Lipödem genellikle kadınlarda görülen bir yağ ve bağ dokusu hastalığıdır. Tipik olarak baldır, kaba etler bacaklar ve/veya kolları tutar. El ve ayaklar etkilenmez. Dokudaki genişleme, şişlik ve ağrı hastanın hareketliliğini, günlük yaşam aktivitelerini ve psikososyal iyilik halini bozabilir. Lipödemi olan çoğu kadın hasta obesite veya lenfödem tanısı almaktadır.
Lipödem gelişmesinden sorumlu olan mekanizma tam olarak anlaşılamamakla birlikte genetik geçişli olduğu düşünülmektedir. Aile öyküsü hastaların büyük çoğunluğunda mevcuttur. Yağ hücrelerinin sayı ve hacminde artış ve cilt ve bağ dokusunun elastikiyetinde azalmaya yol açar. Aşırı artmış doku genişlemesi sebebiyle radikal temizleyici hücreler olan makrofajların göçü ile inflamatuar yani yangısal süreç tetiklenir.
Hastaların yakınması ve klinik bulgular nelerdir?
Ana yakınma bacaklarda ve nadiren kollarda simetrik şişliktir. Bacaklarda simetrik şişlik mevcuttur. El ve ayaklar korunmuştur. Lenfödemden en önemli farkı budur. Cilt altında nodüler tarzda şişlikler vardır. Cilt portakal kabuğu görünümündedir. Bacaklar genellikle ağrılıdır ve kolayca morarır. Çoğu hastada lipödem sıvı ödemi de eşlik edebilir. Genel olarak ödemin normal lenfatik sistemde artmış volüm yüklenmesine bağlı olabileceği kabul edilir. Lipödeme lenfatik sistemdeki aşırı yüklenmeye bağlı olarak gelişen ikincil lenfödem eşlik edebilir. Bu durum lipolenfödem olarak tanımlanır. Yağ dokusundaki genişlemeye bağlı küçük lenfatik damarlarda da sıkışma ve fonksiyonlarında azalmaya eşlik eden azalmış bağ dokusu elastisitesi, ağrı ve eklem problemlerine bağlı azalmış mobilite sonucu venöz ve lenfatik akımın etkinliği azalır. Bu da sıvı birikimi ve ödeme sebep olur. Bütün bunlara ek olarak eğer hastada kronik venöz yetmezlik te varsa veya yaşla birlikte lenfatik damarlarda skleroz geliştiyse “lipo-lenfödem” tablosu oturur.
Yağ dokusunda içinde yeni ve zedelenmeye yatkın ince damarların oluşumu sonucu ciltte kolayca morluklar meydana gelir.
Ağrının sebebi tam olarak belli değildir ancak sinir liflerinin genişlemiş yağ depozitleri tarafından sıkıştırılması veya santral sinir siteminde aşırı hassasiyete bağlı olacağı düşünülmektedir.
Hastalığın seyri nasıldır?
Hastalığın nasıl seyredeceği kişiden kişiye değiştiği için öngörülemez. Doku genişlemesi genellikle sinsi başlangıçlıdır. Her iki bacakta ve simetrik başlar. Ayaklar korunmuştur. Erken dönemde tanısı gerçekten de zordur. Hastalar ergenlik döneminden itibaren bacaklarda vücudun diğer bölgelerine göre daha fazla kalınlık fark ederler. Diyet yapmakla veya egzersizle verilen kilolar vücudun diğer bölgelerinden verilir ancak lipödemli bölgeler incelmez. Bu durum orantısız bir vücut yapısı doğurabilir. Genellikle bu kişiler üst beden farklı alt beden farklı ölçülerde kıyafet almak zorunda kalırlar. Hastalık dört farklı klinik evrede görülür. Erken evrede cilt pürüzsüz ama cilt altı kalınlaşmıştır. Hastalık ilerledikçe cilt altında nodüller giderek artar ve büyümeye başlar. Cilt portakal kabuğu görünümü alır. Hastalık ilerledikçe cilt katlantıları artmaya ve cilt sarkmaya başlar. Özellikle diz çevresinde kaba yağ katlantıları bacakların duruşunu ve ekleme binen yükü değiştirerek hastalarda yürüme bozukluğuna yol açabilir. Hastalık durdurulamazsa ve lenfödem eklenirse normalde ayaklarda da şişlik görülebilir.
Tanı:
Lipödemin spesifik tanısal bir testi olmadığı için tanı hikaye ve klinik muayeneye dayanır. Özellikle erken dönemde veya hastanın eşlik eden obesitesi varsa tanı koymak oldukça güçtür.Doku genişlemesi simetrik olarak bacaklarda baldır, uyluk, kalça ve kaba etlerdedir. Hastanın mutlaka kan testleri yapılmalı ve bacaklarda şişliği, ağrılarını ya da kolay morarmayı açıklayacak başka bir sorunu olmadığı kanıtlanmalıdır. Bazı hastalarda lenfödemden ayırmak için ya da eşlik edip etmediğini değerlendirebilmek için lenfosintigrafi yapmak gerekebilir.
