Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
Kütle Ne Demektir?
(Os Kitle, Beden, İng Mass)
Küçük parçalardan meydana gelmiş büyük parça
Toplumsal anlamda insan kalabalığını dile getirir ve istif deyimiyle nitelenir Metafizikçiler ve idealistler millet kütleleri ’ni tekrar tekrar küçümsemişler ve tarihi büyük adamların (benzer deyişle seçkinlerin, yöneticilerin, önderlerin, dahileri, manâlı kişilerin) belirlediğini ileri sürmüşlerdir Tarihi yapanın ahali kütleleri olduğunu çözümleyen ve sergileyen tarihsel ve eytişimsel özdekçilik öğretisidir
Buna karşı, toplumda kütle ’ye önem vermeyen metafizikçiler ve idealistler doğa bilimlerinde, tersine, özdekseli kavrayabilmek için ona tutunurlar Onlara göre kütlesi olmayan şeyler (mesela kütlesi olmadığını sandıkları erke) özdeksel değildir Bilmezler ama taş gibi, ışık ışını da kütle taşır Kaldı ancak özdek felsefesel bir kavramdır; nasıl ama doğada elma, armut, ayva vb gibi fiziki varlık türerli dışarıda hem meyve diye bir varlık yoksa taş, toprak, ışık vb gibi maddesel varlıklarının dışında hem özdek diye bir varlık da bulunamaz Bir bardak sıcak çay, aynı bardaktaki soğuk çaydan daha ağırdır, çünkü kendisine ısısal bir kütle eklenmiştir Kütleerke eşdeğerliğini meydana koyan ve tanıtlayan büyük fizikçi Albert Einstein ’dir (dır N) Fizikte kütle, bir cisme uygulanan şiddetle bu kuvvetin doğurduğu ivme arasındaki oran ’dır İtalyan fizikçisi Galileo, meşhur Pisa kulesi deneyiyle ağırlıkları öbür cisimlerin bununla beraber yere düştükleri göstermişti İngiliz fizikçisi Newton, bunun nedenini, devim sırasında yere atılan cismin kütle ’sinin değişememesinde bulmuştu Kütle, defalarca ve yeniden değişmeden kalıyordu Ancak Einstein, devimli bir cismin kütlesinin, devimiyle birlikte arttığını (değiştiğini) tanıtladı Einstein ’ın bu buluşu, değişmezliği savunan metafizik fiziği yıkmış ve mantıkla ilgili fiziğin gerçekliğini ortaya koymuştur Bu buluşun felsefe açısından bir diğer önemi de, metafiziğin ruhsal saydığı enerjinin bir kütlesi olduğunu ve benzeyen deyişle, enerjinin de özdek olduğunu tanıtlamasıdır Einstein ’ın tanıtına tarafından, devimli bir cismin kütlesi, o cismin devimiyle birlikte büyüyen enerjisinin kendisine katılması yüzünden artıyordu Çağrıda Bulunmak ki enerjinin de bir kütlesi vardı Einstein, herhangi bir özdek parçasında yer alan enerjinin, o cismin kütlesinin, ışık hızının karesiyle çarpımına eşit olduğunu meşhur E mc² formülüyle ortaya koymuştur Bu formülde E harfi enerjiyi, m harfi kütleyi, ve c harfi ışık hızını gösteriyor Bu demektir fakat devimli bir cisim, ışık hızına erişebilse kütlesi de baki olacaktır (?N) (vücut kütlesini atacak ve kütlesi, ışık hızına ve kütlesine eşit enerji olacaktır Keza ışık hızı sonsuz olmadığından kütlesi de ölümsüz olmaz zaten N) Bu basit uslamlama, evrenin sonsuzluk nedenini de aydınlığa kavuşturmaktadır (?N) Özdek kütlesini atar ve ışık hızında yol alırsa buna enerji ve Türkçemizde erke diyoruz Bunun tersi gerçekleşir ve erke kütleleşirse, buna da madde ve Türkçemizde özdek diyoruz 1945 yılından beri de fizik laboratuarında bunlar kolaylıkla birbirlerine dönüştürülebilmektedir *
