Limandaki Son Yolcu
Bir dilin butun sozcuklerini kullansam seni tarif edemeyeceğimi biliyorum Ulaşılmaz oldun hep, dokunmak, hissetmek ve dolu dolu yaşamak isterken seni, kocaman bir yalnızlıktı payımıza duşen Payıma duşen her seyi erteledim ama erteleyemediğim bir şey vardı, sana benziyordu Su olsan, dokunduğumda bozulurdun Bozulmayan bir şeydin Gidilecek bir yer olsan sonu olurdu, sonu olmayan bir şeydin
Uykuda gorulecek bir ruya olsan uyanırdım, beni ruyamdan uyandırmayacak bir şeydin Seni gozlerinden, uc ırmağın birleştiği yerden opeyim desem, aklına ırmaklar gelir Duşun ki, bir dağdan aşağı iniyoruz ve dunyada iki kişilik turku kalmış onu soyluyoruz Oyle bir şeysin sen Seni duşundukce yoruluyorum desem, dunyanın en buyuk yalanı olur Yalanım yok Bugunden yarına ne kalır bilmem amam sen kalırsın tıpkı yatağı değişmeyen ırmak gibi
Bana hep kendimi hatırlatan bir şeysin sen Uzaksın, yakınsın, ozlenensin ama bugun değil yarın gibi bir şeysin sen Gecenin en karanlık yerinde, kucucuk bir ışık bile olsan yine de istiyorum seni Bugun her olumle biraz olurken, seni duşundukce hayata donuyorum yeniden Gelincikler gibi bir mevsim değil, dort iklim, koşe bucak
Kim ne derse desin donmeye niyetim yok Bir kentin ortasında tek başına kalsam da cığlık cığlığa bagırarak soylerim seni sevdigimi Bir tek benim sevgimle yaşasa da bu sevda seviyorum seni Sensiz dallarımı yitirmiş bir ağac gibi yapayalnız olurum, kalabalığın ortasında bile Fırtınalı bir denizin en sakin limanı gibi bir şeysin sen
O limandaki tek yolcu da ben
Bir dilin butun sozcuklerini kullansam seni tarif edemeyeceğimi biliyorum Ulaşılmaz oldun hep, dokunmak, hissetmek ve dolu dolu yaşamak isterken seni, kocaman bir yalnızlıktı payımıza duşen Payıma duşen her seyi erteledim ama erteleyemediğim bir şey vardı, sana benziyordu Su olsan, dokunduğumda bozulurdun Bozulmayan bir şeydin Gidilecek bir yer olsan sonu olurdu, sonu olmayan bir şeydin
Uykuda gorulecek bir ruya olsan uyanırdım, beni ruyamdan uyandırmayacak bir şeydin Seni gozlerinden, uc ırmağın birleştiği yerden opeyim desem, aklına ırmaklar gelir Duşun ki, bir dağdan aşağı iniyoruz ve dunyada iki kişilik turku kalmış onu soyluyoruz Oyle bir şeysin sen Seni duşundukce yoruluyorum desem, dunyanın en buyuk yalanı olur Yalanım yok Bugunden yarına ne kalır bilmem amam sen kalırsın tıpkı yatağı değişmeyen ırmak gibi
Bana hep kendimi hatırlatan bir şeysin sen Uzaksın, yakınsın, ozlenensin ama bugun değil yarın gibi bir şeysin sen Gecenin en karanlık yerinde, kucucuk bir ışık bile olsan yine de istiyorum seni Bugun her olumle biraz olurken, seni duşundukce hayata donuyorum yeniden Gelincikler gibi bir mevsim değil, dort iklim, koşe bucak
Kim ne derse desin donmeye niyetim yok Bir kentin ortasında tek başına kalsam da cığlık cığlığa bagırarak soylerim seni sevdigimi Bir tek benim sevgimle yaşasa da bu sevda seviyorum seni Sensiz dallarımı yitirmiş bir ağac gibi yapayalnız olurum, kalabalığın ortasında bile Fırtınalı bir denizin en sakin limanı gibi bir şeysin sen
O limandaki tek yolcu da ben