Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Lelegler

Lelegler

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Antik çağlarda Ege'de Kariaolarak adlandırılan bölge, Bodrum Yarımadası dahil, kabaca günümüzdeki Muğla ilini içine alan bir bölgeydi Batı Anadolu'da eski Yunanlılar'dan önce Güzel Kokuler, Lelegler ve Karlar oturuyorlardı Misler Anadolu'nun kuzeybatısında, Karlar güneybatıda, Lelegler de Bodrum Yarımadası'nda yaşıyorlardı Eski Yunan kaynaklarına kadar bu iki halk, (Karlar ve Lelegler), Pelasg'larla birlikte Ege'nin en eski halkıydı Daha sonraları Karia'mn kuzey kıyılarını İonlar, güney kıyılarını da Dorlar ele geçirmişlerdi

Lelegler hakkında veri veren birincil en manâlı kaynak, meşhur tarihçi Herodot Onun anlattığına tarafından, eski Yunanlılar Miletos'a birincil geldiklerinde burada Karialılar bulunuyordu Giritliler, ona Karialılar'm vaktiyle adalarda oturduğunu, destanlarda adı geçen Girit Kralı Minos'a ast bulunduklarını ve daha o zamanlarda bile 'Lelegler' diye anıldıklarınıkendi masalsı bilgilerinden aktarmışlardı Tarihçinin Giritlilerin ağzından yaptığı bu aktarmanın önemi, sonra aynı bilgiyi Karialılar'm ağzından da yapmış olmasında yatıyordu Herodot, yapıtında Lelegler'le Karialılar arasında hiçbir ayrım gözetmemişti Dahası yapıtının bir yerinde Karialılar'a önceden Leleg denildiğinden de laf etmişti

Lelegler fazla eski bir dönemde yaşadıkları için bunlar hakkındaki bütün veriler antik yazan ve tarihçilerin verdiği bilgilere dayanıyor Günümüz kazılarında her ne dek Miken ağırlıklı seramikler çıkıyorsa da, kimi uzmanlar Miletos'un da Lelegler tarafından kurulduğunu savunuyor Tüm bunların yanına Lelegler'i acayip yapan en manâlı konu, kireçsiz ve harçsız yapılarının tüm izlerinin binlerce sene sonradan bile hala izlerinin sürülebiliyor olması Günümüz batı kültürüne kaynaklık ettiği öne sürülen Eski Yunan uygarlığının bütün baskısına karşın bunların silinememiş olduğu gözleniyor

Lelegler hakkında birincil ve temel bilgileri veren Herodrot Şu üç şeyi onlar bulmuşlar ve Yunanlılar da onlardan almışlardırdeyip başlıyor anlatmaya Savaş başlığının üzerine konan sorguç, kalkan üzerine işaretler kazımak bize onlardan geçmiştir Kalkanı tutmak için kulp gerçekleştirmek da tekrar onların buluşudur O zamana dek kalkan elle kulpundan tutulmaz, boyundan geçirilen bir kayışla sol omuz üzerine alınır ve böyle kullanılırdı

MÖ IV yüzyıl, yarımadaya ve Lelegler'e büyük değişiklikler getirmiş, Karia bu sıralarda baştan Pers denetimi altına girmişti Bölge büyük Pers kralının atadığı bir satraptarafından yönetiliyordu Yüzyılın başlarında satrap olan Hektadomos, MÖ 377 yılında satraplığı oğlu meşhur Mausolos'a bırakmıştı Mausolos da, o sırada minik bir mesken yeri olan Halikarnassos'u askeri savunmaya yerinde bulup, başkentini Mylasa'dan buraya taşıdı Satrap, burada yeni ve büyük bir başkent kurmayı tasarlamaktaydı Mausolos'un bu amaçla yaptığı işlerden biri de, komşu Leleg kasabasının halkını, kimi vakit zorla yeni başkente, yani Halikarnassos'a getirip büyük alana yerleştirmesiydi