Tedavi:
Lipödem hastası genellikle tanıdaki gecikme sebebiyle hassas ve kolay incinebilir yapıdadır. Öncelikle hastanın tanısının ne olduğu ve nasıl seyredebileceği anlatılmalıdır. Hasta eğitimi tedavinin temelidir. Sürekli kilo vermeye çalışan ve kilo verse de bacaklarında istediği incelmeyi elde edemeyen hastada hüsran ve depresif duygular gelişmiş olabilir. Öncelikle hastanın ve yakınlarının anlaması gereken bu durumun basit bir kilo alma hali değil bir hastalık olduğudur. Kilo almak ve hareketsizlik durumu daha da kötü bir hale getirebilir ama kilo vermek tek başına çözüm değildir. Erken tanı kendine bakım girişimlerinin öğretilmesi ve başlatılması çok önemlidir. Erken evrede yakalanmış bir hasta için tedavi çok daha başarılıdır.
Tedavinin komponentleri:
1. Kompresyon tedavisi: Lipödem tedavisinin ana komponentidir. Hastanın hangi tip kompresyona gereksinimi olduğu çok dikkatle değerlendirilmelidir. Kompresyon tedavisinin yağ dokusundaki genişlemeye etkisi olmamakla birlikte lipödemin ilerlemesini ve lipo-lenfödem gelişme riskini engelleyerek etkili olabilir. Kompresyon tedavisi hastanın lipödeminin yeri, şiddeti ve eşlik eden ağrı ya da ödemin varlığına göre ve hastanın yaşam şekline göre kişisel olarak verilmelidir. Başlangıçta düşük basınçlı çoraplar ile başlanması ve ciltteki duyarlılık azaldıkça daha güçlü basınç veren çoraplara geçilmesi uygundur. Çok tabakalı bandajlama lipo-lenfödemi olan hastalarda ödemi azaltmak için önerilebilir. Kompresyon pompaları ağrı ve ödem semptomlarının azaltılmasında faydalı olabilir.
Eğer lenfödem ya da kronik venöz yetmezlik eklendiyse yani hasta ileri evredeyse Komplet Dekonjestif Terapi adı verilen tedavi uygulanır. Bu tedavide önce hastaya özellikli bir masaj olan manuel lenfatik drenaj yapılır. Daha sonra kısa gerim bandajlarla çok tabakalı bandajlama tedavisi ve egzersiz uygulanır. Kişinin gereksinimine göre değişebilen ama ortalama iki hafta kadar süren bu uygulama ile ödem azaldıktan sonra da kişiye özel üretilen bası giysisi reçetelenir. Eğer hastada henüz lenfödem gelişmediyse ve bacağın çapı çok fazla değilse hazır bası giysileri yeterli olabilir. Uygulanacak basıncın miktarı hastanın cilt altı dokusundaki değişikliğin miktarına göre belirlenir. Erken evre hastalarda bası giysisi gün içinde düzenli olarak kullanılması ile hastalığın ilerlemesininin durdurulması amaçlanır. Ayrıca çok genişlemiş ve yağ dokusu sarkmaları olan bacaklardad özel ölçülü bası giysileri Dokuyu destekleyerek rahatsızlık hissi, acı ve ağrıyı azaltacak ve bacaktaki şekil bozukluğunu düzeltip hareketliliği arttıracaktır.
2. Cilt bakımı ve korunma: Her gün düzenli olarak lipödemli dokunun yıkanması ve ardından cildin nemlendirilmesi çok önemlidir.
3. Psikososyal yaklaşım lipödem tedavisinin sonuçları üzerine direkt etkilidir. Çoğu hastada beraberinde depresyon, anksiyete, kendi endine bakıma yönelik psikolojik stres mevcuttur.
4. Sağlıklı beslenme ve kilo kontrolü
Kilo kontrolü açısından sağlıklı beslenme kritik öneme sahiptir. Bir çalışmada lipödemli hastaların %98’inin kilo vermeyi denediklerini göstermiştir. Ancak kilo verdirici programların lipödemli yağ dokusu üzerine etkisi yok ya da çok azdır. Burada önemli olan hastanın kilo almamasının sağlanmasıdır.
5. Fiziksel aktivite ve egzersiz: Fiziksel aktivite hem kilo kontrolü ve mobilitenin arttırılması açısından hem de psikolojik iyi hissettirmesi açısından önerilmelidir. Egzersizler kişiselleştirilmelidir. Yürüyüş, su içi egzersizler, veya grup egzersizleri şeklinde uygulanabilir. Bununla birlikte egzersiz ağrıyı, eklem zorlanmalarını ya da ciltteki morarmaları tetiklememelidir. Mobilitesi ileri derecede bozulmuş olan hastalara spesifik fizyoterapi programları önerilir.
Cilt Bakımı ve koruma:
Özellikle sekonder lenfödemi gelişmiş olan hastalara temel cilt bakımı eğitimi mutlaka verilmelidir.
Sonuç:
Lipödem kronik progresif seyirli bir hastalıktır. Erken tanı ve ilerlemenin önlenmesi temel yaklaşım olmalıdır. Tedavi planında hastalığın evresi ve hastanın beklentileri çok önemlidir. Hasta eğitimi ve psikolojik desteğin de yer aldığı çok boyutlu ve bir yaklaşım ile tedavide başarı sağlanamadığında cerrahi yöntemlere baş vurulabilir.