iltasyazilim
FD Üye
Lübnan Kültürü
Lübnanın kültürel yapışı
Lübnanın kültürü hakkında bilgi
Lübnan kültürü, Lübnan'daki değişik ırksa gruplar ve ülke dışına göç edenler arasında etkili olan kültürdür
Tarih boyunca medeniyetlerin kavşak noktası olan Lübnan oldukça zengin ve canlı bir kültürel mirasa sahiptir O Kadar çok ırksa ve dinî grubu barındırmasının da, kültürel zenginlik ve canlılıkta katkısı büyüktür Ne var ki, bugüne dek Lübnan ’ın kültürel aidiyeti konusunda yoğun tartışmalar yaşanmıştır
Kendilerini Fenikelilerin bir devamı olarak gören ve bu sebeple tarihsel olarak Lübnan üzerinde hak iddia eden Maruniler, kültürel olarak Batı medeniyetinin bir parçası olduklarını savunmuşlar; buna mukabil Müslüman kesim, Lübnan ’ın Arap dünyasına aidiyeti konusunda ısrarcı olmuşlardır Müslümanların Arap birliği fikrine aleyhinde, Hıristiyanlar “Fenikelilik iddiasıyla Arap öncesi tarihe dayanan kendilerine kadar bir Lübnan milliyetçiliği yapı etmişler ve böylece bir yandan Müslümanlara karşısında verdikleri mücadelenin meşru temellerini oluşturmaya, öteki yana bu mücadelede Batı ’nın desteğini almaya çalışmışlardır 1920 ’lerde Michel Chica ise “Fenikelilik fikrini aşarak, Lübnanlıları ne Arap ne Avrupalı, ama “AkdenizLevanten kültürünün mensubu saymıştır Rumlar ise bu tartışmalarda kendilerini Bizans ’a dayandırarak, Rum mirasına tutunmuşlarsa da, Rum Ortodokslar Batı ’ya aleyhinde Müslümanlarla birlikte panArabizmi savunmayı tercih etmişlerdir
Lübnan ’da yaşanan bu yoğun tartışmalar doğrusu, Osmanlı ’nın son dönemlerinde başlayan ve çöküşüyle birlikte tüm Osmanlı bakiyesi bölgelerde ivme şampiyon, yakın tarihi atlayıp uzak geçmişle bağlantı kurarak yeni bir kimlik oluşturma ve siyasi alanda meşruiyet zemini sağlama çabalarının bir benzeriydi Ama yoğun Batı emperyalizmine maruz kalması ve ülke içindeki çok değişik dinî ve etnik grupların siyasi ve iktisadi alanda daha artı laf sahibi olma çabalarının bir sonucu olarak bu kültürel aidiyet tartışmaları diğer bölgelere nazaran çok daha şiddetli yaşanmıştır
Kültürel aidiyet tartışmaları bir yanlamasına, iç savaş öncesinde Lübnan, Arap dünyasının en eğitimli kesimini oluşturmaktaydı Kozmopolit yapısıyla Avrupa nüfuzunun ve ideolojilerinin merkezi olan Beyrut, Arap dünyasının Avrupa ’ya açılan bir kapısı olarak görülmekteydi Basınyayın, özel eğitim, bağımsız meslek teşekkülleri gibi alanlarda 1960 ’lara dek bölgenin en önde gelen ülkelerindendi Ama kurulu düzeni tepetaklak eden iç savaş, kültürel canlılığa da darbe vurmuştur Halil Cibran, Belirli Maaluf, Feyruz gibi Arap dünyasının meşhur isimlerini çıkaran Lübnan ’ın, edebiyat ve sanata katkısı büyüktür *
Lübnanın kültürel yapışı
Lübnanın kültürü hakkında bilgi
Lübnan kültürü, Lübnan'daki değişik ırksa gruplar ve ülke dışına göç edenler arasında etkili olan kültürdür
Tarih boyunca medeniyetlerin kavşak noktası olan Lübnan oldukça zengin ve canlı bir kültürel mirasa sahiptir O Kadar çok ırksa ve dinî grubu barındırmasının da, kültürel zenginlik ve canlılıkta katkısı büyüktür Ne var ki, bugüne dek Lübnan ’ın kültürel aidiyeti konusunda yoğun tartışmalar yaşanmıştır
Kendilerini Fenikelilerin bir devamı olarak gören ve bu sebeple tarihsel olarak Lübnan üzerinde hak iddia eden Maruniler, kültürel olarak Batı medeniyetinin bir parçası olduklarını savunmuşlar; buna mukabil Müslüman kesim, Lübnan ’ın Arap dünyasına aidiyeti konusunda ısrarcı olmuşlardır Müslümanların Arap birliği fikrine aleyhinde, Hıristiyanlar “Fenikelilik iddiasıyla Arap öncesi tarihe dayanan kendilerine kadar bir Lübnan milliyetçiliği yapı etmişler ve böylece bir yandan Müslümanlara karşısında verdikleri mücadelenin meşru temellerini oluşturmaya, öteki yana bu mücadelede Batı ’nın desteğini almaya çalışmışlardır 1920 ’lerde Michel Chica ise “Fenikelilik fikrini aşarak, Lübnanlıları ne Arap ne Avrupalı, ama “AkdenizLevanten kültürünün mensubu saymıştır Rumlar ise bu tartışmalarda kendilerini Bizans ’a dayandırarak, Rum mirasına tutunmuşlarsa da, Rum Ortodokslar Batı ’ya aleyhinde Müslümanlarla birlikte panArabizmi savunmayı tercih etmişlerdir
Lübnan ’da yaşanan bu yoğun tartışmalar doğrusu, Osmanlı ’nın son dönemlerinde başlayan ve çöküşüyle birlikte tüm Osmanlı bakiyesi bölgelerde ivme şampiyon, yakın tarihi atlayıp uzak geçmişle bağlantı kurarak yeni bir kimlik oluşturma ve siyasi alanda meşruiyet zemini sağlama çabalarının bir benzeriydi Ama yoğun Batı emperyalizmine maruz kalması ve ülke içindeki çok değişik dinî ve etnik grupların siyasi ve iktisadi alanda daha artı laf sahibi olma çabalarının bir sonucu olarak bu kültürel aidiyet tartışmaları diğer bölgelere nazaran çok daha şiddetli yaşanmıştır
Kültürel aidiyet tartışmaları bir yanlamasına, iç savaş öncesinde Lübnan, Arap dünyasının en eğitimli kesimini oluşturmaktaydı Kozmopolit yapısıyla Avrupa nüfuzunun ve ideolojilerinin merkezi olan Beyrut, Arap dünyasının Avrupa ’ya açılan bir kapısı olarak görülmekteydi Basınyayın, özel eğitim, bağımsız meslek teşekkülleri gibi alanlarda 1960 ’lara dek bölgenin en önde gelen ülkelerindendi Ama kurulu düzeni tepetaklak eden iç savaş, kültürel canlılığa da darbe vurmuştur Halil Cibran, Belirli Maaluf, Feyruz gibi Arap dünyasının meşhur isimlerini çıkaran Lübnan ’ın, edebiyat ve sanata katkısı büyüktür *