Bu olaydan sonra Lelegler'in sayısı yarımada üstünde azalmaya başladı Ama Myndos ve Syangela varlıklarını sürdürdüler Ama Mausolos, bu iki kenti de daha büyük alanlarda tekrar kurdu Böylece Myndos ile Syangela Mausolos'un yeni başkentine bağlanmamışlardı Syangela gitgide artarak Thiangela'ya dönüştü ve Leleg özelliğini yitirdi Bu Vesile Ile anında tüm Karia Yunanlılaşarak bir Yunan ili durumuna geldi Myndos'ta ise bir nüfus azalması sorunu yaşanıyordu Şehir nüfusu bir türlü beklenilen sayıya ulaşmamıştı Söylentiye göre, bu sıralarda kenti ziyaret eden filozof Diogenes, kapıların kente oranla koskocoman olduğunu görerek, Myndoslular'a, Kentin akıp gitmemesi için kapılarını kapalı tutmasını önermişti

Lelegler'in yanmada üzerinde fazla sayıda yerleşmeleri vardı Günümüzde, Bodrum Yarımadasının en batı ucunda yer alan Gümüşlük, çok eskiden Eski Myndosadıyla anılan bir Leleg yerleşim yeriydi Ancak, yapılarında harç kullanmadıkları için vakit içinde hemencecik tamamı yerle bir oldu Yalnızca yanmada üzerinde bugün Lelegler'e ait dokuz büyük yerleşme kalıntısı bulunuyor

MÖ 1500 ile MÖ 400 yıllarına dek varlıklarını sürdüren bu toplumun bölgede kurduklan kentlerin adlan şöyleydi: Eski Myndos'tan açmak üzere, yarımada üstünde Termera, Uranium, Telmissos, Madnasa, Sideve Pedasa Yarımadanın veya bir başka deyişle, Bodrum'un (Halikarnassos) batısında da iki büyük büyük kasaba kalıntısından da söz etmek mümkün Bunlar da Syangelaile Thiangelaadındaki kale kentler

Lakin, bunlar birbirinin devamı gibiler Meşhur coğrafyacı Strabon ise Bodrum Yarımadası'nda Lelegler'in 8 şehir kurduğunu yazıyor Plinius ise yarımadada Lelegler'e ait 6 kentin adını veriyor Ama, bu kale kentlerin dışarıya yarımadada fazla sayıda ufak yerleşmeler ve yapılar da mevcut Bu, kasaba veya kale yerleşmesi şeklinde nitelendirilebilecek kentlerin kurganveya birleşik yapılarolarak adlandırılan ilginç mimari yapılar vardı

Gümüşlük limanının önünde bulunan ve kenti doğal kale gibi örten ufak yarımadanın üzerindeki uzun sur kalıntısı arkeologlarca Leleg Suruolarak tanınıyor Yerine göre yaklaşık 13 m eninde ve 200 m uzunluğundaki bu surun günümüzde çok az esas kalıntısı görülebiliyor Yöreyi ayrıntılı bir biçimde araştıran George Bean'e bile, Yarımadayı böylesine ikiye bölmenin anlamı neydi?diye sordurtan bu dev duvarın, 35004000 yıl önce Lelegler tarafından, bugün bile sorun olan Kardak dahil bütün diğer Yunan Adalan'ndan gelecek bir tehlikeye aleyhinde yapıldığına hiç kuşku değil

Leleg mimarisiyle ilgili bir öteki cazibeli nokta da, bütün yerleşmelerin dağların en yüksek doruklarında yerleşmiş olmaları ve bu yapıların genel planlarındaki ortak yöndü Günümüzde ıssız ve uzak ören yerleri olarak bilinen bu mesken alanlarının yığın doruklarındaki konumlan, denizi ve çevre adalarını gözetlemede çok stratejik bir öneme sahipti Kıyıları gözetleyen tüm Leleg büyük kasaba ve kasabaları dumanla haberleşiyordu Bugün kimi yaşlı yöre insanının yakın zamanlarda bile bu tepelerden dumanla haberleşildiğini hatırlaması, bu geleneğin binlerce yıldan günümüze aktarıldığını kanıtlıyor

Günümüzü ilgilendiren bir başka ilginç yön ise, bu kalıntıların hiçbirinde Lelegler'e ait kazı çalışmasının yapılmamış olması Lelegler hakkında bugüne kadar yapılan en kapsamlı yüzey araştırması, ünlü Alman kazıbilimci Dr Wolfgang Radt'a ait Uzun yıllardan beri Bergama kazısı başkanlığını yapan Dr Radt, 1960'k yıllarda Bodrum Yarımadasının Lelegler'e ait kayda değer bir bölümünü mimari açıdan araştırmıştı Doktora tezi kapsamında yaptığı çalışmasını da sonra Leleg mimarisiyle yapılmış en kapsamlı araştırma olarak yayımlamıştı

