Kurt'Un ağzında kırmızı başlıklı kız masalı

Kırmızı Başlıklı Kızmasalını bir de kurdun ağzından dinleyelim :
Her gün yaptığım gibi ormanı temizlemeye çıkmıştım Orman benim evim, pak tutmak da benim görevim Derken bir kız beliriverdi Kırmızı başlık ve peleriniyle fazla şüpheli bir görünümü vardı Kimin aklına kazanç bu acayip kıyafeti giymek Bir açıkgözlük peşindeydi mutlaka Bir vakit dikkatle izledim bu ilginç kızı Elinde taşıdığı üzeri örtülü sepette kim bilir ne taşıyordu! Yürüyüşü bile olağan değildi Yanına yaklaşıp ne yaptığını sorunca bana büyükannesinin evine gittiğini söyledi fakat gel de inan

Gerçi bıraktım peşini kendi işime döndüm Ama aklım o kıza takıldı bir defa Bir gidip bakayım doğru mu söyledikleri dedim kendi kendime; sahiden böyle bir büyükanne var mı? Siz olsaydınız gerçekliğini kontrol etmek istemez miydiniz? Orman benim evim Ben hem ev sahibiyim, hem de öteki orman sakinlerine aleyhinde sorumluyum Neyse uzatmayayım Gittim, baktım ve doğrusu bir büyükanne buldum Sorduğumda
evet o küçük kız benim torunumdedi

Ben de sorumlu bir kişi olarak; bu küçük kız yabancılarla konuşulmayacağını öğrenmemiş daha!dedim ve anlattım ufak kızla karşılaşmamı Büyükanne de ürperdi ve birlikte ufak kıza bir ders vermeye karar verdik O yatağın altına saklandı, ben Onun geceliğini giydim, başlığını taktım ve yatağına yattım Minik kız birazdan içeri girdi Seslendi yanıt verdim Ne başı dönen bir çocuk! Beni büyükannesi sanıvermişti Ben benim büyükannemi değil sesinden, kokusundan bile tanırım madem ki Neyse bunlar bir şey sayılmaz, daha neler yaptı bilseniz Kulaklarımın neden büyük olduğunu sordu Ne ayıp şey hiç sorulur mu! Yine De çocukluğuna verip yumuşak bir sesle cevapladım
Seni iyi kulak vermek için Ama bu sefer kalkıp da burnumun neden büyük olduğunu sormaz mı! Küçük kız hiç mi hiç nezaket almamış Ben zaten burnumu kendime karmaşık haline getirdim, özgüvenim sallantıda Psikologlar, estetikçiler Dünya para harcıyorum fakat nafile Yine aldırmamaya çalışırken bu sefer de ağzımın kocaman olduğunu yüzüme vurmaz mı! Yan fakat kızdım, siz olsanız kızmaz mıydınız? O sinirle ayağa fırlayıp arkasından koşturmaya başladım Ansızın ne olsa beğenirsiniz! Bir kocaman avcı elinde tüfek kapıdan dalıverdi Beni
seni hain kurt, büyükanneyi yedin yok mi?diye suçlamaz mı ! Halbuki büyükannenin kılına bile dokunmadım, O da saklandığı yerden çıkıp beni korumaya çalışmadı Malum ihtiyarlık,kulakları iyi duymuyor Avcı duruşma yapmadan infaz kararımı verdi Emrindeki ben de yargı bulamayacağımı, hatta canımı yitireceğimi anlayıp pencereden güç attım kendimi Geçirdiğim büyük korkunun sarsıntısı yetmiyormuş gibi
o gün bu gün ormanda bile yüzümü sıcacık gösteremez oldum Adım haine çıktı
Yeter Bundan Böyle Ben Suçsuzum *