damir Arıkoğlu'nun da bulunduğu Çukurovalılar Toroslarda ve Çukurova'da yer yer direnişler yiğitçe çarpışmalar yaptılar IKavaklıhan Aflak IIKavaklıhan Yarbaşı Hinnepli Taşçı Mercin Büyük Fadıl savaşları ve Kar Boğazı Baskını Fransızları yirmi günlük mütareke Antlaşmasına ve daha sonra da Ankara Antlaşması'nı imzalamaya zorladı Antlaşmanın imzalanması Çukurova'nın kurtuluşunu sağladı *