Dr Radt'a göre, Leleg mimarisi arkaik ve bölgesel bir yapıda Yapıların ilginç bir yanı, taşların arasında anında hiç harç kullanılmamış olması bu nedenle büyük taşların haricen kalan inşa elemanları, Diogenes'in dediği gibi yaklaşık olarak akıp gitmiş Fakat Dr Radt, Bu arkaik ve primitif özellikli Leleg mimarisinde öyle bir inşa türü var ama, şimdiye kadar hiç bir mimari tarzda bulunmuyordiyor Bunlar, dağların yüksek yamaçlarında inşa edilmiş yuvarlak ve fazla amaçlı yapılar İç içe iki surdan oluşan bu yapılar arasında yarıçapı 20 m olanlar var İç içe geçmiş surlar birbirlerine içteki bir noktadan değecek biçimde inşa edilmiş ve üstleri kapalı

Burada çobanlar yaşıyor olmalı; ortadaki geniş avluda da hayvanlar Ancak, yapının tamamının üstünün örtülü olup olmadığım bilemiyoruz Olur Ya belirlenmiş bir yükseklikten daha sonra ağaçlarla örtüyorlardı Hayvanlarını keza korsanlardan keza de kaplan gibi barbar hayvanlardan gözetmek için bu yapıların duvarlarını fazla kalın ve yüksek yapı ediyorlardı Bunların çağlar içinde, MÖ 87 yüzyıldan başlayıp Roma dönemine dek an be an değişmeler gösterdiğine tanık oluyoruz Benzersiz Leleg tipinde olanlar tamamen dairesel bir plan sergiliyor Bölgenin Helenleşmesine paralel olarak, bu yapılarda köşeli ilaveler ve kulemsi görüntüler ortaya çıkıyor Yani, bir cins evrimleşme başlıyor Roma dönemine gelindiğinde ise bu benzersiz alıcı yapılar kendi özelliklerini en ince ayrıntısına kadar yitiriyorlar

Lelegler, Roma çağlarına dürüst geldikçe, yalnız mimari açıdan değil, toplum olarak da gitgide artarak erimişler İzleri neredeyse ortadan kaybolmak üzere bir Anadolu yerli halkı olan Lelegler'in bilhassa de şimdiki Bodrum Yarımdası'nda yaşamaları garip Çünkü, günümüzde böylesine popüler olan bir bölgede binlerce sene önce yaşayan eski bir ırk aleyhinde, ayrıca Bodrum meraklılarının hem de arkeologların dikkatsiz kalması bir değişiklik ihanet İnsanınkendi geçmişine, kendi kültürüne,kendi geleceğine ihanet

Mausolos'un kurduğu şehir halkı: Thiangela

Bir dağ kenti olan Thiangela'nm güney tarafı daha eksik sarp olup saldırıya açıktı Şehrin kuleli esas kapısı buradaydı ve bu yüzden sur yer yer kulelerle yardım edilmişti Bu cephenin batı ucundaki tepeye dışarıda çok sayıda da, çiftlik evi, dört kuleli, kare planlı bir hisar yapılmıştı Bu hisar şehrin çelimsiz olan batıgüneybatı tarafını güven altına alıyor ve bu yüzdeki büyük kasaba kapısını da koruyordu

Surların planı burada hilale benziyordu Hisar da bu hilalin bir ucunda yükseliyordu Hisara şehirden, dirsekli ve üzeri yalancı tonozla örtülü bir kapıdan giriliyordu Güneydoğudaki kulenin yanında, sur duvarına açılan minik bir kapı vardı Bu kapıdan, hisarın önündeki kavisli iki siper duvarına ulaşmak ya da düşmana hücum etmek mümkündü Thiangela, Mausolos'un kurduğu bir kentti Surların inşa tarihi kuşkusuz 4 yüzyılınikinci çeyreği olarak kabul edilebilir Şehir Halkı, benzer yüzyılın sonunda, Karia'da bir krallık kurmaya kalkışan ve kendi adına sikke de basan Makedonyalı Eupolemos kadar kuşatılmış ve şarta emrindeki olarak teslim olmuştu *
 
858,496Konular
981,669Mesajlar
29,743Kullanıcılar
rifuals1Son üye
Üst Alt