(Os Kitle, Beden, İng Mass)
Küçük parçalardan meydana gelmiş büyük parça
Toplumsal anlamda insan kalabalığını dile getirir ve istif deyimiyle nitelenir Metafizikçiler ve idealistler millet kütleleri ’ni tekrar tekrar küçümsemişler ve tarihi büyük adamların (benzer deyişle seçkinlerin, yöneticilerin, önderlerin, dahileri, manâlı kişilerin) belirlediğini ileri sürmüşlerdir Tarihi yapanın ahali kütleleri olduğunu çözümleyen ve sergileyen tarihsel ve eytişimsel özdekçilik öğretisidir
Buna karşı, toplumda kütle ’ye önem vermeyen metafizikçiler ve idealistler doğa bilimlerinde, tersine, özdekseli kavrayabilmek için ona tutunurlar Onlara göre kütlesi olmayan şeyler (mesela kütlesi olmadığını sandıkları erke) özdeksel değildir Bilmezler ama taş gibi, ışık ışını da kütle taşır Kaldı ancak özdek felsefesel bir kavramdır; nasıl ama doğada elma, armut, ayva vb gibi fiziki varlık türerli dışarıda hem meyve diye bir varlık yoksa taş, toprak, ışık vb gibi maddesel varlıklarının dışında hem özdek diye bir varlık da bulunamaz Bir bardak sıcak çay, aynı bardaktaki soğuk çaydan daha ağırdır, çünkü kendisine ısısal bir kütle eklenmiştir Kütleerke eşdeğerliğini meydana koyan ve tanıtlayan büyük fizikçi Albert Einstein ’dir (dır N) Fizikte kütle, bir cisme uygulanan şiddetle bu kuvvetin doğurduğu ivme arasındaki oran ’dır İtalyan fizikçisi Galileo, meşhur Pisa kulesi deneyiyle ağırlıkları öbür cisimlerin bununla beraber yere düştükleri göstermişti İngiliz fizikçisi Newton, bunun nedenini, devim sırasında yere atılan cismin kütle ’sinin değişememesinde bulmuştu Kütle, defalarca ve yeniden değişmeden kalıyordu Ancak Einstein, devimli bir cismin kütlesinin, devimiyle birlikte arttığını (değiştiğini) tanıtladı Einstein ’ın bu buluşu, değişmezliği savunan metafizik fiziği yıkmış ve mantıkla ilgili fiziğin gerçekliğini ortaya koymuştur Bu buluşun felsefe açısından bir diğer önemi de, metafiziğin ruhsal saydığı enerjinin bir kütlesi olduğunu ve benzeyen deyişle, enerjinin de özdek olduğunu tanıtlamasıdır Einstein ’ın tanıtına tarafından, devimli bir cismin kütlesi, o cismin devimiyle birlikte büyüyen enerjisinin kendisine katılması yüzünden artıyordu Çağrıda Bulunmak ki enerjinin de bir kütlesi vardı Einstein, herhangi bir özdek parçasında yer alan enerjinin, o cismin kütlesinin, ışık hızının karesiyle çarpımına eşit olduğunu meşhur E mc² formülüyle ortaya koymuştur Bu formülde E harfi enerjiyi, m harfi kütleyi, ve c harfi ışık hızını gösteriyor Bu demektir fakat devimli bir cisim, ışık hızına erişebilse kütlesi de baki olacaktır (?N) (vücut kütlesini atacak ve kütlesi, ışık hızına ve kütlesine eşit enerji olacaktır Keza ışık hızı sonsuz olmadığından kütlesi de ölümsüz olmaz zaten N) Bu basit uslamlama, evrenin sonsuzluk nedenini de aydınlığa kavuşturmaktadır (?N) Özdek kütlesini atar ve ışık hızında yol alırsa buna enerji ve Türkçemizde erke diyoruz Bunun tersi gerçekleşir ve erke kütleleşirse, buna da madde ve Türkçemizde özdek diyoruz 1945 yılından beri de fizik laboratuarında bunlar kolaylıkla birbirlerine dönüştürülebilmektedir *
